• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam425
Toplam Ziyaret5138499
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları
Ahmet Emin Seyhan
ahmeteminseyhan@gmail.com
Uçak Fobisi Aslında Bir Duyarlılığın Sonucudur!
20/11/2014

Uçak Fobisi Aslında Bir Duyarlılığın Sonucudur!

Bilindiği üzere korku, normal bir insanî duygudur ve tehlike anında korku veren durumdan uzaklaşmayı ve kurtulmayı sağlayacak “koruyucu bir işlev” üstlenmektedir. Fakat korkunun düzeyi artarsa kişinin paniğe kapılması söz konusu olabilir ve vermesi gereken tepkiyi vermesi zorlaşır. Tehlikeli bir durumla karşılaşan insan otomatik olarak devreye giren "kaç ya da savaş" tepkisiyle kendisini koruyacak tedbirleri alır, ancak paniğe kapılırsa bunu gerçekleştiremez ve olduğu yerde donup kalabilir.

Eğer kişinin korkusu aşırı, anlamsız ve sürekli ise, korku anında yoğun sıkıntı yaşıyorsa, bu durum günlük hayatını ve aktivitelerini olumsuz anlamda etkiliyorsa böyle bir korkuya "fobi" adı verilir. Benzer şekilde kişi uçaktan aşırı derecede korkuyor, binemiyor, binmesi gerektiğinde ya kaçınıyor ya da çok sıkıntıyla uçak yolculuğuna katlanabiliyorsa o kişide uçak fobisi var demektir.

Ancak uçak fobisi bir “korkaklık” durumu değildir. Çünkü uçak fobisi olan pek çok kişi günlük yaşamında cesur, atik ve başarılıdır. Lakin uçuş fobisi psikolojik bir hastalıktır ve tedavisi de mümkündür.

Tedavide öncelikle kişinin başka fobilerinin, depresyon ve stresle ilgili bozukluklarının, madde kullanımı gibi başka sorunlarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Sorunun sebebine, şiddetine ve doğasına göre ilaç tedavileri ya da psikoterapilerin uygulanması söz konusu olabilir. Psikoterapilerde hastanın “uçuşla ilgili olumsuz algı ve yanlış düşüncelerinin değiştirilmesi, pozitif koşullanma, sistematik duyarsızlaştırma, gevşeme tekniklerinin öğretilmesi ve sorunun üstüne gitme” yöntemiyle fobinin yenilmesi mümkün olabilir.

Nitekim uçak fobisinin titiz, mükemmeliyetçi, kontrolcü ve stresle baş etme sorunları yaşayan kişilerde yaygın olarak görüldüğü, uçak kazalarından sonra TV’lerin yaptığı canlı yayınların uçak fobisi olanların durumunu daha da şiddetlendirdiği, ortaya çıkan aksaklık ve kazaların tekrar tekrar gösterilmesiyle uçağın güvenilmez bir taşıt olduğu düşüncesinin zihinlere yerleştirildiği ve uçuş esnasında yaşanan türbulansın da fobiyi tetiklediği ifade edilmektedir.

Aynı şekilde uçuş fobisi olanların uçağın mutlaka düşeceğine ve öleceklerine inandıkları, ölüm ve kapalı alan korkusunun paniğe yol açtığı,  “Havadayız, uçağa bir şey olursa, arıza yaparsa kesin düşüp ölürüz” ya da “Bana bir şey olursa, kalp krizi ya da başka bir sağlık sorunu yaşarsam kim bana yardımcı olacak?” diye düşündükleri, kapalı alan fobisi olanlarda da, uçak kapıları kapandığında, kapana sıkışma psikolojisiyle panik atak yaşayabildikleri belirtilmektedir.

Aynı şekilde gazetelerde, dergilerde, televizyonlarda uçak düşmesi, uçak arızaları ve hava korsanlığı ile ilgili haberlerin olduğu ve tüm bunların kişilerdeki uçuş korkusunu pekiştirdiği belirtilmektedir. Ayrıca birçok filmde uçak kazaları ve uçak kaçırmaların “korku teması olarak” kullanıldığı, buna karşılık uçak yolculuğunun “güvenirliğine ve konforuna” değinen yazı ve haberlere yeterince yer verilmediği, bunun da fobiyi tetiklediği ifade edilmektedir.

