• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam162
Toplam Ziyaret5136064
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları
Ahmet Emin Seyhan
ahmeteminseyhan@gmail.com
Bilmiyorsan Sus ve Aklını Kendine Sakla!
02/05/2014
 

Bilmiyorsan Sus ve Aklını Kendine Sakla!

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyin peşine düşme! Çünkü işitme duyusu, görme duyusu ve kalp/beyin, bunların hepsi [Hesap Günü'nde] bundan sorguya çekilecektir!” (İsrâ, 17/36).

Maalesef Müslümanların büyük çoğunluğunun bu âyetin açık hükmüne karşı geldikleri görülmektedir. Zira inananların ekserisi bilmedikleri konularda konuşuyor, ahkâm kesiyor, atıp tutuyor, bir sürü yanlış yapıyor ve utanmadan başkalarına akıl vermeye kalkıyor. Oysa Yüce Allah, bilmeyenlerin ehil olanlara danışmalarını tavsiye ediyor: “…Eğer bu konuları bilmiyorsanız ilim adamlarına/sahanın uzmanlarına sorunuz!” (Nahl, 16/43).

Ancak her kafadan bir ses çıkarsa, konunun uzmanlarına kulak verilmezse, o dinin/ devletin/ toplumun/ şirketin/ cemaatin/ ailenin hiçbir ilerleme kaydedemeyeceği, yerinde sayacağı, hatta geriye doğru gideceği ve sonunda da yıkılacağı aşikârdır.

Mesela devletin en tepe noktasında olanlar, uzun istişareler sonucu kararlar alıp bunları hukuk içinde uygularken, tüm verileri görmeden, noksan bilgilerle haksız eleştiri yapmak, gelişigüzel konuşmak doğru değildir. Aynı şekilde çok yönlü düşünmeden sadece kendi çıkarlarını gözeterek ve tek bir delile bakarak karar vermek ve kamuoyunu yanlış bilgilendirmek de büyük bir haksızlık ve adaletsizlik olarak görülebilir. Böyle yapanlar, konunun uzmanlarına kulak vermedikleri ve bilmedikleri konularda konuştukları için büyük bir vebali de yüklenmişlerdir.

Aynı şekilde bir aile, herhangi bir konuda uzun istişareler sonucu bir karar vermiş ise, üçüncü kişilere bu karara saygı duymak ve karışmamak düşer. Zira ailenin yaşadıklarını, sıkıntılarını, uzun vadedeki planlarını, beklentilerini yine en iyi bilen o ailenin fertleridir. Dışarıdan birileri kalkar, eksik bilgiye dayalı sübjektif kanaatlerini onlara dayatmaya ve kafaları bulandırmaya kalkışırlarsa bu hem şık hem doğru hem de ahlâkî bir davranış olmayacaktır. Ya da ailenin arkasından ileri geri, saçma sapan konuşur, kendince aileye çeki düzen veya akıl vermeye kalkarlarsa bu da büyük bir terbiyesizlik olarak değerlendirilebilir. Zira üzerine vazife olmayan konuya kişinin burnunu sokması son derece yanlıştır. Çünkü ondan böyle bir talepte bulunan hiçbir kimse olmamıştır.

Dolayısıyla bu tür dedikoducu/şaklaban/şarlatan/fitneci başıboş kimselere düşen görev, bir ailenin aldığı kararlara saygı duymak, içişlerine karışmamak, fitne ve fesat çıkarmamak ve ailenin huzurunu bozmamaktır. Kendi aklını kendine saklamaktır. Çünkü böyle lüzumsuz tipler o ailenin ne yaşadığını bilmiyor ve yanlış bilgiyle doğru olmayan bir kanaate varıyor olabilir. Dolayısıyla herkesin kendi işine bakması, bilmediği konularda konuşmaması ve çok olduğunu düşündüğü aklını kendine saklaması gerekir. Çünkü böyle yapmak kişinin kendi lehine olacaktır.

