• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi5
Bugün Toplam457
Toplam Ziyaret5141126
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları
Ahmet Emin Seyhan
ahmeteminseyhan@gmail.com
Kibrit Çöpü Deyip Geçmeyin!
25/04/2013

Bütün insanlar bu dünyaya deruni bir anlam ve amaç için gönderilmişlerdir. Hayatın anlamını bilen, Yaratıcısını tanıyan ve O’nun rızasını kazanmak için çabalayan kişiler bu sınavı başarı ile tamamlayıp ebedi hayatı kazanabileceklerdir. Ama tersini yapan ve hayatlarını boş şeylerle tüketenler ise bu imtihanı kaybedeceklerdir.

Konuyu biraz daha açmaya çalışalım. İnsanoğlunu bir kibrit çöpüne, kibrit kutularını da insanların içinde yaşadıkları topluma benzetmemiz mümkündür.

Mesela bazı kibrit çöpleri vardır. Belirli bir amaç için yanarlar. Kimi bir sigarayı yakar, kimi bir ocağı tutuşturur, kimisi ise bir sobanın yanmasını sağlar.

Kimi kibrit çöpleri ise boş yere yanarlar, tükenip giderler ama hiçbir işe de yaramazlar.

Kimi kibrit çöpleri ise bir evi veya ormanı yakıp kül edebilir.

Öte yandan kibrit kutusunun içine bakıldığında çöplerin hepsinin aynı olduğu zannedilebilir. Oysa durum çok farklıdır. Zira aynı gibi görünen bu çöplerin aslında çok farklı oldukları işlevlerinden rahatlıkla anlaşılabilecektir.

 Nitekim bazı kibrit çöpleri yanmayacak kadar incedir. Yakarken kırılacak zannedersiniz. Ama en iyi de o kibrit çöpleri yanarla

Bazı kibrit çöpleri ise epeyce kalındır. Siz zannedersiniz ki en güzel onlar yanacak ve bir işe yarayacak. Ama bu kalın kibrit çöpü “foss” diye bir ses çıkartır ve kendini bile yakamadan geçip gider.

Kimi kibrit çöpleri ise eğri büğrüdürler, lakin onlardan hiç beklenilmeyecek şekilde fonksiyonlarını yerine getirirler ve önyargılı kişileri epey şaşırtırlar.  

İşte bir toplumda yaşayan insanların hayatlarını kibrit çöplerine, içinde yaşadıkları toplumu da kibrit kutusuna benzettiğimiz zaman bazı şeyleri daha rahat anlatmamız mümkün olacaktır.

Kimi insanlar vardır. Bir lambanın fitilini yakarlar, kendileri gitse de ışıkları kalır ve etraflarını aydınlatmaya devam ederler.

Kimi insanlar vardır güçlü ve kuvvetli görünürler ama kendilerinden beklenileni yerine getirmekten acizdirler. Kendilerini boş yere tüketir ve bitirirler. İçki, uyuşturucu ve kumar benzeri kötü alışkanlıkların müptelası olmuşlardır. Bu bağımlılıklardan kurtulmayı istemedikleri için de kendi sonlarını kendileri hazırlamışlardır. Yahut intiharı tercih ederek kendi yaşamlarına son vermiş ve ebedi cehennemi hak etmeyi göze almışlardır.

Kibrit kutusunun içinde eğri ya da kırık olan çöpler vardır ki bunlar da engelli olan insanlara benzetilebilir. Onların bu görünüşlerine bakıp acele karar verenler yanılabilirler. Zira bu tür çöpler kendilerinden beklenmeyecek derecede harika işlere imza atabilirler. Yaşadıkları hayatın hakkını diğerlerinden çok daha iyi ve fazlasıyla verebilirler. Zira bu tür çöpleri görünüşlerine göre değil de yaptıkları işe göre değerlendirmek daha doğru olacaktır.

Bazı kibrit çöpleri ise birbirine yapışmışlardır. Biri yanınca diğeri de zorunlu olarak onunla beraber yanar gider. Kötü arkadaşlarla düşüp kalkanların halini bu örnek çok güzel açıklamaktadır.

