• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam795
Toplam Ziyaret5137887
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları
Ahmet Emin Seyhan
ahmeteminseyhan@gmail.com
Tüm Müslümanları Aslî Görevlerini Yapmaya Davet Ediyorum!
16/02/2017

Tüm Müslümanları Aslî Görevlerini Yapmaya Davet Ediyorum!

Uzak doğu ülkelerinden biri olan Tayland’a ailece yaptığımız seyahatten 3 Şubat 2017 Cuma günü dönmüş bulunuyoruz. Dokuz gün boyunca oralarda karşılaştıklarımı ve samimi duygularımı paylaşmak ve tüm müslümanları uyarmak istiyorum. Zira tatil ve iş amaçlı bu geziden pek çok şey öğrendiğimi ifade etmek isterim. (“Nasıl iş amaçlı gezi oluyormuş?” diyeceklere “Dinî konularla alakalı çalışmalar yapan bir akademisyenin zaman zaman ülke sınırlarını da aşarak farklı ülkelerde yaşanan dinî hayatı yakından gözlemlemesinin ve intibalarını gelecek nesillere aktarmasının önemli bir görev olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla her ne kadar tatil amaçlı gezi gibi gözükse de oralardaki ibret verici izlenimleri kaydedip bunları müslümanlarla paylaşmanın işimizin çok önemli bir parçası olduğuna” inanıyorum.)

Bu itibarla belki en sonda söyleyeceğimi en başta ifade etmeliyim.

“Ey Müslümanlar! Hz. Peygamber’in 1450 yıl önce içinde yaşadığı Cahiliye toplumunun benzeri ve daha fazlası dünyanın değişik ülkelerinde aynen yaşanmaya devam ediyor. Bir başka ifadeyle, İslam öncesi Mekke’deki dinî hayatın benzeri farklı kıtalarda aynen yaşanıyor. İnsanlar putlardan ve sahte ilahlardan medet umuyor. Sahte kutsallar ediniyor. Sunaklara yiyecekler bırakıyor. Allah’a secde etmesi gereken başlar kullara secde ediyor. Sahte din adamlarından günahlarının affı için aracılık yapmaları isteniyor ve bunun karşılığında onlara para ödeniyor.

Öyleyse uyanın ve Hz. Peygamber’in misyonunu üstlenin! Onun 1400 yıl önce yaptığının benzerini yaparak tüm dünyaya gerçek İslâm’ı tebliğ ve temsil edin! İslâm’dan habersiz yaşayan insanların “sahâbe ruhu taşıyan gerçek mü’minlere” ihtiyacı olduğunu aklınızdan sakın çıkarmayın. Aksi halde gerçek model olamamanın (Hac, 22/78) vebali sizlerin ve bizlerin yakasını asla bırakmayacaktır!”

Daha açık ifade etmem gerekirse, yıllar önce aynı ülkeye ilk kez gittiğimde karşılaştığım acı gerçeklerle bir kez daha karşılaşmak ve tapınaklarda yaşananları gözlerimle görmek beni ziyadesiyle üzmüştür.

İnsanların nasıl uyuşturulduklarını, dinî duygularının nasıl istismar edildiğini, gerçeklerle yüzleşme konusunda nasıl duyarsız kaldıklarını, hakikati öğrenme konusunda nasıl adım atmaya yanaşmadıklarını, sahte kutsallarla kendilerini nasıl avuttuklarını ve bizim de onlara nasıl kötü model olduğumuzu düşünmek beni hüzne boğmuştur.

Tıpkı Hz. Peygamber’in Mekke’deki Câhiliye toplumunun halini görüp üzüldüğü, hal çareleri ararken Nur Dağı’ndaki Hira Mağara’sında inzivaya çekildiği, peygamber olarak görevlendirilip Kur’ân’ı tebliğ etmeye başladığı, çile ve sıkıntılarla dolu günler geçirdiği ve nihayet insanları şirkin karanlığından İslâm’ın aydınlığına çıkartmayı başardığı o ibret dolu yıllar aklıma geldi.

Kendi kendime; “Biz de Hz. Muhammed’in yaptığının aynısını/ benzerini yapmalıyız ve yapmak zorundayız” dedim.

“Bugün elimizde Kur’ân ve onun hayata açılımı olan sahih sünnet gibi iki önemli kaynağımız var; bu iki kaynaktan beslenmeli ve insanlara İslâm’ın ilkelerini yaşayarak temsil etmeliyiz” dedim.

