• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi11
Bugün Toplam441
Toplam Ziyaret5103907
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları

15 Mayıs 2018 Salı



RAMAZAN DUASI

Ey anların, günlerin, ayların, yılların Rabbi!
Ey zamanın, mekanın, ölümün ve hayatın Rabbi!
Ey arzın ve semavatın Rabbi!
Ey kelamın sahibi ve Ramazan’ın Rabbi!
Ey bizim Rabbimiz, insanın ve insanlığın Rabbi!
Ey sonsuz rahmetin kaynağı sınırsız merhametin menbaı!
Bizleri Kur’an ayı Ramazan’a yetiştirdiğin için hamdolsun!
Bizleri vahyinle tenezzül buyurduğun için hamdolsun!
Bizleri başıboş bırakmadığın için hamdolsun!
İlahi ; Anlarımızı, günlerimizi, aylarımızı, yıllarımızı bize mübarek eyle!
Vahyin doğum ayı olan Ramazan’ı bize mübarek eyle!
Bir Ramazan’la gelen vahyi bize mübarek eyle!
Akleden kalbimizi Kur’an’la münevver ve müzeyyen eyle!
Hoş gelen Ramazan’ın hoş bulduklarından eyle!
Ramazan’ı bizden, bizi Ramazan’dan hoşnut ve razı eyle!
Kur’an’ı bizden, bizi Kur’an’dan hoşnut ve arzı eyle!
Vahyi bize aç, bizi vahye aç !
İlahi Kelamın ışığını susuz gönüllere elimizle saç !
Çünkü insanlık bu suya muhtaç ya Rabbi !
Rab! Bizi orucun başını dik tutanlardan,
Başını oruçla dik tutanlardan kıl!

Kendini kaybedenlerden, kendini unutanlardan değil,
Kendini oruçla tutanlardan kıl!
Ramazanı ruhumuza gıda gönlümüze ferman,
Gözümüze fer dizimize derman kıl!
İmanımızı sorunlarımızın elinde kar gibi eritme,
Sorunlarımızı imanımızın elinde kar gibi erit!
Bizi bir lahza kendimizle başbaşa bırakma!
Ellerimizi bırakma,
Allah’ım!
Âmin.

Münib Engin NOYAN



RAMAZAN BİZLERE MİSAFİR OLMAYA GELİYOR
“Dünyası Ramazan Olanın Ahireti Bayram Olur”

~~2.185~
شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذٖى اُنْزِلَ فٖيهِ الْقُرْاٰنُ هُدًى لِلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدٰى وَالْفُرْقَانِ فَمَنْ شَهِدَ مِنْكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ وَمَنْ كَانَ مَرٖيضًا اَوْ عَلٰى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِنْ اَيَّامٍ اُخَرَ يُرٖيدُ اللّٰهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلَا يُرٖيدُ بِكُمُ الْعُسْرَ وَلِتُكْمِلُوا الْعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُوا اللّٰهَ عَلٰى مَا هَدٰيكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

“Ramazan ayı, içerisinde insanlara ilahi mesajları açıkça ortaya koyan, tevhitle şirki ayırt eden Kur’an’ın, elçimiz Muhammed’e vahyedilmeye başlandığı önemli bir aydır. Bu ay girdiğinde hepiniz oruç tutunuz. Yolcu veya hasta olanlar, tutamadıkları oruçları başka bir zamanda da tutabilirler. Böylece oruç tutamadığınız günleri daha sonradan tamamlamış, sizleri bu tevhide yönlendiren Allah’a şükretmiş, O’na olan kulluk görevinizin bir kısmını ifa etmiş olursunuz. Allah sizin için zorluk değil kolaylık murat eder.” (Bakara 2/185)

Ramazan ayı, manevi atmosferiyle bizleri kuşatmak için evlerimize, işyerlerimize, yüreklerimize, insani ilişkilerimize kısacası hayatımızın her alanına misafir olarak bereketiyle geliyor. Misafir en güzel şekilde ağırlandığında ev sahibinden hoşnut olur ve tekrar gönül huzuru ile gelmek ister. Bu yüzden bizlere gelen misafire iyi bir hazırlık yapmamız gerekir.

