SEMPOZYUM |
1. DİN HİZMETLERİ SEMPOZYUMU |
DİNİ DANIŞMANLIK VE REHBERLİK HİZMETLERİ MEDYADA DİN HİZMETLERİ: RADYO-TV, İNTERNET VE BASIN |
Kütahya Müftülüğü
Kuran Kursları Müdürü
1. Konunun Önemi
İnsanoğlu toplumdaki yerini ve başarısını anlatım gücüyle sağlayabilir. Dava ve idealler anlatılarak topluma mal edilir. Eğitim-öğretim büyük ölçüde hitabete dayanır. Yazılmış kitaplar yetmez, ayrıca öğretmenin, hocanın ve hatibin konuşmasına ihtiyaç duyulur.
Ses sanatı olan musiki parçalarının usûlüne uygun icra edilmesi ne kadar önemli ve gerekli ise, söz sanatı demek olan hitabetin de usulünce kullanılması aynı derecede önemli ve gereklidir. Çok güzel bir parçayı gerektiği şekilde okuyamayan solist nasıl ayıplanırsa, haklı davasını güzelce ortaya koyamayan hatip de aynı şeyle tenkit edilmekten kurtulamaz. Bu sebeple sosyal hayat açısından hitabetin vazgeçilmez bir nitelik taşıdığı ve öneminin büyüklüğü ortadadır. [1]
Toplumumuzdaki insanların bilgi ve kültür seviyesi sürekli artmaktadır. Özellikle büyük kentlerde çok hızlı bir değişim görülmektedir. Yüksek öğrenim görmüş, dünyadaki gelişmeleri yakından izleyen, farklı kültür ve hayat tarzları arasında karşılaştırmalar yapabilen, sorgulayıcı ve araştırıcı bir yaklaşımla olaylara bakan bir dinleyici (cemaat) kitlesi oluşmuştur. Öte yandan, Avrupa Birliğine girmeye aday olduğumuz bir dönemde, yakın gelecekte dinler ve kültürler arası diyalogların daha da sıklaşacağı bir gelecek ülkemizi beklemektedir. Bu gelişmeler karşısında din hizmetlerinin etkin ve verimli olabilmesi, ancak bu görevi yapabilecek kişilerin mesleki kalitelerinin yükseltilmesine bağlı gözükmektedir.
Halkın bilgi ve gelişmişlik seviyesinin gerisinde kalan, eski bilgi ve anlayışları ısrarla sürdüren kimselerin eliyle yürütülen bir din hizmetinin tatmin edici sonuçlara ulaştırması beklenemez. Bunun için yapılması gerekenler:
a. Din görevlilerinin öğrenim seviyelerini sürekli olarak yükseltmeye yönelik düzenlemelere gidilmesi,
b. Lisansüstü akademik çalışmalara özendirilip, teşvik edilmesi,
c. Bu yola girmiş olanlara bazım imkân ve kolaylıklar sağlanması büyük önem taşımaktadır.
