• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi12
Bugün Toplam595
Toplam Ziyaret5113953
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları
Ahmet Emin Seyhan
ahmeteminseyhan@gmail.com
Otoriteye İtaat ile Sivil İtaatsizliğin Belirlenmesinde Kur’ânî Ölçü
14/02/2018

Otoriteye İtaat ile Sivil İtaatsizliğin Belirlenmesinde Kur’ânî Ölçü

Bilindiği üzere Yüce Allah Kur’ân-ı Kerîm’de “kendisine, elçisine ve ulu’l emre itaat edilmesini” emretmektedir. Söz konusu âyeti birlikte okuyalım.

Siz ey imana ermiş olanlar! Allah'a, Peygamber'e ve aranızdan kendilerine otorite emanet edilmiş olanlara itaat edin ve herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allah'a ve Peygamber'e (Kur’ân’ın ilkelerine ve sahih sünnet’e) götürün. Eğer Allah'a ve Ahiret Günü'ne [gerçekten] inanıyorsanız. Bu [sizin için] en hayırlısıdır ve sonuç olarak da en iyisidir.” (Nisâ, 4/59)

Bu âyette geçen “Sizden olan ulu’l-emir” ifadesinden kasıt; “sizin içinizden, sizin gibi müslüman olan, yetkisini sizden alan, size hesap veren, sizin hak ve hukukunuzu korumakla görevli olan, sizin seçtiğiniz ve biat ettiğiniz yönetici veya yöneticiler” demektir.

Böyle bir idareci “güzel, hayırlı ve faydalı bir karar” aldığında bu karara itaat etmek her mü’min için farzdır.

Ancak aynı yönetici “iyi, güzel ve faydalı olmayan hukuka aykırı bir karar” aldığında ise bu kez aynı mü’minlerin ona itaat etmeleri farz değildir. Tam aksine alınan yanlış karara itiraz etmeleri, değiştirilmesi için sivil itaatsizlik eyleminde bulunmaları hem hakları hem de ödevleridir.

Bununla birlikte sivil itaatsizlik eyleminde bulunanları isyan çıkartmakla suçlamak yanlıştır. “Fitne çıkmasından ise zalim de olsa yöneticiye itaat etmek gereklidir” şeklindeki bir ictihad her dönemde geçerli değildir. Çünkü bu içtihadı kötüye kullanan yöneticilerin zulümlerine devam etmeleri hâlinde o ülkede barış ve huzurun dinamitleneceği, cepheleşme ve kamplaşmanın yaygınlaşacağı, tefrikanın artacağı, din kardeşliğinin büyük darbeler/ yaralar alacağı ve o toplumun dış saldırılara açık hâle geleceği aşikârdır. Dolayısıyla idarecilerin haksız kararlarına karşı o ülkede yaşayan herkesin hak ve hukuk mücadelesi vermesi gerekir. Aksi halde gemi battığında boğulan herkes olacaktır. Tarih bunun sayısız örnekleriyle doludur.

Nitekim kadın olsun erkek olsun tüm mü’minler iyi ve güzel işlerde yöneticilere itaat etmek zorunda iken, verdikleri kötü emirlerde onlara karşı gelmek ve o kararın değiştirilmesini istemekle mükelleftirler. Zira âyet-i kerîme açıktır. Birlikte okuyalım.

“Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, sana gelip, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayacaklarına, hırsızlık yapmayacaklarına, zina etmeyeceklerine, çocuklarını öldürmeyeceklerine, kimseye asla iftira etmeyeceklerine ve iyi olan hiçbir işte sana karşı gelmeyeceklerine dair biat etmek istediklerinde, onların biatını kabul et. Onlar için Allah'tan af dile. Şüphesiz Allah affedicidir; merhamet sahibidir.” (Mümtehine, 60/12).

Görüldüğü üzere bu âyette “kadınlardan ma’ruf olan işlerde (insanların üzerinde anlaştığı/ uzlaştığı, çiğnenmemesini ve gözetilmesini istediği temel hak ve özgürlüklerde) yöneticiye karşı gelmeyeceklerine dair biat etmeleri” istenmektedir. Buradan anlaşılmaktadır ki insanların ortak vicdanının kabul etmediği kötü/ çirkin bir iş emredildiğinde, hukuka aykırı o karara karşı gelmek ve itaat etmemek icap eder.