Sayılı günlerin ömrü azdır, hiç farkında olmadan gelir geçer. Ramazan da daha dün başlamış gibi farkına varmadan biter. Düşünün ki ömrümüzden 30 gün daha gidecek.

Gelin bu sene Ramazan, maneviyatıyla ve bereketiyle bizleri kuşatarak şekillendirsin ve her zamankinden farklı olsun.

Ramazan ayında inmeye başlayan Kur’an-ı Kerim’le aramızdaki mesafeleri kaldırmak suretiyle okumaya, anlamaya ve yaşamaya gayret edelim.

Bize bizi anlatan ve bizi iyiliğe ve insan olmaya çağıran Kur’an’ın emrettiklerini yapmaya, yasakladıkları günah, haram ve kötülüklerden uzak durmaya çalışalım. Göreceğiz ki huzur kendiliğinden bizleri kuşatacaktır.

 

Nasıl ki Kur’an-ı Kerimin 


• İndiği dağ, “nur dağı” oldu,

• İndiği şehir, Ümmül Kura ve “Mükerreme” oldu,
• İndiği ay, aylar içerisinde “sultan” oldu,
• İndiği gece, 83 yıllık bir ömre bedel “Kadir” oldu,
• İndiği insan, “Hz. Muhammed Mustafa” oldu,

İnsan kendisine inen kuranı yaşar ve hükümleriyle amel eder, Kur’an’ın insanı olursa, O’nun ahlakıyla ahlaklanır ve gösterdiği yolda bir hayat sürerse şereflenir.

 

فَمَنْ شَهِدَ مِنْكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ

“Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. ” (Bakara 185) ayeti kerimesi açık bir şekilde bizlere İmsaktan İftara Oruç tutmayı emrediyor.

 

"Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır." (Buhârî, Îmân 28, Savm 6) buyurmak suretiyle Efendimiz orucun sadece Allah için tutulacağını ve “Nefsimi yed-i kudretinde bulundurana yemin ederim ki oruçlunun ağız kokusu Allah’ın indinde misk kokusundan daha hayırlıdır. O benim için yemeği, içmeği ve şehvetini terk ediyor. Oruç benim içindir ve onu ancak ben mükafatlandırırım.” (Buhari, Savm, 2) ecrinin Allah tarafından verileceğini bildirdiği önemli bir ibadettir.

Oruç tuttuğumuzda ilerleyecek bir Hastalık, yolculuk ve yaşlılık gibi mazeretler dışında sıcaklık, iş, tatil, uzun gün, açlık gibi Ufak tefek Bahanelerle orucu tutmamak, ihmal etmek doğru bir davranış değildir. 


“Kim hastalığı ve bir ruhsatı olmaksızın Ramazan ayından bir gün oruç tutmasa bütün günleri oruç tutsa yine bu orucu yerine getiremez” (Ebû Dâvûd, Savm, 38)

Orucun onur ve izzetini düşürecek tutum ve davranışlarda bulunmak, Yalan söylemek, iftira atmak, şantaj yapmak, başkasının aleyhine yalan belge hazırlamak, yalan haber paylaşmak, yapmayacağı vaatlerde bulunmak gibi günah türünden ne varsa orucun sevabını alır götürür. Bu hususlarda da dikkat etmek gerekir. "Oruç ateşe karşı (sağlam) bir perdedir, yeter ki yalanla, gıybetle kişi onu yırtmamış olsun." Buyuran Hz. Muhammed (s.a.v.) bu gerçeği bizlere ifade etmiştir.

 

مَنْ صَامَ رَمَضَانَ إِيمَاناً واحْتِساباً ، غُفِرَ لَهُ ما تَقَدَّمَ مِنْ ذنْبِهِ

 

Efendimiz “Kim Ramazan ayının faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek, Ramazanı ibadetle ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır”. (Buharî, İman,37) buyurmak suretiyle bizleri Ramazan ayını ibadetlerle, Salih Amellerle, İyiliklerle ve güzelliklerle dolu bir şekilde geçirmemiz gerektiğini bir kez daha hatırlatmaktadır.

