• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi8
Bugün Toplam561
Toplam Ziyaret5104027
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları

Ticaret Ahlakı:Alırken de Satarken de Dürüst Olmak- Ahmet DOĞRU

TİCARET AHLAKI; ALIRKEN DE SATARKEN DE DÜRÜST OLMAK

Aziz Müminler!

Eşrefi mahlûk olan insanoğlunun hem rabbine hem de insanlara karşı bir takım sorumlulukları vardır. Kulun Yaratana karşı ibadet görevlerini yerine getirmek, farz ibadetlerini eksizsiz yapmak en önemli sorumluluğudur. Bunun dışında insanın hem rabbine hem de topluma karşı sorumlu olduğu davranışları vardır ki bu davranışları da ibadet kadar önemlidir. Kişinin alış-verişinde dürüst olması, İslam’ın ticarette koyduğu kurallara uyması en büyük sorumluluklarından birisidir.

Müslüman her işinde dürüst olması gerektiği gibi[1] ticaretinde de dosdoğru olmak zorundadır.

Değerli Mü’minler!

İslâm’da ticaret; helâl kazanç yollarından biridir. Nitekim Yüce Allah Kuranı Kerimde

وَاَحَلَّ اللّٰهُ الْبَيْعَ

buyurarak[2] insanlara alışverişi helâl kıldığını bildirir. Ancak hayatın her alanında olduğu gibi ticarette de Müslümanın dürüst olması emredilmiştir.

اِنَّ الَّذ۪ينَ قَالُوا رَبُّنَا اللّٰهُ ثُمَّ اسْتَقَامُوا فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَۚ

“Rabbimiz Allah’tır" diyen sonra da dosdoğru olanlara ne bir korku vardır ne de onlar üzüntü çekeceklerdir.”[3] Ayeti kerimede her daim doğru olanların ahirette hiçbir korku ve eleme çekmeyecekleri müjdelenmektedir. Yine başka bir ayeti kerimede;

  • اِنَّ الَّذ۪ينَ قَالُوا رَبُّنَا اللّٰهُ ثُمَّ اسْتَقَامُوا تَـتَنَزَّلُ عَلَيْهِمُ الْمَلٰٓئِكَةُ اَلَّا تَخَافُوا وَلَا تَحْزَنُوا وَاَبْشِرُوا بِالْجَنَّةِ الَّت۪ي كُنْتُمْ تُوعَدُونَ

“Rabbimiz Allah’tır” deyip de dosdoğru çizgide yaşayanlar, işte onların üzerine melekler şu müjdeyle inerler: “Korkmayın, kederlenmeyin, size vaad olunan cennetle sevinin!”[4] bu ayeti kerimede de sürekli doğruluk üzere yaşanması gerektiği ve yaşayanlarında cennetle müjdelendiği belirtilmektedir.

Yine başka bir ayeti kerimede;

قَالَ اللّٰهُ هٰذَا يَوْمُ يَنْفَعُ الصَّادِق۪ينَ صِدْقُهُمْۜ لَهُمْ جَنَّاتٌ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَٓا اَبَداًۜ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُۜ ذٰلِكَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ

“Allah şöyle buyurur: "Bugün doğrulara doğruluklarının fayda vereceği gündür. Onlar için, ebedî kalacakları ve altından ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan hoşnuttur, onlar da O’nun rızâsını kazanmaktan ötürü mutludurlar. İşte büyük kurtuluş budur.”[5] Allah (cc) bu ayeti kerimede doğruluğun asıl kıyamette insana fayda vereceğini, dürüst olanların cennetle ve Mevla’nın rızası ile mükâfatlandırılacağını belirtmektedir.