“Batıl dinler tüm dünyada yaygınken, hıristiyan misyonerler dünyanın dört bir tarafında cirit atarken, insanlar şirkin/ cehaletin karanlıklarında debelenirken, müslümanların birbirleriyle uğraşmaları, tefrikaya düşmeleri, sırf kendilerini düşünerek bireysel nafile ibadetlerle meşgul olmaları ve bunları yapmayı yeterli görmeleri, aslî görevlerini ihmal etmeleri doğru değildir” dedim.

“Tüm dünyaya tevhidi, nübüvveti, adaleti, ahireti, cenneti, cehennemi anlatması ve model bir İslam toplumu oluşturması gereken müslümanların kısır tartışmalarla ömür tüketmeleri sanırım cenneti kazanmalarına yetmeyecektir” dedim.

“Tüm dünyadaki insan kardeşlerinin İslam’la tanışmasının önündeki engelleri kaldırmak için “üstün gayret göstermesi/ cihad etmesi” gereken müslümanların Batılı ülkelerin kuklası/ maşası/ taşeronu olmaları, bilerek ya da bilmeden onların kötü emellerine hizmet etmeleri, ancak İslam’a hizmet ettiklerini zannetmeleri, bu yaptıklarıyla son dinin adını lekelemeleri ve bu gayretlerini cihad zannetmeleri yanlıştır” dedim.

Bu ve benzeri düşüncelerle seyahatimi tamamlayıp ülkeye dönünce ilk işim bu satırları kaleme almak oldu.

Kanaatimizce fildişi kulelerinde yaşamaya devam edenlerin, “yeryüzünde gezip dolaşın, yalanlayanların helak edilmelerine neden olan şeyleri ve geride bıraktıklarını inceleyin” emrini (Âl-i İmrân, 3/137; En’âm, 6/22; Neml, 27/69; Rûm, 30/42) hafife alanların, para biriktirmeyi marifet zannedenlerin, ibret verici seyahatleri sürekli tehir edenlerin insanlara İslam’ı doğru dürüst anlatabilmeleri mümkün değildir. Dolayısıyla din adına konuşan kimselerin küçük bir köy haline gelen dünyayı dolaşmaları, tecrübelerini artırmaları, müslümanlara güvenilir dinî bilgiler sunmaları, onlara aslî görevlerini hatırlatmaları, insanlığın ortak sorunlarına çareler üretmeleri ve bunun için de azamî gayret göstermeleri bir zorunluluktur/ vazifedir.

Sonuç olarak, sorumluluk bilincine sahip müminler, Hz. Peygamber’in 23 yılda üstün gayret göstererek başardığını bugün aynen tekrarlamak zorundadırlar. Kur’ân’ın ilkelerini referans almak, Hz. Muhammed’in örnekliğini günümüze taşımak, bir plan dahilinde hareket etmek, disiplinli olmak, ortak aklı devreye sokmak mecburiyetindedirler. Aksi halde ahiret günü işimizin çok zor olduğu söylemem yanlış olmasa gerektir. (15.02.2017)

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Emin SEYHAN                     

Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi

 



2541 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Yetki Varsa Hesap da Vardır! - 28/12/2019
Yetki Varsa Hesap da Vardır!
Kuraklık, İsraf ve Şükürsüzlük - 28/12/2019
Kuraklık, İsraf ve Şükürsüzlük
Secde Ne Anlama Gelmektedir? - 28/12/2019
Secde Ne Anlama Gelmektedir?
Yanlış Kararlar İnsanı Mahveder - 28/12/2019
Yanlış Kararlar İnsanı Mahveder
Hak Din İslâm ve Batıl Dinler - 28/12/2019
Hak Din İslâm ve Batıl Dinler
Beyin Göçü ve Yetenekli Gençler - 28/12/2019
Beyin Göçü ve Yetenekli Gençler
“Vasatiyye Hareketi” Bir Tuzaktır - 28/12/2019
“Vasatiyye Hareketi” Bir Tuzaktır
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark - 28/12/2019
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark
Din Sömürüsünün Kullanışlı Aparatı Putlar! - 28/12/2019
Din Sömürüsünün Kullanışlı Aparatı Putlar!
 Devamı
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.486832.6170
Euro34.601234.7398
Saat