• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam153
Toplam Ziyaret5136055
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları
Musa İmamoğlu
musa.imamoglu@gmail.com
İnsanlığın Sevgiye Olan İhtiyacı
25/04/2013

Sevgi ve sevgi üzerine söylenen sözler her zaman insanın ilgisini çekmiş ve en çok hoşlandığı sözler olagelmiştir.

Sevgi; İnsanı bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu diye tarif edilir.

 İnsanı en güzel surette halkeden yüce Allah bu seçkin varlığa sevgi gibi güzel bir duyguyu da yaratılışla birlikte lutfetmiştir. Yani Sevgi insan fıtratında var olan bir duygudur. Bu nedenle her insanın sevmeye ve sevilmeye ihtiyacı vardır. Yüce yaratıcı, kendi sevgisinin bir nevi tezahürü sayılan insandan sevgi odaklı bir hayat yaşamasını istemektedir.

Temelleri sevgi ve kardeşlik üzerine bina edilen ilk ideal İslam toplumu Medine de Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) tarafından kurulmuştur. Mekke'den göç edenlere kucak açan Medineli müslümanlar Kur'ân-ı Kerîm'de, "Onlar, hicret edip yanlarına gelenleri severler" (Haşr 59/9) diye takdir edilir. Bunların muhacirlere yaptıkları yardımlar sebebiyle Kur'ân-ı Kerîm'de, "ensar" (yardım severler) diye anılmaları (Tevbe 9/100, 117) ve bütün İslâm tarihi boyunca sadece bu isimle ebedîleşmeleri, İslâmda sevgi ve onun doğal bir sonucu olan kardeşliğin önemine işaret eder.

Sevgili peygamberimiz, “İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız” (Müslim,iman, 93;Tirmizi, sfatu’l-Kıyame,56) buyurarak birbirimizi sevmenin imanın bir parçası olduğuna dikkatlerimizi çekmiştir

Dolayısıyla, Kur’an-ı Kerimin ve Rasulullah (sav) ın mesajlarına bakarak çok rahatlıkla İslam sevgi dinidir, onun kurduğu toplum sevgi toplumu, medeniyeti de sevgi medeniyetidir diyebiliriz.

Yaşanan sıkıntıların çoğunun müsebbibinin insan olduğu bilinen bir gerçektir. Sevgiyle düşünüp sevgiyle bakamayan insana her şey karanlık, herkes sevimsizdir. Sevgi fakiri insanların hayatları tatsızdır. Sayıları her geçen gün artan bu tip insanlarla dünyanın tadı da kaçmaktadır. Yaşanabilir güzel bir dünya için, seven ve sevilmeye layık insanlara ihtiyaç vardır. Bu insanları yetiştirmek,  huzur isteyen insanlık âleminin en öncelikli hedefi olmak zorundadır.

İnsanlık muhtaç olduğu sevgiye İslam sayesinde kavuşmuştur. Vahşette sınır tanımayan insanlık İslam sayesinde medenileşmiştir. Dünyaya yön veren ilim adamları ve yazdıkları kitaplar, bıraktıkları eserler hep bu medeniyetin ürünleridir. Bu güzel medeniyetin yetiştirdiği, kalbi sevgiyle dolu seçkinlerden biri de Mevlana Celaleddin-i Rumidir. Onun sevgisi öylesine geniş, öylesine kapsamlıdır ki, isteyen herkes bu sevgi denizinden nasibini almış, almaya da devam etmektedir.

Sevgi konusunda Hazreti Mevlâna’nın pek çok sözü vardır. En çarpıcı olanlardan biri şöyledir:

“Sevgiden acılıklar tatlılaşır,

Sevgiden bakırlar altın kesilir.

Sevgiden tortulu bulanık sular, arı duru su haline gelir,

Sevgiden dertler şifa bulur, 

Sevgiden ölü dirilir,

Sevgiden padişahlar kul olur.” (Mesnevî, II, 1529-1531)

Sevginin önemi hususunda Mevlâna’nın fikirlerine ve çağrısına bütün insanlığın ne kadar muhtaç olduğunu söylemeye gerek yoktur.

