Adamın biri evlendiği akşamın sabahında hanımından önce uyanıp mutfağa geçer ve güzel bir kahvaltı sofrası hazırlar. Bununla da yetinmez, kahvaltı sofrasının yatak odasına götürür ve hanımını uyandırır. Daha evliliğin ilk gününde bu manzarayı gören hanım  “Yaşadık! Ne iyi bir kocaya çattık..”diye  içinden geçirir. İlk kahvaltılarını yatak odasında mutlu bir şekilde yaptıktan sonra kahvaltıyı hazırlayıp ta yatak odasına eşinin ayağına kadar getiren koca son lokmayı da yedikten sonra çatalı  sofraya bırakır ve der ki: “Hanım ! Bundan sonra aynen böyle isterim!”

Bu hikayedeki gibi Ramazanda nasıl Müslümanlaştıysak Ramazandan sonra da aynen öyle olmamızı istiyor. Rabbimiz  bizden Ramazanlık Müslüman olmamızı değil, Ramazanlaşmış bir hayata sahip Müslüman olmamızı istiyor.

Ramazan bir okuldur, bir mekteptir. Senede bir defa açılır ve bir aylık eğitim verilir bu mektepte. Bu mektepte sabır eğitimi, açın ve fakirin  halinden anlama eğitimi, sosyal yardımlaşma ve dayanışma eğitimi, nefsi terbiye eğitimi gibi bir çok dersler vardır.

Bu mektep talebelerine aynı zamanda manevi donanım da sağlıyor. Zira mektebin odağında ORUÇ vardır ve Oruç, oruç ayetinde(Bakara2/183) de belirtildiği gibi kişiye takvaya ulaştırır. Yani günahlara karşı koruyan bir kalkan görevi yapar. Nitekim Efendimiz(sav) “Oruç kalkandır” buyurmuştur.

Ramazanı SULTAN yapan yegane amilin Kur’an olduğunu bir kez daha hatırlayalım. Zira Kur’an bu ayda insanlıkla buluşmaya başlamıştı. O yüzden olsa gerek farz olan oruç Ramazan ayına tahsis edilmiştir. Yani Rabbimiz Kur’an’ın doğum ayını bizlere Oruç tutturarak, yani başka bir ibadet ile kutlatıyor.

Şimdi Ramazan’ın 27.gecesine odaklanmış Kadir gecesini bekliyoruz. Halbuki Kadir gecesi Ramazanda gizlenmiştir ki her Ramazan gecesi Kadir bilinsin ona göre değerlendirilsin diye. Ama umumiyetle bir geceye yöneliş var neden? İşin kolayına kaçmak için. Az işle çok kazanç elde etmek için. Ne de olsa bin aydan hayırlıya. Aslında Kadir Gecesi ne zaman biliyor musunuz? Kur’an’ın yüreğine indiği gecedir Kadir gecesi. Kur’an yüreğine inmiyor, Kur’an evine- barkına, sokağına, bağına- bahçene, kısaca hayatına inmiyorsa Kadir Gecesi beklemek beyhudedir. Zira Kur’an hayat kitabıdır. Üfürük kitabı değil.

Şimdi Ramazan mektebinin sonlarına geldik. Mezuniyet belgelerimizi alacağız. Oruçlarımızla, teravihlerimizle,sadakalarımızla, mukabelelerimizle dolu-dolu bir ayı geride bırakıyoruz. Şimdi asıl önemli kısma geliyoruz. Şimdi Şevvalden itibaren gelecek seneki Ramazana kadar 11 ay bu okulda öğrendiklerimizi tatbik etmekle mükellefiz. Mesela Ramazanla birlikte 5 vakit namaza başlamış isek bu güzelliklerimizi aynen devam ettirmek durumundayız. Sözün başında da belirttiğimiz gibi Rabbimiz Ramazanlık Müslüman olmamızı değil Ramazanlaşmış bir hayata sahip mümin olmamızı istiyor. Yani hayatımızın Ramazan olması lazım. Dünyamız Ramazan olmalı. Dünyamız Ramazan olsun ki Ahiretimiz bayram olsun.12.07.2015