• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi8
Bugün Toplam419
Toplam Ziyaret5134960
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları

Zamanın Dili: Ezan-ı Muhammedi

ZAMANIN DİLİ: EZAN-I MUHAMMEDİ

Ezan; lügatte, bilmek, bildirmek, ilan etmek ve duyurmak anlamlarına gelir.  Ezanın terim manası ise şöyledir:

Farz namazların vaktini bildiren, nasla belirlenmiş belli lafızlardan müteşekkil bir semavi ilandır.

Ezan hem vaktin, hem de namazın sünnetidir.

Mehmet Akif:

Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli,

Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli

Dinin emeli, iman, ibadet ve ahlaktır. Ezanın tekbir, şahadet ve kelime-i tevhit kısmı   imanı, salaha çağrı ibadet, felaha çağrı ise ahlak zemininde mutlu bir yaşamı ifade eder.

Ø     Namaz vakitleri doğudan batıya her an, dakika dakika değişiyor. Müslümanların yaşadığı her yerde böylece her an ezan okunuyor ve Allah�ın adı anlıyor.

Ø     Peygamberimiz (s.a.s);

�Namaz için ezan okunduğu zaman, sesli sesli yellenerek şeytan ezanı duyamayacağı yere kadar uzaklaşır. Ezan bitince ise, tekrar geri gelir.Şeytan, kamet getirmeye başlanınca yine kaçar, kamet bitince tekrar geri dönüp, namazda kişi ile kalbinin arasına girip, vesvese atar. Şunu hatırla, bunu düşün vb. gibi aklında daha önce hiç olmayan şeylerle vesveseye vermeye başlar. Öyle ki buna kapılan kişi kaç rekat kıldığını bilmeyecek hale gelir.�(Buhari,Ezan,4)

   Peygamberimizin ezan arayışı , yapılan  teklifler ve ezanın   tespiti:

EshabKirami namaz vaktinden önce Mescid-i Nebiye gelirler, beklerler, bazen de namazı kaçırırlardı. Peygamberimiz namaza çağrı işini bir disiplin altına almak istedi. Namaz saatini nasıl duyurabiliriz diye ashabı ile  istişareye başladı. Birisi,

Ø      Namaz saati gelince bayrak dikelim,dedi.

Ø      Birisi, çan çalalım, dedi

Ø      Birisi ateş yakalım, dedi

Ø     Birisi de davul çalalım,dedi  (2004 yılında Endonezya

ziyaretimizde şahit olmuştuk. Endonezya�da halen hem ezan okunuyor, hem de davul çalınıyor. Sanırım tropikal iklim olduğu için çok yüksek, sık ve geniş yapraklı ağaçlar dolayısı ile hoparlörün olmadığı zamanlarda insan sesi ile ezanı duyurmak mümkün olmamış ve böyle bir uygulamaya gidilmiş)

Bütün bu teklifler, başka dinlerin taklidinden ibaretti ve Peygamberimiz bu teklifleri uygun göremedi.

Abdullah bin Zeyt, şöyle bir ruya görüyor::

Yeşil elbise giymiş, elinde çan olan bir adamla karşılaşıyor. �Elindeki çanı bana ver misin?� diyor. �Ne yapacaksın?� deyince, �Namaza çağıracağım� diyor. Adam da �Bak, ben sana daha iyisini öğreteyim� diyerek bildiğimiz ezan sözlerini öğretiyor:

Allahu ekber, Allahu ekber,

Eşhedü ellailahe illallah,eşhedü ellailahe illallah

Eşhedü enne Muhammederasulullah,

Eşhedü enne Muhammederrasulullah

Hayyaalessalah, Hayyalessalah

Hayyaalel felah, Hayyalel felah

Allahu ekber, Allahu ekber

Lailahe illallah

Farz namaza başlarken kamet getirmeyi ve �Katkametissalah(2 kez) demeyi de öğretiyor.  Bu ruyayı Abdullah bin Zeyt, Peygamberimize anlatınca, Peygamberimiz, �İnşallah bu hak bir ruyadır, kalk bunu Bilal�e öğret, zira Onun sesi seninkinden daha güzel.� buyuruyor.

