• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi10
Bugün Toplam587
Toplam Ziyaret5104053
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları

Bir Geceden Sonsuzluğa Kalan MİRAC-Mustafa Özel

Bir Geceden Sonsuzluğa Kalan MİRAC

Yazar:Yrd. Doç. Dr. Mustafa Özel
Dergi Yıl: 2004 - Ay: Eylül
Sayı: 223 - Sayfa: 22

Peygamberleri, toplumlarını ikna sürecinde,  manen ve ruhen destekleyen unsurlardan biri de mucizelerdir. Kur’an-ı Kerim’de çeşitli peygamberlerin olağanüstü, algı ve kavrama dışında kalan bu tabiat üstü olaylarına yer verilir. Ateşin İbrahim’i (a.s.) yakmaması, Musa’nın (a.s.) yed-i beyzası ve denizin yarılması, Salih’in (a.s.) devesi, İsa’nın (a.s.) beşikte iken konuşması gibi mucizeler bunlardan bir kaçıdır. Kur’an-ı Kerim’de peygamberlerin mucizelerinden bahsedilirken, hemen aynı yerde, bunların bizatihi peygamberlerin değil, Allah’ın kudretiyle gerçekleşen şeyler olduğu belirtilir. Bu mucizelerin hikmeti, Allah’ın elçiliği görevi verilen “Seçkin Kulları” desteklemek, onları güçlendirmek ve şereflendirmektir. Mucizeler, Allah tarafından elçilerine en zor ve dar durumda oldukları vakit bahşedilir.1

Peygamber Efendimizin (a.s.) Yüce Kitap’ta söz edilen mucizelerinden biri, Mirac hadisesidir. İsra suresinin 18/1. ayetinde şöyle buyurulmaktadır: “Bir kısım ayetlerimizi kendisine göstermek için, kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren O Allah, yücedir. Gerçekten O, işitendir görendir.” Necm suresinin şu ayetleri (53/5-12) de bu konuyla ilgilidir: “Çünkü onu güçlü kuvvetli ve üstün yaratılışlı biri (Cebrail) öğretti. Sonra en yüksek ufukta iken asıl şekliyle doğruldu. Sonra yaklaştı, derken daha da yaklaştı. O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yaklaştı. Böylece Allah kuluna vahyettiğini vahyetti. Gözleriyle gördüğünü gönlü yalanlamadı. Onun gördükleri hakkında şimdi onunla tartışacak mısınız?”

Tefsir kitaplarında, bu ayetlerin açıklamaları yapılırken farklı yorumlar yapılmıştır. Mevdudi’nin belirttiğine göre bu görüşler şunlardır: a- Kimi bilginler bunun rüyada gerçekleştiğini ileri sürmüşlerdir. b- Bazıları ise, olay sırasında Peygamberimizin (a.s.) tamamen uyanık olduğunu ve bedeni ile söz konusu yolculuğu gerçekleştirdiğini ifade etmişlerdir. c- Kimileri de bunun Peygamber’e (a.s.) gösterilmiş mistik bir görüntüden ibaret olduğunu iddia etmişlerdir.2 

Elmalılı M. Hamdi Yazır, ‘mirâc’ kelimesinin etimolojisinden yola çıkarak3, isrânın/geceleyin yürütmenin burâk ile gerçekleştikten sonra, bir mi‘râc/asansör kurulduğunu ifade ederek günümüzdeki teknolojik gelişmelere paralel bir yorumda bulunmaktadır.4 Elmalı, şu değerlendirmeyi yapmaktadır: Tefsircilerden bazıları gök cisimlerinin hareketlerinin süratlerinden bilimsel misaller getirerek İsrâ ve Mirac'daki süratli yürüyüşü akıllara yaklaştırmaya çalışmışlardır. Fakat doğrudan doğruya ilâhî âyetlerden olan bir harika, tabiî bir görüş açısı ile açıklanabilmekten uzaktır. Tabiî bir tasarı, benzerlerine göre düşünmek demektir. Halbuki benzeri görülmemiş bir olayı benzerleri ile düşünmeye kalkışmak çelişki olur. O, ancak müşahede veya haber ile bilinir. Gerçi İsrâ'yı iyice tetkik edebilmek için Burak hadisi bize bir düşünce prensibini vermiyor değildir. Çünkü Burak kelimesinin berk (yıldırım) maddesinden türemiş olduğu apaçıktır. Peygamberimizin hadisinde Burak’ın tanımlanması şu şekildedir: "Boyu merkebden büyük, katırdan küçük bir hayvandır ki, ayağını gözünün (gördüğü yerin) son noktasına basar". Bu ise şimşek ve elektrik süratini anlatır. Biz bu şekilde İsrâ'nın süratini bir dereceye kadar düşünmek ve böyle bir nakliye vasıtası üzerine binenin elektrikten etkilenmeyerek hiç sarsılmaksızın tam sükunet ve huzur içinde mesafeyi katlayabileceğini düşünebiliriz. Ve bu şekilde Burak ve Mirac vasıtalarının özel olarak tahsisinde bir hikmet yönü de görebiliriz. Fakat bütün bunlar, en fazla, noksan akıldan tam akla yaklaştıracak iman delilleri olabilir. Yoksa yer, zaman, hareket, ruh nitelikleri meselelerinin mahiyetiyle ilgili bulunan ve Yüce Allah'ın kudretinin en büyük âyetlerinden olan Mirac mucizesi üzerinde düşünmek, aklın anlayış ölçüsünden çok yüksektir.5