2. Medyada Din Hizmetleri ve Medyada Din Müşavirliği
Bugün medyadaki din hizmetleri tam bir kargaşa yaratmakta, her kanal kendince bir din yorumu yapmaktadır. Bunun yerine iletişim araçlarında dini konuların, araştırmalarıyla tanınan ve geniş kabul gören, akademik unvana sahip, uzman kimseler tarafından anlatılması, kabul düzeyini arttırıcı bir etki meydana getirmektedir. Buna karşılık, farklı yorum ve değerlendirmelere açık, ya da ancak uzman kişilerin içinden çıkabileceği bir kısım teknik ve ayrıntılı konuların ilahiyatçılar tarafından geniş halk kesimleri önünde tartışılmasının kafa karıştırıcı, şüphe uyandırıcı, güven azaltıcı bir etki meydana getirdiği de bir gerçektir. Bu bakımdan ilim adamlarımızın öncelikle kendi aralarında uzlaşmaları gereken meseleleri halkın huzuruna taşımamaları, hem kendilerinin saygınlığı hem de samimi bir dini yöneliş içerisindeki kişilerin ruhi ve manevi sağlıkları açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca dini inanç ve değerlere art niyetle yaklaşan kimselerin haksız tenkit ve karalamalarının da önüne geçilmiş olur. [2]
Özellikle ulusal ve mahalli medya, gerek televizyon, radyo ve gerekse gazete ve son zamanlarda oldukça yaygınlaşan internet medyasında dini konularda uzman kişilere ihtiyaç vardır. Büyük gazetelerin zaman zaman attıkları manşetlerde, dini bilgiden yoksun olarak, inanan insanları rencide eden başlıklar attığı görülmüştür. Mesela, 15.05.2006 tarihinde Yeni Asya gazetesi yazarı Serdar Murat�ın köşesinde yazdığı �Zor bir Cuma günü geçirdik. Hatta bazı gazetelerin, `Kara Cuma ` manşetini atmaya hazırlandığı bir gündü. Borsa düştü. Zaten hafta başından beri keskin iniş ve çıkışları vardı. Döviz çıktı. Birkaç yıldır geriye giden döviz geçen hafta içinde yüzde 6.4 develüe oldu. Adını sadece düğünlerde ve kadınların gününde hatırladığımız altın, son 25 yılın en üst seviyesine ulaştı ve faizler arttı.�[3]
Şimdi burada Müslümanlar için kutsal sayılan ve övülen, mü�minlerin bayramı olarak kabul edilen bir gün olan Cuma gününün başına �Kara� kelimesinin getirilmesi hoş olmamıştır.
Kurban Bayramı sebebiyle, önceki yıllarda Suudi Arabistan�da hac vazifesini yerine getiren hacı kardeşlerimizin intikalleri için Türkiye�den kiralanan otobüsler sebebiyle, Türkiye�de bayram seferleri konusunda otobüslerin azlığından şikâyet edilirken, �Bu sene Hac mevsiminin Kurban bayramına rastlaması� sebebiyle atılan başlıklar, medyada dini konularda bilgili ve uzman ilahiyatçılara ihtiyaç olduğunu göstermektedir. En azından böyle başlıklar atılırken �ilahiyat ya da dini konular danışmanı istihdam etmeleri olması, sonunda gazetelerin cahilane manşet atmalarına engel olacaktır.
Falanca kişinin cenaze namazı kılındı haberini verirken, bir caminin avlusunda secdeye giden cemaatin resminin basılması, haberi yapan kişinin cenaze namazı ile normal namaz arasındaki farkı ayıt edebilecek kadar dini bilgisinin olmadığını ortaya koymaktadır.
Yine, �falanca caminin müftüsü�, �falanca caminin vaizi� gibi teknik olarak doğru olmayan tabirler, vaaz yapılan mekânın kürsü olduğunu bilmeden, �hoca kubbeden yaptığı vaazda� tabirleri veya �hocanın hutbeden verdiği vaazda� gibi teknik olarak dini terimlerin yerinde ve yanlış kullanılması gibi durumlar zaman zaman olmaktadır. Ve bu haberleri yayınlayan adı büyük gazeteler maalesef gazetede bu gibi haberleri yaparken, acaba bu dini terimleri yerinde kullanıp kullanmadığını sorabilecek bir danışmanın veya müşavirin olmaması gibi eksikliklerden kaynaklanmaktadır.
Aynı şekilde radyo, televizyon, yazılı basın ve internet basınında da, özellikle manşet haberlerin, iç sayfalardaki haberlerin yazımlarında kulaktan duyma bilgilerle hareket eden muhabirlerin çelişkili manşet atmalarına ve haber yazmalarına engel olunabilir.
2007 Ramazan ayında Kütahya�da yayın yapan bir mahalli televizyonda, dini sohbet programını izlerken, programa katılan emekli bir İmam-Hatibin şu sözleri de aslında bu işlerin ehil insanlara verilmesinin ne kadar elzem olduğunu göstermektedir.
