• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam104
Toplam Ziyaret5139969
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları
Arif Karabacak
arif-karabacak10@hotmail.com
MEVLANA’NIN HİKAYELERİ : BİZİM HİKAYEMİZ
26/05/2013

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdullah Öztürk, mezarı vasiyeti üzerine Paris'ten Konya'ya nakledilen, ''Mecalisi Sebai'', ''Fihi Mafih ve Mesnevi''yi Fransızca'ya çeviren Eva De Vitray Meyerovitct'in, Mevlana'nın 13. asırda atom bombasının tehlikelerinden haberdar olduğunu ortaya koyduğunu bildirdi.

(10 Aralık 2010, Tüm Gazeteler)

……………………………………………………………………………………

 

17 aralık Mevlana Hazretleri’nin ölüm yıldönümü idi. Türkiye’de 17 Aralık’a tekabül eden hafta Mevlana haftası olarak kutlanıyor ve Mevlana Hazretleri tekrar gündeme geliyor. 90’ lı yıllardan sonra Avustralya’lılara bakarak, Çanakkale Şehitliğini ziyaret etmeyi öğrendiğimiz gibi, Amerika’lılıardan da Mevlana’yı okumayı öğrendik. Böyle devam edersek, Aavrupa’lılardan da İslamiyeti öğrenmeyi başarabiliriz.

Mevlana son yıllarda adeta moda oldu. Bu güzel bir durum. Fakat mevlananın eseri Mesnevi’yi anlayabiliyor muyuz ? Mesnevi’de Mevlana hazretleri bize hikayeler anlatır. Basit hikayeler gibi hikayeler. Derviş ve tasavvuf hikayeleri, kral hikayeleri vs anlatılır. Hayvanlar aleminden hikayeler…Yok, eşek yolda giderken aslana rastlamış, tavşan ve aslan, tilki ile eşek, tilki ile aslan, kurt ve aslan vs. Dervişin biri birgün… veya kral ve çoban….Bu hikayeler gerçekten bu hayvanlara ait hikayeler olabilir mi ? Eğer bu hikayeler bu hayvanlara ait ise, Mevlana bunları bize niye anlatsın ki ?

Mevlana hazretleri hikayenin sonunda, taşı gediğine koyarak, insana ibret verir. Hikayeden kendi payına çıkarması gerektiği dersi nazara verir. Bazan da hikayenin sonunda bişey demez, başka şeyler anlatmaya devam eder. Aslında başka şeyler gibi algıladığımız anlatımlar hikayeye bağlıdır, hikayenin bir tür başka evrende devamıdır. Ve anlatılan hikaye, sayfalar öncesinde başka bir konuymuş gibi görünen anlatımların tamamlanması bağlamındadır. Hep atıflar vardır. Sayfalar öncesine göndermeler , atıflar vardır.

Bir mesnevi hikayesi ele alalım ve bu hikaye üzerinden Mesnevi’yi ve Mesnevi’nin karakteristik özelliğni anlamaya çalışalım. Kısa bir hikaye, hikaye şu : ‘’ Bir kuşcağız tenha bir yerde kurtcukları avlamak için bekliyordu. Aniden bir kedi gelerek o kuşu kapıp avladı, bir lokma edip midesine indirdi.’’ Bunun anlamı ne olabilir ?