 

Peygamberimize soruldu ki: “Hangi sadaka faziletlidir?” “Ramazanda verilen sadakadır.” diye cevap verdi. (Tirmizî, Zekat, 28)

Bizler de Yaratılış şükrümüzün ifadesi olmak üzere sevap kazanmak maksadıyla verdiğimiz Fitrelerimizi ihtiyaç sahibi insanlara ulaştırmak suretiyle iyilik yolunda ilerlemiş oluruz. Bu yıl Diyanet İşleri Başkanlığımız en alt Fitre sınırını 19 TL olarak belirlemiştir. Kişinin kendi durumuna göre belirlenen miktar üzerinde fitresini ihtiyaç sahiplerine ulaştırması gerekir.

Ramazan ayını idrak ederken Hz. Peygamber’in (s.a.v) şu ifadesini de unutmamamız gerekiyor: 


“Ramazan’ı yaşadığı halde günahlarını bağışlatamayan kimsenin burnu yerde sürünsün!” (Tirmizi, Deavat, 100)

 

 

 

Özetle aslında Ramazan:


• Dua, niyaz, ibadet ve sabır ile iradelerimizi eğittiğimiz,

• İbadetlerimizle maneviyatımıza derinlik katarak zenginleştirdiğimiz, 
• Oruçlarımızı Allah için tutmakla maddi ve manevi sıhhate kavuştuğumuz, 
• Teravihlerimizle, namazlarımıza farklı bir boyut kattığımız, 
• Aynı safta namaza durmakla birlik ve beraberliğimizi gösterdiğimiz,
• Kur’an-ı kerim nidalarıyla gönlümüzü sükûnete erdirdiğimiz ve Allah ile konuştuğumuz,
• Hz. peygamberle buluştuğumuz, yeniden vahyin kalbimize inişine şahit olduğumuz, 
• Vaazlarla bilgilenip aydınlandığımız,
• Zekât ve Fitrelerimizle ihtiyaç sahibi kardeşimizin sıkıntısına derman olduğumuz, 
• Hayır ve hasenatlarımızla mallarımızı bereketlendirdiğimiz,
• Nimetler önümüzde, iftarı beklerken nefislerimizi terbiye ettiğimiz, 
• Tövbe etmek suretiyle günahlarımızdan arındığımız, 
• Yalandan, haksızlıktan, günahlardan uzak durarak ahlakımızı güzelleştirdiğimiz 
• Amel defterimizi tüm bu sayılanların sevaplarıyla doldurduğumuz, 
• Peygamberimizin diliyle, gelişine sevinen müminlerin cesedini, Allah’ın, cehenneme haram kıldığı,
• Evveli rahmet, ortası mağfiret sonu ise cehennemden kurtuluş olup, 
• Cennet kapılarının açıldığı, cehennem kapıları kapandığı ve şeytanların zincirlere vurulduğu, 
• Rabbimizin ifadesiyle “Sayılı gün” olan Ramazanın hayrı ve bereketiyle 
• Allah’ın rızasını kazandığımız mübarek bir aydır.


Ramazan ayınızı tebrik eder hayırlara vesile olmasını Rabbimizden dilerim.

İdris İdris Yavuzyiğit
Çınarcık Müftüsü


TERAVİHLE RAMAZANI YAŞAMAK

Ramazan ayı arınma ayı.

Günah kirinden arınıp, günah yükümüzü hafifletip, sevap hazinemizi çoğaltma ayı.

Ramazan ayı fırsat ayı.

Rabbimizin ve insanların rızasını kazanmada en büyük fırsatların elde edilebileceği bir ay.

Ramazan ayı bereket ayı.

Sofralarımızdaki yaşanan bereket bunun en güzel göstergesi değil mi?

Bereket sadece maddi sofralarımızda mı?

Manevi sofralarımızdaki bereket daha fazla değil mi?

Ramazan ayı kendisinden istifade etmek isteyenlere her türlü güzellikleri barındıran bir ay.

Yeter ki istifade etmek için gayret gösterelim.

Yeter ki Rabbimizin rızasını gözetelim.

