• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam149
Toplam Ziyaret5140818
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları
Ahmet Emin Seyhan
ahmeteminseyhan@gmail.com
Bir İslam Toplumunda Alsa Dilencilik Olamaz !
25/04/2013

Dinimizİslam, çalışmayı emir ve tavsiye etmiş, tembelliği ve buna bağlı olarak insan onurunu zedeleyen dilenciliği kesinlikle yasaklamıştır. Elbette yoksulu doyurmak, gerçek ihtiyaç sahibine Allah rızası için yardım etmek bir Müslümanın görevidir. Ancak insanların iyilik etme duygularını istismar etmek ve İslam’ın yanlış tanıtılmasına sebep olmak da aynı ölçüde yanlıştır.

Nitekim Peygamber efendimiz çalışıp kazanabilecek güce sahip birisinin dilenmesini kesinlikle doğru bulmamıştır. Dilenciliği meslek haline getirenleri ise uyarmışve şöyle buyurmuştur: Sizden bazıları (bütün uyarılara rağmen) dilenmekten vazgeçmez ve insanlardan istemeye devam ederse kıyamet günü yüzünde et parçasıkalmaksızın (rezil bir halde) Allah'a kavuşur.(Müslim, 12/Zekât, 35 (I, 720), nr: 103, 104.

Yine Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: Her kim çok mal biriktirmek için, insanların (iyilik etme duygularını istismar ederek) onların mallarını (az ya da çok olsun) isteyip durursa, o dilenci muhakkak bir ateş parçası istemektedir.(Müslim, 12/Zekât, 35 (I, 720), nr: 105.

Yine Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: Sizden birisinin bir kucak odun toplaması, sonra da o odun demetini sırtına yükleyip (getirip pazarda) satması, (kazandığı o paradan) tasadduk etmesi ve böylece insanlardan bir şey istemek zorunda kalmaması, kendisine verecek veya vermeyecek bir adamdan gidip istemesinden elbette çok daha hayırlıdır. Çünkü veren el, alan elden üstündür.(Müslim, 12/Zekât, 35 (I, 721), nr: 106.

Görüldüğü üzere İslâm, çalışmayan, tembel tembel oturan, bir lokma bir hırka diyen, başkalarına yük olan Müslümanı iyi bir Müslüman olarak görmemektedir. Yukarıdaki hadis-i şeriflerden anlaşılacağı üzere dilenmek ve dilenciliği meslek hâline getirmek şiddetle yasaktır. Çalışıp kazanmak ve elinin emeğini yemek esastır.

Öte yandan dilenciliğin nedeni kesinlikle yoksulluk değil eğitimsizlik, sorumsuzluk, onursuzluk ve tembelliktir. İşin kolayına kaçmaktır. Halkın iyilik etme ve yardımda bulunma duygularını istismar ederek kısa yoldan para ve servet toplamaktır.

Dilenciliğin sonucu ise, İslam’ın kötü ve adaletsiz bir din olduğu ve sosyal adalete önem vermediği gibi bir izlenimin doğmasına yol açmaktır. Dolayısıyla dilenciliği meslek haline getirenlere yardım ederek dilenciliğin devamına katkı sağlamak bu açıdan da değerlendirilmelidir. Bu itibarla tanımadığı ve bilmediği dilencilere yardım ederek bu kötü gidişte pay sahibi olmak pasif suç ortaklığıolarak görülebilir.

Nitekim Kur’an’a göre bir Müslümanın kime yardım edeceği açık ve nettir. Konu ile ilgili ayeti birlikte okuyalım. Allah yolundaki çalışmasından ötürü özgürlükleri kısıtlanarak göç etme imkânından yoksun bırakılmış ihtiyaç sahiplerine verin (yardımda bulunun). Onları tanımayanlar, onurlu tavırlarından ötürü onları zengin sanır. (Oysa dikkatlice bakınca sen) onları yüzlerinden tanırsın. Halktan yardım dilenmezler. Ettiğiniz her iyiliği Allah bilir. (Bakara, 2/273)

Görüldüğü üzere bir mümin her önüne gelene değil, tanıdığı ve bildiği gerçek ihtiyaç sahiplerine yardım etmek zorundadır. Bu da sosyal dayanışma kurumlarının ve güvenilir sivil toplum örgütlerinin çalışmalarıyla tespit edilebilir. Bir Müslümanın gerçek fakirleri arayıp bulmaya ayıracak zamanı olmayabilir. Bundan dolayı o, ehil ve güvenilir sivil toplum örgütleri vasıtasıyla sadaka ve zekâtını gerçek ihtiyaç sahibine ulaştırmakla mükelleftir. Zira Kur’an ve Sünnet’e uygun olan da budur. Böylece onurlu tavırları nedeniyle insanlardan dilenmeyen gerçek ihtiyaç sahiplerine bu yardımlar ulaştırılmış olur. Bu yapıldığında ise meslek haline getirilen dilencilik zamanla ortadan kalkar. Gerçek hak sahipleri zekat ve sadakaya kavuşur. Sahtekârlar deşifre olur. Dolayısıyla İslam dini de yanlıştanıtılmaktan böylece kurtarılmış olur.