Avlanmaya çıkan kuş insan. Avlamaya çalıştığı kurtçuklar, dünya hayatı ve dünyevi rızıklar veya dünyevi istekler. Kuşu kapıp yiyen kedi, insanın ölümü. Söylenmek istenen şey, okuyucuya verilmek istenen mesaj, şu olsa gerektir. Eğer insan dünya hayatına çok yoğunlaşırsa, konsantrasyonu tamamen dünya hayatına yönelik olursa, asıl hayatı olan ahiret hayatını ıskalar, unutur, aniden ölüm gelverir ve oraya hazırlanamadan, oraya gider. Açlıktan ölmemek için avlanmak zorunda olan kuş, ava yoğunlaşarak, kurtarmak zorunda olduğu hayatını unutur ve ölmemek için avlanırken ölür. Insan da karnını doyurmak için bulaştığı dünya hayatına, dadanırsa, asıl hayatı olan ahiret hayatını kaybeder. Pirince giderken evdeki bulgurdan olmak gibi. Avlanmalı, dünya için çalışmalı, hatta zenginleşmeli, ancak, ahiret unutulmamamlı. Velev ki kuş böceği yakalamış olsun, kedi kuşu yakaladıktan sonra böcek kuşu kurtaramıyor. Insan velev ki bu hayatı kazanmış olsun, ahiretini kaybederse, bu dünyanın zengini olmanın anlamı kalmıyor. Vs.. birçok söz söylenebilir.

Mesnevideki hikayelerde konu edilen hikaye kahramanı insandır. Söz dönüp dolaşıp insana gelir. Herşey insan etrafında döner. Zira insan bu hayatın ve evrenin başrolündedir. Insan dışındaki herşey, her canlı, her obje, her nesne, insan için yaratılmıştır. Evren ve evrendeki şeyler, insanın hem hayat partneri, koruyucusu, rızkı, herşeyidir. Enren insandır. Büyük bir insan. Insan evrendir. Küçük bir evren.Insanda bulunan her zerrenin evrende aslı vardır. Evrendeki her objenin insanda bir karşılığı vardır. Evren insanın maddi manevi bütün parçalarını içerir. Insanın her türlü yedek parçası evrende mevcuddur. Tıp bu sayede insana sağlık sağlayabailmektedir. İnsanın manevi yaralarının dermanı da evrendedir. Zira evrendeki canlılar, evrendeki hareket, o mesnevi hikayelerindeki canlıların başından geçenler, insan için birere eğitim filmidir. Allah evrendeki her hareketi insanın nazarına bir eğitim fiilmi anlamında sunar. Ders alan alır. Anlamayan canlıların hayatındaki bu karmaşayı, bu kovalamacayı,hayat bir mücadeledir diye anlar ve gerçeği ıskalar. Mevlananın bize anlattığı, o karmaşa ve gizem dolu filmi, yorumlayarak anlamamıza yardımcı olmaktır. Zira Mevlana filmin yönetmeninin (Allah) dostudur (Veli).

Işte Mevlana insana, yani küçük evren olan insana, büyük insan olan evrendeki kendi hikayesinin büyütülmüş, zumlanmış halini gösterir. Insana bir dev aynası tutarak kendi halinin katlarca büyütülmüş halini göstererek insanın kendini daha iyi görmesini, kendisini daha iyi tanımasını sağlamaya çalışır. O hikayelerdeki hayvanların temsili biziz, o hikayelerdeki kahramanlar insandır. Mevlana insanı insana anlatmak için böyle bir yol seçmiş ve insana büyük insandan nümuneler göstermektedir. Hikayeler, anlamsız, boş, banal, ortaçağa ait, ilkel anlatımlar değildir. Bilakis elit ve entellektüel hikayelerdir. Bundan dolayıdır ki, bugün Mevlana bütün dünyada sevilerek, ilgi ve merakla okunmaktadır. Hikayelerde son derece sadelik bulunduğu gibi, çok yüksek karmaşa, gizem ve sırlar da vardır. Biz normal insanlar hikayedeki bize yönelik mesajı anlasak yeterli, ki anlayabiliriz. Fakat hikayelerdeki, sırlar ve gizemi, Mevlana ve Mesnevi uzmanı bilim adamları anlayabiliyorlar ki, yazının başına eklediğimiz haber bunun basit bir örneğidir.

