• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi5
Bugün Toplam334
Toplam Ziyaret5138408
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları
Ahmet Emin Seyhan
ahmeteminseyhan@gmail.com
Arkadaş! Mesele O Kadar Basit Değil!
30/06/2016

Arkadaş! Mesele O Kadar Basit Değil!

Mensup olduğu cemaatin/ tarikatın/ meşrebin/ grubun/ takımın dar kalıplarıyla meselelere bakan bazı zevat, toplumsal sorunların çözümü noktasında oldukça yüzeysel değerlendirmeler yapmakta, gözlerini bürüyen kin nedeniyle adaletten ayrılmakta ve sorunların kaynağı olarak da maalesef hep nefret ettikleri o şahsı/ şahısları göstermektedirler. Kendileri at gözlüğüyle meseleye baktıkları için dimağları dumûra uğramakta ve her geçen gün vicdanları daha da kararmaktadır.

Bu tür sığ düşünenler geçmişte olduğu gibi günümüzde de varlığını hâlâ sürdürmektedir. Pavlov’un köpeklerini şartlandırmasında olduğu gibi, efendilerinin masum/ günahsız/ hatasız olduğuna inanan ve onun telkinleriyle/ hipnozlarıyla şartlanan bu güruh, problemleri çok yönlü analiz etme kabiliyetinden yoksun oldukları için her duydukları yalana hemen inanmakta, ağızlarına geleni konuşmakta, kendilerini hakikatin tek temsilcisi/ ölçüsü olarak görmekte ve hata üstüne hata yapmaya da devam etmektedirler.

Oysa bir düşünür, sanki böylelerini uyarırcasına şöyle söylemiştir: “İnançlarınıza dikkat edin düşünceleriniz oluyor, düşüncelerinize dikkat edin sözleriniz oluyor, sözlerinize dikkat edin eylemleriniz oluyor, tavır ve davranışlarınıza dikkat edin karakteriniz oluyor, karakterinize dikkat edin kişiliğiniz/ kimliğiniz oluyor, kimliğinize dikkat edin kaderiniz oluyor.” Görüldüğü üzere bu tespitler son derece haklı ve yerindedir. Zira kişilerin kaderlerinin şekillenmesinde “inançların rolü” oldukça büyüktür. Öyleyse öncelikle yapılması gereken doğru bir inanca/ imana sahip olmaktır. Doğru bir inanca ancak ve ancak doğru bilgi ve sağlam bir muhakemeyle sahip olunabilir. Eksik ve hatalı bilgilerle şekillenen inanç, insanı çok büyük yanlışlara götürür ve Hak’tan uzaklaşmasına neden olur. Bu bakımdan “güvenilir dinî bilgi”, hava ve su gibi en temel/ olmazsa olmaz/ vazgeçilmez ihtiyaçlardandır.

Eğer toplumun sorunlarına sahih bilgiye dayalı doğru cevaplar üretilemiyorsa ve insanlar ikna edilemiyorsa, o zaman yanlış bilgiler ortalıkta dolaşır ve bu bilgi kırıntıları yanlış inançlara/ algılara yol açar. Dolayısıyla Müslümanların kafa karışıklıklarını gidermek için öncelikle onlara “doğru diye öğretilen yanlış bilgilerin” düzeltilmesi ve sağlam dinî bilgilerle buluşturulmaları gerekir. Bu yanlışların düzeltilmesine karşı çıkarak Kur’ân ve sahih sünnet’e aykırı şeyleri onlara hâlâ din diye anlatmaya devam etmek, insanların dinden uzaklaşmalarına/ soğumalarına neden olur. Yapılması gereken; bu insanlara kaynağından çıkan tertemiz sular içirmektir. Yani; Kur’ân ve sahih sünnet’ten ilham alınarak ortaya konulan arı, duru ve temiz dinî bilgileri sunmaktır. Din ile dinin yorumlarını birbirine karıştırmamaları; ayrıca mezhep imamlarını veya tarikat önderlerini kutsamamaları gerektiğini onlara öğretmektir. Bu kişilerin de insan olduklarını ve her zaman yanılma ihtimallerinin bulunduğunu kabul etmelerini sağlamaktır.

