• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi9
Bugün Toplam117
Toplam Ziyaret5151558
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları
Mehmet Sönmezoğlu
mehmetsonmezoglu@hotmail.com
Mükerrem Bir Varlık Olarak İnsanın Değeri-2
19/04/2013

MÜKERREM BİR VARLIK OLARAK İNSANIN DEĞERİ (2)

 

Allahu Teâlâ, insana o kadar büyük önem vermiştir ki, bütün canlılar arasında kendine yalnızca onu doğrudan muhatap kılmıştır. Elbette ki Yüce Yaratıcı, aynı zamanda bütün canlılara, hatta kâinatın her zerresine kendini hissettirmiştir.

 

Nitekim kâinatta bulunan canlı cansız ne varsa her şey, Yüce Allah’ı zikretmekte, her daim onu tesbih etmektedir. Kur’an-ı Kerim’de bu husus şöyle bildirilmektedir: “Yedi kat gök, yer ve bunların içinde bulunanlar Allah'ı tespih ederler. Her şey O'nu hamd ile tespih eder. Ancak, siz onların tespihlerini anlamazsınız. O, halîm'dir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir), çok bağışlayandır.” (İsrâ, 17/44)

 

Allahu Teâlâ’nın meleklerden de elçisi vardır, ancak en yüksek derecede “Resûl” ve “Nebi” sıfatıyla seçtiği elçiler insanlardandır. Bunların en sonuncusu ise kendisine Kur’an-ı Kerim’in indirildiği son nebi Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.)’dir.

 

İnsanın, Allah katında sahip olduğu önemi, O’ndan aldığı son vahiy ile beşeriyete ilan eden elçi olarak gönderilen Hz. Muhammed (s.a.s.)’in bizzat kendisi de insana büyük önem vermiştir. Bu nedenledir ki; Allahu Teâlâ’dan aldığı mesajları insanlara iletirken uğradığı dayanılmaz eziyet ve işkenceleri daima sabırla karşılamış, hiçbir baskıyı şahsi mesele haline getirmemiş, düşmanlarına karşı kendinden dolayı kin bağlamamış ve misillemede bulunmamıştır. O daima, insanların yanılabileceğini hesap ederek, kendisine karşı ağır suç işleyenleri affetmiş, insanları küçük düşürmeden onların yanlışlarını düzeltmeye çalışmış ve yüksek hoşgörü örnekleriyle âlicenap davranmıştır. 

 

            İslam dininin hedefi kâinatın en değerli varlığı olan insanı dünya ve ahireti için zararlı olan şeylerden korumak, iyi ve yararlı işlere yönlendirmek ve Allah’a iyi bir kul olmasını sağlamaktır. İslam, bu gayesini gerçekleştirmek yani insanın dünya ve ahiret mutluluğunu temin için bir takım hükümler ve müeyyideler getirmiştir. İnsan onurunun korunmasına büyük önem veren dinimiz; insanın din, can, nesil, mal ve akıl emniyetini güvence altına almıştır.

 

İslam, insana büyük değer vermiştir ki; bir kişinin bile hayatına son vermeyi bütün insanları öldürmüş gibi korkunç bir cinayet olarak kabul etmiş, bir insanın hayatının kurtulmasına vesile olmayı da bütün insanları yaşatmak gibi üstün bir davranış olarak görmüştür.

 

Bütün insanların canı muhteremdir, cana kıymak ise en büyük günahlardandır. Kur’an-ı Kerim’de bu husus aynen şöyle ifade edilmektedir: “…Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa sanki bütün insanları yaşatmıştır...” (Mâide, 5/32) 

           

Bir insanın hayatını bütün beşeriyetin hayatına eşdeğerde gösteren bu ayet-i kerime, yüce dinimiz İslam’ın insan hayatına ve haklarına ne kadar büyük kıymet verdiğini açıkça belgelemektedir. Başka bir ayet-i kerimede ise şöyle buyuruluyor: “Kim bir mü’mini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedi kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.” (Nisâ, 4/93)

 

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) de bir hadis-i şerifinde; “Kıyamet gününde insanlar arasında ilk görülecek dava kan davasıdır” (Müslim, Kasâme, 8) buyurarak insanların kıyamet günü kul hakkı ile ilgili olarak ilk önce bu suçtan sorgulanacaklarının haber vermiştir. Hz. Peygamber (s.a.s.) ayrıca kıyamete kadar işlenen her cinayetten dolayı ilk defa cinayet işleyen Hz. Âdem (a.s.)’ın ilk oğlunun da sorumlu tutulacağını belirterek, (Buharî, Cenâiz, 33) insan hayatına kastetmenin ne kadar ağır bir vebal olduğunu ifade buyurmuştur.

 

Her türlü işkence ve zulüm de bir insan hakkı ihlalidir. İslam, insanlar arasındaki ilişkilerin karşılıklı sevgi, saygı ve haklara riayet esasına göre olması gerektiğini bildirmiş; her türlü haksızlığı, zorbalık ve zulmü yasaklamıştır. Daima zayıf ve haklının yanında yer alan yüce dinimiz İslam’ın, insana verdiği bu değer ve bu manada getirdiği haklar sayesinde insanlık onuru, zulüm ve haksızlıklara karşı korunmuştur.

 

(Haftaya devam edecek)

 



6621 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Helal Haram Bilinci - 04/12/2014
Helal Haram Bilinci
Riyanın Zararları - 04/12/2014
Riyanın Zararları
Allah Cömertleri Sever - 06/11/2014
Allah Cömertleri Sever
Allah’ın ayı Muharrem - 24/10/2014
Allah’ın ayı Muharrem
Hz. Peygamber ve Gençlik - 16/10/2014
Hz. Peygamber ve Gençlik
Kurban Bayramı'nda Dini Görevlerimiz - 02/10/2014
Kurban Bayramı'nda Dini Görevlerimiz
Kurban Allah'a Yaklaşmaktır - 19/09/2014
Kurban Allah'a Yaklaşmaktır
Allah Zalimleri Sevmez - 08/08/2014
Allah Zalimleri Sevmez
Ramazan Bayramı - 28/07/2014
Ramazan Bayramı
 Devamı
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.184732.3137
Euro34.646634.7854
Saat