• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi7
Bugün Toplam558
Toplam Ziyaret5104024
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları

Cami Açılış Konuşması

Cami ve camiler, Kuba’da başlayıp Medine’de Peygamber mimarlığı ile devam eden ve daha sonra Anadolu'nun fethi ile her yere kondurulan adeta bir ülkenin tapusu ve aidiyyet sembolüdür.

Dünya semasını andıran gök kubbesi ile, resim gibi hat sanatı ile, yükseklere doğru uzayıp giden minaresi ve müştemilatı ile bir cami yapmak ve içinde huzurla ibadet etmek bahtiyarlığına ermiş bulunan Aziz ve şerefli Müslümanlar!

İşte sizler bu topraklarda, Müslümanlık tapusuna, bir imza daha attınız.

Şu müjdeyi duymak artık sizin hakkınız: (Tevbe sûresi, 18.ayet-i kerime)

"Allah’ın mescidlerini ancak Allah’a ve âhiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve sadece Allah’tan korkan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır."

Ve âlemlerin sultanının ifadesi: "Kim, Allah’ın rızasını dileyerek bir mescid bina ederse Allah da onun için cennette bir saray hazırlar."

Bu ifadelerle, mescid yapma işinin, kâmil bir imana sahip olanların işi olabileceği net bir şekilde ifade edilmektedir.

Saygı Değer Müslümanlar!

Cami, nefes aldığımız dost bir ev.

Cami, omuzlarımızın birbirine değdiği bir birlik yuvası.

Fakir fukara çaresiz insanların çaresi.

Cami, zenginin fakirle, işçinin işverenle, yönetenin yönetilenle, yabancının yerliyle bütünleştiği büyük bir insanlık evi.

Cami, ibadet ve fikir merkezidir.En büyük bilginler burada konuşur. Devlet vatandaşına burada yaklaşır, onunla bütünleşir.

Caminin varlığına tahammül edemeyenler bile, bir yakınına, musalla taşında, son görevini yapmak durumunda kalmaktadırlar.

Camiye küsenler, son nefeslerini vermeden onunla gelip tanışmalıdırlar.

Şerefli Müslümanlar!

Yüce Rabbimizin, “İyilik yapmak ve kötülükten sakınmakta birbirinizle yardımlaşın" fermanına uyarak güçlerinizi birleştirip, meydana getirdiğiniz bu mübarek mabedi, bir çekim merkezi yapmak sorumluluğu ile yüklenmiş bulunmaktasınız hepiniz.

Değerli Müslümanlar!

Allah’ın rızasını umuyorsak, onun farzlarını yerine getirmek, haramlardan sakınmak, dinimizin cami gibi temel kurumlarını çalıştırmak, eğitimini öğretimini yapmak ve yaptırmak durumundayız.

Camilerimize nâmahrem elinin değmemesi, ezan seslerinin bu topraklar üzerinde ebediyen inlemesi buraların maddi ve manevi imarı ile mümkündür. Yetişmiş İmam-hatibi ile, camilere koşmuş cemaati ile, eğitim ve öğretimi ile camiler toplumu imar ve inşa etmelidir. Camilerimiz bu noktada hedefsiz ve gayesiz olmamalıdır. Hedefi ve gayesi olmayanlar ömürlerini boşa geçirenlerdir. Ve ziyana uğrayanlardır.

Aziz kardeşlerim!

Cami yaptık artık görev bitti demeyin. Cemaat olmaya devam edin. Günde 5 defa okunan ezana ve çağrıya cevap verin. Caminin dışında öteki faydalı kurumların yapımını da ihmal etmeyin.

Zira Camiler, fabrikalar ve eğitim kurumları milletleri ayakta tutan temel 3 unsuru oluşturur. Cami dini ve ahlâkı temsil ederken, fabrikalar üretim alanlarını temsil eder. Okullarımız da eğitim ve öğretim kurumlarını temsil eder ki, üniversiteler, hastaneler bunların kapsamında değerlendirilir. Bu üç temel unsura gerekli değerini vermek durumundayız. Evet ahlâklı ve dindar insanları, fabrikalarda ve üretim mekânlarında çalışan işçileri, okullarda ve üniversitelerde memleketi kalkındırmak için kafa yoran öğretmen ve öğrencileri ile medeni ve çağdaş bir memleket. İşte bütün hedefimiz bunu gerçekleştirmek olmalıdır.

İbrahim Halil Erdoğan
Vaiz


50. Yıl Camii'nin açılış gününde yaptığı konuşmadır.(1 Mayıs 2009 Cuma )

Asırlarca bu yüce dinimiz islama,kutsal kitabımız Kur’an-a,efendimizin mirasına hizmet etmiş olan bu aziz ve necip milletin evlatları,Aziz mü’minler.!