Uçak fobisi olan kişilerin uçağa bindiklerinde kalp çarpıntısı, baş dönmesi, terleme, uyuşma, karın ağrısı, gaz, boğulma hissi, kasılma, tuvalete gitme arzusu ve tansiyonda yükselme gözlendiği, kişinin; “Sonum geldi, kurtuluşum yok, kesin ölüyorum!” diye düşündüğü, bu gibi durumlarda, görevlilerin son derece sakin, kendilerinden emin, sevecen davranmalarının çok önem arz ettiği, kişiyi kokpite götürmenin, rahat davranmanın ve onunla sohbet etmenin yatıştırıcı olabileceği söylenilmektedir.

Uçak fobisi olan kişilerin kaygı düzeylerini azaltacak spor ve gevşeme egzersizleri yapmalarının, dua etmelerinin, düzenli ve sağlıklı beslenmelerinin, mizahla ilgilenmelerinin, kontrollü yapılarını biraz gevşetmelerinin iyi olacağı da önerilmektedir.

Aynı şekilde uçuş korkusunu yenmenin ilk aşamasının havacılık hakkında doğru bilgi edinmek olduğu, bir uçak güvensizse dünyanın hiçbir yerinde uçuşuna izin verilmeyeceği, bu sektörde güvenlik söz konusu olduğunda hiçbir masraftan kaçınılmadığı, uçuşla ilgili her ayrıntının defalarca kontrol edildiği, yolcu uçaklarının hepsinin yedek sistemli olarak dizayn edildiği, bir sistemde arıza olması durumunda onun görevini üstlenecek başka bir sistemin mutlaka devreye girdiği, her türlü ihtimale karşı daima iki pilotun görev yaptığı ifade edilmektedir.

Yine uçuş esnasında türbülans yaşayanların uçağın düştüğünü sandıkları, oysa hava boşluklarının normal tabiî hâdiseler olduğu, bu durumda uçağın inişli çıkışlı bir yolda giden arabaya benzetilmesinin daha doğru olacağı belirtilmektedir.

Aynı şekilde uçakların sağlam ve güvenilir araçlar olarak tasarlandıkları, normalde karşılaşabileceklerinden çok daha zorlu şartlara dayanacak şekilde üretildikleri, uçuş sırasında duyulan her acayip sesin düşme işareti olarak hayal edilmesinin yanlış olduğu ve her sesi yorumlayacak kadar tecrübe sahibi olunmadığının bilinmesi gerektiği ifade edilmektedir.

Kısaca ifade etmek gerekirse bazı kimselerin uçağa binmekten çok korkmaları ya “bilgi eksikliğinden” ya da “ölüm korkusundan” kaynaklanmaktadır. Bu iki kusurlarına rağmen uçağa binmek zorunda kalan ve uçak fobisi olanların ise tir tir titredikleri, dualar okudukları ve çok tedirgin oldukları görülmektedir.

Diğer taraftan insanların çoğunluğu uçağa binmekten korkmamakta, korksa bile belli etmemekte, bir tehlike anına kadar da umursamadan rahat bir şekilde davranmaya devam edebilmektedirler.

Öte yandan imanın tahkiki hale getiren, Allah’a ve ahiret gününe şeksiz şüphesiz inanan, kulluğu tam yapmaya çalışan, sâlih ameller işlemeye devam eden kâmil bir mümin ise “ahiret yolculuğuna her an hazır olduğundan” ölümden, uçaktan veya başka bir şeyden asla korkmamaktadır.

Pekâlâ sayıları az olan bu uçak fobisi yaşayanlar neden çok korkuyorlar ve neden bu kadar çok tedirgin oluyorlar? Büyük çoğunluk neden korkmuyor ya da bu durumlarını belli etmiyorlar?