            Allah (cc) Kuranda yine helal kazanca ve meşru ticarete işaret ederek ticaretle ilgili kuralları belirleyerek şöyle buyurur;

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تَأْكُلُٓوا اَمْوَالَكُمْ بَيْنَكُمْ بِالْبَاطِلِ اِلَّٓا اَنْ تَكُونَ تِجَارَةً عَنْ تَرَاضٍ مِنْكُمْ وَلَا تَقْتُلُٓوا اَنْفُسَكُمْۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ بِكُمْ رَح۪يماً

“Ey iman edenler! Karşılıklı rızâya dayanan ticaret dışında mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin. Ve kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir.”[6]  Ayeti kerime çok önemli ilkeler sıralar.  İnsanların birbirlerinin mallarını haksız yollarla alıp yememelerini, bunun helâl olmayacağını; ancak karşılıklı rıza ile yapacakları ticaretin meşrû ve helâl olacağını ifade ederek yapılması istenen ticaretin meşrû ve helâl ölçülere uygun olması gerektiğine dikkatleri çeker.

            Peygamber efendimiz (s.a.v.) de huzurlu bir hayat ve dürüst bir ticaretin olabilmesi içinde her zaman çarşı ve pazarları kontrol etmiş, esnafları uyarmış ve İslam ticaret ahlakını belirleyecek önemli kurallar ortaya koymuştur.  Bir hadisi şerifte Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur;

“En temiz ve helal kazanç, ticaret yapanların kazancıdır. Onlar ki, konuştukları zaman yalan konuşmazlar, kendilerine bir şey emanet edildiği zaman emanete hıyanet etmezler. Söz verdikleri zaman sözlerinden dönmezler, satın aldıkları zaman malı kötülemezler, sattıkları zaman mallarını gereksiz yere övmezler, borçlandıkları zaman borçlarını geciktirmez(zamanında öder)ler. Alacaklı oldukları zaman zorluk göstermezler.”[7]

            Allah (cc) katında helal, temiz ve bereketli bir kazanç elde etmek için İslam’ın koyduğu bir takım kurallara dikkat etmek gerekmektedir. Bu kuralları şu şekilde sıralamamız mümkündür.

 

  • Dürüst Olmak:

Müslüman doğru sözlülüğü ve dürüstlüğüyle müşterilerine son derece güven vermelidir. Her kes o satıcının malını gözü kapalı alabilmeli. Ona son derece güvenmelidir. Peygamberimiz (s.a.v) dürüst olan ticaret erbabını;

 “Doğru sözlü ve (kendine) güvenilir tacir (ahirette) peygamberler, sıddîkler ve şehitlerle beraber bulunacaktır”[8]. hadisiyle övmüştür. Müşteriyi aldatmak hatalı, kusurlu mal satmak bir Müslümana kesinlikle yakışmaz.

 Hz. Peygamber (s.a.v.) sık sık çarşı pazara çıkar tüccarın ve müşterinin durmlarını kontrol ederdi.

“Yine bir gün çarşıya çıkmış ve bir tüccarın buğdayına elini daldırmıştı. Parmaklarına rutubet bulaşınca, Adama:

"Ey satıcı nedir bu?" diye çıkıştı.

Adam: "Ey Allah'ın Resûlü, yağmur ıslattı,deyince:

"Bu yaşlığı üste getirip, herkesin görmesini sağlıyamaz mıydın?

Kim bizi aldatırsa o bizden değildir" buyurdu.”[9]

 

  • Malını Satmak İçin Yalan Yere Yemin Etmemek:

Malını yalan yere yemin ederek satmak bir Müslümana yakışmayan bir davranış ve aynı zamanda da büyük günahtır. Peygamberimiz (s.a.v.) Yalan yeminle satılan malın bereketinin olmayacağını bizlere haber vermektedir.

 “Gerçeği gizleyip yalan söyleyerek yapılan alışverişin bereketini, Allah Teala yok eder.”[10] Buyurmaktadır.

