• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi11
Bugün Toplam484
Toplam Ziyaret5103950
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları

Tevbe Suresi: 128-129. Ayetler

TEVBE SURESİ – 128 / 129.AYETLER

 

 

لَقَدْ جَاءكُمْ رَسُولٌ مِّنْ أَنفُسِكُمْ عَزِيزٌعَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُم بِالْمُؤْمِنِينَ رَؤُوفٌ رَّحِيمٌ:فَإِن تَوَلَّوْاْ فَقُلْ حَسْبِيَ اللّهُ لا إِلَـهَ إِلاَّ هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ:

                MEALİ :

 

     “And olsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.”
      “(Ey Muhammed!) Yüz çevirirlerse de ki: Allah bana yeter. O’ndan başka ilâh yoktur. Ben sadece O’na güvenip dayanırım. O yüce Arş'ın sahibidir.”
(TEVBE SURESİ – 128 / 129. AYETLER)

 

İLGİLİ HADİSLER

 

     “Âdemoğulları kuşağının en hayırlısından seçilip gönderildim. Bu hayırlı kuşaklar birbirlerini izleyip durdu, ta ki mensup olduğum kuşağa kadar sürüp geldi.”

     “Şüphesiz ki Allah Kinane’yi İsmail oğullarından seçti; Kureyş’i de Kinane’den seçip çıkardı. Kureyş’ten de Haşim oğullarını seçip çıkardı. Beni de Haşim oğullarından seçip çıkardı.”

     “Benim beş ismim vardır: Ben Muhammed’im, Ahmed’im. Ben, Allah’ın (beni vasıta kılarak) küfrü mahvettiği Mahiy’im; ben, Allah’ın beni insanların önünde haşredeceği Hâşir’im; ben, benden sonra (beni) takip edecek peygamber olmayan Akîm’im. (Peygamberler zincirini tamamlayan en son halkayım)”

     “Batıldan uzak, hakka yönelik koskolay bir din ile gönderildim.”

     “Şüphesiz ki bu din, kolaylıktır; onun şeriatının tamamı da kâmil anlamda kolaylık ve esenliktir; Allah’ın müyesser ettiği kimseler için de kolaylığın ta kendisidir.”

     “Âdem’den ta babam-anam beni doğuruncaya kadar hep nikâhtan doğup çıktım, Zinadan doğup çıkmadım. Cahiliye sifahından (zina ve hayâsızlığı) bana bir şey dokunmadı.”

     “Sizi cennete yaklaştıracak ve cehennemden uzaklaştıracak ne varsa hepsini açıklamış bulunuyorum, geriye bir şey kalmamıştır.”

 

HZ PEYGAMBER (SAV)’İN HOŞGÖRÜSÜ

 

      Ebu Hüreyre (RA) anlatıyor: “Bedevilerden biri, Hz Peygamber (SAV)’e gelerek, kendisine yardım edilmesini istedi. Hz Peygamber (SAV) bir şeyler verdikten sonra ona: “Sana iyilikte bulunabildim mi?” diye sordu. O da: “Hayır, ne iyilikte bulundun, ne de iyi davrandın.” diyerek sert bir cevap verdi. Bunun üzerine Müslümanlardan bir kısmı o bedevinin üstüne yürümek istedilerse de Hz Peygamber (SAV) onlara engel oldu ve kalkıp evine gitti, az sonra da bedeviyi yanına çağırıp ona: “Sen bize gelip bir şeyler istedin. Biz de sana verdik, bununla beraber dediğini dedin.” buyurduktan sonra bir miktar daha yardımda bulundu ve arkasından ona şöyle buyurdu: “Sana iyilikte bulundum değil mi?” O da: “Evet, Allah senide ev halkın da aşiretini de mükâfatlandırsın.” diye dua etti. Hz Peygamber (SAV) ona: “A bedevi, az önce böyle söylemedin. O yüzden arkadaşlarım sana kızdılar. Kalk ta onlara gidelim, burada söylediklerini onların yanında da söyle ki, sana kalplerindeki soğukluk kalksın.” diyerek tavsiyede bulundu. Bedevi kabul etti ve ashabın yanına gelerek aynı şeyleri tekrarladı. Bunun üzerine Hz Peygamber (SAV), Ashabına dönerek şöyle buyurdu: “Doğrusu benimle o bedevinin durumu, devesi ürküp kaçan adamın durumuna benzer. Halk ona yardımcı olmak için deveyi izleyince, deve büsbütün ürküp kaçmış. Sahibi onlara: “Benimle devemi baş başa bırakıp siz aradan çekilin. Çünkü ben ona daha şefkatliyim ve huyunu da daha iyi bilirim.” demiş ve kendisi bir tutam ot alıp devesine seslenmiş; böylece devesi ona dönüp gelmiş; o da nevalesini ona yükleyip (yoluna devam etmiştir.) Eğer o bedevinin sözüne karşı size uymuş olsaydım, herhalde o cehennemin ateşine girerdi.”