Miractan Bize Kalan

Peygamberimiz (a.s.) bu kutsal seferinde, Cenab-ı Allah’tan ümmetine, Musa’nın (a.s.) on emrine benzeyen on iki emri (İsra, 17/23-39),6 beş vakit namazı,7 Bakara suresini son iki ayetini, yani halk arasında “Âmenarrasûlü” olarak bilinen bölüm ve Allah’a şirk koşmanın dışında, büyük günahların affedileceği müjdesini8 getirmiştir. Elmalılı’nın aktardığı bir rivayete göre Allah Rasulü (s.a.v.) Bakara suresinin bu son iki ayetini, Cebrail’in aracılığı olmaksızın, Allah Teala’dan doğrudan almıştır.9 Bu ve şimdi zikredeceğimiz “Kim geceleyin Bakara sûresinin sonundaki iki âyeti okursa, o iki âyet ona kâfi gelir.”10 vb. hadislerinden dolayı toplumumuzda, genellikle, yatsı namazlarından sonra söz konusu ayetlerin okunması bir adet haline gelmiştir.

Nasıl Sıddîk Olunur?

Mirac denince şüphesiz akla gelen bir iki çağrışımdan biri, bu konuda Hz. Ebu Bekir’in gösterdiği çağlar üstü örnek tavırdır. Bunu aktarmadan geçersek, Miracın bize bıraktığı önemli bir dersi görmemiş ve almamış oluruz. Merhum Hamidullah’ın ifadesiyle dinleyelim: “Semavi yolculuğun dönüşünde Resûlüllah, bu “gece yolculuğu”: isrâ sırasında ruhi-manevi alanda başından geçen durum ve olayları etrafındakilere anlattığında, kendisini dinleyenlerin ayrı ayrı tepkisi değişik şekilller altında tezahür etmiştir: Bunların bazıları kendisini alaya almışlar, ve ondan Kudüs şehrinin görünüş ve durumunu anlatmasını istemişlerdi, diğer bir kısmı, günlerdir gelmesini bekledikleri ticaret kervanlarının şimdi nerede bulunduğunu söylemesini talep etmişlerdi.  Bunlardan biri Ebu Bekir’e koşmuş ve kendisine bu yeni “skandal”ı haber vermek istemişti. Ancak bu mümin yüce şahsiyet bir an bile tereddüt etmeksizin: “Şahadet ederim ki, Muhammed (a.s.)’ın söylediği her şey gerçektir, doğrudur” demiştir. İşte o günden itibaren Müslümanlar arasında Ebu Bekir, her devirde gıpta edilen sıddîk (doğrulayan) lakabına nail oldu.”11

Burada halk arasında “Namaz müminin miracıdır” diye oldukça yaygın olarak bilinen hadise değinmek istiyoruz. Bu söz, anlam olarak her ne kadar bir doğruyu ifade etmekteyse de, yaptığımız bir araştırmada, böyle bir sözün bırakın sahih hadis kitaplarında, mevzu/uydurma hadisleri içeren eserlerde bile bulunmadığını belirledik.