Programı sunan kişi, Müslüman olarak dünyaya gelen bizlerin ne kadar bahtiyar olduğunu, ancak Müslüman olmayan Yahudilerin, Hıristiyanların ve Mecusilerin de inşallah Müslüman olmaları halinde huzura kavuşacağını söyledi. Programa katılan emekli din görevlisi, çok büyük bir bilgiyi aktarırcasına şunları söyledi: � Hıristiyan ve Yahudilerin Müslüman olabilmesi için kelime-i şehadet getirmeleri yeterli. Ancak Mecusilerin Müslüman olabilmesi için iki din değiştirmesi gerekir. Ancak o zaman Müslüman olabilirler.� demesi ve sunucunun �Sayın hocam, yani Müslüman olmak için �Eşhedü enla ilahe illallah ve eşhedü enne muhammeden abdühü ve rasülühü� demesi Mecusiler için yeterli olmuyor mu? Bak ben bunu bilmiyordum demesini hiç unutamıyorum. Daha sonra bu programa katılan emekli din görevlisi ile yaptığım görüşmede, söylemiş olduğu sözün kaynağını sorduğumda, �Vallah müdür bey ben de bilmiyorum, bir sohbette böyle duymuştum� demekle yetindi.
Ulusal ve mahalli basında köşe yazarı olarak, İslam�ı anlatabilmek, bu konuda makaleler, yazılar yazmak aslında kişisel maharet isteyen bir özelliktir. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, Din Hizmetleri Dairesi Başkanlığına bu konuda büyük görevler düştüğüne inanıyorum.
Her ilde dini konularda kabiliyetli, televizyon, radyo programları yapabilen, kitleleri peşinden sürükleyebilen, mahalli gazetelerde özellikle Cuma günleri Cuma sohbeti şeklinde yazılar yazabilecek, hatta imkânlar elverdiğinde mahalli gazete için, Cuma sayfası, Ramazan sayfası hazırlayabilecek şekilde yetişmiş elemanlara ihtiyaç vardır. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı hizmet içi eğitim kursları düzenleyebilir. Konunun uzmanları tarafından verilecek dersler ile yetişmiş İlahiyat Fakültesi mezunu müftü, müftü yardımcısı, müdür ve vaiz gibi unvanlara sahip görevlilerin bu konularda görev almalarını. Müftülüklerde basın ve halkla ilişkiler sorumlusu şeklinde bir istihdamın olması gereklidir diye düşünüyorum.
3. Medyada Ramazan Ayı Hizmetleri-Radyo ve Tv Konuşmaları
Ramazan ayı münasebetiyle, İl ve İlçe Müftülükleri, camilerimizde en iyi şekilde uygulanmak üzere vaaz ve irşad programları, mukabele programları hazırlamaktadır. Halktan gelen ramazan, oruç, zekât, fıtır sadakası gibi konulardaki sorulara cevap verebilecek uzman görevliler müftülüklerin fetva hatlarında görevlendirilmektedir.
Bunun yanında yazılı ve görsel medyadan il ve ilçe müftülüklerinden ramazan ayı boyunca hazırlanan dini programlara katılarak, sunucuların sorularına ve canlı yayında vatandaşlardan gelecek sorulara cevap verebilecek seviyede yetişmiş, uzman görevlilerden istifade etme konusunda talepler gelmektedir. İlgili mevzuat gereği bu talepler, müftülüklerde görüşülüp, eğer bu konuda program yapabilecek etkili ve yetenekli kişiler varsa, medyaya yardımcı olunmakta, valilik veya kaymakamlıklarca alınan onaylar ile görevlendirmeler yapılmaktadır.
Türkiye�deki resmi ve özel radyo ve televizyonlarda (Ramazan ayında, Mübarek gecelerde, din ve ahlak programlarında) yapılan konuşmalar, önemli yer tutmaktadır. Hiç şüphesiz, bir başka programda dini bir konu ele alınarak din adamlarınca işlenecek olursa, bu da �dini konuşma� olur. Dini ilimler konusunda belli bir yetişmişlik düzeyinde olmayan kişilerin dini konularda yapacakları konuşmalar �dini konuşma� sayılmaz. Tabii olarak, dini muhteva ve esaslardan yoksun konuşmalar, din adamları tarafından yapılmış olsa bile �dini konuşma� olmaz.