Mesela bazı konularda insanlara doğru bilgiler sunulamadığı için yanlış din tasavvurları/ anlayışları artmakta, şirke neden olabilecek uygulamalar devam etmekte, ateizme ve agnostisizme sapan gençlerin sayısında ciddi artışlar yaşanmaktadır. Kanaatimizce gerekli önlemler alınmadığı ve gençler doğru dinî bilgiyle buluşturulamadığı takdirde ilerleyen yıllarda bu artışlarda ciddi patlamaların yaşanması kaçınılmaz olacaktır.

Örneğin toplumun “şu konulardaki kafa karışıklıklarının derhal giderilmesi için” herkesin üzerine düşen vazifeyi yapması şarttır:

 “Allah ve peygamber tasavvurlarındaki çarpıklıklar”, “yanlış ümmet-i Muhammed anlayışı”, “Hz. Peygamber’e sadece dille salâtü selam getirmek ama onun İslam davasını tüm dünyaya doğru temsil/ tebliğ etme konusunda gevşek davranmak”, “sünnetullah kavramı”, “hadisin ve sünnetin delil değeri”, “Kur’ân müslümanlığı söylemi”, “ilk yaratılan insan veya insanlar meselesi”, “cin, nefis ve şeytanla kastedilenlerin kimler olduğu”, “kader konusu”, “engelli olarak yaratılmak ya da sonradan engelli olmak”, “kalbin mühürlenmesi”, “intihar ve intihar edenlerin cenaze namazının kılınıp kılınamayacağı”, “beş vakit namaz kılmayanların idam edilip edilmeyecekleri”, “teravih namazının nasıl bir namaz olduğu”, “Ramazanda hem imsak hem ve sabah namazının vaktinin tespitinde yapıldığı iddia edilen yanlışlıklar”, “seferîlikte namaz”, “kaza namazı veya keyfi olarak namazı kazaya bırakma konusu”, “adet gören kadınların da oruç tutması ve namaz kılması hususu”, “kadının tesettürünün ölçüsü”, “kurban ibadetinin farz veya sünnet oluşu”, “zekâtın nisabı, zenginliğin kriterleri”, “faiz ve kâr payı”, “dinî nikâh veya imam nikâhı”, “mut’a nikâhı”, “sübyân ile evlilik, çok eşlilik, kadını hafifçe dövme gibi konular”, “üç talakla veya mahkeme kararıyla boşanma”, “mürtedin hükmü”, “zina edeni taşlayarak öldürme cezasının (recm) olup olmadığı”, “töre/ namus cinayetleri”, “eşcinsellik”, “kürtaj”, “organ nakli”, “ötanazi”, “türbeleri ziyaret”, “tevessül, ölmüş evliyanın ruhaniyetinden istifade etmek, feyz ve ilham almak, istimdat dilemek, rabıta yapmak gibi problemler”, “kutub, evtad, gavs, nükeba, nüceba kavramlarının ortaya çıkış süreçleri”, “ruh kavramıyla kastedilenler ve beşer ruhu konusu”, “şehitlik, şehitlerin ölmedikleri ve diri oldukları”, “sihir, büyü, falcılık, üfürükçülük, muskacılık”, “ümmetin 73 fırkaya ayrılması”, “mezhep, tarikat, cemaat, hareket, camia ve akımların gerekli olup olmadığı”, “kıyametin büyük veya küçük alâmetlerinin olup olmadığı”, “kabirde azap konusu”, “şefaat”, “A’raf ehli”, “cennetin veya cehennemin şimdiden yaratılıp yaratılmadığı, her ikisinin de ebedî olup olmadığı”, “huri ve gılman konusu” ve “sırat köprüsünün olup olmadığı” vb. hususlar.

