• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi13
Bugün Toplam320
Toplam Ziyaret5103786
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları

Mirac Gecesi

MİRAC GECESİ
 
 
 
Dursun Ali Erzincanlı
 

MİRAC


Kapatın gözlerinizi
Ve karanlıgı seyredin
Mekkede bir gece
Yorgunluk havada
Gariplik suda
Simsiyah bir sessizlik
Uyku bile uykuda
Kâbenin hatim kısmında
Yani üzre yatan biri var


Yıl hüzün yılı
Vefakâr eş,
Haticet-ul Kubra yok.
Kâbenin hatim kısmında
Yani üzre yatan biri var
Teselli arayan kalb
Hüzünle çarpan kalb
O,nun kalbi.
Ve ayak sesleri
Yıldızlar isildiyor

Bu ayak sesleri göklerden
Yol veriyor yıldızlar
Semâdan inenler var.
İzin verseydi Allah,
Kâinat inerdi yere
Çünkü Kâbenin hatim kısmında yatan
Sultan-ı Levlâktır.
Habib-i Zisandır o.
Nûr-u Hûdadır.
Merhamet ufkunun nazli günesi
Kâinatın biricik çiçegidir o..

İzin verseydi llah,
Alemler inerdi yere.
Oysa emir yalnız Cebraile
Ve yalnız Cebrail indi yere..
Kalk Ya Resûlellah !
Semâda melekler seni bekler.
Taifte taşlanan yüzüne hasret,
Alaya alınan sözüne hasret.
Seni bekler melekler.

Yeryüzünde vefâ yok mu ?
Seni teselli edecek birini mi arıyor kalbin ?
Sevdiklerin bir bir uçuyor mu elinden ?
Davetini hafife mi aldılar ?
Üzülme ve aç gözlerini,
Öteler bekliyor seni.
Bu gece Kâinat asdını anacak,
Aç gözlerini ki âlemler nazarına kanacak.
Burak senin için uçaçak,
Aç gözlerini Ya Habibullah !
Bu gecenin adına Isra diyecek Allah,
Ey yedi kat semâ aç kapılarını
Ve haber ver hasretle bekleyen peygamberden.
De ki,Hazret-i Ademe :
cennetin kapısına adı yazılan,
İsminin hatırına af istedigin
Salih ogul geliyor.
Söyle Isa ,ya :
Kuytu köselerde,
Havarilerinle Allah,a siginirken,
Bir adım ötedeymis gibi kokusunu aldigin,
Ve insanliga gelisini müjdeledigin,
Ahmet geliyor.
Yusuf,a , Idris,e , Harun,a söyle,
Musa,ya de ki :
Vasiflarina hayran olup ta,
Ummetinden olmak istedigin,
Salih kardes geliyor.
Müjde ver İbrahim Peygambere,
Dua dua yalvarip,
Gelmesini istedigin ogul geliyor.
Aç kapilarini ey yedi kat semâ.
Bu gelen MUHAMMED MUSTAFA.

Cebrail yol gösterir.
Ve yürür sultanlar sultani.
Bu nasil bir yürüyüstür ?
Bu nasil bir eda ?
İnci inci ter mübarek alinlarinda.
Bastan asagi edeb var.
Attigi her adimda.
Sulatanim,
Cennetler gösterirlirken o gece,
Ummetini hayal ettin mi Cennette ?
Cehennem alevleri selâmlarken seni,
Gözyaslarini gödü mü Cebrail ?
Ummetim dedin mi ?
Sen unutmazsin bizi bunda kusku yok.
Tahiyyât duasi haber verdi bize,
Sen bizi hiçbir yerde,
Hiçbir zaman unutmadin.
İnsaallah biz de seni unutanlardan olmayiz.
Allah seni unutturmasin bize.
Bir söz sultanimin dedigi gibi :
Eger günâhlarimizdan dolayi girersek Cehenneme,
Ve Allah bir an olsun açarsa ufkumuzu,
*Taleâ Bedru Aleynâ* diyecegiz.

Miraç gecesi,
Yürüdü Resûlullah.
Cebrail önde,
Bir gece yüryüsüyle.
Yürüdüler,Yükseldiler.
Yükseldikçe yüceldiler.
Cebrail durdu birden.
*Ya Resûlellah,benimle buraya kadar !*
Efendimiz :*Niçin?* diye sordu.
Burası Sidre-i Muntehadir.
Bir adim daha atarsam yanarım kavrulurum.
Allah Resûlu sordular :
Nasil gidilir Sidre-i Muntehada ?
Cibril-i Emin cevap verdi :
ASKLA !
Askla gidilir Ya Resûlellah !
Askla gidilir Ya Habibullah !
Askla gidilir Ya Nebiyyellah !

Yürü sultanim yol senindir.
Ask vadisinde mühür senin.
Söz senindir,hâl senindir.
Muhabbetin adi sensin.
Varliklarin tadi sensin.
Yürü ve sel3amini ilet.
Gözü yasli Ummetinin.
Sensiz bunca yetimin
İlet selâmini.
Ahir zamanin ahini,
Yüceler yücesine ilet.