Elbette dışarıdan bir kimseye herhangi bir konudaki fikri sorulacak olursa o kimse kanaatini, tecrübelerini, birikimini söyleyebilir; bildiklerini o kişilerle paylaşabilir. Güzellikle uyarı vazifesini yapabilir. Ancak ailedeki çocukların hastalık ve eğitim durumunu, ailenin gelir gider tablosunu, alacak ve vereceklerini, uzun vadeli planlarını bilmiyorsa o kimseye düşen susmak ve kendi işine bakmaktır. Yarım yamalak bilgiyle ona buna akıl vermemektir.

Eğer böyle birisi, üzerine vazife değilken sağda solda konuşuyorsa aileyi çekiştiriyorsa, laf getirip götürüyorsa, aileyi huzursuz ediyorsa bu da resmen kul hakkı ihlali olacaktır. Zira bir ailenin içişlerine burnunu sokmak, dışarıdan müdahale etmek, gerçekleri bilmeden ailenin aldığı kararlara “tamamen keyfî bir karar!” yaftasını yapıştırmak büyük bir densizlik olarak görülebilir.

Bu itibarla, herkes kendisini ilgilendiren konularda konuşmalı, tek bir delile/kanıta/belgeye ve dedikodulara bakarak başkaları hakkında kolayca karar vermemelidir. Eğer böyle birisi ısrarla konuşuyor, hep söyledikleri yanlış çıkıyor ve bu söylemlerinden/lakırdılarından dolayı başkaları zarar görüyorsa bu kişi büyük bir zararda ve ziyandadır. Çünkü bu adam/kadın öpçelik etmiş, boşboğazlık yapmış, diline hâkim olamamış, büyük laflar etmiş, yanlış işler yapmış ve pek çok vebali üzerine almıştır.  Böylece, mahşer günü karşısına çıkartılacak delilleri bizzat kendisi üretmiştir. Zira onun söyledikleri tamamen kayıt altına alınmış olup amel defteri eline mutlaka verilecektir.

Bu yüzden, sorulmuyorsa herkes aklını kendine saklamalı ve boş şeylerden uzaklaşmalıdır. “Ben olsam” diye başlayan büyük konuşmalar yapmamalıdır. Bilmediği konularda ileri geri laflar etmemelidir. İlerleyen yıllarda kendisini zor durumda bırakacak söylemlerde bulunmamalı ve ağır imtihanlarla karşı karşıya kalmamak için çenesine sahip olmalıdır. Çünkü eleştirdiği, kınadığı, küçümsediği, alay ettiği, büyük konuştuğu konularda kendisi mutlaka ama mutlaka sınanacaktır. Allah tarafından kendisine verilen mühlet bittiğinde, eskiden dalgasını geçtiği o kimselerden çok daha kötü duruma düşebilecektir.

Sonuç olarak, kadın olsun erkek olsun akıllı bir mümin az ve öz konuşur. Sorulursa cevap verir. Lüzumsuzluk ve gevezelik yapmaz. Başka ailelerin işine burnunu sokmaz ve hiçbir kimseyi üzmez. Her zaman övündüğü, gurur duyduğu ve çok olduğunu varsaydığı aklını sadece kendine saklar. (02.05.2014)

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Emin SEYHAN

Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi

  


6455 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

“Vasatiyye Hareketi” Bir Tuzaktır - 28/12/2019
“Vasatiyye Hareketi” Bir Tuzaktır
Secde Ne Anlama Gelmektedir? - 28/12/2019
Secde Ne Anlama Gelmektedir?
Kuraklık, İsraf ve Şükürsüzlük - 28/12/2019
Kuraklık, İsraf ve Şükürsüzlük
Gelecek Nesiller Neden İslâm’dan Nefret Edecekler? - 28/12/2019
Gelecek Nesiller Neden İslâm’dan Nefret Edecekler?
Yetki Varsa Hesap da Vardır! - 28/12/2019
Yetki Varsa Hesap da Vardır!
Kur’ân Neyi Tasdik Ediyor? - 28/12/2019
Kur’ân Neyi Tasdik Ediyor?
Torpil Yapan da Yaptıran da Melundur! - 28/12/2019
Torpil Yapan da Yaptıran da Melundur!
Kindar Adam Dindar Olamaz - 28/12/2019
Kindar Adam Dindar Olamaz
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark - 28/12/2019
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark
 Devamı
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.432432.5624
Euro34.631634.7704
Saat