• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi11
Bugün Toplam411
Toplam Ziyaret5103877
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları

Sabır Ahlakı

SABIR AHLAKI

(10 Mart 2006 Cuma Divriği)

            Beşer olarak bizler; akıl, güç, imkan ve yetki bakımından sınırlı  varlıklarız. Bu sebeple her şeyi tam olarak akıl edemeyiz, her işe  güç yetiremeyiz,  bazılarını şimdi yamamamız gerekmez, bazlarını ise asla yapmamamız gerekir. İnsanın yerinde ve zamanında haddini bilmesi, elinden geleni yapıp neticeyi Allah�tan beklemesi, elinden gelmeyenleri Allah�a havale etmesi, mümkün fakat gayri meşru olanı ise kendi iradesi ile yapmaması �sabır ahlakı� ile mümkün olmaktadır.

Sözlük anlamı itibarı ile sabır; tutmak,dayanmak,cüret etmek şecaat göstermek.(Lisan�ul-Arap), acele etmeden sükunetle işin sonunu beklemek, itidalli olmak, pes etmemek, yılmamak, tahammül göstermek,huzur,dinginlik, sebat,metanet hali, vb anlamlarına gelir.

Terim olarak ise, başa gelenlerden dolayı Allah�tan başkasına şikayet etmemek(şekva), zorluklar karşısında hali Allah�a arz etmek, Allah�a tevekkül etmek ve teslimiyet göstermek, Allah�a dayanıp,güvenmek,  şehevi duyguları frenlemek vb. anlamlara gelir.

Sabrın semantik anlamı oldukça geniş ve zengindir, gerçekleştiği vaka ve vakıalara göre şu farklı anlamlara yol açar:

İhtiras sabrı kanaatkarlığa, sabırsızlığı açgözlülüğe, öfke sabrı barışa, sabırsızlığı  düşmanlığa, savunma sabrı zafere, sabırsızlığı esarete, bela sabrı metanete, sabırsızlığı isyana, kaza sabrı tevekküle, sabırsızlığı teessüre, şehvet sabrı iffete, sabırsızlığı fuhşa, itaat sabrı takvaya, sabırsızlığı fücura, acele etmeme sabrı huzura, sabırsızlığı strese,zor işlere sabır başarıya,sabırsızlık hezimete, insanlara sabır erdeme, sabırsızlık pişmanlığa vesile olur.  

Bu sebeple sabır; davranışlarımızın emniyet kiliti,hayatımızın güvenlik sigortası gibidir. Bundan dolayı içinde yaşadığımız toplumda güvenlik alanını genişletmek için hakkı ve sabrı tavsiye etmek, ilahi bir emirdir.(Asr Suresi,3)

            Sabrın gerçekleşmesi için, sağlam bir imana ve güçlü bir iradeye ihtiyaç vardır. Bunu da Allah�tan istemek gerekir.  İman ve irade ile sabrı elde ettikten sonra, sabır ve namaz ile de  her konuda Allah�tan yardım dileyebiliriz.(Bakara Suresi,153)

                Allah�ın doksan dokuz güzel isminden biri de �sabûr��dur.   Sabrı tavsiye eden Yüce yaratıcının bizatihi kendisi Sabur sıfatı gereği, çok sabırlıdır, şirk, küfür, nifak ve isyanları sebebiyle insanları hemen cezalandırmaz ve sabreder. Onların tövbe edip hallerini düzeltmelerini bekler, mühlet verir. Allah, aceleci değildir. (El-Kurtubî, el-Câmi� li Ahkâmi�l-Kur�an, Beyrut, 1967, I, 373)

            Sabır, her peygamberin temel vasfı ve ahlakıdır. Hz Eyüp (a.s) şahsında ise sabır, bütün özelliği ve güzelliği ile müşahhaslaşmıştır. O kadar ki sabır deyince Eyup (a.s), Eyup (a.s) deyince de sabır akla gelmektedir. Her zanaatın bir piri vardır ve sabır zanaatının piri de tartışmasız Eyüp (a.s)�dır. (Sa�d suresi,44)  Yakup (a.s) da, sevgili oğlu Yusuf (a.s)�un diğer oğullarının planladığı entrika  ile kendisinden koparılması karşısında, �Artık (bana düşen) güzelce (hakkı ile) sabretmektir.� (Yusuf,18) diyerek sabır ve metanetin en güzel örneğini sergilemiştir. Öte yandan görevde karşılaştığı zorluklara yeteri kadar sabredemeyen Yunus (a.s), bir süreliğine takdir-i ilahinin bir tecellisi olarak balığın karnına  hapsedilmiştir. Allah Teala, Peygamberimize de sabrı tavsiye etmiş, Yunus (a.s) gibi olmaması öğütlenmiştir.(Kalem,48)

Peygamberi bir erdem olan sabır, Allah katında, övgüyü ve ödülü hak eden değerli bir iştir:

�Fakat kim sabreder, affederse şüphesiz bu, çok önemli işlerdendir.� (Şura,42/43), �Biz, sabredenlerin karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle vereceğiz.� (Nahl,16/96),  Sabredenlere mükâfatları hesapsız ödenecektir� (Zümer,39/10; Furkan,25/75)

Musibetin en ağırına maruz kalmış ve sabırla yürüttüğü  mücadeleyi Allah�ın yardımı ile kesin bir zafere ve fethe dönüştürmüş olan  Allah Resulü, sabrı hakkı ile yaşamış seçkin bir beşer olarak bizlere şu tavsiyelerde bulunmuştur:

              �Müminin işi tuhaftır, her işi hayırdır. Bu, yalnız mümine verilmiştir. Sevindirici bir işle karşılaşırsa şükreder, o iş kendisi hakkında hayırlı olur. Üzücü bir işle karşılaşırsa sabreder, kendisi için hayırlı olur.� (Müslim, Zühd: 64; Dârimi, Rikak: 61; İbn Hanbel, Müsned: 5/24.) �Hiç kimseye sabırdan daha hayırlı bir mükâfat verilmemiştir� (Buhari, Rikak: 20; Müslim, Zekat: 124; Tirmizi, Birr: 77; Ebu Davut, Zekat: 28; Nesâî, Zekat: 85.)

