• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi7
Bugün Toplam284
Toplam Ziyaret5141581
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları
Ahmet Emin Seyhan
ahmeteminseyhan@gmail.com
Atanamayan Öğretmen Palavrası!
04/02/2015

Atanamayan Öğretmen Palavrası!

Son yıllarda ülkeyi karıştırmak isteyen bazı şer odaklarının kendi süflî çıkarları için üniversite mezunu genç işsizlerin duygularını istismar ettikleri, görev alamamalarını dillerine doladıkları dikkatlerden kaçmamaktadır. Bu kesimler, “atanamayan öğretmen” jargonu üzerinden hem gençleri hem de ailelerini tahrik etmekte ve bir algı operasyonu yürütenlerin ekmeklerine yağ sürmektedirler.

Elbette üniversite mezunu yüzbinlerce genç işsizin olduğu doğrudur. Ancak her üniversite mezununa devletin iş imkânı sağlayacağı düşüncesi de “geçmişin tortularından kurtulamamış kimselerin sakat bir anlayışından başkası” değildir. Çünkü artık dünya değişmiştir; herkes nitelikli elemanları kapma derdindedir. Kendini çok iyi yetiştirenlere dünyanın her yerinde iş imkânı olduğu açıktır.

Bununla birlikte üniversite mezunu genç girişimciler devletin sağladığı teşviklerden faydalanarak kendi şirketlerini kurabilir ya da özel sektörde çalışma imkânına kavuşabilirler.

Veya kendilerini çok iyi yetiştirir, girdikleri sınavda en yüksek puanları alır ve devlet kadrolarına atanabilirler.

Veyahut üniversite yıllarında çok iyi bir yabancı dil öğrenmişlerse mesleklerini yurt dışında icra edebilir ve çok daha fazla para kazanabilirler.

Ancak kendini iyi yetiştirmemiş, kızlarla/ erkeklerle dolaşıp gününü gün etmiş, kafe köşelerinde sabahlamış, sinema salonlarında keyif çatmış, okey masalarında gençliğini tüketmiş, facebook ve twitter gibi sosyal medya organlarında vaktini öldürmüş, çeşitli evlerde/ yurtlarda beyninin yıkanmasına müsaade etmiş, sınav zamanları ezber yaparak veya en düşük notla derslerini geçmiş, hocalara yalvararak veya kopya çekerek üniversite bitirmiş, hiçbir ideali ve hedefi olmayan mezunların da işsiz kalması gayet normaldir. Zira böyle bir sonu bilerek ve isteyerek kendileri hazırlamışlardır.

Böyle tembel gençleri istismar ederek kullanmaya kalkışanların, kendi şirketlerinde/ fabrikalarında/ medya organlarında bunlara iş vermeyenlerin, böyle niteliksiz gençleri devlet kadrolarına doldurarak ülkenin geleceğiyle oynayanların kul hakkı ihlali yaptıkları açıktır ve bu son derece yanlış ve esef verici bir durumdur.

Empatiden yoksun bu zavallıların söylemlerine inanarak ülkenin geleceğini tehlikeye atanlar, “atanamayan öğretmen” zırvalarına kananlar, popülist söylemlere aldananlar, sonra da yanlış kararlar alanlar tıpkı bu palavraları yayan kimseler kadar suçlu ve günahkârdırlar. Çünkü yeteri kadar ve ciddi eğitim almamış sorumsuz/ tembel/ uyuşuk/ aylak üniversite mezunlarını devlet kadrolarına doldurmanın kendi ayağına kurşun sıkmaktan hiçbir farkı yoktur.

Eğer bir şahıs ülkesini gerçek anlamda seviyorsa böyle niteliksiz kimseleri devlet kadrolarına atamaz, atayamaz; atanmasını dahi tavsiye edemez; atıyorsa erdemli bir insan olmadığı gibi “vatan haini” olarak adlandırılmayı da hak eder. Çünkü vatan haini olmak demek, “sadece düşmanla işbirliği yapmak ve ülkenin gizli sırlarını/ bilgilerini onlara satmak” değildir.