SİZE, SİZDEN BİR PEYGAMBER GÖNDERDİ

 

     Allah’ın insanlara ilahi buyruklarını tebliğ ve onları doğruya irşat etmedeki cari sünnetlerinden biri de, onların içinden layık gördüğünü seçip risalet göreviyle görevlendirmesidir. Bunun birçok sebep ve hikmetleri söz konusudur:

1-) İnsan aklının ve idrakinin ölçüsünü belirleyip ortaya çıkarmak,

2-) Daha iyi anlaşıp kaynaşmalarını sağlamak,

3-) Ruhlardaki cevherin ölçü ve değerini izhar etmek için peygamberler insanlardan seçilip gönderilmiştir. Meleklerden seçilseydi, gabya imanın gerçek değeri anlaşılmaz, bir bakıma o değer ortadan kalkar, beşer aklının kıymeti belirsiz olurdu. O bakımdan, ölenlerin ruhlarıyla mülakatta bulunmaya kapı açık tutulmamış, Peygamberler ve yüksek derecedeki veliler dışında kimselere böyle bir yetki verilmemiştir.

 

PEYGAMBERLER EN ASİL VE EN ŞEREFLİ AİLELERDEN SEÇİLİRLER

 

     Ayette, Hz Peygamber (SAV)’in insanlardan ve aynı zamanda ruhlarındaki ezeli mayalarıyla Allah’a dosdoğru iman etme yeteneğini kendinde taşıyan asil kişilerden gönderildiği açıklanıyor. Allah’ın bu konudaki bir diğer sünnetine işaret edilerek insanlar arasından peygamber seçilirken, en asil, en şerefli ve en iffetli, dürüst, ahlaklı ve faziletli ailelere o rahmetin yöneldiği haber veriliyor. Böylece gönderilen peygamber, içinde doğup büyüdüğü çevrenin güvenini kaybetmesin ve geçmişiyle kınanıp ayıplanmasın diye ilahi tedbir ve takdir uygulanır. Bu bakımdan Hz Peygamber (SAV), Allah’ın bu ezeli sünneti gereği, Mekke’nin en asil kabilesi Kureyş’ten ve en iffetli, soylu ve faziletli hanedanı sayılan Haşim oğullarından seçilmiştir. Onun için hiçbir Mekke’li O (SAV)’e soy, şeref, asalet, fazilet ve doğruluk hususlarında dil uzatamamış ve ayıplayacak açık bir tarafını bulamamıştır. Kur’an, bu inceliğe şöyle temas eder:

 

قُل لَّوْ شَاءاللّهُ مَا تَلَوْتُهُ عَلَيْكُمْ وَلاَ أَدْرَاكُم بِهِ فَقَدْ لَبِثْتُ فِيكُمْ عُمُراً مِّن قَبْلِهِ أَفَلاَ تَعْقِلُونَ:

 

     “De ki: Eğer Allah dileseydi onu size okumazdım, Allah da onu size bildirmezdi. Ben bundan önce bir ömür boyu içinizde durmuştum. Hâla akıl erdiremiyor musunuz?”   (YUNUS SURESİ – 16. AYET)

 

HZ PEYGAMBER (SAV)’İN MÜMİNLERE KARŞI SINIRSIZ SEVGİ VE İLGİSİ

 

     Kur’an ilgili ayetler, savaş ve açlığın verdiği sıkıntı ve meşakkate dikkatleri çekerek, Hz Peygamber (SAV)’in müminlere olan sınırsız merhamet ve şefkati karşısında o sıkıntı ve meşakkatin pek önemsiz kalacağına işaret ediyor ve Rahmet Peygamber (SAV)’in üç önemli vasfını açıklıyor:

1-) Müminlerin meşakkat ve sıkıntıya uğraması O (SAV)’e çok ağır gelir. Bu savaş ve benzeri sıkıntıların ferahlık getireceğine ve külfetsiz nimet olmayacağına işarettir.

