• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi8
Bugün Toplam383
Toplam Ziyaret5103849
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları

Berat Gecesi-Mehmet Canbulat

 

70 din isleri yüksek kurulundan DIYANET  AYLIK  DERGI   EKIM  2003

 Dr. Mehmet Canbulat DIB Din İsleri Yüksek Kurulu Uzmanı

 

Kuşkusuz, millet olarak büyük bir coşku ve sevinç içinde kutladığımız mübarek kandil gecelerimizden  birisi  de  Berat gecesidir.  Berat,  Arapça  berae/beraet kelimesinin Türkçeleşmiş  şeklidir.  Beraet  kelimesi sözlükte, "kişinin borçtan, suç ve cezadan,
hastalıktan, yükümlülükten kurtulması veya yükümlü  olmaması"  anlamına  gelir.  Beraet kelimesinin ifade ettiği bu anlamlarla da bağlantılı olarak, şaban ayının 15. gecesinde Müslümanların Allah’ın affı ve bağışlaması ile günah yüklerinden kurtulacakları umularak bu geceye Berat  (Kurtuluş)  Gecesi  denilmiştir.  

Kameri  aya göre şaban ayının 14' ünü 15'ine bağlayan bu  geceye  Mübarek  Gece, Berat gecesi, Belge gecesi ve Rahmet gecesi gibi farklı isimler verilmektedir.  Berat  gecesi,  öteden beri  Müslümanlarca kutsal sayılan bir gece olarak kabul edilmiş, bu gecenin diğer gecelerden farklı bir şekilde geçirilmesi, bu gecede daha fazla ibadet ve taatta bulunularak ihya edilmesi adet halini almıştır.

 

Bu  gece  ile  ilgili  olarak    Hz. Peygamber, söyle   buyurmuşlardır:

"Allah  Teâlâ  şâban ayının on besinci gecesi dünya  semasında -rahmetiyle-  tecelli eder  ve Kelb  kabilesi koyunlarının kılları sayısından daha fazla  kişiyi bağışlar. Fakat bu gece, Allah müşriklerin, kin ve husumet   besleyenlerin, yakınlarıyla   münasebeti kesenlerin, hayat ve ihtişamlarına mağrur olanların, anne ve babalarına karsı gelenlerin ve içki  düşkünlerinin yüzlerine  bakmaz."  

Bilindiği gibi, kul hakkı, sahibine iâde edilmedikçe veya hak  sahibi  tarafından affedilmedikçe  silinmez.
Allah  hakkı  ise,  islenen  günahtan  dolayı  pişmanlık duyup tövbe etmekle ve islenen günahı
terk etmekle af edilebilir. İste bundan dolayıdır ki,  bu  hadis-i  şerifte,  sıla-i  rahimi  tek etmek, ana babaya âsi olmak ve insanlara karsı böbürlenmek gibi genel olarak kul hakkına giren hususlar, istisna olunmuşlardır. Buna göre, haksız yere  adam  öldürme,  başkasının ailesiyle  zina etme ve hırsızlık gibi büyük günahlardan olduğu halde, hadis-i şerifte affedilmeyecek günahlar  arasında  sayılmayan  pek  çok  günah  vardır ki, bu günahlar, her ne kadar açıkça affedilmeyecek  günahlar  arasında  zikredilmemiş  olsalar bile,   gerçekte affedilmeyecekleri   konusunda hadisin kapsamına dahildirler. Şu halde vaktiyle  bu günahları islemiş  olanların,  söz  konusu günahlarının affı için tövbe etmeleri yeterli olmaz; ayrıca, hak sahiplerinden helallik de dilemeleri gerekir.            

 

Başka bir rivayette ise, "Şaban  ayının  ortasında  gece  ibadet  ediniz,  gündüz  oruç  tutunuz. Allah  o  gece  günesin  batmasıyla  dünya semasında tecelli eder ve tan yeri ağarana kadar, ‘Yok  mu  benden  af  dileyen,  onu  affedeyim. Yok mu benden rızık isteyen, ona rızık vereyim. Yok mu bir musîbete uğrayan ona âfiyet vereyim. Yok mu  söyle, yok mu böyle...’ der" buyurmuştur.       

