Geçenlerde internette bir video izledim. Video sigaranın insan vücuduna olan zararını bir deney ile gözler önüne seriyor.

Video şöyle: Bir laboratuvar ortamında önceden ayarlanmış bir aparata 400 dal sigara içiriliyor. Sigaralar bir şişenin ucuna takılıyor. Şişe yarıya kadar su dolu. Elektrikli bir alet ile sigara hızlı şekilde içirilerek tüketiliyor. Başlangıçta bu şişedeki su berrak iken 20 paketin bitiminde su tamamen sim-siyah kesiliyor. Sonra bu su bir tavaya konularak su tamamen buharlaşana kadar kaynatılıyor. Neticede tavanın dibinde zift kalıyor. Ne kadar mı? Tam 7.2 gr.

Şimdi hesap edelim. Günde bir paket sigara içen 20 günde 7.2 gr zifti ciğerlerine çekiyor. Bir yılda ne kadar zift içer? 131.4 gr. Buna göre 20 yıl sigara içen bir kişi 2628 gr. zift içmiş oluyor.

Her şey ortada. Sigaranın ne kadar sinsi bir düşman olduğu bu kadar açık ve net. Yeşilay Genel Başkanı Prof.Dr. Mücahit ÖZTÜRK’ün  bir mülakatını okudum. Başkan, 10 Şubat tarihli bir gazetede yayınlanan mülakatında özetle şunları söylüyor: Her yıl dünyada sigara nedeniyle 6 milyon işi ölürken Türkiye’de 100 bin kişi ölüyor.15 yaş üzerinde 16 milyon kişi sigara bağımlısı.

Sigara neden sinsi düşman? Çünkü bir defa içen hemen ölse kimse yanına yaklaşmaz. Ama içten içe, yavaş yavaş çaktırmadan zehirleyerek öldürüyor. Yılda 100 bin insanın ölmesi ne demek? Şu demek. “Her gün bir uçak düşüyor ve kurtulan olmuyor…”

Sigaranın bir de maliyeti var.18 Ocak tarihli bir gazetede bir haber okumuştum. Başlık şöyle: 1 paket sigara= 10 ekmek. Haberin devamında Türkiye’nin sigaraya yılda 20 milyon dolar harcadığını yazıyor. Şöyle bir hesap yapalım. Bugün ülkemizde en ucuz sigara 6 TL. Günde 1 paket sigara içen kişi (6x365) 2190 TL harcıyor. En pahalı sigara ise 11.5 TL. Buna göre ise  (11.5x365) 4197.5 TL harcıyor. Bu paralarla neler yapılır bir düşünün. Mesela 2009 yılında gazetede bir haber okumuştum. Habere göre Konya’lı  bir sigara tiryakisi sigarayı bırakıyor. Tam dört sene sigara içermiş gibi parasını biriktiriyor ve o biriken para ile hacca gidiyor.

Diğer taraftan  hemen şunu da belirtelim. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre sigarayla mücadelede dünyada ilk dört ülke içindeyiz. Ülkemiz son yıllarda bu konularda önemli adımlar attı. Kapalı alanlarda sigara yasaklandı ve bu toplumsal bir kabul de gördü. Gayet de güzel uygulanıyor. TV ve gazetelerde sigara reklamları yasak ve ekranda sigara üzeri mozaikleniyor. Bunlar güzel adımlar. Ama asla yeterli değil. Bu arada Cumhurbaşkanımızın bu konudaki özel gayretleri malumunuz. Gördüğü pakete el koyuyor ve paket sahibinden sigarayı bırakma sözü alıyor. Ülkemizde son yıllarda atılan bu müspet adımlarla sigara hususunda toplumsal bir bilinç oluşmaya başladı. Çok şükür. Ancak devam gelmeli.

Son bir not. “Hocam sigaranın dini hükmünden neden bahsetmediniz” diye aklınızdan geçiyor olabilir. Hemen cevaplayalım. Sigaranın dini hükmünün belirtilmesinin insanları sigaradan uzaklaştıracağına inanmıyorum. Öyle olsaydı “Müslüman bir ülkede haramlığı kesin olan içki tüketimi (2014 verilerine göre)yıllık  1 milyar 77 milyon litre olmazdı”. İçkinin haram olduğunu bilmeyen Müslüman mı var?!

Kaldı ki sigaranın dini hükmü konusunda  net tavır  da yok. Hatta Sofi kardeşlerimiz sigarayı bir ibadet vecdiyle içiyorlar. Demek ki fetva cihetinden değil de sağlığa zararları cihetinden girmek daha doğru. Bu sebeple biz de sigaranın vahim sonuçları cihetinden konuyu ele alıp topluma anlatmaya çalışıyoruz. Özellikle Yeşilay Haftalarında okullarda seminerler veriyoruz. Camilerde slayt sunumlar eşliğinde bu konularda vaazlar yapıyoruz. İnşallah faydalı oluruz. Selam ve dua ile.25.02.2016