Ramazan ayını birçok güzelliklerle geçirmeye gayret göstereceğiz.

Öncelikle, Kur’an ayı olan Ramazan’ı Kur’an-ı Kerim okuyarak, Yaratanımızın bizden istemiş olduğu şeylerin neler olduğunu anlamak için Kur’an-ı Kerim’i anlayarak, bunlarla beraber Yüce Rabbimizin emirlerini yerine getirip, yasaklarından kaçmak suretiyle Kur’an’i hükümleri hayatımıza aktararak Kur’an-ı Kerimle hemhal olacağız.

Oruç ibadetimizi sadece Rabbimizin rızasını gözeterek tutacağız, sadece midemize değil, bütün organlarımıza oruç tutturmak suretiye oruçla hemhal olacağız.

Namazlarımızı özenle kılmaya çalışacağız, bununla beraber namazlarımızı cemaatle kılmaya gayret göstereceğiz. Daha oruca başlamadan Ramazan’a teravihle girdiğimizin hikmetini anlamaya çalışıp, Sevgili Peygamberimizin sünnetiyle hemhal olacağız.

Ramazan ayında diğer zaman dilimlerinde yapmadığımız farklı ibadetlerimiz var. Bunlardan biride teravih namazı. Dün ilk olarak Ramazan’a teravihle merhaba ettik. Daha sahura kalkmadan kendimizi Ramazan’a teravihle hazırladık. Ramazan ayının Kur’an ayı olmasının yanı sıra ilk olarak teravihle kendisine merhaba dememiz, bu ayın namaz ayıda olduğunun büyük bir işaretidir.

Teravih namazı Sevgili Peygamberimizin sünneti. Nafile bir ibadet. Ancak öncelikle nafile ibadetlerin Yaratan katındaki değerini sizlerle paylaşmak isterim. Çünkü bir şeyin kıymeti onun en iyi şekilde idrak edilmesiyle elde edilecektir. Sevgili Peygamberimiz kutsi bir hadiste şöyle buyurmaktadır.

وعن أبي هريرة رضي اللَّه عنه قال : قال رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « إِنَّ اللَّه تعالى قال: مَنْ عادَى ليَ ولِيّاً ، فقدْ آذَنْتُهُ بِالحَرْبِ ، ومَا تَقَرَّبَ إِليَّ عَبْدِي بِشَيءٍ أَحَبَّ إِلَيَّ مِمَّا افْتَرَضْتُ عَلَيْهِ ، وَمَا يَزَالُ عَبْدِي يَتَقَرَّبُ إِلَيَّ بِالنَّوَافِلِ حَتَّى أُحِبَّهُ ، فَإذَا أَحْببْتُهُ ، كُنْتُ سَمْعَهُ الَّذِي يَسْمَعُ بِهِ ، وَبَصَرَهُ الَّذِي يُبْصِرُ بِهِ ، ويَدَهُ الَّتي يبْطِشُ بِهَا ، وَرجْلَهُ الَّتي يَمْشِي بِها وإنْ سَأَلَني أَعْطَيْتُهُ ، وَلَئِنْ اسْتَعَاذَنِي لأُعِيذَنَّهُ

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, şöyle buyurdu:

“Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:“Her kim bir dostuma düşmanlık ederse, ben ona karşı harb ilân ederim. Kulum, kendisine emrettiğim farzlardan, bence daha sevimli herhangi bir şeyle bana yakınlık sağlayamaz. Kulum bana (farzlara ilâveten işlediği) nâfile ibadetlerle durmadan yaklaşır; nihâyet ben onu severim. Kulumu sevince de (âdeta) ben onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Benden ne isterse, onu mutlaka veririm, bana sığınırsa, onu korurum.”(1)

Esasında namaz kılmak kişinin dünya hayatında kötülüklere sürüklenmesine engel olmaktadır. Kişinin kötülükler içerisinde olmaması, hep rası olunun şayleri yapması ise onu ahrette cennete götürecektir. Ramazan ayı günahlardan, hatalardan ayrılıp, sevaplara, doğrulara gitme ayıdır. İşte bu yolculukta bize en çok yardımcı olacak namazlarımızdır. Kur’an-ı Kerim’de namaz hakkında buyrulan şu ayeti yeniden hatırlayalım.