Abdullah.bin Zeyt, ezanı Bilal�e öğretirken ezan sesini duyan Hz Ömer  hemen Peygamberimize gelerek �Ey Allah�ın Resulü, seni hak ile gönderen Allah�a yemin olsun ki, aynı ruyayı ben de gördüm.� Bunun üzerine Allah resulü, �Şimdi daha sağlam oldu.� buyurdu. (Ebu Davut,Salat,28; Tirmizi, Salat, 139). Böyle hicretin birinci yılında ezan, İslam�ın şiarı olarak teşri kılındı. Sabah ezanında, �Es-salatü hayrumminennevm,� (2 kez) (Namaz uykudan hayırlıdır) sözünü de Bilal-i Habeşi ekledi ve Peygamberimiz bu ilaveyi beğenerek onayladı. O günden bu güne kadar ezan hiç değişmeden bildiğimiz şekliyle okuna geldi.

 Said Nursi der ki: �Kuran�ın lafzı, Peygamberi dua ve tesbihler, cansız bir elbise değil, bedenin cildi gibidir.�  Elbise eskiyince değiştirebilirsin ama cildi değiştiremezsin.� Dolayısı ile ezanı,  başka dilde okuduğunuz zaman ezan okumuş olmazsınız.

Ezanı okuyana müezzin denir. Müezzinler, Peygamberimizin ifadesi ile Hakikatın tercümanıdırlar ve Cennete en uzun boylu kimseler müezzinler olacaktır. Müezzin, sesinin ulaştığı mesafe kadar, mağfiret edilir. Kuru ve yaş her varlık, onun lehine şahadet eder.�(Ebu Davut,Salat,31;Nesai, Ezan,14;İbn-i Mace,Ezan,5)

Bir sahabi, �Müezzinler çok sevab kazanıyor, bizim onlara yetişmemiz mümkün mü? diye sorunca, Allah Resulü, �Evet, Müezzinin sesini duyunca dediklerini tekrar et, sen de aynı sevaba nail olursun� buyurdu.

Buna göre, ezan sesini duyunca yatıyorsak yerimizden kalkmalıyız,hareket halinde isek mümkünse durmalı, ezanı dinlemeli, tekbir ve şahadet sözlerini tekrarlamalıyız, �Hayyaalessalah� ve �hayyaalel felah�  derken �La havle vela guvvete illabillahi�il- aliyyi�l-azim� demeliyiz.(Müslim,Salat,12)  ve çağrıya icabet etmeliyiz. O anda TV veya bir müzik aleti açıksa kapatmalıyız, konuşuyorsak susmalıyız, tuvalete girmemeliyiz.

Ezan bir nevi dikkat çekmedir. Ezan okunurken selam vermek ve almak,namaza başlamak,hapşırana yerhamukallah demek doğru değildir. Zira ezanın kendisi bir selam ve duadır.

Peygamberimiz, şu beş şey için semanın kapısı açılır: �Kur�an okunduğu an, düşmanla karşılaşıldığı an, yağmur yağdığı an, mazlum dua ettiği an ve ezan okunduğu an� buyurmuşlardır. �(Ebu Davut)  Yani bu esnada yapılan dualar kabul olunur. Kamet getirilen an da böyledir. (Kenzü�l-Ummal ,II s.110)

 Ezandan Sonra Dua:

Allahumme Rabbe hazihi�d-da�veti�t-tammeti ve�salati�l-kaimeh. Ati Muhammedeni�l-vesilete ve�l-fazilete ve�d-derecete�r-rafiah. Vebashu makamen Mahmudeni�lllezi veaddeh.
(Ey bu eksiksiz davetin ve kılınmak üzere olan namazın sahibi Allah�ım! Muhammed�e vesileyi,fazileti  ve(cennette) yüksek dereceleri ihsan eyle.Onu Makam-ı Mahmud�a(şefaat makamı) ulaştır.

