• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam238
Toplam Ziyaret5102599
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları

Mirac Kandili

MîRAC KANDİLİ

 

“Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir (İsrâ 17/1).

 

         * Muhterem kardeşlerim; sohbetime başlamadan önce kandilinizi tebrik ediyor, Rabbimizin rızasına uygun bir şekilde bu geceyi ihyâ etmeyi Cenâbı Allah’tan temennî ediyorum.

         * Malumunuz bu gecede Efendimiz(s.a.v.)’in akıllara durgunluk veren, mucizevî bir şekilde Mekke’den Mescid-i Aksâ’ya, oradan da göklere yükseltilip, en üst makam olan “Sidretü’l-Müntehâ”’ya yükselerek Cenâb-ı Hakk’ın huzuruna erişmesini bu mübarek gecede yâd ediyoruz.

         * İsrâ; “gece yürüyüşü” demek olup, Efendimizin Mekke’den Mescid-i Aksâ’ya götürülmesi gece olduğu için Kur’ân-ı Kerim bu olayı İsrâ kelimesiyle ifade etmiştir.

         * Mîrac; “yükselmek, yükseğe çıkmak” demek olup, Efendimizin göklere çıkarılması ve ilgili hadislerde “Mîrac” kelimesi kullanıldığından dolayı bu olaya "Mi'rac" da denmiştir. İslâm dünyasında bu olay genelde bu kelime ile bilinmektedir.

 

         * Kısacası muhterem kardeşlerim;

         Mîrac; insanlığın kurtuluşu için gönderilen Sevgili Peygamberimizin, Cenab-ı Hakk’ın sonsuz kudretinin ürünü olan  eserlerini temâşa etmektir.

* Yüce Allah’ın huzuruna yükseldiği mukaddes ve manevî bir yolculuktur.

* Kâinatın yüce yaratıcısının daveti üzerine gerçekleşen mucizevî bir buluşmadır.

 

* Hz. Muhammed (s.a.s.)'in en büyük mucizelerinden biri de Miraç hadisesi hicretten bir buçuk yıl kadar önce, yaklaşık Milâdî 621 yılında, kameri takvime göre Recep ayının 27. gecesinde gerçekleşmiştir.

* Peygamberimizin;

- Amcası Ebu Talib ile eşi Hz. Hatice'nin vefât ettiği,

- Müşriklerin baskılarının arttığı,

- Taif ziyaretinde saldırıya uğradığı,

- Ve müşriklerin baskılarına dayanamayan bazı Müslümanların Habeşistan'a göç etmek zorunda kaldığı bir zamanda vuku bulmuştur.

 

* İşte bu esnada, Yüce Allah Efendimiz (s.a.v.)’i huzuruna eriştirerek bazı dinî talimatları bildirmenin yanı sıra, onun üzüntüsünü ve sıkıntısını hafifletmiştir.

 

 

* Birçok hikmet ve ilâhî sırları bünyesinde barındıran bu gece, İsra sûresinin ilk ayetinde şöyle ifade edilmektedir:

 

 

 

 

“Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir”

 

         * Mescid-i Haram: Kabe’yi kuşatan ve Harem-i Şerif denilen camidir.

         * O, Harem-i şerif içinden veya etrafından Mescid-i Aksâ’ya, götürülmüştür.

         *Mescid-i Aksâ; Musa(a.s.)’dan İsa(a.s.)’a kadar vahyin iniş yeri ve peygamberlerin ibadetgâhıdır.

 

         * Kudüs’deki “Beytü’l-Makdis”’dir.

 

                            : Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye.

- Her bir gökte peygamberlerden biriyle görüşmesi,

         - Nice nice melekler görmesi,

         - Cennet ve cehennemin durumlarını görmesi,

         - Allah’ın melekût âleminden bir çok acâip şeyler görmesi...

         * İşte bunların hepsi Allah’ın birer âyetleridir. Ve Efendimiz(s.a.v.)’e gösterilmiştir.

 

         * Evet muhterem kardeşlerim; İsrâ ve Mîrac’ın Efendimizin mucizelerinden olduğunu ifade etmiştik.

         * Mucizeler tabiat kanunlarının dışında cereyan eden harikulade olaylardır.

 

         * Bu sebeple, onları aklî ölçüler içinde değerlendirmek doğru olmaz.

 

         * Bu açıdan Miraç’ın müminleri ilgilendiren yönü, mahiyetinden daha çok sonucu ve bu sonuçtan alınabilecek işaret ve mesajlardır.

         * Miraç;

- Resulullah’ın şahsında insanlığın önüne açılmış sınırsız bir yükseliş ufkudur.

- maddî ve manevî yükselişe bir örnektir,

- bütün süflî duygulardan, her türlü kötülüklerden arınarak gerçek kulluğa, en yüce mertebeye erişmeye işarettir,

- çalıştığı zaman insanın maddî ve dünyevî mesafeleri kısaltabileceğine bir delildir,

- Allah’ın, insanoğlunun hizmetine sunmuş olduğu yerleri, gökleri ve denizleri insanların en faydalı bir şekilde kullanabileceğine bir örnektir.

 * Miraç olayının, Müslümanlar için en önemli sonuçlarından birisi hiç şüphe yok ki, İslâm dininin temel direği ve müminlere bir Miraç hediyesi olan namazdır.

* Çünkü Allah Kur’ân-ı Kerim’de:

 

 

 

“ Ey inananlar! Rükû edin, secdeye varın, Rabbinize kulluk edin ve iyilik yapın ki, başarıya erişesiniz” (Hac 22/77) buyurmaktadır.