اتْلُ مَا أُوحِيَ إِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ وَأَقِمِ الصَّلَاةَ إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَلَذِكْرُ اللَّهِ أَكْبَرُ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مَا تَصْنَعُونَ

(Resûlüm!) Sana vahyedilen Kitab'ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir. (2)

Teravih namazı Sevgili Peygamberimiz tarafından Ramazan aylarında kılınmış olan sünnet namazdır. Hüküm bakımından sünneti-i müekkede olan Teravih namazı Allah’ın rızası gözetilerek kılındığı vakit geçmiş günahlara kefaret olmaktadır. Bu hususta Hz. Peygamber (s.a.s.) Efendimizden aktarılan bir hadisi sizlerle paylaşmak isterim. Efendimiz şöyle buyurmaktadır.

عن أبى هريرة رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: كَانَ رَسولُ اللّهِ  يُرَغِّبُهُمْ في قِيَامِ رَمَضَانَ مِنْ غَيْرِ أنْ يَأمُرَهُمْ بِعَزِيمَةٍ فَيَقُولُ: مَنْ قَامَ رَمَضَانَ إيمَاناً وَاحْتِسَاباً غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ،

Hz. Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh)'nin anlattığına göre: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) onları, kesin bir emirde bulunmaksızın Ramazan gecelerini ihyaya teşvik ederdi. (Bu maksatla) derdi ki: "Kim ramazan gecesini, sevabına inanarak ve bunu elde etmek niyetiyle namazla (teravih) ihya ederse geçmiş günahları affedilir.(3)

Teravih, Arapça tervîha kelimesinin çoğulu olup “rahatlatmak, dinlendirmek” gibi anlamlara gelir. Ramazan ayına mahsus olmak üzere yatsı namazından sonra kılınan sünnet namazın her dört rek‘atının sonundaki oturuş, tervîha olarak adlandırılmış, sonradan bu kelimenin çoğulu olan terâvih kelimesi ramazan gecelerinde kılınan nâfile namazın adı olmuştur.

Teravih, sünnet-i müekkededir. Kadın ve erkek için orucun değil ramazan ayının sünnetidir. Teheccüt namazı 12 rek‘atı geçmediği halde, teravih namazı yirmi rek‘attır. Yatsı namazı kılındıktan sonra ve vitirden önce kılınır. Teravihin cemaatle kılınması kifâî sünnettir. Teravih on selâm ile kılınır ve beş tervîha (dinlenme) yapılır. Yani her iki rek‘atta bir selâm verilip, her dört rek‘atta bir istirahat edilir. Beşinci tervîhadan sonra yine cemaatle vitir namazı kılınır.

Peygamberimiz Ramazan gecelerini ihyaya daha fazla önem vermiş olmakla birlikte, rivayetlerden anlaşıldığına göre bu, o gecelerde Peygamberimizin daha çok sayıda nâfile namaz kıldığı anlamına değil, gecenin her zamankine göre daha büyük bir bölümünü ibadetle geçirdiği anlamına gelmektedir.

Teravih namazının 20 rek‘at olduğu çoğunluk tarafından kabul edilmekle ve Müslümanlar arasında yerleşik teamül de bu yöndedir.

Mescitlerde teravih namazı cemaatle kılındığı halde, bir özrü olmaksızın cemaati terk edip bu namazı evinde kılan kimse, günah işlemiş olmazsa da fazileti terk etmiş olur. Bu kimse evinde cemaatle kılsa, cemaat sevabını alırsa da, mescitteki cemaatin faziletine eremez. Çünkü mescitlerin fazileti fazladır.

Teravih namazını kılacak kimsenin, teravih namazına veya vaktin sünnetine veya gece ibadetine niyet etmesi ihtiyat bakımından daha uygundur. Kayıtsız olarak "namaza" veya "nafile namazına" niyet edilmesi de birçok fıkıh âlimlerine göre caizdir.

