• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi13
Bugün Toplam566
Toplam Ziyaret5104032
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları

Allah Rasûlü’nün Hadislerinde Rağbet ve Reğaib

ALLAH RASULÜNÜN HADİSLERİNDE RAĞBET VE REGÂİB


Yazar:Dr. Seyit Avcı
Dergi Yıl: 2004 - Ay: Ağustos
Sayı: 222 - Sayfa: 17

Rağbet, bir şeyi sevip dilemek, özlemek, üzerine çok düşkün olmak, yalvarıp niyaz etmek, alçak gönüllü olarak istemek, rağbet ve arzu ettirmek demektir. Regaib de rağbet olunan şey, vergi, hediye, bol atâ, ihsan anlamlarına gelmektedir. Râgıb da talip, istekli, arzu eden manasınadır.1 Allah Resûlü’nün hadislerinde regâib ve rağbet kelimeleri kullanılmıştır. Bu hadislerden bazılarını şöylece sıralayabiliriz:

Resûl-i Ekrem (s.a.), konuşmalarında, hutbe ve vaazlarında ashabını Allah’ın kitabına rağbet ettirir, ona yönlendirirdi.2 Kitabullah’tan sonra fiilî davranışları olan sünnetine rağbet etmeyene kendi yolunda giden biri olarak bakmaz, sünnetinden yüz çevirenin kendinden olmayacağını beyân ederdi.3 Sünnetin sözlü ifade şekilleri olan hadislerin insanlara ulaştırılması konusunda ashâbını teşvik eder, onları bu işe rağbet ettirirdi.4 Ruhsat verilen şeylere rağbet etmeyip ondan yüz çevirenlere karşı gazaplanır, kendisinin herkesten daha fazla Allah’ı bilen ve ondan en çok korkan kimse olduğunu hatırlatırdı.5 Babasından başkasına rağbet  edenin bu durumunu küfrân-ı nimet, yani nankörlük olarak görürdü.6 Müşrik de olsa annesinin  çocuğunu görmeye rağbet ederek, çocuğundan bir şeyler bekleyerek evine gelmesi durumunda çocuğunun onu eve almasını, geri çevirmemesini, ona yardımda bulunmasını söylerdi.7

Ramazan gecelerini ihya etmeye,8 canla malla Allah yolunda savaşmaya rağbet ettirirdi.9,10 Nikaha, evlenmeye rağbet ettirir, evlenmeyenin kendi yolunu terk etttiğini ifade ederdi.11 Kendisine hediye edilen güzel bir elbiseyi gören sahabilerden birinin, “Bu elbise ne kadar güzel! Onu bana giydirseniz” demesi üzerine evine gider, elbiseyi çıkarır, dürüp o isteyen kişiye gönderirdi. Adamın elbiseye olan rağbetini, istek ve özlemini geri çevirmek istemezdi. Zaten kimseyi de geri çevirmemişti. Varsa verir, yoksa başka bir zamanda gelmesini söylerdi. Gece olup ta yatağa yatılacağı zaman müminlerin Allah’a rağbet ederek, rızasını isteyerek  ona dayanmalarını tavsiye eder, bu konuda ashâbına dualar öğretirdi.12 Ashâbının saç ve sakallarını siyaha boyamalarını, bu durumda ailelerinin kendilerine daha fazla rağbet edip iltifat edeceklerini, siyah boyanın düşmanın kalplerine daha çok korku salacağını haber verirdi.13 İstekle, rağbet ederek namaz kılar,14 kişinin her şeyden sıyrılarak namaza, Allah’ın huzuruna durmasını, onun katındaki sevabı ummasını, ona rağbet etmesini söylerdi.15 Cennetliklerin cenneti görseler ona daha fazla rağbet edip onu isteyeceklerini haber verirdi.16 Ashabından bazılarının mala rağbet ederek, mal kazanmak için müslüman olmadıklarını, Allah yolunda savaşmak, cihad etmek için İslâm’a girdiklerini,17 kendisiyle birlikte olabilmek için müslüman olduklarını söylemelerine sevinirdi.18 Hudeybiye’den sonra İslâm’a rağbet ederek hicret edip Medine’ye gelen kadınları Medine’de alıkoyar, müşriklere geri vermezdi.19

