• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi8
Bugün Toplam238
Toplam Ziyaret5140907
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları
Recep ŞAHAN
recepsahan@hotmail.com
İYİLİKLERİ SULAMAK
18/02/2019

Yüce Yaratanımız insanı iyiliğe de kötülüğe de meyilli yaratmıştır. İnsanın yaratılış kodlarına “fücûru” da “takvayı” da yerleştirmiş.(Şems 91/8) Neden? Hayat bir sınav değil mi? Onun için? Mahzâ iyilik üzere yaratılsaydık MELEK olurduk belki. Ama her ikisine de meyilli yaratıldık. Bu noktada insan iradesi devreye giriyor. İradeli bir varlığız aynı zamanda. İrade-i cüz’iyye ile de donatılmışız yani. Mükemmel donanımlarımız arasında cüz’i irade de var. Var ki sınav var.  Yoksa sınav olmazdı. Kul özgür iradesiyle tercih ettiklerinden sorguya çekilecek yani. Kul kendi tercihinin esiridir. (Tûr52/21, Müddessir74/38 )

Doğuştan kötü insan yoktur. Herkes tertemiz doğar yani. İnancımıza göre her doğan islâm fıtratı üzere günahsız doğar. İnsan yaşarken kötü olur. Kötülükler kazanılır yani.

 Tam bu noktada şunu söyleyelim. Allah’ın içimize ektiği (Şems91/8) İYİLİK ve KÖTÜLÜK tohumundan hangisini sularsak o yeşerip bizim hayat tarzımız olacaktır. İçindeki kötülük  tohumunu sularsan içindeki kötülük tohumu yeşerecektir. İyilik tohumunu sulayıp bu yolda gayret edersen iyilikler yeşerecek ve iyilikler hayat tarzın olacaktır.

Tam bu noktada Çinli kız Li Li’nin hikâyesini anlatalım. Hikâyeyi, Eğitimci Yazar dostum Ali Erkan KAVAKLI’nın “Başarı İnanç İşidir” adlı kitabında okumuş ve çok etkilenmiştim. Sizinle de paylaşayım.

Li Li sevdiği gençle evlenmişti. Mutluydu. Lâkin daha ilk günlerde evde huzursuzluklar başlamıştı. Kaynanasıyla aynı evde yaşıyordu ve onunla anlaşamıyordu. Her gün kavga ediyorlar, evi bir birlerine dar ediyorlardı. Ayrı eve çıkmak için de çok sevdiği eşini ikna edemiyordu. Beyi de haklıydı. Zira anası yaşlıydı tek başına yaşayamazdı. Eşi de anasından vazgeçemezdi. Ama Li Li de canından bezmişti. Çare arıyordu. Derken mahalledeki baba dostu baharatçıya gitti. Çenk amcası bilge biriydi. Akıl danışılırdı ona. Hal hatır sormadan sonra Çenk amca Li Li nin bir derdi olduğunu anladı. O da anlattı. “Evlendiğimden beri ev bana zindan oldu, kaynanamla geçinemiyoruz, bana bir yol göster” dedi. Olayı anlattı ve “sence ne yapmalıyım?” dedi ve “bana o cadıyı öldürecek bir ilaç yapamaz mısın?” diye de ilave etti. Çenk amca oturduğu yerden kalktı ve gözüyle dükkanı şöyle bir süzdü. Birden aklına bir şey gelmiş gibi Lİ Li’ye döndü. “Sana bir iyilik yapayım, zehirli bir ilaç hazırlayayım. Bu ilacı kırk gün boyunca   her gün onun yemeklerine azar azar koy. Etkisi yavaş yavaş olacaktır. Ancak bu süre içinde kaynanana çok iyi davranmalısın. Yoksa senden şüphelenirler” dedi. Li Li büyük bir sevinçle dükkandan ayrıldı. O günden itibaren Li Li kaynanasını bir melek gibi görmeye başladı. İlaçları muntazaman yemeklerine katıyor, kaynanasına “anacağım nasılsın, canın hangi yemekleri isterse söyle hemen yapayım” şeklinde iltifatlarda bulunuyordu. “Kırk gün dediğin nedir ki? Bu süre içinde sabrederim. Nasıl olsan kırk gün sonra kurtulacağım” diyordu kendi kendine. O günden itibaren evin havası değişmişti. İyimser hava esiyordu evde. Kayınvalide de şaşırmıştı. “Ben bu kıza haksızlık ediyorum galiba, iyi bir kızmış aslında” demeye başlamıştı. Li Li de, “bu kadın aslında hiç de kötü kadın değilmiş” demeye başlamış ve kaynanasının ölecek olmasına üzülmeye başlamıştı. Vicdan azabı çekiyordu. “Seni çok seviyorum canım kızım” diyen kadın ölecekti. Hem de kendi öldürecekti. Li Li daha fazla dayanamadı ve soluğu baharatçı amcasının dükkanında aldı. Baharatçı onu görünce gülümsedi. “Amca ben pişmanım. Kaynanam ölecek mi?” dedi. “Hayırdır neden pişmansın?” demeye kalmadı “kaynanam öylesine iyi ki, ölmesini istemiyorum” dedi. Adam gülümsedi ve, “Merak etme kaynanan ölmeyecek” dedi. Li Li, “Ama kadıncağıza zehir vermedik mi?” deyince Çenk amcası sözünü şöyle bitirdi:  “Hayır vermedik. Sana verdiklerim sadece vitamindi. Gerçek zehir senin içindeydi, sen ona iyi davrandıkça o zehir yok oldu. Sevgisizlik kaybolunca yerini sevgi ve saygı aldı. Atalarımız gül verenin elinde gül kokusu kalır, demişler. Sen birini seversen o da seni sever. Hepsi bu evladım” dedi.