Sultanim,
Sen dönerken miraçtan,
Bizim için miraç olan,
Bes vakit namazla,
Bakara S3uresinin son iki ayetiyle,
Ve sirke düsmeyenin affedilebilecegi müjdesiyle,
Dönerken sen miraçtan,
Biz ahir zamandan,
Ebu Bekir edasiyle bakiyoruz sana :
*O söylediyse dogrudur.
Resûlullah söylediyse dogrudur.*
Ve bir ayetin sicakligi sariyor
Kâinatın kalbini.
Her türlü noksanliktan münezzeh olan ALLAH.
Kulunu geceleyin Mescid-i Haramdan alip,
Kendisne bir takim ayetler gösterelim diye,
Etrafini mübarek kildigimiz,
Mescid-i Aksaya götürdü.
Çünkü,isiten ve bilen O,dur.
Simdi açin gözlerinizi,
Ve Miraca hazirlanin.

GELSEYDİN

Sevgili,
Ummi Mektum gibi,
Seni görmeden sana sesleniyoruz.
Alip-verdigin nefesi duyar gibi,
Sanki açinca gözlerimizi,
Seni görecekmisiz gibi,
Sana sesleniyoruz.
Senin huzurunda ses yükselmez.
Edeble konusulur,edeble susulur.
Hele biz ki bu kapinin dilencileri,
El açipbeklenm ekten baska,
Bize bir sey düsmezdi ama,
Su araya giren yillar olmasa,
Medineden uzak yollar olmasa,
İsmini aninca yürek yanmasa,
Kapinda beklemekten baska,
Bize bir sey düsmezdi.

Bekliyoruz Sultanim,
Rüyada olsa bile,
Belki tesrif edersin diye,
Hem de hiç kimseyi beklemedigimiz gibi,
Seni bekliyoruz.
Gelseydin.
Bizim için Cennet olurdu gelisin.
Gelseydin.
Saâdetli asrindan gönderdigin selâmin,
*Kardeslerim.*deyisini,
Birbirimize nasil anlattigimizi görürdün.
Gelseydin,dolassaydin sofralarimizi,
Bir tabak fazla görecektin.
Bir bardak,bir kasik fazla.
Ve sofrada bir yer bos.
Bas köse ! Ola ki sen lutfeder gelirsin diye,

Gelseydin,dolassaydin gecelerimizi,
O kutlu dogum gecelerini,
Anneler görecektin,
Sen tyeni dogmussun gibi,
Yeryüzüne yeni tesrif etmissin gibi,
Misil,misil uyuyasin diye,
Seni sabahlara kadar hayaen
Ayaklarinda sallayan anneler görecektin.

Sevgili,gelseydin.
Medine-i Munevvereden
Dünyaya yayilan ashabin gibi,
Eyyub Sultan gibi,
Kaab Bin Malik gibi,
Bir fecir vaktinde,
Henüz yirmisinde,yirmibesinde,
Birakarak yurtlarini,ocaklarini,
Hedeflerine İlâhi Rızayı koyan,
Arkalarina bakmayi ar sayan,
Yigitler görecektin.
Onlar senin yigidin.
Elleri, o öpülesi elleri !
Kimbilir hangi memleketin
Zemheri soguklarinda üsürken,
Senin köyünü hayaliyle isindilar.

Gelseydin,gecenin zifiri karanliginda,
Uykunun en tatli araliginda,
Rabiat-ul Adeviyye gibi,
Gözyasi dökerken günâhlarina,
Veysel Karaniden istedigin gibi,
İnsanliga dua eden gençler görecektin.
Gelseydin,asr-ı saadet gibi olmasa da
Koklanmaya deger güllerimiz vardi.
Yine senin ikliminde yetisen,

Ama,sen gelseydin,
Dikenler bile gül kokardi Efendim !
Seninle göz-göze gelmeden,
Gizli gizli seni seyretmek,
Hazret-i Vahsi gibi,
Hani sen hane-i saadetten,
Mescid-i Nebeviye giderken,
Aise anamiz ardindan,
Hayran hayran baklardi.
Seni mescidin önünde bekleyen,
Ashabin sa,bakislari yerderydi.
Edebten göz-göze gelmislerdi.
Sen de tebessümle nazar ederdin,
Mutebessim çehreni,
Bir Ebu Bekir görürdü,bir de Ömer.

Simdi okununca Ezan-i Muhammedi,
Pencerelerde,kapi önlerinde,
Seni bekleyen nemli gözler var.
Gelseydin ve yürüyüp geçseydin önümüzden,
Gülleri bayiltan o enfes kokunu çekerdik içimize..
Sevgili,
Hakiki asiklarin sana dogru uçarken,
Bizim bu yaptigimiz yolda emeklemekti.
Dünya güzelligiyle kollarini açarken,
Bizde düsen el açip kapinda beklemekti.
Sevgili,
Bekliyoruz.

Dursun Ali ERZİNCANLI

 

Yorumlar - Yorum Yaz
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Saat