Dini hitabetin, dinleyicisi en çok ve pek çeşitli olan türünü Radyo-TV�lerdeki dini konuşmalar oluşturmaktadır. Bu sebeple, Radyo-TV konuşmaları büyük önem arz etmektedir.[4]
4. Radyo ve TV�lerde Dini Konuşmaların Faydası
�Genel tebliğ imkânı� demek olan bu konuşmaların en büyük faydası, yegâne bilgi kaynağı radyo ve televizyon olan insanların, dinî gerçekleri net bir şekilde duyma ve öğrenmelerinin ancak bu yolla mümkün olmasıdır. Dini, herkese ulaştırma ve anlatma görevi de büyük ölçüde Radyo-TV aracılığı ile yerine getirilmiş olmaktadır.
Çoğu saatlerini radyo dinlemek veya televizyon seyretmekle geçiren günümüz insanlarına medya imkânları ölçüsünde dinî gerçekleri ulaştırmak, hizmeti topluma yaygınlaştırmak demektir. Bu yüzden bu imkândan en iyi şekilde faydalanmak gerekir.[5]
İşte, Ramazan ayı veya mübarek gün ve gecelerde görev alacak, sohbet ve mevlit programlarında konuşma yapmak ve dua etmek üzere görevlendirilen kişilere rehberlik edecek konuşma metinlerinin, konuların, dua örneklerinin yer aldığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı internet sitesinde yer almasını arzu ettiğim konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Diyanet İşleri Başkanlığı�nın internet sitesinde TRT-1, TRT GAP ve TRT-4 te yayınlanan �İslam�ın Aydınlığında� isimli programın görüntülerinin yer alması, örneklik açısından çok isabetli olmuştur. Yine aynı şekilde, radyo programlarının da ses kayıtlarının ve metinlerinin olmasında büyük yarar vardır.
Son yıllarda ulusal alanda yayın yapan TV�lerde, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Doç. Dr. Nihat HATİPOĞLU�nun farklı ve kendine özgü üslupla sunduğu Dosta Doğru isimli programlar, halk tarafından büyük beğeni kazanmaktadır. Yine 2007 Ramazan ayı münasebetiyle, basın ve medyada hazırlanan Ramazan ayı programları ile Ramazan sayfalarının da yine uzman kişilerce hazırlanmasına özen gösterilmesi takdire şayan bir hizmet olmuştur.
Ramazan ayında medyada sunulan bu hizmetlerin sadece bir ay sınırlı olması, 11 ay boyunca bazı tv ve radyolar haricinde dini konularda program yapılmaması da son derece üzüntü vericidir.
Ancak, milletimizin büyük değer verdiği Ramazan ayı gibi kutsal ve Kur�an�ın indirildiği mübarek mevsimi, dolu dolu yaşamanın yolu, yazılı ve görsel medyayı, dini konularda uzman, kültürlü kişiler tarafından kullanılmasını sağlamaktır.
Bu konuda ne yapılabilir? Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Başkanlığı, Dini Programlar konusunda kabiliyeti olan uzman kişileri, basında, televizyonda, radyoda daha verimli hale getirebilmek için, bu konuda tecrübeli ve profesyonel bir eğitimle eğitmelidir. Her ilde en azından üç kişiyi veya ilde bulunan tv, radyo, basın yayın organlarının sayısına göre, bu konuda istekli, arzulu olan görevlileri eğitmeli, bu eğitimi alan kişiler de bulundukları ilde görev alabilecek kişileri eğitmelidir.
Bir ramazan ayı boyunca en azından görev yapılan il veya ilçede bir televizyon veya radyo mutlaka vardır. Yazı yazabilecek basılı veya internet ortamında yayın yapan mahalli bir haber sitesi mutlaka vardır. Bu konularda kabiliyetli kişilerin eğitimi ile halka ulaşmada, kitleleri dini konularda bilgilendirmede son derece faydalı programlar yapmak mümkündür diye düşünüyorum.
Diyanet İşleri Başkanlığı�nın 2005 yılı Ramazan ayında il ve ilçe müftülüklerine gönderdiği Ramazan Ayı Vaaz Projesi, vaaz ve irşad programlarında etkili olmuş, daha sonra bu proje içinde yer alan 52 konunun �Kürsüden Öğütler 52 Konuda Vaaz Örnekleri�[6] isimleri eseri büyük bir boşluğu doldurmuştur.