Teravih namazını, her iki rekâtta bir selam vererek on selam ile bitirmek daha faziletlidir. Dört rekâtta bir selam da verilebilir. Sekizde, onda veya yirmi rekâtta bir selam vererek bitirmek de caizdir. Fakat böyle kılmak mekruh sayılmaktadır.

Teravih vaktin sünnetidir; yoksa orucun sünneti değildir. Onun için hasta ve yolcu gibi oruç tutmak zorunda olmayanlar için de Teravih namazını kılmak sünnettir.(4)

Ramazan ayında beş vakit namazlarımızdan ayrı kılmış olduğumuz teravih namazımız ise bizleri camilerde buluşturan, birlik ve beraberliğimizi sağlamlaştıran, Rabbimizin rızasına nail olmamıza sebep olmaktadır. Bu ve daha birçok hikmetli sebeplerden dolayı Teravih Namazlarımıza iştirak edelim. Kendimizle beraber çocuklarımızı da getirelim. Ramazan ayındaki çok büyük manevi atmosferden onları istifade ettirelim. Çocuklarımızın yapmış oldukları bazı yaramazlıklara müsamahalı yaklaşalım. Sadece en arka safa atarak, geri plana atarak değil, her birinin elinden tutup yanımıza alarak safa gelmelerini sağlayalım. Çocuklarımız bizlerin geleceğidir. Gelecek nesillerin dinine bağlı bireyler yetişmesi için biraz müsamahalı olmakta ne zarar var. Ayrıca unutmayalım ki, günahı olmayan çocuklar, bizlerin dualarının makbul olmalarına birer vesiledir. Lütfen çocuklarımızı azarlayarak camiden kovmayalım. Çünkü bu camiler Allah’ın (c.c.) birer evleridir ve biz bu evlerde misafiriz. Misafir olduğumuz yerden ev sahibinin kabul ettiğini bizler nasıl kovabiliriz. Uyarmak, gönül incitmeden güzellikle doğru şeyleri telkin etmek başka, bulunduğu yerden kovmak başkadır. Bize düşen güzel öğütlerdir. Camiler herkesindir. Bu çocukta olabilir, hayatı boyunca günah işleyip sonradan camiye gelmek isteyen biride olabilir.

Çocuklarımızın namaza alışmalarındaki en kolay zaman dilimi Ramazan ayı ve bu ayda kılmış olduğumuz teravihlerdir. Çocuklarımızın namaza alışmaları için teravih namazlarımızı fırsat olarak bilelim. Şimdi onları azarlayıp, sonrada neden bu çocuklar namaz kılmıyor diyerek mazeret üretmeyelim. Nitekim, Peygamberimiz çocukların yedi yaşına geldikleri zaman namaz ibadetine alıştırmaları gerektiğini bizlere şöyle bildirmektedir. “Çocuklarınıza yedi yaşındayken namaz kılmalarını söyleyiniz. On yaşına bastıkları hâlde kılmazlarsa kendilerini cezalandırınız yataklarını da ayırınız.”(5) Kur’an-ı Kerim’de Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır.

وَأْمُرْ أَهْلَكَ بِالصَّلَاةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَا

“Ailene namazı emret ve kendin de ona devam et.”(6) İbadetler kulun Allah’a yakınlığın ifadesidir. Çocuklarımızı ibadetlere alıştırmamızın en kolay yolu ise onlara örnek olmakla mümkündür. Onların yanında namaz kılmalı, onların yanında Kur’an okumalı, oruç olduğumuzu onlara hissettirmeliyiz.

Ramazan ayı Kur’an ayı, oruç ayı, namaz ayı, yardımlaşma ayı, bereket ayı, mağfiret ayı. Ramazan ayı her türlü güzelliklere ulaşabileceğimiz bir ay. Bu aydan istifade teme yollarını arayalım. Teravih namazlarımızın bu ayın feyiz ve bereketinden istifade etmek isteyen bizlere bir fırsat olduğunu unutmayalım.

Yüce Rabbimiz ibadetlerimizi makbul eylesin. Geceniz mübarek olsun. Allah’a emanet olun.