Hz. Aişe’nin (r.a.) rivayetine göre, Peygamber Efendimiz  , Berat  gecesini ibadetle  geçir-
mis ve  kıldığı  namazın  secdesinde  söyle  dua etmiştir;

"Allah’ım! Azabından affına, gazabından  rızana sığınıyorum. Ya  Rabbi! Senden  yine  sana iltica ediyorum. Sen yücelerden  yücesin, seni  layık olduğun  şekilde  medh-ü sena
edemiyorum. Sana gereği gibi hamd etmekten acizim.Sen  ancak kendini övdüğün  gibisin" .

Bazı âlimlere göre, hicretin ikinci yılında cereyan  eden,  kıblenin,  Kudüs’teki  Mescid-i Aksâ’dan,  Mekke’deki  Kâbe  istikametine  çevrilmesi olayı, Berat gecesinde meydana gelmiştir.
Kuskusuz, bu olay da geceye ayrı bir önem kazandırmaktadır.

 

Gerek yukarıda sözünü ettiğimiz bu rivayetleri, gerekse Hz. Peygamber’in şaban ayına ve
özellikle  bu  ayın  on  besinci  gecesine  ayrı  bir önem vererek onu ihya ettiğine ilişkin diğer rivayetleri  göz  önüne  alan  İslâm  bilginleri,  bu geceyi namaz kılarak, Kur’an-ı Kerim okuyarak, tevbe, istiğfar ve duâ ederek geçirmenin sevaba ve günahların bağışlanmasına vesile olacağını, bu geceye mahsus olmak üzere belli bazı ibadet ve kutlama şekilleri ihdas etmenin dinde yeri  bulunmadığını  söylemişlerdir.  

 

Kaynaklarımızda belirtildiği üzere Berat gecesine ait özel bir  namaz  yoktur.  İmam  Gazâli, bu  gece  her rek’atında Fâtiha’dan sonra on bir kere İhlas suresi okunmak suretiyle kılınacak yüz rek’at veya her rek’atında Fâtiha’dan sonra yüz kere İhlas suresi okunan on rek’at namazın çok sevap olduğuna  ilişkin  bir  rivayet  nakletmektedir.  Ancak Zeynüddin el-Irâki, İmam Nevevi ve Ali el-Kârî gibi hadis otoriteleri bunun aslının olmadığını söylemişlerdir.

 

Duhan sûresinde, "Hâ Mîm. Apaçık olan Kitab’a and olsun ki, biz onu mübârek bir gecede
indirdik.  Şüphesiz  biz  insanları  uyarmaktayız. Katımızdan bir emirle her hikmetli is o gecede ayırt  edilir..."  buyurmuştur.  İslâm  alimlerinin çoğunluğuna göre ayette geçen "Mübarek Gece"den  maksat  Kadir  gecesidir.  Çünkü  diğer ayetlerde   Kur’an’ın   Ramazan  ayında (Bakara, 185)  ve Kadir gecesinde (Kadr, 1) indirildiği bildirilmektedir. İkrime’nin de içinde yer aldığı bir grup alim ise bu ayette işaret olunan gecenin Berat gecesi olduğu kanaatindedirler. Bu iki yoruma ilave olarak, Kur'an-ı Kerim'in tamamının Berat gecesi

Levh-i Mahfuzdan dünya semasına indiği, Kadir gecesinde de ayetlerin peyderpey inmeye başladığı  seklinde üçüncü bir yorum daha yapılmıştır.

Böylece Duhan sûresinin ilk ayetlerinde bu gecenin belirgin üç temel özelliğinin öne çıkarıldığını  görmekteyiz.