Dolayısıyla Kendilerine otorite emanet edilmiş olanlara itaat edin!” âyetiyle “İyi olan hiçbir işte sana karşı gelmeyeceklerine dair biat edenlerin biatını kabul et!” ayeti birlikte mütalaa edilmelidir.

Demek ki ma’ruf söz konusu olduğunda itaat farz iken münker söz konusu olduğunda itaat devre dışı kalmaktadır.

Örneğin namuslarına emanet edilmiş silahları milletine doğrultan ve “darbe yapmanın suç olduğunu bildiği halde darbeye kalkışanlara/ teşebbüs edenlere” karşı halkın direnmesi, onlarla göze göz, dişe diş mücadele etmesi ve bu uğurda gerekirse şehit veya gazi olmayı göze alması farzdır. Dolayısıyla darbecilerin hukuka aykırı bu girişimlerine karşı gelmek ve bu kalkışmayı kabul etmemek dinî bir vecibedir. Burada kanunları çiğneyen ve yetkisinin sınırlarını aşan “darbeci silahlı cuntaya” boyun eğmemek, onlara ma’rufu emretmek ve münker olan bu davranışlarından vazgeçirmek için elle, dille ve kalple (akıl ile) mücadele etmek gerekir.

Sonuç olarak, yöneticilerin “hukuka uygun kararlarına” kaos, kargaşa ve anarşi çıkmaması için itaat etmek farzdır. Lakin onların “hukuka aykırı kararları” ise mutlaka itaat edilmesi/ yerine getirilmesi gereken kararlar değildir. Bu kararların kaldırılmasını veya değiştirilmesini istemek mü’minlerin en doğal hakkı aynı zamanda ödevleridir. Bu itibarla yöneticilerin yetkilerini keyfi olarak kullanmalarının önüne geçmek için mü’minlerin bu haklarını çok iyi bilmeleri ve kullanmaları icap eder. Bununla birlikte idarecilerin ma’ruf kararlarına “hiçbir ikna edici gerekçe göstermeksizin” sivil itaatsizlikte bulunmak, dış güçlerin maşası olmaktır; ülkeyi karıştırmaktır; fitne çıkartmaktır. Bu, son derece yanlış ve tehlikelidir. Böyle bir yola girmekten aklı başında tüm mü’minlerin şiddetle sakınmaları gerekir. Aksi halde kaybeden, ülkede yaşayan herkes olacak ve düşman işgali/ istilası söz konusu olduğunda son pişmanlık asla fayda vermeyecektir. (09.02.2018)

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Emin SEYHAN                      

Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi



1527 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kindar Adam Dindar Olamaz - 28/12/2019
Kindar Adam Dindar Olamaz
Kuraklık, İsraf ve Şükürsüzlük - 28/12/2019
Kuraklık, İsraf ve Şükürsüzlük
Secde Ne Anlama Gelmektedir? - 28/12/2019
Secde Ne Anlama Gelmektedir?
Hak Din İslâm ve Batıl Dinler - 28/12/2019
Hak Din İslâm ve Batıl Dinler
Yanlış Kararlar İnsanı Mahveder - 28/12/2019
Yanlış Kararlar İnsanı Mahveder
Beyin Göçü ve Yetenekli Gençler - 28/12/2019
Beyin Göçü ve Yetenekli Gençler
İslâmîlik Endeksleri ile Yapılmak İstenen Nedir? - 28/12/2019
İslâmîlik Endeksleri ile Yapılmak İstenen Nedir?
“Vasatiyye Hareketi” Bir Tuzaktır - 28/12/2019
“Vasatiyye Hareketi” Bir Tuzaktır
Din Sömürüsünün Kullanışlı Aparatı Putlar! - 28/12/2019
Din Sömürüsünün Kullanışlı Aparatı Putlar!
 Devamı
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.142532.2713
Euro34.804134.9436
Saat