Medine’ye rağbet etmeyen, oradan çıkmak isteyenlerin kötü insanlar olduklarını ifade ederdi.20 Evinden dışarıya çıktığı zaman muhacir ve ensardan bazı kişilerin kendisini takip ederek, sözlerine rağbet edip onları ezberlemeleri hoşuna giderdi.21 Atıcılığı öğrendikten sonra ona fazla rağbet  göstermeyerek terk eden kimsenin bu durumunu nimete nankörlük olarak değerlendirirdi.22 İlmi artan kişinin dünyaya rağbetinin artmasını Allah’tan uzaklaşma olarak görürdü.23 Müminlerin mallarından sadaka vermeye,24  ayrıca Allah yolunda canla malla savaşarak şehid olmaya rağbet ettirirdi.25

Ümmetin Kur’an’ı yedi harf üzere okuyabileceğini, içlerinden zayıf olanların bu kolaylığa rağbet etmeyerek ondan yararlanmamalarını uygun görmezdi.26 Eşlerinden birini boşamak istediği zaman eşinin kendisinin dünyaya rağbetinin olmadığını yalnız peygamberin hanımları içinde dirilmek ve onların aldığı sevabı almak istediğini, bunlara rağbet ettiğini ifade etmesini hoş karşılar, bundan dolayı boşamaktan vaz geçerdi.27

Medine’ye müslüman olmak için gelen bir sahabisinin hiçbir şeye rağbet ederek ve çekinerek gelmediğini, ancak Allah ve Resûlünün sevgisi sebebiyle geldiğini belirtmesine sevinir, bundan mutluluk duyardı.28 Cuma namazının muhkem bir farz olduğunu, hangi idare altında olursa olsun kılınması gerektiğini belirtir, Allah’ın cumaya rağbet  etmeyen, onu terk eden kişinin iki yakasını bir araya getirmeyeceğini, işini bereketli kılmayacağını ifade ederdi.29

Rağbetin çoğulu olan regâib kelimesi de hadislerde kullanılmıştır. Resûl-i Ekrem (s.a.), sabah namazının sünnetini kılmayı tavsiye eder, bu iki rekat namazda zamanın bütün ikram ve ihsanlarının “regaibü’d-dehr” bulunduğunu belirtirdi.30

Buraya kadar anlatılanlar, içinde bizzat rağbet kelimesinin kullanıldığı rivayetlerden seçilmiştir. Rağbet kelimesinin kullanılmadığı, ama başka kelime ve ifadelerle teşvik edilen, yapılmasına rağbet ettirilen pek çok dinî emir ve tavsiyeler de vardır. Bunlardan birkaç örnek vermek gerekirse şunları zikredebiliriz:

Resûl-i Ekrem (s.a.), müslümanları Allah’a iman etmeye, sonra da dosdoğru olmaya,31 namazı tam olarak kılmaya, zekatı vermeye, diğer amellere de aynı şekilde devam etmeye rağbet ettirirdi.32  Ashabını kimseye muhtaç olmamak için sırtında odun toplayıp onu satmaya, hiç kimseye el açmamaya teşvik eder, onları buna rağbet ettirdi.33 Haram yememeye, haram içmemeye ve haram giymemeye teşvik eder, aksi takdirde duaların kabul edilmeyeceğini söylerdi.34 Müslümanın müslümana kanının, ırzının ve malının haram olduğunu, ona zulmetmemesini, yardımsız bırakmamasını, hor görmemesini tavsiye ederdi.35 Müslümanın müslüman üzerinde haklarının olduğunu, karşılaştığı zaman ona selam vermesini, aksırdığında ona rahmet dilemesini, hastalandığında onu ziyaret etmesini, davet ettiği zaman davetine gitmesini, öldüğünde cenazesinde bulunmasını, kendisi için sevdiğini din kardeşi için de sevmesini, yokluğunda ona karşı samimi davranmasını  söyler, bunlara rağbet ettirirdi.36