Dini hitabet alanında, kürsülerden konuşulacak Kürsüden Öğütler kitabı gibi, radyo ve televizyonlarda kullanılacak örnek konuşma metinlerinin yer aldığı �Radyo-TV, Mübarek Gün ve Gecelerde, Merasimlerde Yapılacak Konuşmalar� adı altında bir temel kitabın yayınlanmasında fayda görüyorum.
Diyanet İşleri Başkanlığı 2007 Ramazan ayı sonunda yapılan vaaz ve irşad programlarında camilerden yapılan vaazların metinlerini, var ise ses kayıtlarını veya görüntülerini, müftülüklerden bir yazı ile istemeli, uygun olanlarını, yayınlanmaya değer bulananları konularına göre tasnif etmelidir.
5. Vaaz Ve Konuşma Metinlerinin Kaynağı
Hazırlanacak olan bu metinler yine Başkanlığın internet sitesinde yayınlamalı, hatta bir portal haline getirilmeli. Bu konuda kabiliyeti olanların hazırlamış olduğu vaaz, konuşma metinlerini belge ve dokümanları paylaşıma açması sağlanmalıdır. Türkiye�de 81 ilimizde İl Müftümüz, İl Müftü yardımcıları, Müdürler, Vaizler, Vaizeler, Din Hizmetleri uzmanları görev yapmaktadır. Yine, İlahiyat Fakültesi mezunu hitabet yönünde kabiliyetli kişiler vardır. Bu kişilerden istifade edilerek, bir vaaz portalı, irşad portalı, hitabet portalı oluşturulabilir. Yani vaizlerimiz haftalık vaazlarını hazırlarken, Diyanet İşleri Başkanlığı internet sitesinden istifade etmelidir. Daha önce Diyanet Aylık Dergide yayınlanan vaazlardan, en azından bir vaaz metni konulmalıdır.
Yayınlanacak olan vaazlar ve konuşmalar, http://vaaz.diyanet.gov.tr http://hitabet.diyanet.gov.tr, http://irsad.diyanet.gov.tr gibi alt domainler halinde yayınlanmalıdır. Bu vaaz irşad sitesine giren bir görevlimiz, çeşitli konularda, farklı kişiler tarafından hazırlanan vaaz metinlerini kolaylıkla bulabilmelidir. Diyanet İşleri Başkanlığı internet sitesinde bir alt kategori olarak başlanmasını düşündüğümüz bu internet sitesi uygulaması daha sonra müstakil hale getirilebilir.
Böylece, 81 ilde ve ilçelerde görev yapan, İl Müftüsü, Müftü Yardımcısı, İlçe Müftüsü, Müdür, Vaiz gibi görevlerde olan kişiler, bir konuşma yapacağı zaman, başvuracağı bir kaynağa kavuşmuş olurlar diye düşünüyorum.
Vaazların, dini gün ve gecelerde, özel merasimlerde yapılan konuşmaların, duaların (açılış, karşılama, anma ve veda konuşmaları), radyo ve tv�lerde yapılan sohbetlerin metinlerinin yazılı hale getirilip, özellikle herkesin ulaşabileceği bir internet sitesinde yayınlanması çok büyük bir hizmet olacaktır.
Toplanan bu bilgiler kategorilere ayrılarak, ana başlıklar ve alt başlıklar halinde, mesela, iman ile ilgili vaazlar, ibadet ile ilgili vaazlar, siyer ile ilgili vaazlar, ahlak ile ilgili vaazlar, mübarek gün ve geceler ile ilgili vaazlar, muhtelif konularla ilgili vaazlar ana bölümleri halinde kategoriler oluşturulabilir. Sonra bunlara bağlı alt başlıklar, alt başlıkların da var ise bir alt başlığı şeklinde yüzlerce, binlerce vaaz metni, konuşma metnini oluşturmak mümkün olabilecektir. Hatta bu konuda paylaşıma açık, kontrollü forumlar oluşturmak bile mümkündür.