Ahmet ÜNAL

Vaiz

www.guncelvaaz.com

1. Riyazü’s-Salihin, Hadis No: 387

2. Ankebut, 29/45

3. Buhari, Salatü’t-Teravih, 1

4.Fıkhi bilgiler için bkz, TDV İslam İlmihali, c.I, s.311, Büyük İslam İlmihali, Ömer Nasuhi Bilmen, S. 164

5. Riyazü’s-Salihin, Hadis No:303

6. Taha, 20/132


NİÇİN ORUÇ TUTARIZ?

 

1. Niçin oruç tutarız? Allah emrettiği için (Bakara 183-185).

 

2. Kimler tutar? Bizden önceki kavimler dâhil bütün iman edenler.

 

3. Kimler tutamayabilir? Hasta ve yolcular.

 

4. Bu gruptakiler hepten muaf mı? Hayır. Yolcular döndüklerinde, hastalar ise daha sonra iyileştiklerinde tutamadığının sayısı kadar tutarlar. Hastanın gücü yetiyorsa, önce yoksulu da doyurur.

 

5. Oruç kaç gün? Ramazan ayında her yıl bir ay. Tutamayanlar yıl içinde oruç günlerinin sayısı tamamlarlar.

 

6. Orucun insana faydası ne?

 

Oruç tutan:

1. Sorumluluk bilincine sahip duyarlı insan olur.

2. Tüm insanlık ailesine mensubiyet şuuruna ulaşır.

3. Nefis ve bedene haddini bildirip, aklın ve iradenin önü açılır. Kendine; “Ey insan midene doldurduğun kadar insan değilsin. Kafana kalbine doldurduğun kadar insansın” der.

4. Empati yaparak, yılda 90 milyon insan yetersiz beslenmeden öldüğünü hatırlar.

 

5. ORUCUN ŞİFA ÖZELLİĞİ

 

Kuran şifadır (İsra 17/82, Fussilet 41/44), oruç da, bedenin kendi kendisine şifa vermesidir.

 

HÜCRELER AÇ BIRAKILARAK ŞİFA BULUR

 

Hücre içindeki “Serbest radikaller”, genelde bir elektronunu kaybetmiş oksijen atomu içeren moleküllerdir. Bu durum onları kararsız (reaktif) bir hale getirir. Komşu moleküllerin elektronlarına hırslı bir şekilde göz dikerler ve hücre içerisinde serseri mayın gibi başıboş dolaşarak elektron çalan teröristlere dönüşürler.

 

Bunlar, kanser, kalp hastalığı, alzheimer, iltihaplı eklem hastalığı, dejeneratif göz hastalığı ve parkinson hastalığı ile yaşlanmayı hızlandırır.

Pek çok hastalık sebebidir.

 

Vücudun ateşini yükseltir

 

Serbest Radikalleri gidermek için antioksidan içeren maddeler kullanılır

 

2016 NOBEL TIP ÖDÜLÜ ORUCA:

 

Japon bilim adamı YOSHİNARİ OSHİMU, Serbest Radikallerin açlık yoluyla Antioksidansız temizlenmesini keşfetti ve 2016 Nobel Tıp Ödülünü aldı.

 

Orucun insan sağlığına iyi olduğunu bilimsel olarak ispat etti

 

Hâlbuki orucun hücrelerin serbest radikallerden arındırılıp temizlenmesi İslam’da zaten vardı: “ORUÇ TUT, SAĞLIK BUL”

 

Serbest radikaller hücrede ve vücutta ateşe neden olur. Peygamberimiz bu ateşten korunmaya 1400 sene önce işaret etmişti: “ORUÇ BİR KALKAN GİBİDİR, SİZİ ATEŞTEN KORUR.”

 

Oruç süresince vücut hücreleri azalan enerjiyi korumaya çalıştıkları için, öncelikli olarak hasarlı ve çok verimli olmayan bağışıklık hücrelerini yok eder.

 

OTOFAJİ NEDİR?

 

Otofaji, hücrelerin kendi kendini sindirmesidir.

 

Otofaji vücut stres altındayken veya oruçken, kendi içindeki çöpünü ve patojen bakterileri sindirmeye başlar. Oruçlu aç hücreler, ayrıca etraftaki kanser hücrelerini yiyerek, stresin etkisini yok eder.