Bu nedenle olgun bir mümin tanımadığı bilmediği, yolda oturup dilenen herkese veya kapısına gelene sadaka vermek zorunda değildir. Verdiğinde yanlış bir iş yaptığınıbilmelidir. Az da olsa sadaka vermek yerine bu kimseleri tatlı dil ile uyarmak gerekir. Kanaatimizce böylelerinin dilenciliğe devam etmemeleri için onlara hiçbirşey vermemek en doğru olandır. Aksi takdirde bu tür dilencilik kıyamete kadar devam edecektir. Böyle bir dilenciliğin devamına katkı sağlamak, bu tür dilenciliğini özendirmek, adeta tembelliği teşvik etmek, yanlış bir infak anlayışıile “az da olsa kapıya gelene verin” diyerek bu işe Hz. Peygamber’in de adını karıştırmak doğru değildir. Nitekim zayıf ve mevzû hadislerle onun otoritesini sarsmak ve İslam’ın yanlış tanıtılmasına sebebiyet vermek uygun değildir ve bunun ahiretteki sorumluluğu da çok büyüktür.

 

Tekrar ifade edelim ki, her ne kadar dilenci Allah rızası için dese de, dualar etse de, yalanlar söylese de araştırmadan ona az bir miktar dahi olsa da para veya başkaşeyler vermek kanaatimizce kesinlikle doğru değildir. Gerçek fakirleri bulmak ve yardım etmek hem devletin hem de sivil toplum örgütlerinin görevidir. Bu vazifeyi ihmal ederek dilencilerin ortalıkta dolaşmalarına, İslam’ın ve Müslümanların dünyaya yanlış tanıtılmasına neden olmak çok ciddi bir vebaldir.

Bir sosyal devlet kendi ülkesinde yaşayan hastaya da, ihtiyara da, engelliye de, fakire de sahip çıkmak zorundadır. Ayrıca bu tüm müminlerin de görevidir. Dolayısıyla bu görev devletin yetişemediği yerlerde sivil toplum örgütleri aracılığıyla deruhte edilmelidir. Sağlığı yerinde olduğu halde dilenen ve çalışmaktan kaçanlara veya bu işin çetesini ve mafyasını oluşturup insanları dilendirerek onların sırtından geçinenlere, bunu kazanç kapısı haline getirenlere imkân vermemek ve böyle yapanları ciddi şekilde cezalandırmak gerekir.

Sonuç olarak, gerçek bir İslam toplumunda asla dilencilik olamaz. Nerde iffetli ve onurlu fakirler varsa onlar bulunmalı ve onlara yardım edilmelidir. Dilenciliğin vardığı dehşetli boyutları görmeyerek hâlâ ayetleri yanlış yorumlamak, uydurma hadisleri Hz. Peygamber’e atfederek bu kötü âdetin devamından yana tavır almak yanlıştır. Kimsenin İslam’ın yanlış tanıtmaya hakkı yoktur.Ayetler ve sahih hadisler ortadayken kapıya geleni ve isteyeni boş çevirmemek lazım diye dilencilere yeşil ışık yakmak kabul edilebilir değildir. Dikkat edilecek olursa Kur’an-ı Kerim Dilencileri azarlamayın, onlara kötü davranmayındemektedir. Dilencileri Boş çevirmeyindememektedir. Bu ikisi birbirine kesinlikle karıştırılmamalıdır.Gerçek ihtiyaç sahiplerine yardım etmek için çaba göstermek yerine dilenciliği meslek haline getirenlere vermek ve güya böyle yaparak vicdanını rahatlatmak kanaatimizce yanlıştır. Bu, Kuran ve Sünnete aykırı bir haldir. İşin doğrusu her türlü dilenciliği ortadan kaldırmak için gayret etmek ve toplumda ihtiyaç sahibi kimse kalmaması için gereken her türlü tedbiri çok önceden almaktır. (22.03.2013)

 

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Emin SEYHAN

Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi



4497 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Beyin Göçü ve Yetenekli Gençler - 28/12/2019
Beyin Göçü ve Yetenekli Gençler
Akademisyen ve Siyasetçi İlişkisi Üzerine - 28/12/2019
Akademisyen ve Siyasetçi İlişkisi Üzerine
Yanlış Kararlar İnsanı Mahveder - 28/12/2019
Yanlış Kararlar İnsanı Mahveder
Hamaseti Bırak Gerçeklere Bak! - 28/12/2019
Hamaseti Bırak Gerçeklere Bak!
“Baba” ile “Biyolojik Baba” Arasındaki Fark - 28/12/2019
“Baba” ile “Biyolojik Baba” Arasındaki Fark
Secde Ne Anlama Gelmektedir? - 28/12/2019
Secde Ne Anlama Gelmektedir?
Kuraklık, İsraf ve Şükürsüzlük - 28/12/2019
Kuraklık, İsraf ve Şükürsüzlük
Yetki Varsa Hesap da Vardır! - 28/12/2019
Yetki Varsa Hesap da Vardır!
Gelecek Nesiller Neden İslâm’dan Nefret Edecekler? - 28/12/2019
Gelecek Nesiller Neden İslâm’dan Nefret Edecekler?
 Devamı
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.451532.5815
Euro34.684134.8231
Saat