Başka bir mesele daha : Mesnevi hikayeleri, doğa hikayeleri olması vesilesiyle, insanın doğanın bir parçası olduğunu, doğaya zarar vermenin, insanın kendisine zarar vermesi olduğunu okuyucuya dolaylı yoldan öğretir. Batı toplumları bunu son 200 yıl içerisinde öğrendiler. Türk toplumu ise bugün, doğulu, classic değerlerden uzak ve doğayla btünleşme bilincinden uzak. Ne doğuluyuz ne de batılı. Classic değerlerimize sahip çıktığımız zaman, batılı değerlere de sahip olmuş olacağız. Yani bizim aslımıza geri dönüşümüz, ileri gitmek olmuş olacak. Bunu yapmak konusunda mevlana ve eseri mesnevi işimize çok yarayacaktır kanatindeyim.

Hz. Mevlana’yı rahmet ve minnetle anıyorum.

ARİF KARABACAK

VALENTİGNEY DİN GÖREVLİSİ

28 ARALIK 2010



2930 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Din Hizmetlerinde Verimlilik-Vaaz ve Hutbeler - 22/05/2014
Din Hizmetlerinde Verimlilik-Vaaz ve Hutbeler
RAMAZAN ORUCUNUN KUR’AN’I ANLAMADAKİ ROLÜ, VE KADİR GECESİ - 03/08/2013
RAMAZAN ORUCUNUN KUR’AN’I ANLAMADAKİ ROLÜ, VE KADİR GECESİ
KENDİSİNE AYAKBAĞI OLAN İNSAN - 26/05/2013
Bendeniz müsadenizle, kendi alanımla ilgili olarak, o arkadaşımızın dediğinin bir adım ilerisini söyleyeyim. İslam dininin özelde Avrupa, genelde dünya ölçeğinde, hüsn-ü kabul görmesinin ve yabancı toplumlara ulaşmasının önünde bir sürü etken var
SİVİL DİN, SİVİL DİNDARLIK, SİVİL DİN ADAMI - 26/05/2013
Arkamdan yürüme, sana liderlik yapmayabilirim. Önümde yürüme, seni takip etmeyebilirim. Yanımda yürü, arkadaşın olabilirim. Kızılderili Atasözü
2010 DÜNYA KUPASI VE TAKIM OYUNU - 26/05/2013
Modern dünyada, Amerika ve Avrupa’da, bireysel davranarak bir iş yapılamaz. Ticari anlamda da yapılamaz, sosyolojik-kültürel anlamda da yapılamaz. Dev araba firmaları birleşerek büyümeye gidiyorlar
MELEZLEŞME - 26/05/2013
Avrupa’nın fiziksel, sosyal sistem ve bilimsel alanda bir üstünlüğü var. Asya ve İslam toplumlarının da, belli bir maneviyatı ve daha insani bir kültürü var. Batı bu fiziksel ve bilimsel üstünlükten bir ahlak ve maneviyat üretemiyor.
GÜLE ÇIKTIM GÜLMEDİM GÜLDEN DÜŞTÜM ÖLMEDİM - 26/05/2013
Nazım hikmet 1953te rusyada yazdığı vasiyet adlı şiirinde şöyle der : ‘’……. Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni. …… Traktörlerle türküler geçsin altbaşından mezarlığın, ‘’
KUTLU DOĞUM HAFTASI ÜZERİNE BAZI DÜŞÜNCELER - 26/05/2013
Yurtdışı görevine gelmeden önce, Ankara İlahiyat Fakültesinden bir sayın hocamızı ziyaret etmiştim. Sohbet sırasında söz Kutlu Doğuma gelince, sayın hocamız, ‘’bu Kutlu Doğum haftası Hıristiyanlara özenmektir, İslamiyetin Hıristiyanlaşmasıdır ve
FRANSA’DA DİN EĞİTİMİ PROBLEMLERİ - 26/05/2013
Camide hep yaptığımız bir dua ile yazımızı tamamlayalım: Allah hepimize yardımcı olsun. Çocuklarımızı, gençlerimizi, nesillerimizi muhafaza eylesin. Onları dinimize, diyanetimize, kültürümüze ve örfümüze göre yetiştirmekte bizi muvaffak eylesin
 Devamı
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.477332.6074
Euro34.596434.7351
Saat