 Bugün hemcinsleriyle olan bütün bağları koparıp kendi işini kendi elleriyle zorlaştıran bir insanlıkla karşı karşıyayız. Devletler ve milletler arasında yaşanan düşmanlıklar, toplumlar arası çatışmalar, saltanat kavgaları, yıkılan yuvalar, dökülen kanlar, heder edilen canlar,  telef edilen mallar, kısacası yaşadığımız tüm sevimsiz tablolar sevgiden mahrum insanların eserleri değimli dir? Tüm bu sıkıntıların ilacı sevgidir. Yani sevmek ve sevilmektir. Sevgi medeniyetinde yetişen sevgi erlerinden biri olan Yunus Emre çağlar ötesinden insanlığa şöyle seslenir: ‘‘Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim,  bu dünya kimseye kalmaz’’.  Maddenin esiri olan, kalbi taşlaşmış günümüzün sevgi yoksunu insanının bu çağrıya kulak vermesi gerekiyor.

Sevgi, aynı duyguları paylaşmak ve aynı yöne bakmaktır. Sevgi hayatın anlamıdır. Sevgi eşyanın mahiyetini kavramaktır. Sevgi, Rahmanın varlıklar âlemine en büyük hediyesidir. Dolayısıyla başta insan olmak üzere bütün varlıkların sevilmeye ihtiyacı vardır.

Öncelikle yüce Allah sevilmeli. Çünkü sayılamayacak kadar nimet verip yaşatan O’dur. Tüm varlıklar Onun sevgisiyle yaşayabilmekte, Onun sevgisiyle yaşama sevincini tadabilmektedir. O’nu seven her şeyi sever ve herkes tarafından sevilir. Bu gerçek Allah Rasülü (sav) tarafından şöyle dile getirilir:

"Allah bir kulunu sevince Cebrail'e: "Şüphesiz ki Allah filanı seviyor sen de onu sev”, diye nida eder. Cebrail de onu sever ve Cebrail gök sakinlerine: "Şüphesiz ki Allah filanı seviyor, siz de onu sevin" diye nida eder. Gök sakinleri de onu severler. Sonra o kişi yeryüzünde kabul görür ve itibar sahibi olur” (Buhari, “Bed’u'l-halk” 6; Muvatta, “Şa’r” 5).

Eşler Birbirini Sevmeli

İnsanlığın muhtaç olduğu sevginin en önemli kaynağı aile yuvalarıdır. Bu yuvanın mimarları olan eşleri birbirlerine bağlayan en kuvvetli unsur ise sevgidir. Eşler en çok birbirlerinin sevgisine ihtiyaç duyarlar. Sevilmekten çok hoşlanırlar. Aile yuvasını ayakta tutanda bu sevgidir. Eşler arasına bu sevgi Yüce Allah tarafından yerleştirilmiştir. Bu gerçek Kur’an-ı Kerimde şöyle anlatılır:

 “Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir…”(Rum,30/21). Birbirlerine sevgi ve merhametle bağlanan eşler, huzur bulmuş en bahtiyar insanlar demektir. Bu huzursuz dünyanın çehresi ancak bu bahtiyar insanlar sayesinde değişebilecektir.

Çocuklar Sevilmeli

Çocuklar sevilmeye muhtaç olan varlıkların başında gelmektedir. Çocuklara sevgi öncelikle anne ve babaları tarafından verilmelidir. Bu sevgi, yerinde ve zamanında gösterilecek tatlı bir bakış, samimi bir gülüş ve içten bir sarılıştır.

Her konuda olduğu gibi çocukları sevme konusunda da sevgili Peygamberimiz insanlığa en güzel örnek olmuştur. Onlara büyük bir insan gibi değer vermiş, sahip çıkmış, sevip bağrına basmış, şefkat ve merhametle muamele etmiştir.

