HAC FARIZASI
·
İslam’ın beş şartından biri.Mali imkanı olanların ömürde bir defa
yapmakla yükümlü oldukları bir vecibe. Hicretin 9. yılında farz
olmuş,ilk yıl Peygamberimiz hacıların başında Hz Ebu Bekir’i
görevlendirmiş, ikinci yıl kendisi gitmiş ve bu Peygamberimizin ilk ve
son haccı olmuştur.
ولله علي الناس حج البيت من اسطاع اليه سبيلا
“Gitmeye gücü yetenlerin Kabe’yi ziyaret etmesi,Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır.” (Al-i iMran,97)
واذن في الناس بالحج يأتوكرجالا وعلي كل ضامر
“İnsanlar arasında haccı ilan et ki gerek yaya olarak ve gerekse nice uzak yoldan develer üzerinde yorgun argın gelenler, kendilerine ait bir takım yararları görmeleri,
Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine
belli günlerde Allah’ın ismini anmaları (Kurban kesmeleri için) sana
(Kabe’ye) gelsinler.” (22/Hac,27-28) Ayette
geçen yararlar, hem dünyevi hem uhrevidir. Dünyevi olanlar,insan
üzerinde meydana getirdiği ahlaki tesirler, ve ticari kazançlar, uhrevi
faydalar ise Allah’ın hoşnutluğu ve affıdır.
من حج لله فلم يرفث ولم يفسق رجع كيوم ولدته امه
“Kim
Allah için hacceder de hac esnasında kötü sözlerden ve Allah’a karşı
gelmekten sakınırsa annesinin onu doğurduğu günkü gibi (günahlarından
arınmış olarak hacdan evine) döner” (Buhari,Hac,4)
Hac için yola çıkarken herkesle helalleşilmeli, zira Allah kul haklarını helal etmiyor. Onu aranızda kendiniz halledin diyor.
Hac Kimlere Farzdır? 1-Müslüman
olmak, 2-Akıl-baliğ olmak 3-Hür olmak,4-Haccın farz olduğunu bilmek (
Bu madde, gayr-i müslim beldede yaşayanlar için) 6-Aslı ihtiyaçlarından
başka hacca gidip dönünceye kadar kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu
kimselerin geçimlerini sağlayacak mala sahip olmak. 7-Hac yolculuğu
için gerekli olan vasıta ve yol masraflarını karşılayacak parası olmak,
8-Haccı yapabilecek zamana yetişmiş olmak.
Haccın Edasının Şartları: 1-Sağlıklı olmak,2-Hacca gitmesine engel bir şeyin olmaması(Hapiste olma vb) 3-Yol güvenliği, 4-Kadının mahreminin olmaması, Kocası ölmüş yada boşanmış olanın iddetinin bitmiş olması.
Haccın Farzlar: 1-İhram,2-Arafatta vakfe,3- Kabe’yi tavaf. Telbiye:
لبيك اللهم لبيك لبيك لاشريك لك لبيك
ان الحمدوالنعمة لك والملك لا شريك لك
Manası: Allah’ım
davetine isteyerek uydum,emrine amadeyim. Eşin ve ortağın yoktur. Sana
yöneldim. Hamd senin,nimet senin, mülk de senindir. Eşin ve ortağın
yoktur. Bunu söylerken, Allah’ın da bize,
“Cennet ve cemalullah nimetleriyle hoş geldin nimetlerime ey kulum,
seni de dostluk makamına yükselttim, beni övmene karşılık ben de seni övülmüş kullarım arasına kattım” dediğini duyumsamak gerekir. Tahiru’l-Mevlevi Kabe’de ve Arafat’ta şöyle denilmesini önerir:
Eli boş gidilmez gidilen yere,
Rabbim ben boş gelmedim, suç getirdim,
Dağlar çekemezken o ağır yükü,
İki kaç sırtımla pek güç getirdim.
Hacdaki Görevlerin Anlamları ve Faydaları
1-İnsanı arındırıyor ve hayatında yeni temiz bir sayfa açıyor.
2-İslam
tarihinin başladığı değerli yerleri ve Peygamberimizin yaşadığı yerleri
görmek insanın İslam’a olan bağlılığını ve din bilincini artırır
3-Dünya
müslümanlarını bir araya getirir. Yıllık kongre işlevi görür. İslam
ülkelerinin yetkilileri aralarında işbirliği ve problemlere çözüm
yolları ararlar.
4-İhram giymek, arafat ve müzdelifede vakfe yapmak bir mahşer provası. İhram aynı zamanda insanlar arasındaki statü farkını kaldırır. Allah huzurunda, doğuşta ve kulluk vazifesinde herkesin eşit olduğunu ifade eder.
5-Farklı dil ve renkten olan insanları aynı gaye etrafında birleştirir. İslam kardeşliği duygusunu güçlendirir.
6-Safa ile merve arasındaki sa’y,
a) Günahlardan kaçışı, b)Dünyada hem Allah’ın vereceği kısmeti aramayı
hem de Allah’a koşmayı ifade eder. Yani İslam’ın dünya-ahiret dengesine
önem veren bir din oluşunu ifade eder. Aynı zamanda neslimizi ve geleceğimizi kurtarmak için de bir şeyler yapmak gerektiğini öğreniyoruz.
