Berat Gecesi yaklaşıyor. Berat Gecesinin faziletlerini sayıp dökecek değilim burada. Zira Berat Gecesinin mana ve ehemmiyeti gazete ve Televizyonlarımızda hocaefendiler tarafından  bol bol anlatılacaktır mutlaka. Zaten bu ve benzeri gecelerin faziletlerini de bilmeyenimiz yoktur sanırım. O zaman mesele nedir? Mesele bu ve benzeri  mübarek zaman dilimlerini değerlendirmedeki çarpık anlayışımızdır. Bu sakat anlayış acilen dedeğişmelidir.

Efendim zaman ve mekanların mübarekliği ya da kutsallığını belirleyen bizzat zamanın ve mekanın sahibi olan Allah’tır. Ve tabi O’nun gönderdiği yol göstericiler olan Peygamberler. Yani Allah ve Rasulü bir yeri veya zamanı övüyor ve onun mübarekliğinden bahsediyorsa bu bizi bağlar. İşte  Berat Gecesi gibi geceler de böyle. Berat Gecesi da Günahlardan berat etme gecesidir.Genel af gecesidir. Efendimiz Beni Kelb Kabilesinin koyunlarının tüyleri adedince müminin affedileceğinden bahseder.Halk arasında Kandil olarak bilinen bu gibi kutsal zaman dilimleri aslında biz günahkarlar için promosyonlu zamanlardır.Yani diğer zamanlardan daha fazla veriyor Yüce yaratıcı.Bu geceler adeta bir kandil gibi gecemize doğarak gecelerimizi aydınlatmalıdır. Bu zamanları uyanık geçirmek, günahı itiraf edip tevbe-i Nasuh ile yürekten bir tevbe ederek kulluk hayatında  yeni bir sayfa açmak son derece yerinde bir davranış olacaktır.

Kandil gecelerinde vatandaş genellikle bu gece ne namazı kılınacak, bu gece nasıl değerlendirilecek gibi sorular soruyorlar.Bu soruya cevap verirken tıpkı Efendimiz gibi muhataba göre cevap veriyoruz elbet. Öyleki bu gece kaç rekat namaz kılınacak diyen bir gence eğer beş vakit namaz kılmıyor ve kılmaya da niyetlenmemişse “git yat“ diyebiliyoruz. Niçin? Çünkü bu kardeşimiz henüz üzerine farz olan namazı kılmıyor bir de tutmuş nafile namazı soruyor.Bu biraz da vakit namazlarını kılmayıp da Teravih kılmaya benziyor.

Öyleyse bu gecelere bakış açımız değişmeli. “Nasıl olsa bu günler ve geceler çok değerlidir, bu zaman dilimlerini değerlendirip diğer zamanlarda günahlara kaldığım yerden devam ederim, ibadetlerimi yapmasam da olur, nasıl olsa Allah bu gecelerde kullarını bağışlıyor, yine tevbe derim olur biter” anlayışında ise bu anlayış ve davranış ancak şeytanı sevindirir.Tabi bunu dili ile söylemiyor belki ama bazı kardeşlerimizin düşüncesi ortalama böyledir.

Bu geceler dinin direği olan namaz başta olmak üzere ibadetler noktasında vasat olanlar tabi ki bu kutsal gecelerde ekstradan ibadetleri olacaktır.Hiç olmazsa kaza namazları kılacaklar, Kur‘an okuyup dua ve zikirlerde bulunacaklardır.Çünkü her şeyin sevabı kat kat olacaktır.Kulluk noktasında Yaratana mesafeli olanlar ise bu hatası için tevbe ederek, af dileyerek bu geceyi değerlendirmiş olur.

Berat Gecesi ve benzeri geceler hatalarımızdan dönmek için bir milad olmalıdır. Bu gece koordinatlarımızı düzeltme gecesi olmalı.Muhasebe gecemiz olmalı bu geceler. Mesela beş vakit namazı kılmıyorsak artık tam bir tevbe ile bu gecede namaza başlamalıyız ve bir daha bırakmamalıyız.Artık beş vakit namaz moduna geçmeliyiz.  Yoksa sadece bu gecede camiye gelerek Mevlid-Kur an dinleyip yatsı namazını da cemaatle kılarak geceyi değerlendirmiş olmayız.. Ertesi güne bakmak lazım.Sabah namazına kalkıldı mı mesela? Beş vakit namaz hayatımıza girdi mi girmedi mi? Girmemişse demek ki bu gibi geceler bize doğru bir koordinat vermemiş demektir.01.07.2012/Viyana