Hicret denince şüphesiz Efendimiz(sav)‘in Mekke‘den Medine’ye göçleri anlaşılmaktadır. Muhacir de O’nunla beraber Mekke’nin Fethine kadar Mekke’den Medine’ye Allah için göç eden sahabe-i kiram anlaşılır. "Mekke fethinden sonra artık hicret yok; fakat cihad ve niyet vardır. (Buhârî, Menâkıbü'l-Ensâr 45, Cihâd 1) hadisi Mekke’nin fethinden sonra artık hicret olmadığını gösteriyor. Hadisin bazı varyantlarında "Mekke'den hicret yoktur." şeklinde bir kayıt vardır. Bu kayıt, Mekke halkı artık müslüman olduklarına göre oradan ayrılmaya gerek olmadığını ifade eder. Buna göre bu hadisi “Mekke'nin fethinden sonra Mekke'den hicret yoktur“ anlamak daha doğru olur. Yine hadiste cihad ve niyetin var olduğu ifade edildiğine göre Mekke‘nin fethinden sonraki hicretler, "cihad" merkezli olacaktır ki bu da"i'lâ-yı kelimetullah" için gayreti ifade etmektedir. Yani Allah’ın kelimesini/ismini yüceltemek, O’nun dinini tebliğ etmekle,hayata hakim kılmakla bu vazife yerine getirilmiş olmaktadır.

Bu noktada şunu sorabiliriz? Mekke’nin Fethinden sonra Mekke‘den Medine‘ye göç manasında bir hicret olmayacağına göre bugün nasıl muhacir olunacak? Bu sorunun cevabı iki cihetten verilebilir.

1-Yukarıdaki hadis-i şerif ışığında düşünülünce i’la-i kelimetullah için yapılan tüm gayretler bu kapsamda değerlendirilebilir ve hicret olarak değerlendirilir.

2-“Gerçek Müslüman, elinden ve dilinden (insanların) müslümanların emniyet ve esenlikte olup (zarar görmedikleri) kimsedir. Hakiki muhacir de Allah'ın yasak ettiği şeylerden uzaklaşıp onlarıterk edendir." (Buhârî, Îmân 4-5) “Hakiki muhacir, Allahın yasakladığı şeylerden kaçan, onları terk eden kimsedir” (Buhari, İman, 4 ) “Hakiki muhacir, hata ve günahları terk edendir”( İbnu Mace, Sünen, Fiten, 2) “Hakiki muhacir, Allahın üzerine haram kıldığı şeyleri terk edendir”( Ahmed b. Hanbel 3/ 412) Bu hadis-i şerifler bağlamında da düşünülünce asıl muhacir günahlardan hicret edendir. Yani günahları terk eden kişi muhacir olmuş oluyor.

Efendimiz (as) risaletinden itibaren Mekke‘de tam 12 sene İslam’ı tebliğ etti. Çileli 12 yıl… Allah isteseydi daha ilk yıllarda hicret izni verebilirdi ama Müslümanların pişmesi için 12 yıl beklendi. İmkanlar tükenmeden hicret emri gelmedi. Ne zamanki bittim noktasına gelindi işte o zaman hicret vaki oldu. Bu da gösteriyor ki hicret imkanların tükendiği yerden imkanların üretileceği yere intikal etmektir.Artık Mekke’de imkanlar tükenmiş Medine’de yeni imkanlar yeşermeye başlamıştı.İslam Medine de kendine yurt bulmuş ve burada neşv-ü nema bulmuştur.İslam toplumunun müesseseleşmesi Medine de olmuştur.

Diğer taraftan günah kapılarının ardına kadar açık olduğu bugünün dünyasında sırf Allah’tan korktuğu için günah işlemeyen, günah ile arasına mesafe koyan insan muhacirdir. Yani denizin üzerinde yürümek, gökte uçmak keramet değildir. Asıl keramet günahlardan uzak durmaktır. Her türlü günahı işleme imkanı varken sırf Allah’a olan saygısından(haşyet) dolayı günaha dalmayan insan hadis-i şerifte d işaret buyrulduğu üzere gerçek muhacirdir.

15 Kasım’da girecek olan yeni hicri yılımız mübarek olsun.11.11.2012/Viyana