Bu hizmeti Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Dairesi Başkanlığı üstlenmeli, internet sitesi hazırlama, forum yönetme gibi bilgilere sahip kişiler gerek merkezde gerekse taşrada görevlendirilmelidir.
Elinde Kurban Bayramı ile ilgili bir adet vaaz metni bulunan kişi, bu sayede aynı konuda belki de onlarca vaaz metnini görebilecek, böylece bulunduğu il ve ilçede vaaz yaparken, radyo ve televizyonlarda konuşma yaparken farklı metinlere ulaşma, bu farklı metinleri görev yaptığı cemaate aktarabilme, anlatabilme imkânına kavuşacaktır.
6. İnternet Medyası ve İnternet Sitelerinde Din Hizmetleri
İnternet, din hizmetleri için çağdaş insana geniş imkânlar sunmaktadır. Kendisine ait bilgisayarı bulunan bir kişi, günün ve gecenin her saatinde, hafta sonlarında, tatillerde dini hizmetlerden faydalanabilecektir. Bireye herhangi bir zaman sınırlaması getirilmeyecektir. Öğrenme yaşı ve konusu bakımından da bir sınırlılık söz konusu değildir. Din eğitimi programlarını izleyen birey, evinde, otelde veya tatilde, kısacası her yerde dini hizmetlerden yararlanabilir. Öte yandan uzaktan din hizmetlerinden yararlanmak için belli bir yaş sınırlaması veya belli bir takım eğitim kurumlarından mezun olma şartı da aranmamaktadır.[7]
Diyanet İşleri Başkanlığı kurumsal olarak www.diyanet.gov.tr ismi ile internet sitesi yayın yapmakta, bu site daha çok kurumu tanıtan bilgiler, Mevzuat, Yayınlar, Din Hizmetleri, Kurul Kararları, Dini Bilgiler, Açıklama ve Duyurular, Linkler ve bunlara bağlı alt başlıklar ile; Kur�an-ı Kerim ve Meali, Kur�an Okumaya Giriş, 40 Hadis, Dini Sorular, Hac ve Umre, Başkanlık Kütüphanesi, Ziyaretçi Defteri, Üye Kayıt, Diyanet İntranet, Kurum Personel Bilgileri, Namaz Vakitleri; Bilgi Edinme, İletişim, Diyanet Webmail gibi başlıklar bulunmaktadır.
Sempozyumu düzenleyen Başkanlığımız Din Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ise, Din Hizmetleri bölümünde Dini Vakitler, Hutbeler, Kutlu Doğum Haftası Etkinlikleri, Engellilere Yönelik Hizmetler, Ramazan Ayı Vaaz ve İrşat Programları alt başlıkları yer almaktadır.
Din Hizmetleri Başlığı altında, Örnek Vaazlar-Konuşmalar bölümü eklenebilir veya bir alt domain olarak http://vaaz.diyanet.gov.tr şeklinde bir bölüm açılarak, bahsedilen konular buraya konabilir diye düşünüyorum. Sitede yer alan Örnek Vaazlar 1 ve 2.ciltler de büyük bir boşluğu doldurmaktadır. 120 den fazla vaaz projesini ihtiva eden Ramazan Vaaz Projesi tamamlandığında bir ikinci 52 vaaz metni de yayınlandığında, her hafta Cuma günleri vaaz eden bir vaizin elinde sahih kaynaklara dayalı ve güvenilir bir şekilde hazırlanan vaaz metinleri hazır bir şekilde bulunmuş olacaktır.
Çeşitli kaynak kitaplardan derlenerek, ayet ve hadisler ışığında hazırlanmış güvenilir, uzman kişiler tarafından kontrol edildikten sonra internet sitesine konan bu metinler, mesleği konuşmak olan ve halkı irşad vazifesi ile görevli vaizlerimiz, müftülerimiz için vazgeçilmez bir başucu kitabı, kaynağı haline gelecektir.
Bu metinler kendi aralarında bir kategoriye tabi tutulup, 1, 3, 5, 10, 20 sayfalık metinler halinde farklı kişilere ait metinler olacaktır. Aynı konuda farklı bir üslupla işlenen konuları okuyan vaizler, hazır dokümanları kullanabilecekleri gibi, kendileri de ilaveler de bulunarak, mevcut metinleri geliştirebileceklerdir.