İşte saydığımız ve sayamadığımız daha pek çok dinî konuyla alakalı Müslümanlara acilen doğru dinî bilgiler aktarılmalıdır. Aksi halde dinden uzaklaşanlar, Yüce Allah’a kulluk/ ibadet duyarlılığını kaybedenler, şeytanın ve şeytanlaşmış adamların oyuncağı olanlar giderek çoğalacak, “sözde müslümanların” sayısı katlanarak artacak ve “model bir İslam toplumu inşa etme süreci/ hülyası/ hayali/ hedefi/ ideali/ görevi” ileri tarihlere ertelenmek zorunda kalacaktır.

Sonuç olarak, birilerinin iddia ettiği gibi din ile aralarına mesafe koyanların veya günahlara dalanların sayısında artışlar yaşanmasının temel nedeni; yukarıdaki konuların konuşuluyor olması değil, bu konularla alakalı topluma sağlıklı dinî bilgilerin sunulamıyor/ aktarılamıyor olmasıdır. Bütün bu konuları gündeme taşıyarak sorunların acilen çözülmesini isteyenlerin iyi niyetli olmadıklarını iddia ederek onların kalplerinden geçeni okuma yanlışlığına (küstahlığına/ terbiyesizliğine/ ukalalığına/ densizliğine) düşmek, yanlış dinî bilgileri körü körüne din diye savunmaya devam etmek, bunları gündeme getirenleri; “Her şey bitti de sadece kabirde azap konusu mu kaldı?”, “Her şey bitti de sadece şefaat konusu mu kaldı?” veya “Her şey bitti de adetli kadının oruç tutması mı kaldı?” diyerek küçümsemek/ suçlamak, bu mevzuların konuşulmasından rahatsızlık duymak, konuşanları susturmak, “inanç ile davranışlar arasındaki bağı ve inancın insan yaşamındaki rolünü” bilmemekten kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla insanların doğru kararlar verebilmeleri ancak doğru bilgiyle ve sağlıklı tefekkürle mümkün olacağından doğru bilgiye ulaşıncaya kadar bu problemlerin tartışılmasından korkmamak ve bir an önce doğru sonuçlara ulaşmak için azmu cezmu kast etmek (bir işi başarmak için tüm imkânları kullanmak ve bütün olumsuzluklara rağmen asla pes etmemek) şarttır. (01.07.2016)

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Emin SEYHAN      

Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi



3030 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kindar Adam Dindar Olamaz - 28/12/2019
Kindar Adam Dindar Olamaz
Hamaseti Bırak Gerçeklere Bak! - 28/12/2019
Hamaseti Bırak Gerçeklere Bak!
Yetki Varsa Hesap da Vardır! - 28/12/2019
Yetki Varsa Hesap da Vardır!
“Vasatiyye Hareketi” Bir Tuzaktır - 28/12/2019
“Vasatiyye Hareketi” Bir Tuzaktır
Kuraklık, İsraf ve Şükürsüzlük - 28/12/2019
Kuraklık, İsraf ve Şükürsüzlük
Gelecek Nesiller Neden İslâm’dan Nefret Edecekler? - 28/12/2019
Gelecek Nesiller Neden İslâm’dan Nefret Edecekler?
Akademisyen ve Siyasetçi İlişkisi Üzerine - 28/12/2019
Akademisyen ve Siyasetçi İlişkisi Üzerine
Secde Ne Anlama Gelmektedir? - 28/12/2019
Secde Ne Anlama Gelmektedir?
İslâmîlik Endeksleri ile Yapılmak İstenen Nedir? - 28/12/2019
İslâmîlik Endeksleri ile Yapılmak İstenen Nedir?
 Devamı
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.486832.6170
Euro34.601234.7398
Saat