 

ORUÇ VE KANSER:

 

Kanserin ne olduğu ve nasıl oluştuğunun henüz tam olarak bilinmemektedir ve kanserin bulunmuş radikal çaresi de yoktur.

Ancak, kanser için risk faktörleri söz konusudur: obezite,  sigara ve gdo’lu gıdalar, stres vb.

 

Kanser bol yağ ve bol şekeri sever. Oruç tutup yağ ve şeker kesildiğinde, arsız, saldırgan ve anarşist olan kanser hücreleri ölmeye başlar.

 

Kanser tedavi merkezlerinde hastalar 3 gün aç bırakılarak, sadece sıvı beslenmesiyle iyileşmeye başlamışlardır.

 

ORUÇ NİÇİN 1 AY?

 

Oruçla kanser tedavisi kaç gün sürer? 1 Ay

Allah ne kadar oruç tutmamızı emreder? 1 Ay

 

ORUÇ BAĞIŞIKLIK VE KÖK HÜCRE OLUŞUMU SAĞLAR

 

Oruç yeni akyuvar oluşumunu tetikleyerek vücut bağışıklığını sıfırdan yeniden oluşturur.

 

“Neden hastalanınca iştahımız kesilir” hiç düşündünüz mü? Vücudumuz, sindirim sistemini kapatarak hastalıkla tüm gücüyle ilgilenebilmek için bize işaret veriyor?

 

KORUYUCU HEKİMLİK VE ORUÇ:

 

Koruyucu hekimlikte önemli olan hastalık gelmeden önce hastalığı engellemektir

 

Oruç obeziteyi önler. Nitekim ramazan ayı boyunca düzenli oruç tutanlarda vücut kitle indeksi düşer, fazla kilolar azalır.

 

İNSAN PSİKOLOJİSİNE ETKİSİ

 

Düzenli oruç tutmak, stres bozukluğu, depresyon, dürtü denetleme bozukluğu ve anti sosyal kişilik bozukluklarının tedavisinde son derece önemli bir insan iyileştirme yöntemidir.

 

ORUÇ AÇ KALMAK DEĞİLDİR, MUTLULUKTUR

 

Oruçta ne açlık çekersiniz ne de kendinizi mutsuz hissedersiniz. Çünkü oruç beyindeki serotonin hormonunu inanılmaz yükseltir (serotonin, insanda mutluluk, canlılık ve zindelik hissi veren bir hormondur. Eksikliğinde depresif, yorgun, sıkılgan bir ruh hali görülür).

 

STRES VE ORUÇ:

 

Stres, DNA bölünmesinde yanlış kodlamaya sebep olduğu için, kural dışı molekül sentezine yol açar. Kural dışın her üretim kaideten kanserdir ve terörist hücre olur.

 

Oruç tutulduğunda önce insan stresten kurtulur, çünkü oruç mutluluktur. Mutlu insan stresten kurtulur. DNA kodlaması doğru ve kuralına uygun şekilde yapılır.

 

BAŞKA KİMLER TUTMAYABİLİR?

 

Oruç bir nimettir. Herkes tarafından tutulmalıdır.

 

Allah daha sonra tutmaları kaydıyla mazeret olarak sadece hasta ve yolcuları zikreder. Daha sonra tutsunlar ki, orucun nimetlerinden yaralansınlar.

 

Hasta ve yolculardan başka, diğer ağır işlerde çalışanlar, mesela sınav zamanı öğrenciler de oruç tutmasalar olur mu?

 

Esas olan, tutmalarıdır; “Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır (Bakara 2/184).”

 

Ancak olağanüstü zor sınav şartlarında oruç tutmayıp, sınavların hemen arkasından ve beklemeden bir aylık oruçlarını tamamlamaları kaydıyla, Ramazan oruçlarını tutup-tutmama konusunu, kendi akıl-irade-vicdan üçüzlerine danışıp öyle karar versinler.

 

Bize oruç nimeti lütfeden Allah’ım. Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz.

 

Hayırlar diliyorum.

Ankara 07 Mayıs 2017

Orhan Arslan

 

 


Yorumlar - Yorum Yaz
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Saat