Peygamberimiz(s.a.s); �Ezan sonunda her kim bu duayı okursa, kıyamet gününde şefaatim ona vacip olur� buyurmuştur. (Buhari, Ezan,8)  Yalnız, bilenler bizzat kendisi okuyacak Her zaman imam yada müezzinin, yada cemaatten birinin okuyup diğerlerinin amin demesi ve bunun sürekli yapılması uygun değildir.    

            Minarelerden yükselen sesi,;

Ø      Müslümanları namaza ve mutluluğa çağırır.

Ø      İnsanlığı kurtuluşa çağırır.

Ø      Allah�ı zikir ile ilahi rahmeti celbeder,

Ø      Şeytanı ise korku ile def eder.

Ø      Müslümanların millet ve ümmet olarak varlığını ilan eder.

Ø      Müslümanların sadece Allah�a kulluk ve itaat  ettiğini,

Ø       Müslümanların Allah�tan başkasına da boyun eğmediklerini ikrar eder,

Ø      Müslüman gafillere de kim olduğunu, ait olduğu yeri hatırlatır.

Ø      Bizi içine daldığımız dünya meşgalesinden sıyırır, içimizi saran stresten kurtarır,ruhumuzu dinlendirir ve maneviyatınızı güçlendirir.Çünkü ezan en büyük zikirlerdendir ve kalpler sadece Allah'ın zikri ile tatmin olur. Sınırlı Dünyevi-nefsi  tatminlere karşılık ezan sınırsız manevi bir tatmin ve doyum imkanı sunar.

Ø      Ezan, zamanın dili, imanın sesi, şehrin zikridir.

Ø      Her zaman, elimiz işte, gözümüz namazda, kulağımız da ezanda olmalıdır. Çocuklar doğduğunda isim konurken, sağ kulağına ezan, sol kulağına ,kamet okuyoruz. Neden? Kulağı ezanda, gönlü namazda, dili niyazda bir mü�min olsun diye

Ø      Ezan, kulağımızın en güzel sesi işitme hakkıdır. Nasıl ki helal ve temiz yiyecekler, ağzımızın ve midemizin hem ihtiyacı hem de hakkı ise, güzel ve mübah olan nesneleri görmek gözümüzün hem ihtiyacı hem de hakkı ise, sözlerin en güzeli olan Kur�an-Kerimi, kelime-i tevhidi ve dahi ezan,ı Muhammediyi  işitmek ve duymak da  kulağımızın ihtiyacı ve hakkıdır. İnsanların çoğu fırsat buldukça müzik dinliyorlar. Müzik, eski çağlardan beri dinleme ihtiyacını karşılayan önemli bir sektördür. Ezan, bu anlamda kulağın ve gönlün, güzel sese ve hoş nameye olan ihtiyacını en güzel sözlerle karşılamış oluyor.

Ø      Öte yandan ezan malayani söz, gıybet dedikodu sözleri ve  küfürlü sözlerle kirlenen ve paslana kulağımızı temizlemiş ve arındırmış oluyor.

Ø      Belki sizler, her gün ezan sesini işittiğiniz için, ezan sesi sizi belki fazla heyecanlandırmıyor. Ezan sesinden mahrumiyetin nasıl bir hasrete yol açtığını, uzun yıllar yurt dışında ezan dinlemeden yaşayan vatandaşlarımıza sorarak öğrenebilirsiniz.

Ø      Bayrak millet olarak, ezan da ümmet olarak var oluşumuzun ve hürriyetimizin sembolüdür. Allah ülkemizin semalarından, ay yıldızlı al bayrağımızın dalgalanışını ve ezan sesini kıyamete kadar daim eylesin.

(Bu vaaz konusu hazırlanırken Dr. Selman OKUMUŞ, Ezan-ı Muhammedi ve Ezana Saygı,(Yeni Ümit, sayı: 70, 2005/4) makalesinden yararlanılmıştır. )

                                                      Divriği-20.01.2006 Mukadder Arif YÜKSEL


Yorumlar - Yorum Yaz
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.304532.4339
Euro34.423434.5613
Saat