Aynı şekilde okunduğunda süre bakımından da 5, 10, 20, 30, 60 dakikalık metinleri bulabilme imkânı da olacaktır.
Diyanet İşleri Başkanlığı internet sitesinde yer alan hutbeler gibi, yapılan örnek vaazlar, konuşmalar da yayınlandığın takdirde, internetin getirdiği kolaylık ile tüm din görevlileri bu dokümanlara kolayca ulaşacaklardır. Diyanet İşleri Başkanlığı personeli, her konuda, nerede ve ne zaman kendisine ihtiyaç duyulsa, başvuracağı, bilgi alabileceği bir kaynağa böylece kavuşmuş olacaktır.
www.vehbiaksit.com internet sitemde vaaz ve irşad konusunda örnek bir forum açtım. Arzu edenler bu forumdan istifade edebilir. www.vehbiaksit.com/forum
Yine hac konusunda www.kutahyamuftulugu.gov.tr/hacforumu adresinde hac ile ilgili irşad hizmetleri konusunda bilgi sahibi olabilir, bilgilerini paylaşabilir.
TEKLİFLER:
1. Medyaya düşen görevler: Şu anda olmayan ancak varlığının birçok dini kavramların yanlış kullanılmasına mâni olacak olan Medyada Din Müşavirliği gibi, dini danışmanlık gibi bir kavramın artık bütün radyo, televizyon ve basılı yayın organlarında olması gerektiğini düşünüyorum. Bunun alt yapısının da yine Diyanet İşleri Başkanlığı ile koordine edilerek çözülmesi gerekmektedir. Böylece ulu orta, kulaktan duyulan bilgilerle manşet atılması engellenmiş olacaktır. Bunun kaynağı da Medya kuruluşları, özellikle dini konulardaki eksikliklerini gidermek için, atacağı manşetlerde dini hassasiyetleri göz önüne alarak, mutlaka dini konularda donanlı en az İlahiyat Fakültesi mezunu olup, Başkanlıkta, Milli Eğitimde çalışan kişilerden istifade etmelidirler.
2. Diyanet İşleri Başkanlığı�na düşen görevler: Özellikle mübarek gün ve gecelerde, Ramazan ayında, Kurban bayramında vatandaşı dini konularda aydınlatmak için, medyanın yararlandığı kişiler Diyanet İşleri Başkanlığı mensupları oluyor. Bu konuda yetenekli kişilerin illerden tespit edilip, Ankara�da veya İstanbul�da profesyonel ekipler tarafından televizyon yayıncılığı konusunda Başkanlık personelini eğitmekte, bilgilendirmekte fayda vardır diye düşünüyorum.
3. Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Dairesi Başkanlığına Düşen Görevler: Gelişen internet teknolojisinin kullanılarak, www.diyanet.gov.tr internet sitesi içinde, http://vaazlar.diyanet.gov.tr, http://vaazirsat.diyanet.gov.tr, http://vaazportali.diyanet.gov.tr isimlerinden biriyle, radyo tv konuşmalarının kaynaklarını, yine basında yazılacak olan dini yazıların kaynakları konusunda kaynak bilgi ve dokümanlar hazırlanmalıdır. Böylece, Tüm Türkiye�de Başkanlık mensuplarının aynı dili konuşmaları sağlanmış olur.
4. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığına düşen görevler: �Kürsüden Öğütler 52 Konuda Vaaz Örnekleri� konulu tek ciltlik kitabın başka vaaz örnekleri ile çoğaltılması ve vaizlerimizin eline Başkanlığımızın gözetim ve denetiminden geçmiş metinlerin ulaştırılmasının faydalı olacağını düşünüyorum.Bu konuda Din İşleri Yüksek Kurulu Üye ve uzmanlarına da büyük görevler düşmektedir.