Vatan hainliği, ülkesinin gelişip kalkınmasını engelleyecek her türlü yanlış fikri/ düşünceyi/ ideolojiyi/ mandacılığı/ ehil olmayan kişi/ lider/ şeyh/ hoca ve mollaları desteklemek ve sadece kendi çıkarlarını düşünerek hareket etmek” demektir.

Dolayısıyla herkes çalışmalı, hak etmeli, hak ettiği yere el-etek öpmeden, alın teriyle, göz nuruyla ve Yüce Allah’a güvenerek/ dayanarak gelmelidir. Elbette geçmiş yıllarda çalışarak bir yerlere gelmek çok daha zordu. Hak etsen de oraya gelebilmen asla mümkün değildi. Herkes kendi yandaşlarını belli kadrolara doldurur ve itaatkar kimseleri arzularlardı. Ama şimdi belli kadrolara atanmak çok daha kolay hale gelmeye başlamış; merkezi sınavlar yavaş yavaş yerine oturmuş; mülakatlar en aza indirilmiş; daha ciddi yapılan sınavlarla herkese eşit imkânlar sunulmuştur. Bu nedenle çok çalışan, kendini çok iyi yetiştiren, kendi uzmanlık alanıyla ilgili sınavda en yüksek puanı alan genç bir üniversite mezunu “birilerine rağmen/ birileri istemese de” devlet kadrolarında çeşitli pozisyonlara atanabilmektedir. Hâlâ atanmıyorsa da mahkeme kararıyla yine oralara gelmesi mümkün olabilmektedir.

Sonuç olarak, herkes çalışmalı ve hak ettiği yere alnının teriyle gelmelidir. “Alanıyla ilgili yapılacak merkezi sınavda” 50, 60, 70 puan alarak devlet memurluğu bekleyenler, çok daha fazla çalışmalı ve en az 80, 90 veya 100 puan almaya gayret etmelidir. Kanaatimizce 80 puanın altında alanlar, kesinlikle hiçbir devlet kadrosuna atanmamalı; kaliteden asla taviz verilmemeli, 80 ve üstü puan alanların ataması yapılmalıdır. Her zaman en iyi puanı alan, çok çalışan, sorumluluk sahibi, ahlâklı ve kişilikli bireyler devlet kadrolarında iş sahibi olmalı ve ülkeyi muasır milletler seviyesine taşımalıdır. Zira “vatanını en çok sevenin, görevini en iyi yapan” olduğu gerçeği hiçbir zaman akıldan çıkarılmamalıdır. (06.02.2015)

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Emin SEYHAN      

Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi

 



5034 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

İslâmîlik Endeksleri ile Yapılmak İstenen Nedir? - 28/12/2019
İslâmîlik Endeksleri ile Yapılmak İstenen Nedir?
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark - 28/12/2019
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark
Kindar Adam Dindar Olamaz - 28/12/2019
Kindar Adam Dindar Olamaz
Torpil Yapan da Yaptıran da Melundur! - 28/12/2019
Torpil Yapan da Yaptıran da Melundur!
Gelecek Nesiller Neden İslâm’dan Nefret Edecekler? - 28/12/2019
Gelecek Nesiller Neden İslâm’dan Nefret Edecekler?
Hak Din İslâm ve Batıl Dinler - 28/12/2019
Hak Din İslâm ve Batıl Dinler
“Baba” ile “Biyolojik Baba” Arasındaki Fark - 28/12/2019
“Baba” ile “Biyolojik Baba” Arasındaki Fark
Secde Ne Anlama Gelmektedir? - 28/12/2019
Secde Ne Anlama Gelmektedir?
Yanlış Kararlar İnsanı Mahveder - 28/12/2019
Yanlış Kararlar İnsanı Mahveder
 Devamı
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.451532.5815
Euro34.684134.8231
Saat