Allah'ım, Sana kulluk şuuruyla sadece rızana tâlibiz. Sen razı olursan, Sen bizden hoşnut olursan, başkalarının hakkımızdaki değerlendirmeleri hiç önemli değil. | |
Sadece yanlış anlaşılmaktan, bunun sonucunda da davamıza zarar vermekten korkuyoruz. Bize hilm, teenni ile hareket ve dosdoğru istikamet ver.. ver de başkalarını farkında olmadan yanıltıp günaha sokacak hallerden, sözlerden ve davranışlardan da uzak duralım... Allah'ım, insanımız ve insanlık, belki de bütün zamanlardan daha fazla benlik davasına düştü. İlk söz hakkı nefislerin oldu. Enaniyet, kibir, gurur hiç böylesine bir saltanat kurmadı. Hemen herkes "önce ben" diyor. "Ben yapmış olayım", "beni konuşsunlar, benden bahsetsinler" diyor. "Benden sonra tufan" diyor. Kalpler kaskatı. Bütün bu yanlışları, bize; Senin yolunda daha merhametli, daha şefkatli olabilmek için mazeret olarak göster. "İnsanımızın, bütün insanlığın mazereti var," diyelim. Onlara hep şefkat nazarıyla, hep merhamet nazarıyla bakalım. Bakalım da, engin bir hoşgörü, engin bir affedicilik sahibi olalım. Rabbim, bize affedicilik nasip eyle. Yeni nesilleri affedicilikle donatalım. Birer af kahramanı olsunlar. Yangınlara sıkılan köpük gibi, su gibi insanımızın, insanlığın kabalıkları, cehaletleri, isyanları üzerine af esintileri, af rahmetleri essin. Kalpler yumuşasın, gönül kapıları aralansın... Allah'ım, biliyoruz sevmek zordur.. bizi yolunda sevgi kahramanları eyle. Sen'den ötürü sevemezsek eğer, ne yolunda adım atabilir, ne gönüllere girebiliriz. Rabbim, bize ahlâkından ver. Bir karış gelene bir adım gidelim, bir adım gelene, yürüyerek gidelim, yürüyerek gelene koşarak gidelim. Rabbim, sevmezsek bütün insanları, bizim gibi düşünmeyenleri, farklı konumlarda bulunanları işimiz çok zor. Bize dostluğa dost, düşmanlığa düşman olmayı sevdir. En başta Zatını sevdir, sevdiklerini sevdir. Bizi de sevdiklerine sevdir, Allah'ım... Senin her şeye gücün yeter Allah'ım. Rızanı ararken, hoşnutluğunu umarken zayıflığımızı görüyor, acziyetimizi biliyor, mevcut kabiliyetlerimizin yetersizliğini iliklerimize kadar hissediyoruz. Yarabbi, yük ağır.. bize, bizi aşan istidatlar ver... Etrafımızdaki sevgi halelerini büyült, Peygamberlerini, sevgili kullarını takviye ettiğin gibi bizi de takviye et... Allah'ım, bizi kalıbının adamı eyle. Hal dili ile konuşanlardan eyle. Sıradan, düz ama sözünün eri Müslümanlardan eyle. Yaptıkları, konuştuklarını yalanlamayanlardan eyle. İnanmanın onurunu, bizde yıktırma Allah'ım. İnsanların hüsnü zannına lâyık eyle. Bulunduğumuz konumun hakkını vermeyi nasip eyle. Bizi utandırma, mahcup ettirme, bizim yüzümüzden, durduğumuz konumlara, geldiğimiz yerlere zarar verdirme. Bizi, kötü örnek olmaktan koru Allah'ım... Rabbim, bize üslûp güzelliği ver. Büyüğümüzün tavsiye ettiği gibi, üslubumuzu namusumuz bilelim. Üslûbumuzla, ifade tarzımızla edep dersi verelim, örnek olalım. Hep başkalarını rencide etmeme hassasiyeti taşıyalım. Ufkumuzun, üslubumuzun, mefkûremizin nezahetini, konumumuzun nezaketini koruyalım... Allah'ım, arkadaşlarımıza, dostlarımıza karşı da bizi müşfik, kibar, nazik, mütevazı, çelebi eyle. Hiç kırıcı olmayalım, hiç gönül yıkmayalım, kimseyi darıltmayalım, küstürmeyelim, kaçırtmayalım. Kimseye büyüklük taslamayalım, aramızdaki ahengi, karşılıklı saygıyı bozmayalım. Bizi birbirimize daha da sevdir Allah'ım. Sinelerimizi öyle muhabbetle doldur ki; kırıcılıklar, kabalıklar, yanlış anlamalar tıpkı meteor taşlarının atmosferde eridiği gibi erisin, tükensin, hatta ışıklı, renkli gösterilere dönüşsün... Aramızdaki vifak ve ittifakı bozdurma Allah'ım... Rabbim, bizi davasız ve sancısız bırakma. Seninle irtibat olmayınca hayat kocaman bir yalan. Sıfıra sıfır, elde var sıfır... Hep Sana yönelelim.. hep Senden isteyelim.. hep Senden bilelim Allah'ım... Hiçbir kulluğu, Sana kulluğa tercih etmeyelim. Hiçbir fiyata satın alınamayacak bir karakter ortaya koyalım. Mefkûremiz derdimiz, insanı insanlığına yükseltmek davamız olsun. Bize başkaları için yaşamanın hazzını ver Allah'ım... | |
11 Aralık 2008, Perşembe Zaman Gazetesi |