5. Diyanet İşleri Başkanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığına düşen görevler: Bu konuda Bilgi İşlem Dairesi, teknik alt yapıyı hazırlayıp, vaaz portalı, hitabet portalı gibi Din Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ile koordineli çalışarak, vaizlerimizin istifade edeceği bir kaynağı internet ortamında hazırlamalıdır. Her Cuma konuşan bir vaizimiz, vaaz edeceği konuların dokümanını da yine kendi teşkilatının internet sitesinde bulmalıdır. Bu portala, Başkanlığımızın merkez ve taşra teşkilatında görev yapan mensuplarımız, kendi hazırlamış oldukları konuşma metinlerini, vaaz metinlerini tüm meslektaşlarıyla paylaşmış olacaklardır. İnternet sitesinde aynı konuda ancak farklı kişiler tarafından hazırlanmış yüzlerce metin bulma imkânı olacaktır.
6. Dini Yayınlar Dairesi Başkanlığına düşen görevler: Özellikle piyasada bulunan vaaz ve irşat ağırlıklı kitapların, Din İşleri Yüksek Kurulu ile istişare edilerek, vaaz edilebilir olanlarının vaizlerimize, din görevlilerimize tavsiye edilebilecek olanların tesbiti konusunda çalışmalar yapmalı, cami kürsülerinde konuşulacak konular yanında, basında yazılacak yazılarda, radyo ve televizyonda konuşulacak konularda vaizlerimize, din görevlilerimize örnek metinlerin hazırlanmasında gayret göstermelidir.
SONUÇ
Bugün yazılı ve görsel medyada, Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı yetişmiş görevlileri görmek istiyorsak yapılması gereken, bu konuda kabiliyeti olan kişilerin tespit edilerek, başkanlıkça uzman kişiler tarafından ve bizzat basında, televizyonda ve radyoda görev alan profesyonel kişiler tarafından bir eğitimden geçirilmesi gerekir. En azından her ilden nüfusuna göre ve mevcut basın yayın organlarının sayısına göre görev alacak kişilerin tespit edilmesi lazımdır.
Sınırlı dakikalar içinde, muhatapsız olarak stüdyoda gerçekleştirecek konuşmalar, konuşmacı açısından büyük güçlüklerle doludur. Bu sebeple başarılı bir sunuşta bulunabilmek için her şeyden önce mikrofon heyecanını yenmek, ses ve heyecanına hâkim olmak gerekecektir.
Dini bilgi ve hitabet konusunda cami kürsülerinde görevlerini ifa eden müftü, müftü yardımcısı, vaiz, müdür, imam-hatip, kuran kursu öğreticisi unvanındaki görevlilerimizin ekran karşısında, radyoda, basında verimli olabilmesi ancak kendilerinde var olan bilginin uygun üslupla dışarıya yansıtılması halinde, çok güzel programların yapılacağına yürekten inanıyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
KAYNAKLAR:
1. İsmail Lütfi Çakan, Dini Hitabet, Çeşitleri-İlkeleri-Örnekleri, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul -2000, s. 11
2. Hayati Hökelekli, Din Hizmetlerinde Yöntem ve Verimlilik, �Günümüz İletişim Teknikleri ve Dini İletişim�, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Derleyen: Hayrullah Köken, Ankara, 2006, s.215-216.
3. http://www.tumgazeteler.com/?a=1498668
4. İlhan Yıldız, �Dini Yayıncılıkta İnternet�, II. Uluslar Arası Dini Yayınlar Kongresi, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara -2005, s. 231.
5. Kürsüden Öğütler 52 Konuda Vaaz Örnekleri, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2006, 587 sayfa.
[1] İsmail Lütfi Çakan, Dini Hitabet, Çeşitleri-İlkeleri-Örnekleri, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul -2000, s. 11
[2] Hayati Hökelekli, Din Hizmetlerinde Yöntem ve Verimlilik, �Günümüz İletişim Teknikleri ve Dini İletişim�, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Derleyen: Hayrullah Köken, Ankara, 2006, s.215-216.
[4] İsmail Lütfi Çakan, a.g.e, s. 95.
[5] İsmail Lütfi Çakan, a.g.e, 95.
[6] Kürsüden Öğütler 52 Konuda Vaaz Örnekleri, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2006, 587 sayfa.
[7] İlhan Yıldız, �Dini Yayıncılıkta İnternet�, II. Uluslar Arası Dini Yayınlar Kongresi, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara-2005, s.231.