Bunlar:  

1-  Bu  gecenin mübarek bir gece olması. Dolayısıyla bu gece, Allah'ın  kullarına  bol  bol  ikramlarda  bulunduğu, onların tevbelerini kabul ederek günahlarını bağışladığı essiz bir gecedir. Nitekim yukarıda zikri geçen rivayetler, bu gecenin biz kullar için  ne  büyük  bir  anlam  ifade  ettiğini  ortaya koymaktadır.  

2-  Son  ilahi  mesaj  olan  Kur'an-ı Kerim'in, Hz. Peygamber'e indirilmeye başlandığı gecedir. 3- Bir yıl süreyle olacak hadiselerin,  amellerin,  rızıkların,  ecellerin,  hastalıkların vs. karara bağlandığı ve ilgili meleklere teslim edildiği gecedir.       Rahmeti  gazabını  geçen Yüce Rabbimizin hayır ve bereketini, af ve mağfiretini  sağanak sağanak yağmur gibi üzerimize gönderdiği bu mübarek  geceyi  fırsat  bilip;  ibadet,  taat,  dua, tövbe ve niyaz ile geçirmeli; bu ilâhî ziyafetten yararlanmak için elimizden gelen gayreti göstermeliyiz.  Bu  mübarek geceyi  vesile  ederek başta  sirk  (Allah’a  ortak  koşmak)  olmak  üzere yalan söylemek, haset etmek, kin ve düşmanlık beslemek, kibir ve gurur içinde olmak, içki ve  uyuşturucu kullanmak,  zina  etmek,  akraba ve komşularla ilişkiyi kesmek, ana-baba haklarına riayet etmemek gibi günahlar terk edilmelidir.  Zira,  bütün  bu  günahları  islemekte  ısrar edenler bilmelidirler ki, günahlarındaki ısrarlarının  karşılığında  Allah’ın  af  ve  mağfiretinden
mahrum kalacaklar ve bu gecenin feyiz ve bereketinden yararlanamayacaklardır.

 

Sonuç olarak denilebilir ki, Berat gecesi, dua ve  isteklerin  kabul  edildiği,  günahların  bağış-
landığı müstesna ve mübarek bir gecedir. Esasen zamanlar birdir. Ancak Cenab-ı Hak, kullarına  bir  lütuf  olarak  zamanların  bazısını  diğer zamanlara nispetle daha faziletli kılmıştır. Böylece onların ibadetlerini kat kat mükafatlandırmak, dua ve isteklerini kabul etmek, bağışlanmalarına  imkan  tanımak  üzere  bazı  zamanları kendileri için bir fırsat olarak bahsetmiştir. Bunun içindir ki, Berat gecesinde doğan bu fırsatı değerlendirerek manevi hastalıklardan, kalplerimizi  karartan  günah  kirlerinden  arınmaya çalışmalıyız.   

Basta   anne-babalarımız   olmak üzere büyüklerimizin, akrabalarımızın,  komşularımızın Berat  Gecelerini  tebrik  etmeli,  saygı ve şefkatte kusur etmemeliyiz. Bu geceyi evinde eşi ve çocuklarıyla mutlu ve huzurlu bir ortamda geçirme fırsatı bulamayan hastalarımızı
ziyaret etmeli, fakirlere, öksüz ve yetimlere yardım elimizi uzatarak onları sevindirmeliyiz. Kazaya  kalmış  namazlarımız  varsa  bunları  kaza ederek, Kur'an-ı Kerim okuyarak, salavat-ı şerife getirerek, zikir ve tesbihatta bulunarak, islediğimiz günahlardan dolayı onların affı için samimi gözyaşları dökerek bu geceyi ihya etmeliyiz.

 

Berat gecesinin milletimize ve bütün İslam alemine huzur ve mutluluklar getirmesini diler,
bizleri sağlık ve afiyet içinde Ramazan ayına kavuşturmasını Yüce Allah'tan niyaz ederim.

 


Yorumlar - Yorum Yaz
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Saat