Bütün bunların dışında Resûl-i Ekrem (s.a.), hadislerinde zandan sakınmaya, başkalarının gizli hallerini araştırmamaya, onların gizli sözlerini dinlememeye, yarışa girmemeye, müşteri kızıştırmamaya, sırt çevirmemeye, buğzetmemeye teşvik ederdi.37 İşçi ve hizmetçilere, müslümanın eli altında çalıştırdığı kimselere iyi davranmaya, yemeği onlarla paylaşmaya rağbet ettirirdi.38 Yumuşak davranmaya,39 merhamet etmeye, bağışlamaya,40 iyilik etmeye, kardeşlerini güler yüzle karşılamaya, kovadan başkasının kabına su boşaltmak da olsa iyilik yapmaya,41 sadakaya geçimini üstlendiklerinden başlamaya, yüksek el olup, alçak el olmamaya,42 müminlerin dünya sıkıntılarından birini gidermeye, kusurlarını örtbas etmeye, zor durumda olana kolaylık göstermeye, din kardeşinin yardımına koşmaya, ilim öğrenmek için yola çıkmaya, Allah’ın evlerinden birinde toplanıp, Allah’ın kitabını okumaya, onu anlamaya,43 zalim olsun mazlum olsun din kardeşine yardım etmeye,44 iyiliklerin en üstününü yapmaya, ilişkiyi kesene gitmeye, vermeyene ihsanda bulunmaya, kötü konuşana cevap vermeden geçip gitmeye,45 Allah için alçak gönüllü olmaya,46 kalbin yumuşamasını sağlamak için fakire yemek yedirmeye, yetimin başını okşamaya,47 büyüğe saygı göstermeye, küçüğe merhamet etmeye, iyiliği emredip kötülüğü engellemeye,48 insanların arasını düzeltmeye,49 Allah’a ibadet edip ona hiçbir şeyi ortak koşmamaya, toptan Allah’ın ipine sarılmaya, iş başındaki idarecilere nasihat etmeye, dedikodu yapmamaya, mal israf etmemeye, çok soru sormamaya rağbet ettirirdi.50

Bunların dışında adaletli olmaya, Allah’a ibadet ederek yetişip büyümeye, kalbi mescitlere bağlamaya, Allah için sevişmeye, sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek derece sadaka vermeye, kimsenin olmadığı bir yerde Allah’ı zikretmeye, nikahın dışında bir durum için “ben Allah’tan korkarım” demeye,51 borçtan ve günahtan Allah’a sığınmaya, borçlanıp yalan konuşmamaya, söz verip yerine getirmemezlik etmemeye,52 zengin ise borcunu geciktirmemeye,53 israf etmemeye54 alışveriş yapanların doğru söyleyip malın kusurlarını açıklamasına,55 güzel ahlâk sahibi olmaya, kalbi rahatsız eden ve insanların öğrenmesini istemediğimiz şeyleri yapmamaya,56 çocuklar arasında eşit davranmaya,57 hayâ sahibi olmaya, tesettüre dikkat etmeye,58  emâneti korumaya,59 can ve mal konusunda güvenilir kişi olmaya, dilinden ve elinden insanlara zarar vermemeye, Allah’a itaat yolunda nefisle mücadele etmeye, hata ve günahları terk etmeye,60 güzel söz söylemeye, yemek yedirmeye, insanlar uyurken gece namazı kılmaya,61 katı kalpli, cimri ve kibirli kimse olmamaya,62 güç sınırları içinde ibadet yapmaya, az da olsa ona devam etmeye,63 ömrün uzaması, rızkın bollaşması, kötü ölümün uzaklaşması için Allah’tan korkmaya, yakınları ziyaret etmeye,64 gönül zenginliği kazanmaya,65 sabretmeye, gözü tok ve iffetli olmaya,66 hayırlı amellere acele etmeye, dini az bir dünya menfaati karşılığında satmamaya,67 kendini hesaba çekmeye, ölümden sonrası için çalışmaya, heyecanın peşine düşmemeye rağbet  ettirmiş, bu salih amellere yönlendirmiştir.68

Son olarak Allah’ın ihsanı ve rahmetine fazla güvenerek tembel olmamaya, ama O’nun rahmetinden de hiçbir zaman ümit kesmemeye bu ümitle dünyayı terk etmeye rağbet ettirmiştir.69 Resûl-i Ekrem hep güzel şeylere, iyiliğe, doğruluğa, erdeme, kısacası “örnek ahlâk” sahibi olmaya teşvik etmiştir. Âleme değil âlemlere rahmet olarak gönderilen Resûl-i Ekrem, “rahmet peygamberi” oluşunu sözleriyle, her türlü hal ve hareketleriyle göstermiş, ümmetini her konuda kendisini örnek almaya rağbet ettirmiştir.


