Bazen kendi kendime diyorum ki: Yahu Bunların inandığı tanrı ile benim inandığım tanrı aynı olamaz! Öyle ya benim inandığım tanrı olan Allah bana ramazan orucunu emrediyor. Benim tanrım olan Yüce Allah bana “Kur’an’ında “Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı(Bakara2/183), sizden her kim bu aya(ramazana) erişirse oruç tutsun(Bakara2/185)dedi ve  ben “inandık ve tasdik ettik” diyerek Oruç tutuyorum.

Peki sokakta, sağda -solda bu mübarek Ramazan gününde alenen, pervasızca , hiç utanmadan oruç bozan kişinin iman ettiği tanrı acaba onlara bu konularda ne diyor?  Dikkat edelim, Müslümanlar olmayanlar mevzumuz dışındadır. Biz müslümanları konuşuyoruz. Şimdi sorsanız bu oruçsuzlara “müslüman mısın?” diye. “O nasıl laf elbette müslümanız” diyecek. Hatta belki de seni dövmeye kalkacak Müslümanlığıma laf ettin diye.

Evet Ramazan geldi ve geçiyor. Bir kutlu misafirdir Ramazan. Bir ay evlerimize misafir olan paha biçilmez kıymete sahip bir misafir. Ne yazık ki adı Hasan yaşantısı Hans olan bir çok insanın sokağına bile ramazan uğramıyor. Bu, adı Hasan hayatı Hans olan insan için ramazanmış, oruçmuş, teravihmiş, fitre imiş hiçbir manası yoktur.

Bizi en çok yaralayan da şu: Müslüman bir beldede oruç tutanların gözüne sokar gibi alenen yemek yemesi.Hatta sigarasını inadına yüzümüze tüttürmesi… Bu  tam bir küstahlık ve haddi aşmak.

Bir de bu adam yarın vefat ettiğinde musalla taşına getirilince imamın cemaate, bu mevtayı nasıl bilirdiniz sualine cemaatin hep birlikte “iyi bilirdik” yalanıyla karşılık vermeleri.

Buradan sesleniyorum: Bu mübarek Ramazanda hiçbir meşru mazereti de yok iken alenen oruç yiyen bir kişi ölünce camiye gelir de bu adamı nasıl bilirdiniz diye sorulursa milletin içinde haykıracağım.:

“Hiç de iyi bilmeyiz. Ramazan gününde cıgarasını yüzüme doğru tüttüren bir adam olarak biliyorum”

Diğer taraftan Ramazan ayının değerini yeterince kavramış da değiliz. Adam karnım ağrıyor, acıkıyorum, susuyorum deyip oruç tutmuyor mesela. Ne kadar basit söylüyor. Ne kadar da rahat davranıyor. Daha en baştan oruç tutmamaya niyetlenince bahane de bulunuyor.Ramazandan önce turp gibi maşallah ramazanda hastalıkları depreşiyor!Bir de rahatlamak için  müftüye soruyor ki tutmadığı orucun vebali müftüye yüklensin! Cevabını bildiği halde soruyor. Biz de, “önce kalbine sor!” diyoruz. “Hasta mısın değil misin en iyi sen bilirsin. Oruç seninle Allah arasında, sevabı-günahı senin defterine yazılacak” diyoruz.

Şurası bilinmeli ki meşru mazeret dışında ramazanda bir gün oruç tutmayıp ramazanın dışında 335 günün tamamını oruç tutsak o ramazanın bir gün orucuna denk ge-le-mez!

Özetle, ramazan manevi getirisi çok büyük bir panayırdır. Her sene ramazanda kurulur. İstifade eden eder. Nasiplenen nasiplenir. Nasipsizlere de ZAVALLI demekle yetinelim.21.06.2016