 

  • Ölçü ve Tartıda Adaletli olmak:

Kuranı Kerimde Allah (cc) ölçü ve tartıda adaletli olmayı ısrarla bizlere emretmektedir. Ölçü ve tartıda hile yapanların ahirette azaba uğrayacağını da belirtmektedir.[11] Yine Kuranı Kerimde;

وَاَق۪يمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا الْم۪يزَانَ

“Ölçüyü adaletle tutun ve eksik tartmayın” buyurmaktadır.”[12]

 

  • Müşteriye İyi Davranmak:

Satıcı devamlı müşterisine karşı saygılı olmalı, her konuda ona kolaylık göstermelidir. Müşteride her konuda satıcıya saygı göstermeli huysuzluk ederek satıcının sınırlarını zorlamamalıdır.  Alış-verişte her iki taraf da birbirine iyi davranmalıdır.

Ebu Hüreyre'den bir rivayette Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurur: “Allah, satıştaki müsâmahayı, satın alıştaki müsâmahayı, ödemedeki müsâmahayı sever”[13] Hz. Peygamber (s.a.v.) iki tarafında birbirine müsamahalı davranması gerektiğine dikkatlerimizi çekmektedir.

“Hz. Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): “Satışında, satın alışında, borcunu ödeyişinde cömert ve kolaylaştırıcı davranan kimseye Allah rahmetini bol kılsın”.[14] buyurarak Peygamberimiz, “Satarken ve alırken, borcunu isterken ve öderken kolaylık gösteren kimseye Allah merhamet eylesin” sözüyle Allah’ın rahmet ve sevgisinin birbirine iyi davranan alıcı ve satıcıların üzerine olması için dua etmiştir.

Yine Hz. Peygamber (s.a.v.) ticarette bir hususa dikkatlerimizi çekerek borçluya şefkatli davranılması gerektiğini, borcunu ödeyemeyen kimseye kolaylık gösterilmesi gerektiğini bizlere tavsiye ederek şöyle buyurmaktadır;

“Her kim bir borçluya mühlet verir yahut borcunu bağışlarsa, Allah onu (kıyamet günü) kendi gölgesinde gölgelendirir.”[15]

 

  • Ticari İşlemlerin Kayıt Altına Almak:

Ticari hayatta görülen kötü ilişkilerin ve olumsuz sonuçların nedenlerinden biri de tarafların antlaşma maddelerini açıklıkla yazmamalarından kaynaklanmaktadır. İslâm, ölçü ve tartıda dürüst davranılmasını, taraflar arasında iyi niyet ve güvenin kurulmasını istemekle beraber; alış veriş ve borçlanma işlemlerinin yazılmasını da tavsiye etmiştir. Allah (cc) yıllar önce ticari sisteminin en önemli kurallarından birisi olan ticari anlaşmayı kayıt altına alma kuralını Kuranı Kerim’de tavsiyede bulunmuştur. Böylece taraflar arasında ki anlaşmazlıkların hukuki yollarla çözülmesi sağlanmış, ticari ilişkiler sonucunda tarafların zarar görmeleri engellenmiştir. Çoğu ticari ilişkilerin sonucu döğüş ve kavgalarla hiçte istenmeyen sonuçlar ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ama alış verişin tüm detayları bir sözleşme ile kayıt altına alınması sonucunda bu tür olumsuzluklar bertaraf edilmiştir. Bu konu ile ilgili Kuranı Kerim’de Allah (cc) şöyle buyurmaktadır;

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِذَا تَدَايَنْتُمْ بِدَيْنٍ اِلٰٓى اَجَلٍ مُسَمًّى فَاكْتُبُوهُۜ

“Ey iman edenler! Belirlenmiş bir zamana kadar bir borç ilişkisi kurduğunuzda bunu yazın.”[16]

Ticari ilişkinin yazıya kaydedilmesinin sebebi ve faydası da ayetin devamında şöyle açıklanmaktadır;

ذٰلِكُمْ اَقْسَطُ عِنْدَ اللّٰهِ وَاَقْوَمُ لِلشَّهَادَةِ وَاَدْنٰٓى اَلَّا تَرْتَابُٓوا

“Bu Allah katında adalete daha uygun, şahitlik için daha sağlam, şüpheye düşmemeniz için daha elverişlidir”[17]

Burada bir husus daha ortaya çıkmaktadır. Aslında alış verişte bulunan bütün herkes özelliklede ticaret erbabı olanlar bu ayeti kerimeyi çok iyi bir şekilde anlamaları gerekmektedir. Böylece temelleri kuranı kerim tarafından atılan ticaret hukukunun önemli kuralları uygulanmış ve bilinçli bir ticaret yapılmış olur.

