• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi13
Bugün Toplam648
Toplam Ziyaret5137740
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları
Ahmet Emin Seyhan
ahmeteminseyhan@gmail.com
Savaşçı Robotlar ve Şehitlik!
25/04/2013

Kur’an-ı Kerim ve Sahih Sünnet’te düşman saldırılarına karşı hazırlıklı olmak tavsiyesi yer almakta olup bu durum ehlinin  malumudur. Ancak Müslümanların bu uyarıları yeterince ciddiye ve dikkate almadıkları da bir başka gerçektir. Oysa bu uyarılar açık, net ve anlaşılırdır. Bu nedenle, İslam’ın bu tavsiyesi ve ikazı üzerinde ciddiyetle düşünülmesi ve gerekenlerin bir  an önce yapılması icap etmektedir.
 
Nitekim gelecek asırlarda ya da önümüzdeki yıllarda İslam düşmanları Müslümanları yaşadıkları coğrafyalardan zorla çıkartmak, onları köleleştirmek, yahut kaynaklarını sömürmek isteyebileceklerdir. Bunun için de mesela, “gördükleri her şeyi yok etmeye planlanmış yüz binlerce silahlı ve çok üstün donanımlı robotlar” yaparak bunları Müslümanların üzerlerine salabileceklerdir. 
 
Bu son derece gelişmiş robotlar programlandıkları şekilde acımasızca görevlerini yerine getirecek, vahşice Müslümanların üzerine saldırabilecek, yakıp, yıkıp yok edebileceklerdir. 
 
Acaba böyle bir durum yakın zamanda gerçekleşirse bu savaşlarda ölen Müslümanlar şehit olacaklar mıdır? Bu konu üzerinde İslam alimlerinin şimdiden düşünmeye başlamaları ve gerekli tedbirlerin alınması konusundayetkilileri ve toplumu uyarmaları kanaatimizce doğru ve uygun olacaktır. 
 
Bununla birlikte, “elbette onlar şehit olacaklardır” diyenlerin de meseleyi çok yönlü olarak değerlendirmeleri, acele etmeden doğru dürüst karar vermeleri ve sorduğumuz şu sorular üzerinde günlerce kafa patlatmaları gerekmektedir.
 

1.      Acaba “düşmanın silahı ile silahlanıp her türlü hazırlığı önceden yapmamak, imkanları ve kaynakları boşa harcamak” bir “mazeret” olarak görülebilir mi?

2.      Öncelikler belirlenirken gerekli hassasiyeti göstermemek, her zaman olduğu gibi  “dua ile görev sorumluluğu” arasındaki farkı fark edememek ve görevden kaçmak, “işi Allah’a havale etme” kolaycılığına kapılmak, İslam’ın temel ilkelerinden uzak ucuz ve basit yaklaşımlara teslim olmak doğru olabilir mi?

3.      Müslümanların etkin ve caydırıcı silahlar geliştirmeme tavrını doğru ve haklı bulup onaylamak, tedbirsiz, hazırlıksız ve dikkatsiz davranan bu kişilerin şehit olacaklarını savunmak gerçek İslam alimlerine yakışır mı? Ve acaba bu kimseler böyle yaparak üzerlerine aldıkları bu sorumluluklarının tam olarak farkındalar mı?

Bilindiği üzere Kur’an-ı Kerim savaş esnasında bile cemaatle namaz kılınırken Müslümanların silahlarını yanlarında bulundurmalarını istemektedir. Öyle ki, yağmur yağma veya hastalık ihtimalini de hesaba katarak silahlarını yanlarına alamayacak olanlara bir kolaylık ve ruhsat tanımış olsa bile, yine de tedbiri elden bırakmamaları konusunda onları özenle uyarmaktadır. Şimdi bu ayeti birlikte okuyalım. 
 
O halde sen müminler arasında iken onlara namazda imamlık yapacaksan, [yalnızca] bir bölümünün, silahlarını kuşanmış olarak seninle namaza durmalarına izin ver. Onlar namazlarını bitirdikten sonra, namazlarını eda etmemiş olan diğer grubun her türlü tehlikeye karşı hazır vaziyette ve silahlarını kuşanmış olarak gelip seninle namaza durmaları sırasında size koruyuculuk yapsınlar; [çünkü] hakikati inkara şartlanmış olanlar sizin silahlarınızı ve teçhizatınızı unutup bırakmanızı isterler ki âni bir baskınla üzerinize saldırabilsinler. Fakat yağmurdan dolayı sıkıntıya düşerseniz yahut hasta iseniz [namaz kılarken] silahlarınızı bırakmanızda bir mahzur yoktur; ama tehlikeye karşı [daima] hazırlıklı olun. Allah, şüphesiz, hakikati inkar edenler için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.” (Nisa, 4/102)
 
Bu kadar açık uyarıya rağmen hala gerekli bütün tedbirleri almadan şehitlik beklemek ne kadar uygun olacaktır bunun üzerinde herkesin ciddiyetle düşünmesi gerekmektedir.
 
Aynı şekilde şu ayete de bir bakalım.
 
Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve savaş atları (savaş araçları) hazırlayın. Onlarla Allah’ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve bunlardan başka sizin bilmediğiniz fakat Allah’ın bildiği diğer düşmanları korkutursunuz. Allah yolunda her ne harcarsanız karşılığı size tam olarak ödenir. Size zulmedilmez.” (Enfal, 8/60)
 
Görüldüğü üzere düşmanları yıldırmak, caydırmak, korkutmak ve saldırmayı akıllarına dahi getiremeyecek şekilde hazırlıklı olmak İslam’ın Müslümanlara bir emridir.
 

Bütün bu uyarıları göz ardı ederek hala düşmana Hz. Davud’un yaptığı gibi taş atılmasını savunmak, klasik savaş araçlarından olan mızrak, ok, kılıç ve kalkan tavsiye etmek, modern gelişmeleri doğru okuyup değerlendirememek anlamına gelecektir. Maalesef günümüzde hala bazı aklı kıt Müslümanlar böyle bir tavır içinde olmakta, yanlış kararlar alıp uygulamakta ve her zaman olduğu gibi işin kolayına kaçmaktadırlar. 

Biz bu durumu onlara anlattığımızda ise “bir de başımıza bunu çıkartma” der gibi yüzümüze bön bön bakmaktadırlar. Oysa düşman saldırısına karşı her türlü hazırlığı önceden yapmayan ve böyle bir tembelliği, uyuşukluğu ve ataleti savunanlar dünya ve ahiret mutluluğunu elde edemeyecek (Tevbe, 9/81-82) ve zalim bir kavmin elinde oyun ve eğlence aracı olmaktan kurtulamayacaklardır. (Mümtehine, 60/5) Dolayısıyla bu tiplerin kendi nefislerine dönmeleri, Kur’an’ı doğru anlamaları ve akıllarını yerinde çalıştırmaları kendi lehlerine olacaktır.

Nitekim şu ayette gayet açıktır. Birlikte okuyalım.

Ey iman edenler! Sabredin. Sabır yarışında düşmanlarınızı geçin. (Cihat için) hazırlıklı ve uyanık olun ve Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.” (Âl-i İmran, 3/200)

Allah yolunda mücadele ederken hazırlıklı ve uyanık olmayanların ve her türlü tedbiri çok önceden almayanların şehitlik beklentisi içinde olmaları bize pek ikna edici gelmemektedir.
 
Demokratik kurallara bağlı kalarak taleplerini yöneticilerine iletmeyen sivil toplum örgütlerinin, muhalefet partilerinin ve değişik baskı gruplarının da aynı şekilde bu konuda sorumluluklarının olduğu açıktır.
 
Biz, Müslümanların yaşadıkları ya da yaşamaları muhtemel her türlü sorunlar üzerine düşünmekte, bulduğumuz önerileri kamuoyu ile bu şekilde paylaşmakta ve sosyal sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmeye gayret etmekteyiz. Bu itibarla yukarıda zikrettiğimiz ayetlerin ve diğer başka ayetlerin (Nisa, 4/73-80; Hadid, 57/10; Tevbe, 9/123) inananlara uyarısını bir kez daha hatırlatmayı bir görev biliyoruz. 
 
Bütün bu yazdıklarımıza rağmen, düşmanının silahından daha üstün silah yapmayanların, sivil iradeye bağlı, güçlü, caydırıcı ve profesyonel bir ordu kurmayanların, bu konuda gerekli hazırlıkları zamanında tamamlamayanların,daha üstün donanımlı robotlarla düşmanlara karşılık vermeyenlerin, kısa yoldan cennet beklentisi içine girenlerin (Muhammed, 47/31), en güzel mücadele metodunu sergilemeyenlerin (Nahl, 16/125) ve hata da ısrar edenlerin ahirette kazançlı çıkabileceklerini söylememiz oldukça zor görünmektedir.
 
Sonuç olarak, İslam’ın iki temel kaynağını doğru anlama gayreti içinde olmayanların ve kendilerine yapılan iyi niyetli ve samimi uyarılara kulak tıkayanların ahirette kendilerini nasıl savunacakları konusuna şimdiden çalışmaları ve gereken hazırlığı (!) yapmaları uygun olacaktır. (10.08.2012)
 

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Emin SEYHAN

Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi



3004 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

“Vasatiyye Hareketi” Bir Tuzaktır - 28/12/2019
“Vasatiyye Hareketi” Bir Tuzaktır
Secde Ne Anlama Gelmektedir? - 28/12/2019
Secde Ne Anlama Gelmektedir?
Kuraklık, İsraf ve Şükürsüzlük - 28/12/2019
Kuraklık, İsraf ve Şükürsüzlük
Gelecek Nesiller Neden İslâm’dan Nefret Edecekler? - 28/12/2019
Gelecek Nesiller Neden İslâm’dan Nefret Edecekler?
Yetki Varsa Hesap da Vardır! - 28/12/2019
Yetki Varsa Hesap da Vardır!
Kur’ân Neyi Tasdik Ediyor? - 28/12/2019
Kur’ân Neyi Tasdik Ediyor?
Torpil Yapan da Yaptıran da Melundur! - 28/12/2019
Torpil Yapan da Yaptıran da Melundur!
Kindar Adam Dindar Olamaz - 28/12/2019
Kindar Adam Dindar Olamaz
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark - 28/12/2019
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark
 Devamı
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.432432.5624
Euro34.631634.7704
Saat