Dipnotlar: 1) Münâvî, Feyzu’l-kadîr, Mısır 1356, III, 314. 2) Müslim, Fedâilu’s-sahabe 36. 3) Buharî, Nikah 1. 4) Ebû Nuaym, Müstahrec alâ Sahîhi Müslim, Beyrut 1996, I, 41. 5) Müslim, Fedail 128. 6) Buharî, Feraiz 29. 7) Müslim, Zekat 50. 8) Ebû Dâvud, Ramazan 1. 9) Heysemî, Mecmeu’z-zevâid, Beyrut 1407, VI, 289. 10) Buhari, Cenaiz 29 ; Ibn Mace, Libas 1. 11) Buharî, Nikah 1. 12) Buharî, Deavât 5,6,8; Müslim, Zikr 56. 13) İbn Mâce, Libas 33. 14) İbn Huzeyme, Sahih, Beyrut 1970, II, 225. 15) İbn Hıbban, Sahih, Beyrut 1993, VI, 297. 16) İbn Hıbban, Sahih, III, 139. 17) İbn Hıbban, Sahih, VIII, 7. 18) Heysemî, Mecmeu’z-zevâid, IV, 64. 19) Beyhakî, Sünen, Mekke 1994, IX, 228. 20) İbn Hıbbân, Sahih, IX, 51. 21) Heysemî, Mevaridu’z-zam’ân, s. 50. 22) Ebû Avâne, Müsned, Beyrut 1998, IV, 504. 23) Dârimî, Mukaddime 34. 24) Taberî, Tefsîr,  Beyrut 1405, X, 196. 25) Heysemî, Mecmeu’z-zevâid, V, 298; Beyhakî, Sünen, IX, 58. 26) Heysemî, Mecmeu’z-zevâid, VII, 151. 27) Heysemî, Mecmeu’z-zevâid, X, 246. 28) Heysemî, Mecmeu’z-zevâid, X, 373. 29) Taberanî, Mu’cemü’l-evsat, Kahire 1415, II, 64. 30) Taberanî, Mu’cemü’l-evsat, V, 155; Heysemî, Mecmeu’z-zevâid, II, 234. 31) Müslim, İman 62; Tirmizî, Zühd 61. 32) Ebû Dâvûd, Salat 145; Tirmizî,  Salat 188; Nesâî, Salat 9, Tahrim 2. 33) Buhârî, Zekat 50, Büyû 15; Müslim, Zekat 106,107. 34) Müslim, Zekat 65; Darimî, Rikak 9. 35) Müslim, Birr 32; Ebû Dâvûd, Edeb 35. 36) Tirmizî, Edeb 1; İbn Mâce, Cenaiz 1; Darimî, İsti’zan 5. 37) Buhârî, Vasaya 8; Müslim, Birr 28; Tirmizî, Birr 56. 38) Buhârî, Et’ıme 55; Müslim, Eyman 42; Ebû Dâvûd, Et’ıme 50; Tirmizî, Et’ıme 19. 39) Müslim, Birr 74-76; İbn Mâce, Edeb 9; Müsned, IV, 362, 366. 40) Buhârî, Edeb 18,27; Müslim, Fedail 65; Ebû Dâvûd, Edeb 145; Tirmizî, Birr 12. 41) Müslim, Birr 144; Tirmizî, Birr 45, Et’ıme 30. 42) Buhârî, Nafakat 2; Müslim, Zekat 95. 43) Müslim, Zikr 38; Ebû Dâvûd, Vitir 14. 44) Buhârî, Mezalim 4; Müslim, Birr 62. 45) Müsned, III, 438. 46) Müslim, Birr 69; Muvatta, Sadaka 12. 47) Müsned, II, 263,387. 48) Ebû Dâvûd, Edeb 58; Tirmizî, Birr 15. 49) Buhârî, Sulh 2; Müslim, Birr 101; Tirmizî, Birr 26. 50) Buhârî, İstikraz 19; Müslim, Akdiye 10,12,13; Muvatta, Kelam 2. 51) Buhârî, Ezan 36; Müslim, Zekat 91. 52) Buhârî, Ezan 149; Müslim, Mesacid 129. 53) Buhârî, Havalât 1; Müslim, Müsakât 33. 54) Müsned, I, 447. 55) Buhârî, Büyû 19; Müslim, Büyû 43. 56) Müslim, Birr 14,15; Tirmizî, Zühd 52. 57) Müsned, IV, 275,278,375. 58) Ebû Dâvûd, Hammam 1; Nesâî, Gusül 7. 59) Müsned, II, 177. 60) Müsned, VI, 21,22. 61) Müsned, I, 156. 62) Buhârî, Eyman 9, Edeb 6, Tefsir (68) 1; Müslim, Cennet 46. 63) Müsned, II, 350, VI, 40,61,176,241. 64) Buhârî, Büyû 13; Müslim, Birr 20. 65) Müsned, II, 243. 66) Müsned, III, 12,47. 67) Müslim, İman 186; Tirmizî, Fiten 30. 68) Tirmizî, Kıyamet 25; İbn Mâce, Zühd 30. 69) Müsned, II, 235,256,264,319,326, VI, 125; Buhârî, Rikak 18, Merdâ 19; Müslim, Münafikîn 71-73,75,76,78; İbn Mâce, Zühd, 20; Darimî, Rikak 24.

 


Yorumlar - Yorum Yaz
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Saat