Sevgili Peygamberimiz zaman zaman çocuklarla oynar, özelikle kız çocuklarına ayrı bir ilgi, sevgi ve şefkat gösterirdi. Yolda karşılaştığı çocuklara; "Selam size çocuklar" diye hitab eder, onların hal ve hatırını sorardı.

Peygamberimiz (sav), hasta çocukları ziyarete giderdi. Kızı Zeynep'in çocuğunun hastalığında yanına gitmiş, onu bağrına basıp ağlamıştır. Yanında bulunan sahabeden Sa'd b. Ubade, "Ağlıyor musun? hâlbuki sen Allah'ın Peygamberisin." deyince, Efendimiz (sav) "Ben ona Şefkat duyduğumdan ağlıyorum. Allah kullarından ancak merhametli olanlara rahmet eder" buyurmuştur.(Buhârî,Cenâiz,33)

Dünya hayatının süsü sayılan çocuklar ana-babalara Allahın bir emanetidir. Sevilmeye, şefkat ve merhamete muhtaçtırlar. Sevgiyle beslenip büyütülen bu çocuklar, geleceğin dünyasında sevgiye muhtaç olan insanlığa sevgi şerbeti sunacak olan muhabbet fedaileri olacaklardır. İnsanlık kaybettiği sevgiye bu muhabbet tohumları yeşerdiği zaman kavuşacaktır.

Anne ve Babalar Sevilmeli

Sevgiye ihtiyacı olan ve sevilmesi gereken varlıklardan biride ana babalardır. Ana-babalar sebebi varlığımız ve veli nimetimizdir. Onlar nimete, rahmete ve Allahın rızasına ulaşabilmemize vesile olan hürmete layık insanlardır. Onlar hanelerimizin bereketi, duaları makbul olan, bizi cennete götüren saygıdeğer varlıklardır.

Yüce Allah, “İnsana, anne ve babasına iyi davranmasını emrettik…”(Lokman, 31/14) buyurmak suretiyle dikkatlerimizi anne ve babalarımız üzerine çekmiştir. İyi davranışlar sevginin tezahürleridir. Sevmeyen, sevgiyle bakmayan insanlardan elbette ki iyi davranışlar beklenemez. 

Sevgili Peygamberimiz, “Allah’ın rızası, anne-babanın rızasında, Allah’ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir.”(Tirmizi, Birr, 3) buyurarak Allahın sevdiği bir insan olmanın yollarından birinin de ana baba sevgisinden geçtiğini bildiriyor. Ana babasına iyilik yapmayanlara, onları üzüp sevgiden mahrum bırakanlara yüce Allah (cc) ın öfke ile baktığı anlaşılıyor. Allahın öfke ile baktığı insan toplulukları sevgiden mahrum, sevmeyen ve sevilmeyen huzursuz topluluklardır.

Netice olarak derizki, öncelikle insan ile Allah arasında sağlam bir muhabbet olmalı. Şayet bu muhabbet yoksa hayatın da anlamı yok demektir. Zira insanın yaratılış gayesi Allah'a kulluk, kulluğun özü de teslîmiyettir. Teslimiyeti gerçekleştiren yegâne unsur ise muhabbettir.

Velhasıl, yüce Rabbimizin sevgisinin birer tezahürü olan bütün varlıklar, başta insan olmak üzere sevilmeye layıktır. Yunus Emre gibi, “yaratılanı severiz yaratandan ötürü” deyip varlıklar âlemine sevgi penceresinden bakmak gerekir. Sevginin zıddı olan düşmanlık ve kötülüğe açılan tüm kapılar kapatılıp, sevgiye açılan kapılar sonuna kadar açılmalı. İnsanlık bunu yapabildi gün kalpler sevgiyle dolacak, bakışlar güzelleşecek, düşünceler sevgi odaklı olacaktır. Nihayet, seven ve sevilen insanların yaşadığı, özlemi duyulan güzel bir dünyaya kavuşulacaktır.