Kibrit kutusu ise içinde yaşanılan toplum gibidir. Islak bir kutudaki kibritleri uğraşsak da yakamayız. Demek ki içinde yaşanılan toplum insanoğlunu ister istemez etkilemektedir. Dolayısıyla içinde yaşadığı toplumun ideal bir toplum olması için çalışmayanların bunun olumsuz sonuçları ile karşılaşmaları kaçınılmazdır. Bu itibarla “bana ne, neme lazım” gibi tavırlar son derece yanlış tavırlardır. Bu tür vurdumduymaz tutumlar doğru değildir. Zira her koyun kendi bacağından asılsa da onu kötü kokusu zamanla bütün mahalleyi saracak ve herkesi rahatsız edecektir.

En tehlikeli çöpler ise kendisiyle birlikte kibrit kutusunu da yakan çöplerdir. İçinde yaşadıkları aileyi ve toplumu tehlikeye atan tiplerdir bunlar. Dini ve ahlaki değerleri önemsemeyen ve bunlara sahip olmayan bencil bireyler toplumu olumsuz anlamda etkileyeceklerdir. Böylece onlar bilerek ya da bilmeden manevi ve ahlaki yozlaşmaya neden olabileceklerdir. O toplumdaki manevi değerlerin çürümesini hızlandıracak ve adaletsizliğin yerleşmesine katkı sağlayabileceklerdir. İman zafiyeti sebebiyle cinnet geçirip etrafa zarar verenler, fesat çıkartıp toplumu birbirine düşürenler, düşmanlarla işbirliği yapıp yetkilerini para karşılığı satanlar ve vatanlarına ihanet edenler böyle kimselerdir.

Kısaca ifade edecek olursak, herkes dönüp kendisine bakmalı ve kendisini sorgulamalıdır. “Acaba ben nasıl bir kibrit çöpüyüm?” diye kendisine sormayan ve olumlu anlamda değişime ve dönüşüme başlamayan insan sonunda mutlaka kaybedecektir.

Bize göre kibrit çöpünün kalitesini belirleyen uçtaki kimyasal maddedir. O sağlam olursa kibrit çöpü de bir işe yarayacaktır. Yani, bu uçtaki kimyasal maddeyi biz sağlıklı bir beyne, sağlam bir ruha veya sarsılmaz bir imana benzetebiliriz. Nitekim iman zafiyetinin ya da yokluğunun insanı ahirette felakete sürüklemesi kesindir. İnsana hayatın anlamını, amacını, değerini öğreten doğru İslam’dan yoksun kalmak ve imanı sağlaştırmamak ise son derece yanlıştır 

İman ışığıyla nurlanan insan etrafına faydalı bir kandil olacak ve tüm cihana ışık saçmaya devam edecektir. Bunu becerebilmek ise herkesin kendi elindedir. Kendi kaderini ortaya koyduğu niyetiyle, samimiyetiyle, davranışlarıyla, hayata bakışıyla, duasıyla, ibadetiyle, iyi ya da kötü hal ve hareketleriyle şekillendiren bir insan elbette yaptıklarından sorumlu olacaktır. Eğer sorumlu olmayacak idiyse o takdirde bu dünyadaki imtihanın bir anlamı kalmayacaktır.

Sonuç olarak dünyaya insan olma şerefi ile gönderilmiş kimselerin akıllarını yerinde ve doğru bir şekilde kullanmaları kendilerine yapacakları en büyük iyilik iken, tersi kendilerine yapacakları en büyük zulümden başkası olmayacaktır.  (01.06.2012)

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Emin SEYHAN

Kafkas Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi



2910 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

İslâmîlik Endeksleri ile Yapılmak İstenen Nedir? - 28/12/2019
İslâmîlik Endeksleri ile Yapılmak İstenen Nedir?
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark - 28/12/2019
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark
Kindar Adam Dindar Olamaz - 28/12/2019
Kindar Adam Dindar Olamaz
Torpil Yapan da Yaptıran da Melundur! - 28/12/2019
Torpil Yapan da Yaptıran da Melundur!
Gelecek Nesiller Neden İslâm’dan Nefret Edecekler? - 28/12/2019
Gelecek Nesiller Neden İslâm’dan Nefret Edecekler?
Hak Din İslâm ve Batıl Dinler - 28/12/2019
Hak Din İslâm ve Batıl Dinler
“Baba” ile “Biyolojik Baba” Arasındaki Fark - 28/12/2019
“Baba” ile “Biyolojik Baba” Arasındaki Fark
Secde Ne Anlama Gelmektedir? - 28/12/2019
Secde Ne Anlama Gelmektedir?
Yanlış Kararlar İnsanı Mahveder - 28/12/2019
Yanlış Kararlar İnsanı Mahveder
 Devamı
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.451532.5815
Euro34.684134.8231
Saat