            Maddi zorluklara karşı bedenimiz, manevi zorluklara karşı ise ruhumuzun direnci gereklidir. Bu sebeple sabrı, gerçekleştiği alan itibarı ile iki ana kısma ayırabiliriz:

            a) Bedenin Sabrı: Yanlış ve isabetsiz kararlar sebebiyle kendimizden kaynaklanan sıkıntılar, yorucu işler, hastalık ve kaza gibi irademiz dışında gerçekleşen olaylar, özellikle oruç ve hac ibadetinde karşılaşılan zorluklar beden sabrını gerektirir.  

            b)  Nefsin Sabrı:  İçki, zina, gıybet, tekebbür gibi nefse güzel görünen ve hoş gelen haramları  terke etmek nefis sabrını gerektirir. Sağlam bir iman ve güçlü bir irade ile sabırlı bir nefse dolayısı ile erdemli bir kişiliğe sahip olmak mümkündür.

 Sabredilen konu ve konum bakımından da sabrı üç kısma ayırabiliriz: 

a)                  Mukavemet sabrı: Mukavemet sabrı, hayatta kalmak ve yaşamı devam ettirmek için elden geleni ve mümkün olanı yapmak, öte yandan önlenmesi mümkün olamayan bela ve musibetlere karşı da direnç göstermektir.

b)                 Müdafaa sabrı: Müdafaa sabrı; haramların manevi kişilik,akıl ve mal üzerinde yapacağı tahribata engel olmak ve dışardan şeytanın, içerden nefsin saldırılarına karşı aslen temiz olan fıtratı müdafaa etmektir.

c) Tekamül sabrı: Hem dünya hayatını geliştirme ve     güzelleştirme işlerinde, hem de Allah katında sadık ve muhsin bir kul olma hususunda(ibadetlerde) salih amele azimle devam etmektir.

Mukavemet sabrının enerjisi akıl ve ilim, müdafaa sabrının enerjisi ahlak ve fazilet, tekamül sabrının enerjisi ise yetenek ve imandır. Ancak bütün bunları  işlevsel hale getirecek lokomotif güç hiç şüphesiz güçlü bir iradedir.

            Bir kimse bazı bilgileri eğitim ve öğretim yoluyla almış olsa bile şayet iradi bir zafiyet içerisinde ise, kişiliğine sirayet eden hafiflik ve duygularını kaplayan ihtiraslar sebebiyle aklına dengeyi, davranışlarına tutarlılığı,gönlüne köklü bir imanı hakim kılamaz

            Tembel, medeni cesaretten ve özgüvenden yoksun,başarısızlığını kadere ve içinde yaşadığı olumsuz şartların elverişsizliğine bağlayarak sorumluluktan kaçan ve  acziyet duygusu içerisinde olağan üstü bir şans bekleyen kimselerin beklentisi sabır değildir.

Engeller, yasaklar ve imkansızlıklarla her defasında girişimi sınırlanmış yada engellenmiş kimselerin öğrenilmiş çaresizlikleri de sabır sayılamaz.   Bir akvaryuma, bir tane büyük, birkaç tane de küçük balık konulmuş. Her defasında  büyük balığın küçük balığı yediği tespit edilmiş. Ortaya camdan bir engel konulmuş. Büyük balığın 28 saat süre ile cam engeli aşmaya çalıştığı sonra da bu çabadan vazgeçtiği tespit edilmiş. Bunun üzerine cam engel ortadan kaldırılmış ama büyük balığın öbür tarafa geçmek için hiç çabalamadığı hatta akvaryumun yarısına kadar gelip geri döndüğü görülmüş. Bu duruma psikolojide �öğrenilmiş güçsüzlük�, yada �öğrenilmiş çaresizlik� denir. Çaresiz değilsiniz, çare sizsiniz.

�Sabreden derviş muradına ermiş� atasözü, çaresizlik içerisinde şans beklemeyi ifade etmez, �Men sabera zafera� hadis-i şerifinde de anlatıldığı gibi, azim,sebat ve sabırla zorluklarla mücadelesini sürdürenlerin zafere ulaşacağı ve muradına ereceği anlatılmak istenmiştir.  

İmanı olanın ümidi de daim olur. Zira Allah�tan umut kesilmez. Ümidi olan kimse ise sonuna kadar sabreder. Gücünü imanın dan alan bir kişinin sabrını, hiçbir zorluk engelleyemez ve mağlup da edemez. İmanı sağlam,iradesi güçlü, sabrı çetin ve daim olanlardan olasınız. 

 

                                               Mukadder Arif YÜKSEL

http://www.mukadderhoca.tr.gg/Sab%26%23305%3Br-Ahlak%26%23305%3B.htm
Yorumlar - Yorum Yaz
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Saat