2-) Müminler üzerinde titreyip durur; onların iman doğrultusunda hayır ve güzelliğe, güzel ahlak ve fazilete yönelmelerini çok arzu eder. Bu, Allah yolunda atılan her adımın hayra, iyiliğe, saadete ve mutluluğa yönelik olduğunu hatırlatır. Hz Peygamber (SAV)’in sünnetinde de bu hikmetin yattığına işaret edilir.

3-) Müminlere karşı çok şefkatli ve çok merhametlidir. Bu, Hz Peygamber (SAV)’in söylediği her sözde, başlattığı her işte, attığı her adımda şefkat ve merhamet mayasının hâkim bulunduğuna işarettir. Bunca yüce hasletler, ilahi inayete rağmen Hz Peygamber (SAV)’i anlayamadıkları, O (SAV)’in kutsî âlemden getirdiği ilahi rahmeti idrak etmeyip yüz çevirdikleri takdirde, Allah, Peygamberine elverir. Hz Peygamber (SAV) her halükarda yalnız Rabbine dayanıp güvenir. O bakımdan O (SAV)’e inanıp İslam’a giren kendi lehine inanmış olur; yüz çeviren de kendi aleyhine bir sonuç doğurur. Hz Peygamber (SAV) ise, görevini kusursuz yapmanın huzur ve mükâfatını görür. Çünkü O (SAV), her zaman azizdir, Allah katında değerlidir ve şereflidir, üstündür ve ilahi teyide mazhardır.

     Böylece Allah’a ait RAÛF, RAHÎM ve AZÎZ sıfatları, az değişik bir mana atmosferi içinde Hz Peygamber (SAV) hakkında kullanılmış oluyor ki, bu O (SAV)’in Allah katındaki derece ve yüceliğini, yakınlık ve itibarını en güzel şekilde ifade eder. Allah, dilediğini aziz kılar, dilediğine geniş rahmet kapılarını açar. Çünkü ilahi rahmet ve inayetten maksat, insan unsurudur. Peygamberlerin bu rahmet ve inayete mazhar olarak görevlendirilmelerinden de maksat yine insan unsurudur. Önemli olan o rahmet ve inayetten nasip almaktır.

 

TARİHİ BİR OLAY

 

     Ashab-ı Kiram’dan Zeyd b. Sabit (RA), Kur’an’ın sure ve ayetlerini indiği ve Hz Peygamber (SAV) tarafından tertiplenip belirlendiği gibi toplayıp Mushaf haline sokarken, Haris b. Huzeyme (RA), Tevbe suresinin sonundaki bu iki ayetle Hz Ömer (RA)’a geldi. Hz Ömer (RA) ona: “Seninle beraber bu iki ayeti bilen başka biri var mı?” diye sorunca o: “Bilemiyorum, ancak Allah’a yemin ederim ki, bu iki ayeti Hz Peygamber (SAV)’den işittim, kulak verip ezberledim.” diyerek bir yanlışlık yapmadığını anlatmak istedi. Bunun üzerine Hz Ömer (RA) şöyle dedi: “Şehadet ederim ki, bu iki ayeti ben de Hz Peygamber (SAV)’den işittim. Eğer iki değil üç ayet olsaydı, onları başlı başına bir sure sayardım.”

     Hz Ömer (RA) bu sözleriyle hem Haris (RA)’ı tasdik etmiş, hem de sözü edilen iki ayetin önemine parmak basmış, hem de onların Tevbe suresinden iki ayet olduğunu belirtmiştir.

     Nitekim Zeyd b. Sabit (RA) bu konuda şöyle diyor: “Tevbe suresinin son iki ayetini Huzeyme b. Sabit veya Ebu Huzeyme’nin yanında buldum.”

     Abdullah b. Zübeyr (RA)’ın rivayetinde Hz Ömer (RA)’a gelen zatın Haris b. Huzeyme olduğu, diğer rivayette ise, Zeyd b. Sabit (RA)’ın sözü edilen iki ayeti Huzeyme b. Sabit veya Ebu Huzeyme’nin yanında bulduğu belirtilmektedir. Böylece farklı isimler zikredilmiştir. Allah daha doğrusunu bilir. Ancak olayın sıhhatine şüphe yoktur. Zira Ashab-ı Kiram’dan önemli bir cemaatin de bu iki ayeti ezbere bildikleri kesinlik kazanmıştır.

 

KAYNAK : İLMİN IŞIĞINDA ASRIN KUR’AN TEFSİRİ     CELAL YILDIRIM

     


Yorumlar - Yorum Yaz
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Saat