Son sözümüz dua olsun. Çünkü dua etmek, Allah'tan muhabbet talebinde bulunmak, kulluğun zarurî bir gereğidir. Bizde Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem-gibi:

"Allâhım! Sen'den sevgini, Sen'i sevenlerin sevgisini ve Sen'in sevgine ulaştıracak ameli talep ediyorum. Allâhım! Sen'in sevgini bana nefsimden, âilemden, malımdan ve soğuk sudan daha sevgili kıl!" (Tirmizî, Deavât, 72) diyerek kulluk görevimizi yerine getirmenin sevincini yaşayabiliriz.

Musa İMAMOĞLU

Körfez Müftüsü



2917 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Ey Medine Sen Ne Güzel Şehirsin! - 25/04/2013
Sevgili Peygamberimiz risalet görevini yükleneli 12 yıl olmuştu. Allah rasülü ile görüşmek üzere bu defa Medineden 72 bahtiyar Mü’min Mekkeye geldiler. Bunları temsilen bir grup Mescid-i Haram'da amcası Hz. Abbas'la oturan Rasûl-i Ekrem Efendimizin
İnsan Saygıdeğer Bir Varlıktır Ama... - 25/04/2013
Kur’an-ı kerim insanı bütün varlıklardan farklı bir biçimde ele almakta ve insana büyük değer vermektedir. Kur’an’da geçen “Biz, gerçekten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık”(İsra, 70) ayetinde de insanın üstün ve değerli bir varlık olarak
Kutlu Doğum - 25/04/2013
Efendimiz, gençliğinde her türlü aşırılıktan uzak durdu. Puta tapmadı. İffet ve namusunu hep korudu. Ticaretle uğraştı. Etrafına güven verdi. Bu davranışından dolayı kendisine güvenilen “el-Emin” ünvanı verildi. Haksızlığa uğrayanların haklarını
Ey Mekke Seni Seviyorum - 25/04/2013
Ey Mekke Seni Seviyorum! Çünkü Mina da sende. Burası bana, İbrahim aleyhisselam ile oğlu İsmailin Allaha olan bağlılıklarını, muhabbetlerini, teslimiyetlerini ve nihayet Allah yolunda yapılan fedakârlığın zirvesini hatırlattı. Onun için bende seni
Sevgi Hayatın Ruhudur - 25/04/2013
Semalarını ezan seslerinin doldurduğu, her bir karış toprağında şehit kanlarının misk gibi kokusunun hissedildiği, dağlarıyla, ormanlarıyla, ırmağıyla, ecdat yadigârı camileri ve kalem gibi göklere uzanan minareleri ile bizim için dünyada ayrı bir
İslam'da Kadının Yeri - 02/06/2011
Kadın, günümüze kadar hakkında en çok yazılan çizilen bir varlık olagelmiştir. Buna rağmen birçokları tarafından tam olarak anlaşılamamış olup gizemini korumaya devam etmektedir.
Çanakkale Geçilmez - 02/06/2011
Birinci Dünya savaşının başlamasıyla birlikte İtilaf Devletleri (Fransa ve İngiltere) İstanbul’u elde etmek maksadıyla 3 Kasım 1914’ te Çanakkale Boğazına doğru ilerlediler. Harp araç ve gereçleri yönüyle bizden çok üstün idiler.
Rahmet ve Merhamet - 02/06/2011
Rahmet, incelik, ihsan, bağışlama, acıyıp esirgeme demektir. Allah'ın kullarına acıması, onlara sevgi, şefkat ve merhametle muamele etmesi anlamında Kur'anî bir tabirdir.
Medeniyet İnşasında Merhametin Önemi - 02/06/2011
Merhamet, acıma, esirgeme, koruma, sevgi gösterme, yardım etme. İnsanı başkalarına iyilik ve yardım etmeye yönlendiren acıma duygusu. Tüm yaratılmışlara sevgi ile yaklaşma, onları kötülüklerden koruma ve kurtarma, zor durumlarında yardım etme..
 Devamı
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.439832.5698
Euro34.502534.6407
Saat