 

  • Müşteri Kızıştırmamak:

Çoğunlukla malın fiyat ve sürümünü arttırmaya yönelik bir hile şeklinde ortaya çıkan neceş; bu yönüyle haksız rekabet çeşitlerinden biri sayılmaktadır. Alıcı ve satıcının arasına giren üçüncü bir kişi kasıtlı olarak fiyatı artırarak alıcıyı oyuna getirme olayı, rekabet ortamını zedeleyip haksız rekabete yol açan, kardeşlik ilişkilerini zedeleyen ve bir rantiye sınıfı oluşturarak tüketicinin zarar görmesine zemin hazırladığı için Hz. Peygamber tarafından yasaklanmıştır. Hz. Peygamber (s.a.v.) bu konuda şöyle buyurmuştur;

“Alıcı olmadığınız hâlde, fiyatları kızıştırmak için müşteri ile satıcının aralarına girmeyin.”[18]

İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) diyor ki: “Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) müşteri kızıştırmayı yasakladı”.[19]

 

 

  • Temiz Ve Helal Gıda Satmak:

Ticaret ahlâkının temel ilkelerinden biri de kazancın helâl olmasına dikkat etmektir. Yapıp ettiklerinden bir gün mutlaka hesaba çekileceğine inanan bir mümin, kazancına haram karıştırmamalıdır. Bu anlamda Yüce Allah’ın haram kıldığı şeyleri alıp satmak bir Müslüman için helâl değildir. İçki ve uyuşturucu ticareti yapmak, kumar oynamak veya oynatmak, vergi kaçırmak gibi hususlardan Müslüman uzak durmalıdır.

Ticaret ehli bir Müslümanın dikkat etmesi gereken diğer bir konuda temiz gıda satmaya özen göstermektir. Günümüzde para kazanma hırsı insanlara her türlü gıdanın satışını yaptırmaktadır. İnsan sağlığını tehdit eden kimyasal ve zehirli maddeleri içeren, tedavisi bilinmeyen hastalıklara neden olan, sağlığımıza ciddi anlamda zarar veren, bağımlılık yapan, gıda ve ürünleri satmak dine, ahlaka ve insanlığa yapılan en büyük ihanettir. Bilinçli bir Müslüman kişi, kâr ve kazanç elde etmek için her yolu mubah göremez. İnsanlara zarar veremez. Her konuda olduğu gibi ticarette Peygamberimiz (s.a.s)’in şu hadisi hepimiz için bir ölçü olmalı: “Müslüman elinden ve dilinden kimseye zarar gelmeyen kimsedir”[20]  o halde Müslüman hiçbir kimseye maddi ve manevi zarar vermemeli ve kul hakkına girmemelidir.

 

  • Ticarete Dalıp Allah’ı Unutmamak:

Dünya ticareti ahiret karına engel olmamalı. Mümin kişi buna çok dikkat etmeli. Dünya hayatının cazibesi, ticaretin koşuşturması, para kazanma hırsı Rabbe olan görevlerimizi ve ibadetlerimizi unutturmamalıdır. Allah (cc) Kuranı Kerimde Müminlerin bir vasfını bahsederken hiçbir şeyin Mümini Allah’a ibadetten alı koymayacağını şöyle belirtmektedir.