Sözümüzü başta belirttiğimiz Miracın nasıl gerçekleştiği konusundaki görüşleri değerlendiren ülkemizin medâr-ı iftiharı olan merhum Elmalılı’nın şu değerlendirmesiyle bitirelim: “Mirac'ın uykuda meydana gelen bir rüya olduğunu zannedenler olmuşsa da bu da doğru değildir. Çünkü uykuda görülen rüyada şuraya buraya gitmek, göklere çıkmak herkesin başına gelebilir. Ve açıkça biliniyor ki, böyle bir rüya gördüğünü söyleyen kimseye karşı çıkarak onun bu rüyasını kabul etmemekle de hücum edilmez. Eğer Mirac uykuda görülen bir rüyadan ibaret olsa idi, onun bir fitne (yani, imtihan aracı-M.Ö.) yapılmasının anlamı olmazdı. Doğrusu rüya aslında “büşra” vezninde masdardır. Örfe göre uyku halinde görülen şeylere isim olmuşsa da aslında mânâsı, görmektir, görmek demektir. Bu âyette de bu esas mânâsı üzerine söylenmiştir. Ancak burada buna rü'yet (görmek) denilmeyip de rüya denilmesinin nüktesini düşünmek gerekir. Bunda üç görüş vardır: Birincisi, bu görme geceleyin meydana gelmiş bir görmedir. İkincisi, bu anlatıldığı zaman müşrikler, sen bir rüya görmüşsün demişler. Üçüncüsü, Mirac hadislerinde görüldüğü üzere, o geceki görmeler arasında rüyadaki gibi örnek olarak gösterilmiş kısım da vardı. Mesela cennet ve cehennemi açıkça görürken içlerindeki bütün cennetlikleri ve cehennemlikleri de görmüştü. Halbuki bunların birçoğu henüz dünyaya bile gelmemiş olduklarından bunların, olmadan önce kendilerine benzeyen şekilleriyle görülmüş oldukları anlaşılır. Öyle ise mânânın özeti şu olur: İsrâ gecesi sana gerçekten bizim gösterdiğimiz o Mirac görüşü âyetlerimizden en büyük bir âyet olduğu halde, biz onu inat ederek âyet (mucize) istemekte olan o insanlar için sırf bir fitne ve imtihan vesilesi yaptık. Gösterilen olağanüstü alâmetlere rağmen inanmadılar da inadına yalanladılar. Bundan dolayı Rabbinin bildiği gibi, bu imtihan ile de anlaşılır ki, hangi âyet gösterilse yalanlayacaklardır.”12


Dipnotlar: *Yard. Doç. Dr., D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi, Tefsir Anabilim Dalı. 1) Muhammed Hamidullah, İslâm Peygamberi, (Çev.: Salih Tuğ), İstanbul 1980, I, 129. 2) Mevdudi, Tefhimü’l-Kur’an, (Çev.: Komisyon), İstanbul 1996, III, 76. 3) Mirâ, “a-r-c” kökünden gelmekte olup yukarı çıkmak, yükselmek anlamlarına gelmektedir. 4) Elmalılı, M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, İstanbul ts., V, 3146. 5) Elmalılı, a.g.e., V, 3150. 6) Hamidullah, a.g.e., I, 148. 7) Yazır, a.g.e., V, 3145. Müfessirin dipnotta belirttiğine göre, daha önce farz olarak yatsı ve sabah namazları kılıyordu. Bkz.: Aynı yer. 8) Müslim, Sahih, I, 157, Kitâbü’l-İman, Babü fi zikri sidreti’l-müntehâ, hn. 173. (el-Beğavî, Meâlimü’t-Tenzîl, Riyad 1993, I, 359’dan naklen). 9) Elmalılı, a.g.e., II, 996. 10) Buhârî, Sahih, İstanbul 1992, VI, 104, Fedâilü’l-Kur'ân, 1; VI, 113, Fedâilü’l-Kur'ân, 34; Müslim, I, 555, Müsâfirîn, 43, hn. 807 (255); Tirmizî, es-Sünen, V, 159, Fedâilü’l-Kur'ân, 4, hn. 2882; Ebû Dâvûd, es-Sünen, İstanbul 1992, II, 118, Ramazan, 9, hn. 1397; İbn Mâce, es-Sünen, İstanbul 1992, I, 436, İkâmetü’s-Salât, 183, hn. 1369; İbn Hıbbân, es-Sahih, Beyrut 1993, VI, 313, hn. 2575; Ahmed, el-Müsned, İstanbul 1992, IV, 121, 122; Nesâî, es-Sünen, İstanbul 1992, Fedâil, s. 44, hn. 43, 44, 45; Ebû Ubeyd, Fedailü’l-Kur’an, Beyrut 1995, s. 234; İbnü’d-Durays, Fedailü’l-Kur’an, Beyrut 1987, s. 83, hn. 161. 11) Hamidullah, a.g.e., I, 157-158. 12) Elmalılı, a.g.e., V, 3186.

 


Yorumlar - Yorum Yaz
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Saat