Kıssadan hisse: Li Li içindeki iyilik tohumunu suladı ve evinde güller açtı. Evi huzur doldu. Bu kızcağız içindeki kötülük virüslerini iyilik anti virüsü ile temizledi. Zaman zaman tıpkı bilgisayar virüs taraması gibi bünyemizi de kin, nefret, düşmanlık, kıskançlık virüslerinden temizleyerek yerine sevgi-saygı, merhamet, yardımlaşma, dostluk programları yüklemeliyiz.16.02.2019



615 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

SİZİN KADİR GECENİZ NE ZAMAN? - 19/05/2020
Sahi sizin Kadir Geceniz ne zaman? Çoğumuz Ramazanın 27. Gecesine odaklandık değil mi?
CENNETE TÜNEL AÇMAK - 05/05/2020
Cennet her Müslümanın hayalidir. Rabbimiz bizi bu dünyada sınava tabi tutuyor.
HÜZÜNLÜ RAMAZAN - 24/04/2020
Dünya aylardır Koronavirüs salgını ile boğuşuyor. Ülkemizde de hastalığın yayılmasını önlemek maksadıyla bir dizi tedbirler alındı.
HAYIRDA YARIŞMAK - 17/04/2020
Devletimiz tarafından “Biz Bize Yeteriz Türkiye” yardımlaşma kampanyası başlatılıp da bağışlar yağmur gibi yağmaya başlayınca aklıma Tebük seferi öncesi yaşananlar geldi.
İMAMLAR VE DOKTORLAR - 31/03/2020
Millet Koronavirüs ile savaşırken şu malum “hastalıklı kafa” yine ortalığı bulandırdı. Neymiş 150 bin imam bir doktor etmezmiş! İmamlar ile doktorları kıyas etmek ne kadar doğru dersiniz?
İYİ-KÖTÜ-ÇİRKİN - 18/03/2020
Bir süredir dünya gündeminin ilk sıralarında “Koronavirüs” yer alıyor. Koronavirüs’ün anavatanı Çin. Daha sonra dünya çapında yayıldı. “Acaba ülkemizde de vaka olur mu?” sorusu hep gündemdeydi.
CORONA MI SİGARA MI? - 04/03/2020
Bugünlerde gündem “coronavirüs”. Dünyada hızla yayılan ve ilk çıktığı Çin’de 2500 kişinin ölümüne sebep olan ölümcül bir virüsten bahsediyoruz.
NAMAZ EĞİTİMİ - 19/02/2020
Hayatımız ezanla başlar namazla biter. Doğduğumuzda ilk duyduğumuz “Allâhü Ekber” sözüdür.
MUSİBETLERİ NASIL OKUMAK LAZIM? - 05/02/2020
Dünya insan için bir imtihan yeridir. Dünya denen şu hanede iyi veya kötü denebilecek çeşitli olaylarla karşılaşırız. Nimetle de karşılaşabiliriz musibetle de.
 Devamı
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.477332.6074
Euro34.596434.7351
Saat