• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi12
Bugün Toplam531
Toplam Ziyaret5103997
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları

Kurban'a bir de bu açıdan bakın!..

Zaman Gazetesi yazarlarından Fikri Türkel'in yazısı.
Kurban'a bir de bu açıdan bakın!.

Bayramın niteliği olmasa da, insanların bir araya geldiği ve belli ritüellerin yer aldığı şenlikli günleri mutlaka var. Çoğu dini içerikli veya dini törenlerin izlerini taşıyan bayramların en geniş katılımlısı Kurban Bayramı'dır.

 

5 milyon hacı Kâbe'nin etrafında sadece dini görevlerinden birini yapmıyor, dönüşleriyle cazibe merkezi oluşturuyorlar. O cazibedendir ki; 1,5 milyar Müslüman bu idrak ile bayramı kutluyor ve sıkıntılarından uzaklaşıp farklı bir frekansa giriyor.

Kurban, niyet itibarıyla kişisel, sonuçlarıyla toplumsal bir görevdir. Hz. İbrahim'in (as) insanlığa hediyesi olan en eski geleneklerimizden.

Yüce Nebi'nin hayatının her safhası insanlığın ayrı bir derdine deva, kulluk şuuruna ayrı bir ışıktır.

"Rabb'im kim?" sorularıyla başlayan ve peygamberlik göreviyle devam eden süreçte, çoğumuzun kaybedeceği sınavlar yaşadı.

Üç hafta önce Şanlıurfa'daydım. O mancınıklardan yüzlerce metre ileriye atılan birinin ruh halini tasavvur edin. Ne büyük bir teslimiyettir. Eğer ateş, "soğuk ve emniyetli" olmasaydı, suya dönüşse bile o yükseklikten düşen biri parçalanabilirdi. Yıllar sonra, oğlu İsmail'i kurban etme teslimiyeti de ayrı sınavdır. Aslında kıyamete kadar gelecek insanlığın sınavıdır.

Öncelikle bilinmesi gerekir ki; oğlunu kurban etme girişimi, Hz. İbrahim'e has bir şey değildi. O güne kadar ve sonrasında pek çok kavimde insan kurban edilmesi törenleri vardı. İsmail'in şahsında, insan kurban edilmenin yasaklandığının da başlangıcıdır. Toplumsal ve dünyevi hiçbir şeyin çözümünün temelinde insanın kurban edilmeyeceği anlayışının da bir sembolüdür. Ne savaşta kaybedilen insanların kaybedilmesiyle barış gelir; ne de yokluğun, fakirliğin veya aklınıza gelen olumsuzlukların halledilme noktası insan hayatının ortadan kaldırılmasıyla olamaz.

Fevri hareketler, düşünceler ortalıkta dolaşıyor ve kurbanla ilgili sığ yaklaşımlar sergileniyor. "Kurban"a karşı olan bir zihniyet var. Kökü tarihi bilgiden yoksun, insanı tanımaktan uzak ve hediyeye nankörlük derecesinde bir hareket bu. Her Peygamber'in mucizesi, bütün bir geleceğe derstir. Mucize olarak sunulan koç öyle. O dersten istifade ettiğimiz ölçüde kulluk ve toplumsal düzen konusunda görevimizi yapmış olacağız.

Çocukluğumda köydeki her hane, kestiği kurban etinden bir çanak dolusunu camiye gönderirdi. Bu etler karıştırılırdı. Bahçeye kurulan kazanlarda gelen etler bir arada pişer, akşam her haneye iki kazandan et gönderilirdi. Herkes, her kurban etinden tatmış olurdu. Her bayram, 'Halil İbrahim Sofrası'nın ne olduğunu düşündüğümde bu olay aklıma gelir. "Kurban Bayramı" davetleri de Hz. İbrahim sünnetinin, bir sonucudur. Sadece kapınızı açmakla kalmıyor, kapısı çalınmayacaklar ve ihtiyaç sahiplerine ulaşma var içinde.

Bayramın ilk günü Güneydoğu'ya giden onlarca uçaktaki işadamlarının heyecanında bunu görebilirsiniz. Avustralya gezimde her mescitte, her okulda ve hatta her Türk mağazasında afişler vardı. Orada da kurban kampanyaları düzenleniyordu. Avustralya'da ihtiyaç sahibi az olduğu için kurbanların nereye gönderildiğini sordum. Filistin'e, Bangladeş'e, Myanmar'a, Kamboçya'ya gidiyordu. Adını yeni öğrendiği, yerini bilmediği onlarca ülkeye kurbanlıklarını gönderen insanların diğerkâmlığını nasıl izah edersiniz?

'Halil İbrahim Sofrası' diyoruz. Bu sofrada kulluk şuurunun en üst noktaları da var. Hz. İbrahim'e bakınca bunu anlıyoruz. O gün koç yerine başka bir sunak da sonuç olarak çıkabilirdi. En doğrusunun "Kurban" olduğuna inanıyorum. İnsanlığın temel sorunlarından biri beslenmedir. Niyeti kişisel, sonuçları toplumsal dememin bir sebebi de budur. Beslenmeden yoksun insanların sağlıklı topluluk oluşturamayacaklarını bugün bile görüyoruz.

Kurbanlıklara değer veriyoruz ama pek çok akım gibi kutsamıyoruz.

Kurban'ı idrak içinde nice bayramlara...

 

10 Aralık 2008, Çarşamba

Yorumlar - Yorum Yaz
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Saat