رِجَالٌۙ لَا تُلْه۪يهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَنْ ذِكْرِ اللّٰهِ وَاِقَامِ الصَّلٰوةِ وَا۪يتَٓاءِ الزَّكٰوةِۙ يَخَافُونَ يَوْماً تَتَقَلَّبُ ف۪يهِ الْقُلُوبُ وَالْاَبْصَارُۙ

“Öyle adamlar vardır ki, ne ticaret ne de alış-veriş onları, Allah’ı anmaktan, namazı kılmaktan ve zekât vermekten alıkoymaz. Onlar kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.”[21]

İbadetin, şükrün ve Mevla’ya hamd etmenin olmadığı hiçbir işte bereketin olmayacağı unutulmamalıdır.

 

Sonuç:

Değerli Müminler!

İslam dini meşru dairede helal olan tüm ticari faaliyetleri yapma konusunda insanlara izin vermiştir. Meşru olan ve İslam hukuku ilkelerine bağlı olan ticaret içinde bir takım kurallar koymuştur. Bunlar iş adamı ve ticaret erbabı tarafından benimsenip tatbik edildiği takdirde, piyasada görülen birçok bozukluk ve aksaklıklar kendiliğinden ortadan kalkacaktır. İslam’ın ilke olarak koyduğu ticari kurallara uyulmadığı taktirde rüşvet, yolsuzluk, haksız kazanç, borcunu ödememe, hileli satış, ölçü ve tartıda hile yapmak, müşteriyi (tüketiciyi) aldatmak, ekonomik gücü kötüye kullanmak vb. durumların ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır. Bu durumda toplumda huzuru bozacak kargaşa ortamını meydana getirerek mal dokunulmazlığı ilkesini ihlal edecektir. Öyle ise Müslüman her konuda olduğu gibi ticarette de dürüst ve güvenilir olmalı, hakka hukuka her daim riayet etmelidir.

Word Formatında indirmek için tıklayınız

Hazırlayan:

Ahmet DOĞRU

Melikgazi Müftülüğü

Baş Vaizi

 

 

KAYNAKLAR:

[1] - Hud, 11/112.

[2] - Bakara, 2/275.

[3] - Ahkaf, 46/13.

[4] - Fussilet, 41/30

[5] - Maide, 5/119

[6] - Nisâ, 4/29

[7]- Münziri, et-Tergib ve’t-Terhib, II, 586.

[8]- Tirmizî, “Büyû”, 4, (1209); İbnu Mâce, “Ticârât”, 1, (2139).

[9]- Müslim, “İman” 164, (102); Tirmizî, “Büyû” 74, (1315); Ebu Dâvud, “Büyû”, 52, (3452); İbnu Mâce, “Ticarât”, 36, (2224).

[10]- Buhârî, “Büyû” 19, 22, 44, 46; Müslim, “Büyû”, 47, (532); Ebu Dâvud, “Büyû” 53, (3459); Tirmizî, Büyû 26, (1246); Nesâî, “Büyû” 3, (7, 244-245).

[11]-  Bk. En’âm: 6/152; İsrâ: 17/35; Mutaffifîn: 33/1; Şuarâ: 26/181-183.

[12]- Rahman, 55/9.

[13]- Tirmizî, “Büyû”, 75 (1319).

[14]- Buhârî, Büyû 16; Tirmizî Büyû 75, (1320).  

[15]- Müslim, Züht, 18.

[16]- Bakara, 2/282.

[17]- Bakara, 2/282.

[18]- Buharî, Büyû 58; Müslim, Büyû 11, (1515), Nikâh 52 (1413); Ebu Dâvud, Büyû 46, (3438); Tirmizî, Büyû 65, (1304); Nesâî, Büyû 21 (7, 1259); İbnu Mâce, Ticârât 14, (2174).

[19]- Buhârî, Büyû 60; Müslim, Büyû13, (1216); Muvatta, Büyû 97, (2, 684); İbnu Mâce, Ticârât 14 (2173); Nesâî, Büyû 16, 17, 21. (7, 258).

[20]- (Buhârî, Îmân, 4-5)

[21]- Nur, 24/25.


Yorumlar - Yorum Yaz
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Saat