7-Şeytan taşlama bizi bir şekilde kandıran şeytana ve nefse karşı isyan hareketidir.
8-Kabe’nin etrafında tavaf ederken Allah’ın kullarından istediği tevhidi ve birliği temsilen gerçekleştiriyoruz.
9-İHRAM: a) Kefenin
simgesi, ölmeden evvel nefsi öldürme/terbiye etme çabası, b) İnsanın
fıtratına,saf,temiz, arı duru haline dönme çabası , c) İnsanların
Allah’ın huzurunda kulluk bakımından eşit olduğunu gösterir.
10-TAVAF: a)Dönerek
var olma, ilahi rahmeti arama b) Ait olduğu yeri bilme, c)
İtaat,bağlılık ve sadakatte kararlı olduğunu gösterme, d) Kalbi doğru
istikamete sabitleme çabasıdır. Allah’ın durmamızı istediği noktada
durursanız, kbir pusula gibi yön arayan kalbinizin ibresi tam isabetle
kabeyi gösterecektir.
11-Hacda kurban; a) şükür, b) Fedakarlık, c) Nefsani arzuları boğazlama
· Hacının haccının kabul olup olmadığı, gitmeden önce ve sonraki yaşantısında takva yönünden meydana gelen gelişmeden belli olur.
Sanma ey hace ki, senden zer,ü sim isterler,
Yevme la yenfeu da kalbi selim isterler
Dönüşte hediye getiren Pakistanlı hacılara milli şairleri M.İkbal şöyle dermiş:
-Sağ olun eksik olmayın aslında gelirken şunları getirmiş olsanız biz bu ülkeyi yeniden kurarız:
· Medine ziyaret Mekke hem ziyaret hem ibadet yeri: Peygamberimiz (s.a.s); “Kim vefatımdan sonra beni ziyaret ederse şefaatim ona vacip olur.” buyuruyor.
·
Nasıl ki ezan okununca namaz,Ramazan ayı girince oruç, senesi gelince
zekat farz oluyor ve bunları anında ifa etmek gerekiyorsa hac ibadeti
de gitme imkanı olduğu anda farz olur. Hac, sadece yaşlılara farz olan
bir görev değildir. Üzerine hac farz olduğu halde ha şimdi ha yarın derken hacca gitmeden ölen kimseler ahirete borçlu gitmektedirler.
Ø Hac,
doya doya ve duya duya yapılmalıdır. Kabe’de Allah’ın özel misafiri
olduğunuzu, Arafat’ta, hem mahşeri, hem de veda hutbesinin okunduğu o
tarihi anı, Hira mağarası önünde Kur’an’ın bize indirildiğini, hayal
ediniz. Medine’de Peygamberimizin misafiri olduğunuzu düşün,
Medine’deki tarihi yerleri gezerken İslam tarihinin o müstesna gününü
yaşıyormuş gibi hareket edin, Peygamberimiz ve sahabilerle hayalen
konuşun.
Ø Orada
kusur arayan kimselerden olmayınız. Üç milyon insanın bulunduğu bir
yerde bir takım aksaklıklar olabilir. Bu çok normaldir.
Ø Cüneydi
Bağdadi, ayaklarını Kabe’ye doğru uzatmış birini görüyor, içinden
“Elimde yetki olsa bu adamı buradan kolundan tutup dışarı atarım”
diyor. C.Bağdadi tavaf ederken adam Cüneyt’in omzuna dokunarak, “Sen
buraya Bağdat’tan ibadet yapmaya mı geldin, yoksa insanların kusuruna
araştırmaya mı? diyor.
Ø Yine
C. Bağdadi diyor ki: İlk gitmemde Kabe’yi gördüm, ikincisinde hem
kabeyi hem de Allah’ı gördüm, üçüncüsünde sadece Allah’ı gördüm.
Allah’ı dünya gözü ile kimse göremez, Allah’ı görüyormuşçasına ibadet
etme hali olan ihsan makamına erdiğini anlatmak istiyor.
Ø Bazı
insanlar vardır, hep kusurlara, olumsuzluklara odaklanmıştır. Orada
gördüğü Arapları eleştirir, buraya gelir cemaati, hocayı eleştirir.
Böylelerinin kalbini bilmem ama, kafaları karışık bu kesişin.. Yunus
Emre şöyle der:
Ø Bir kez gönül yıktın ise, bu kıldığın namaz değil,
Yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil.
Yunus der ey hoca, istersen var bin hacca
Hepisinden eyice, bir gönüle girmektir.
Ey
Kabe, Ne kadar hoşsun, kokun ne kadar da güzel, şanın şerefin ne kadar
da yüce! Ama canım elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Allah nezdinde
malıyla,canıyla kulluk eden mü’minin hurmeti, senin hurmetinden daha
büyüktür. (İbn-i Mace,Fiten,2)
Bizler
sizlerden sadece dua bekliyoruz. Kendiniz için, aileniz için, evladü
iyal, dost ve akrabalarınız için, milletimiz ve vatanımız için ve bütün
Müslüman ve mazlum inanlık için dua etmenizi istiyoruz.
Vekaletle Kurban kampanyası devam ediyor.
Pazar günü meydandan bu yıl hacca gidecek olan hacılarımızı yolcu edeceğiz. Sizlerden bu vesile ile helallik isteyecekler siz de dua taleplerinini ileteceksiniz.