—Yüce Allah’a hamdü senalar olsun ki, uzunca sayılabilecek bir zaman diliminden sonra nihayet, siz değerli dost ve cemaatimize olan özlemimizi geride bırakarak şu mübarek Cuma saatinde bir çatı altında camimizin yeni çehresiyle buluşmanın tadını ve heyecanını birlikte yaşıyoruz.

—Allaha ne kadar şükretsem azdır.

—Bu uzun zaman zarfında cemaatimizin yoğun ilgisiyle karşılaştığımı söylemeden geçemeyeceğim.

—Kimi kardeşimiz, caminin ne zaman açılacağından tutunda, maddi ve manevi ihtiyacımızın olup olmadığına varıncaya kadar sual ede geldi.

—Kimileri, zaman zaman, yapılan işleri gördükçe tebrik, takdir ve teşekkürlerini sunarken, kimileri de işin çok uzamasından şikâyetle tenkitlerini bildirdi.

—Kimileride ikaz ve uyarılarda bulundu.

—Hiçbir art niyet olmaksızın yapılan bu tür tepkilerin hepsine teşekkür ediyorum.

—Bunlar olması gerekenlerdi, eşyanın tabiatındandı.

—Zira hareketlilik olan yerde, çalışmanın olduğu yerde bunlar olacaktır. Olmalıdır.

—Takdir edersiniz ki, camimiz A’dan Z’ye elden geçmiş bulunuyor.

—Bu kabil çalışmalar, iğneyle kuyu kazmaya benziyor. Camimizin görünen çehresine ön yargısız bakılması halinde bu işin ne kadar zor olduğu ve uzun soluklu bir iş olduğu görülecektir.

—Mimar-Sinanı hatırlamamak mümkün mü?

—Hikâyeyi bilirsiniz.

—Kanuni Sultan Süleyman tarafından imparatorluğun gücünü ve görkemini göstermek adına Süleymaniye camiini yaptırmıştı.

—Ancak 7 yıllık bu uzun süre, Kanuni'nin canını sıkmıştı. Sinan'ın yapıyı neden bir türlü açmadığını anlamamıştı. O sırada her taraftan da dedikodular yağmaya başladı Sultan'a.

-Kanuni sultan Süleyman, durumu kendi gözleriyle görmek için bir ikindi vakti Süleymaniye'ye gitti.

—Muhteşem yapının içine girdiğinde Sinan tam da söylendiği gibi caminin ortasında oturmuş nargilesini tüttürmekteydi.

—Sultan gözlerine inanamadı. Tok sesiyle ve bütün haşmetiyle '' Bu ne iştür Mimarbaşı '' diye haykırdı.

—Hikâye uzun: Caminin yapımının uzaması keyfi değil bir takım mühendislik hesapları yüzünden gecikmişti.

—Bu cümleden olarak deriz ki, bizimde kendimize göre bir takım gerekçelerimiz vardı. Ama uzatmaya nehacet! Her şeye rağmen bir güzellik ortaya çıkmıştır. Kusur bulmaksa maksat bulunur. O kadar kusur kadı kızında da bulunur derler.

—Sizi temin ederek söylüyorum ki, ilk defa imamlığa başladığım gün kü gibi heyecanlıyım. —Her şeye rağmen bu gün burada sizlerle bu manevi atmosferde bizleri buluşturan Allah’ımıza hamd-ü senalar olsun. Daha güzel günlerde ve hizmetlerde buluşmak üzere hepinizi Allaha emanet ederken, irademizin dışında oluşan gecikmeden dolayı hepinizden şahsım ve yönetim kurulumuz adına özür diliyorum.

—Tadilatın başladığı günden bu yana, maddi ve manevi katkıda bulunanlara, bu işi büyük bir özveri ile yürüten ve bugüne kadar yüksünmeden getiren dernek yönetim kurulumuza, fırçanın ucuyla sanatını en güzel şekilde icra eden çok değerli ustalarımıza, işçilerimize, emeği geçen her kese, —İlgi ve alakasını bizlerden esirgemeyen gün aşırı bizlerden çalışmalar hakkında bilgi isteyen, sayın müftümüze teşekkürlerimi sunuyorum.

—Bu arada “bir seccade de sen al “kampanyamızın tüm hızıyla devam ettiğini de hatırlatmış olayım.

Bu asil millet: :”Allahın mescitlerini Ancak Allaha ve ahiret gününe iman eden, namazı istikametle kılan ve zekâtı içinden gelerek veren, dahası Allahtan başka hiç kimseden korkmayan kişiler ziyaret edip onarabilirler…” âyetinden ilham alarak daha nice İslami müesseseler yapacağına tüm kalbimle inanıyorum ve hepinizi Allah’ emanet ediyorum.

Cami broşürü için tıklayınız
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Saat