Kanaatimizce uçak fobisi olanların büyük bir kısmı ölümden korkuyor ve dünyadan erken ayrılmak istemiyorlar. Uçaktayken sürekli ölümü düşündüklerinden, ahirete gereken hazırlığı da hakkıyla yapmadıklarına inandıklarından ya da ahirete hiç inanmadıklarından vaktinden önce bu dünyadan ayrılıp gitmekten ödleri kopuyor.  

Aynı şekilde diğer vurdumduymazlar da öleceklerini biliyor, ama ölümü akıllarına dahi getirmiyor, daha çok vakitleri olduğunu düşünüyorlar. Çünkü ölüm gerçeğiyle yüzleşmekten ve gereken hazırlığı yapmaktan kaçınıyorlar. Bu yüzden de “zihin konforlarını bozmaya” yanaşmıyorlar, böylece kendilerini avutmaya ve hata yapmaya devam ediyorlar.  

Lakin zihin konforunu bozan, tefekkür eden, bu dünyada neden bulunduğunu sorgulayan, ahireti düşünen “fakat tam olarak bunun cevaplarını bulamayanlar, aramaya vakit ayırmayanlar, doğru kaynaklardan beslenmeyenler, gerçekleri bir türlü içselleştiremeyen ve şeytanların seslerine kulak verenler” ise ölümden korkuyor ve daha çok uçağa binince bu korkularıyla yüzleşmek zorunda kalıyorlar. Yani bu kişiler aslında eleştiren, sorgulayan duyarlı kişiler olmalarına rağmen “güvenilir dini bilgiye ulaşma çabalarını yetersiz kılmaları” ve “dini pratikleri yapma konusunda gösterdikleri gevşeklikleri” nedeniyle hatalarının da farkındalar. Bu yüzden de ölüme kendilerini en yakın hissettikleri uçak yolculukları onları çok ama çok korkutuyor.

Dolayısıyla bize göre uçak fobisini yenmenin yolu; “Allah’a, ahirete, öldükten sonra dirilmeye kesin olarak iman etmek, sadece Yüce Allah’a güvenip teslim olmak ve sâlih amellerle ahirete hazırlık yapmaktan” geçmektedir. Çünkü her an öleceğini düşünerek ahirete hazırlık yapan birinin ölümden korkmasını gerektirecek bir durum yoktur. Böyle biri ölümü “en yüce dosta” kavuşmak olarak görür ve huzur içinde ruhunu Hakk’a teslim eder. Bu itibarla, uçak fobisi hastalığına yakalananların yapması gereken şey; Allah’a ve ahiret gününe şeksiz şüphesiz inanmak, imanlarını yakîn hâle getirmek ve her an dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyarak ömrünü bereketli geçirmektir. İşte böyle birisinin hiçbir şeyden korkmayacağı, sadece Yüce Allah’a güvenip teslim olacağı, dünya ve ahirette de her türlü fobi, üzüntü, sıkıntı, endişe, tasa ve korkudan emin olacağı açıktır. (21.11.2014)

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Emin SEYHAN

Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi



5539 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

“Baba” ile “Biyolojik Baba” Arasındaki Fark - 28/12/2019
“Baba” ile “Biyolojik Baba” Arasındaki Fark
Kur’ân Neyi Tasdik Ediyor? - 28/12/2019
Kur’ân Neyi Tasdik Ediyor?
Hak Din İslâm ve Batıl Dinler - 28/12/2019
Hak Din İslâm ve Batıl Dinler
Yetki Varsa Hesap da Vardır! - 28/12/2019
Yetki Varsa Hesap da Vardır!
Aklıma Geldikçe Lanetliyorum - 28/12/2019
Aklıma Geldikçe Lanetliyorum
Yanlış Kararlar İnsanı Mahveder - 28/12/2019
Yanlış Kararlar İnsanı Mahveder
Hamaseti Bırak Gerçeklere Bak! - 28/12/2019
Hamaseti Bırak Gerçeklere Bak!
Kuraklık, İsraf ve Şükürsüzlük - 28/12/2019
Kuraklık, İsraf ve Şükürsüzlük
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark - 28/12/2019
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark
 Devamı
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.486832.6170
Euro34.601234.7398
Saat