 

* Onun içindir ki, "Namaz mü’minin Miracı" olmuştur.

* Nasıl ki, Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.), Miraç'ta vasıtalardan arınmış olarak, Mevlâsı ile buluştu ise; müminler de namazda vasıtasız olarak, doğrudan doğruya Rabbinin huzuruna çıkar.

* Sadece O'na kulluk etme ve sadece O'ndan yardım isteme fırsatı bulur.

 

 

“Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz(Fatiha 1/5).

 

* Öyle ise, muhterem kardeşlerim bir mümin günde beş vakit namazını dikkatle ve huşu içerisinde kılacak olursa, o namaz onun için bir Miraç olur ve kul onunla Hakk'a yol bulur.

 

* Miraç'ın diğer bir önemli sonucu, Bakara sûresinin son iki ayetinin nazil oluşudur.

* "Amenerrasûlü" diye de anılan ve yatsı namazlarından sonra okunan bu mübarek ayetlerdir.

* İlâhî emirler karşısında mutlak itaate yönelen müminlerin inançlarındaki sadakatleri ifade edilmektedir.

 

* Miraç'ın bir başka sonucu ise, Hz. Peygamber'in ümmetinden, Allah'a şirk koşanlar dışındakilerin affedilebileceklerinin va'dedilmiş olmasıdır.

 

 

 

 

 

"Şüphesiz Allah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz, bunun dışında kalan (günahlar)ı ise dilediği kimseler için bağışlar. Allah'a şirk koşan kimse, şüphesiz büyük bir günah işleyerek iftira etmiş olur." (Nisa, 4/48)

 

* İnsan bilerek ya da bilmeyerek günah işleyebilir. İşlenen günahlardan dolayı pişmanlık duymak ve Allah'tan af dilemek, bir daha günah işlememeye azmetmek kaydıyla, Allah Teâlâ işlenen günahları affedebilir.

 

* Eğer ki, bir kimse yaptıklarından pişmanlık duyup da Allah’tan bağışlanma dilemezse, tevbe etmezse;

 

                                      : Kim de tevbe etmezse, işte onlar zalimlerin tâ kendileridir (Hucurât 49/11) buyuruyor Yüce Allah.

            * İşte muhterem kardeşlerim; bu mübarek gece vesîlesiyle sizlere anlatmaya çalışmış olduğumuz İsrâ ve Mîrac hadisesi, peygamberler arasında yalnız Muhammed Mustafa Sallallahu aleyhi ve sellem'e nasip olmuştur.

 

       "Muhammed'den diğer yok dahil olmuş ‘Kâbe Kavseyn'e,

         Kirâm-ı Enbiyâ'dan girmedi bir ferd o mabeyne,

         Haremgâh-ı visale Ahmed'i tenha alıp Mevlâ,

         O halvet mahsus oldu Hazret-i Sultan-ı Kevneyne..."

 

* Yani Hz. Muhammed'den başka Kâbe Kavseyn'e (mirac gecesinde Hz. Muhammed’in Allah’a iki yay kadar yaklaşması) giren yoktur. Büyük peygamberlerden hiç kimse o saraya girmedi.

 

 

* Sevgili ile buluşma haremine yüce Allah Ahmed'i yalnız aldı. O baş başa kalma iki cihan sultanına tahsis edildi.

 

* Böyle müstesna bir gece vesilesiyle sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e vahyedilen, insanlığı mutluluğa götürecek prensipleri de hatırlamak lazımdır.

 

* Bu vahyedilen hakikatleri şöylece özetleyebiliriz:

- Yalnız Allah'a ibadet etmeli, O'na hiçbir şeyi ortak koşmamalı,

- Anne-babaya iyi davranmalı,

- Hısım akrabaya, fakir ve yoksullara yardım etmeli,

- İsraf ve cimrilikten sakınarak kazancı yerinde harcamalı,

- Çocukları öldürmemeli,

- Toplumu ve aileyi temelinden sarsan zinaya ve ona teşvik eden sebeplere yaklaşmamalı,

- İnsan hayatına saygı gösterilmeli,

- Yetimlere iyi davranarak onların haklarını korumalı, verilen sözde mutlaka durmalı,

- Ölçü-tartıda ve her söz ve davranışımızda doğruluğa dikkat etmeli, hile yapmamalı,

- Bilinmeyen bir şeyin ardına düşüp körü körüne onun peşinden gitmemeli,

- Yeryüzünde kibir ve gurur taslayarak yürünmemelidir. (İsra, 17/23-38)

 

 

 

SONUÇ:

* Miraç Kandili aydınlığını fırsat bilerek çeşitli sebeplerle lekelenen kalplerimizi önce tevbe ve istiğfar ile temizleyelim.

* Aramızdaki dargınlık ve kırgınlıkları ortadan kaldırarak;  "Müminler ancak kardeştirler." âyetine uyalım.

* Bu mübarek gecede mü’minlerin miracı olan namazı bolca kılalım.

* En azından Miraç'ın önemli sonuçlarından biri olan, Bakara sûresinin son iki ayetini (Âmenerrasûlü)’yü okuyarak ne anlam ifade ettiğini düşünelim.

* Miraç gecesinde Yüce Allah’ın; “Hz. Peygamber'in ümmetinden, Allah'a şirk koşanların dışındakileri affedilebileceği va'dine”  mazhar olabilmek için bu mübarek gecede çokça tevbe istiğfarda bulunalım.

* Bu duygularla hepinizin Mi'rac kandilini kutlar, bu mübarek gecenin hepimiz için hayra vesile olmasını yüce Mevlâ'dan dilerim. 


Yorumlar - Yorum Yaz
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Saat