• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi9
Bugün Toplam936
Toplam Ziyaret5143335
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları
Mukadder Arif Yüksel
mukadderyuksel@hotmail.com
İstanbul’un Fethi ve Günümüzde Fetih
29/05/2013

Yeryüzünden bütün kötülükler kalkıncaya kadar  bozguncularla mücadele etmek, Allah’ın emri ve müslümanların görevidir. Kötülüklerle mücadelenin şekli, zamana ve kişilerin konumuna göre farklılık arz eder. Mücadeleyi müslüman bir ordu yürütüyorsa, vardığı sonuç Allah’ın yardımı ile zafer ve fetihtir.

 Fetih, bazılarının zannettiği gibi, işgal ve istila değildir.

Fetih, mazlum halkları, zalim idarecilerin elinden kurtararak gönülleri kazanmaktır. Asıl olan gönüllerin fethidir. İslam’ın güzel yüzünü göstermeden, ülkeleri kaba güçle zabt etmek ve halkları esir etmek, bir anlamı da barış olan İslam’ın ruhuna ve hedefine aykırıdır. Kurtarılan mazlum halklar, ya iman ederek yada müslümanların nüfuzuna girerek fütuhata zemin hazırlar. Böylece fetih, kötülüklerle mücadele eden mücahitlere Allah’ın bir ödülü olmaktadır.

İslam tarihi, izahını yaptığımız türden fetihlerle doludur ve 29 Mayıs 1453 tarihli İstanbul’un fethi de bunlardan biridir. İstanbul’un fethi ile müslüman Türkler, Anadolu’nun bütününde ve Avrupa kıtasının doğu ucunda kalıcı olduklarını göstermişlerdir. İstanbul’un Fatihi Sultan Mehmet ve erleri, Peygamberimiz (s.a.s.)’in,

"Kostantiniyye (İstanbul) mutlaka fethedilecektir.Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan ve onu fetheden asker ne güzel askerdir" [1]  hadis-i şerifiyle gösterdiği hedefi gerçekleştirerek bu müjdeye layık olmuşlar ve Eba Eyyub el-Ensari’nin başlattığı kutlu yolculuğu tamamlamışlardır.   İstanbul’un fethi, orta çağın kapanmasına ve yeni çağın başlamasına sebep olan önemli bir olay olarak tarihe geçmiştir.

Bu sahneyi büyük şairimiz Yahya Kemal Beyatlı şöyle tasvir ediyor:

Vur pençe-i Alî'deki şemşîr aşkına

Gülbangi asmam tutan pîr aşkına

Düşsün çelengi Rum'un eğilsun ser-i frenk

Vur Türk'ü gönderen yed-i takdir aşkına

Son savletinle vur ki açılsın bu surlar

Fecr-i hücum içindeki Tekbir aşkına.

Her olayı, kendi tarihi bağlamını ve konjonktürel şartlarını göz önünde bulundurarak değerlendirdiğimizde daha isabetli sonuçlara varırız. Sultan II.Mehmed’i Fatih olmasında;

Başta anne-babası ve  hocaları

  • Kişisel dehası,
  • İmanlı ordusu,
  • Erdemli halkı  etkili olmuştur.

Sultan Mehmet, henüz yeni padişah olduğu yılda, tebdil-i kıyafetle sabah saatlerinde denetim amacı ile çarşıya çıkar. Bir dükkandan un alır, yanında yağ da almak istediğini söyleyince esnaf,

-Efendim ben sabah siftahımı yaptım, isterseniz yağı da komşu dükkandan alın, der. Bu sözü duyan Sultan Mehmet,

-Ben bu halkla İstanbul’u değil dünyayı bile fethederim, der.

İstanbul’un fethinde, Osmanlı ordusunun çevresinde oluşturduğu güvenin ve Bizansın kendi halkına uyguladığı baskının da önemli bir yeri vardır. İstanbul fethedilirken bir çok Rum,

-İstanbul’da kardinal kavuğu görmektense Osmanlı sarığı görmeyi tercih ederim, demiştir. İşte İstanbul zaferini fetih yapan bu sonuçtur. Bir savaşta, düşman ordusunu yenen ordunun başarısı zaferdir. Bu zaferi, yerli halk da benimsemişse, zaferle yerli halkın gönlü de kazanılmışsa buna fetih denir.

İstanbul’un fethinde en önemli etken ise Allah’ın Osmanlı ordusu için zaferi ve fethi kolaylaştırmasıdır. Allah, zafer ve fethi, ilay-ı kelimetullah için ihlasla cihad eden akıllı mücahitlere nasip eder.

Allah Teala, Kur’an-ı Kerim’de malları ve canları ile kendi yolunda çalışanları Cennete koyacağını beyan ettikten sonra dünyevi mükafata da dikkat çekerek şöyle buyuruyor:

“Seveceğiniz bir şey daha var: Allah’tan yardım ve yakın bir fetih. Mü’minleri bunlarla müjdele”[2]

Tarihte müslümanlar, bu müjdeleri hak edecek büyük başarılara imza atmışlardır. Günümüzde ise ülkelerin ilhakı şeklinde bir fethe artık imkan kalmamıştır. Kitlesel ihtida hareketlerine de rastlanamamaktadır. Küreselleşen dünyada artık ülkeler, hatta şirketler,elde ettikleri maddi güçle orantılı nüfuzlar sağlamakta, günümüzün fütuhatı artık bu şekilde gerçekleşmektedir.

İstanbul’un fethini ve tarihteki bütün fetihlerle elde edilen sonuçları korumak ve evrensel anlamda yeni fetihlere ulaşmak için,ahlak ve maneviyatla donanımlı güçlü bir toplum olmak, yerinde ve zamanında akıllıca işler yapmak ve dünya çapında maddi bir güce ulaşmak gerekiyor. Allah’ın, dünyevi mükafatı, din ve millet ayrımı yapmadan çalışan herkese verdiğini unutmamak gerekir.


[1] Ahmet b. Hanbel, Müsnet, IV/335

[2] Saf,61/13

www.diyanethaber.org sitesinden alınmıştır. 



7216 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Helal Kazanç-Helal Lokma - 08/07/2013
Helal Kazanç-Helal Lokma
Berat Gecesi - 20/06/2013
Berat Gecesi
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.429932.5599
Euro34.801134.9406
Saat