• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi7
Bugün Toplam158
Toplam Ziyaret5141455
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları
Ahmet Emin Seyhan
ahmeteminseyhan@gmail.com
Hamaseti Bırak Gerçeklere Bak!
28/12/2019

Hamaseti Bırak Gerçeklere Bak!

Elbette insanlara ümit aşılamak ve motive etmek için zaman zaman hamasî nutuklar atılabilir. İnsanların toparlanıp kendilerine gelmelerini sağlayan hamasî sözler söylenebilir. Ancak doz aşımı gerçekleşir, geçmişe öykünülür, şimdi ve gelecek adına doğru ve yararlı işler yapılmazsa o takdirde hamaset hiçbir işe yaramaz, insanı uyutur ve zehirler.

Nasıl her şeyin aşırısı zararlı ise hamasetin de aşırısı zararlıdır. Dolayısıyla bu ölçünün/dengenin çok iyi sağlanması şarttır.

Nitekim Atasoy Müftüoğlu, “Hamaset, yüksek değerleri, derin anlamları, büyük fikirleri yok sayar. Hamasete dayalı iyimserlikler iradesizlikle sonuçlanır” demekte ve hamasette aşırıya kaçılmasının zararlarına dikkat çekmektedir. Yine Müftüoğlu, “Hamaset sahte umutlar üretir, sahte umutlar bilinç körlüğüne ve felç edici yanılsamalara neden olur” derken de hamasetin insanı sahte hayallere sürüklediğini ve alması gereken kararları zamanında, doğru ve etkin şekilde almasını engellediğini ifade etmektedir.

Bu bakımdan atalarıyla övünen, ama geleceğe yatırım yapmayan milletler düşmanların sözlü, fiili ve psikolojik saldırılarına maruz kalır ve bunların olumsuz etkilerinden kurtulamazlar. Zira geçmişe takılıp kalmak, hamasi nutuklarla avunmak gelişmeyi ve ilerlemeyi engeller. Geçmişiyle övünen ve geri kaldığı halde kendini yeterli gören milletler geleceğe yatırım yapmayı ihmal ederler.

Örneğin hamasete takılıp kalanlar teknoloji üretmeye ağırlık verecek yerde asırlar öncesinin silahlarından olan “ok atma, kılıç ve kalkan kullanma” gibi etkinliklere daha fazla zaman ayırırlar. Bunları gündemde tutmayı marifet sayarlar. İşte bu tipler doğru bir ufuk ve vizyon gösteremedikleri için mezkûr eylemleriyle iyi bir iş yapmış da sayılmazlar. Kaldı ki gençlerin zaman ve enerjisini de boş yere harcadıkları için mesul olurlar.

Dolayısıyla yapılması gereken gençleri asırlar öncesinin savaş aletlerinin nasıl kullanıldığını öğrenmeye teşvik değil düşmanın silahıyla silahlanmaya, o silahlardan daha üstününü/iyisini/kalitelisini yapmaya, bunun için de gece gündüz çalışmaya teşvik olmalıdır.

Örneğin yapılması gereken “uzaktan kumanda edilen silahlı insansız hava araçları” yapmak veya arazide aynı işlevi gören “insansız silahlı kara taşıtları” yapmak, bunları sürekli geliştirmek ve savaşta şehit sayısını en aza indirmeye çalışmak olmalıdır.

Yoksa ata sporu denilerek okçuluğu teşvik etmek, gençleri buna yönlendirmek, zamanlarını “faydası az ama zararı çok daha fazla olan” bu tür etkinliklerde tüketmelerine yol açmak, önem ve öncelikleri karıştırmak doğru ve uygun bir davranış tarzı değildir. Olması gereken, gençleri modern ve caydırıcı silahlar yapmaya teşviktir.

Aynı şekilde hiçbir eksiği ve kusuru olmayan çok ama çok güçlü “devasa savaşçı robotlar” yapmak ve bunlardan bir ordu teşekkül etmeye teşvik olmalıdır. Zira dünyadaki gelişmeleri göremeyerek bunlara sırtını dönenler, hem kendilerini hem de silahlarını yenilemeyenler düşmanlarının sırtlarını yere getiremezler ve girişilen bütün savaşları kaybederler. Zira insanoğluna ancak çalışmasının karşılığı vardır. Bu mottoya/ilkeye/kurala gayr-i müslimler dâhildir ve Yüce Allah da onlara çalışmalarının karşılığını bu dünyada verecektir.

Özetle, aşırı hamaseti bırakıp gerçeklerle yüzleşmek, geleceğe odaklanmak, dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmek, caydırıcı silahlar yapmak, teknoloji üretmek, patent sayısını artırmak ve sürekli bir üst modelini geliştirmek için gece gündüz çalışmak tüm müslümanlara farzdır. Zira herkesin yapabileceği bir şeyler mutlaka vardır. Nitekim Yüce Allah ve O’nun son elçisi Hz. Muhammed, mü’minlerden bunu istemekte, güçlü olmalarını, tedbiri elden bırakmamalarını ve her yönden tüm dünyaya model olmaları emretmektedir. (25.01.2019)

Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Emin SEYHAN                     

Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi



779 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark - 28/12/2019
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark
Aklıma Geldikçe Lanetliyorum - 28/12/2019
Aklıma Geldikçe Lanetliyorum
Hak Din İslâm ve Batıl Dinler - 28/12/2019
Hak Din İslâm ve Batıl Dinler
Yanlış Kararlar İnsanı Mahveder - 28/12/2019
Yanlış Kararlar İnsanı Mahveder
Din Sömürüsünün Kullanışlı Aparatı Putlar! - 28/12/2019
Din Sömürüsünün Kullanışlı Aparatı Putlar!
“Vasatiyye Hareketi” Bir Tuzaktır - 28/12/2019
“Vasatiyye Hareketi” Bir Tuzaktır
Beyin Göçü ve Yetenekli Gençler - 28/12/2019
Beyin Göçü ve Yetenekli Gençler
Yetki Varsa Hesap da Vardır! - 28/12/2019
Yetki Varsa Hesap da Vardır!
Torpil Yapan da Yaptıran da Melundur! - 28/12/2019
Torpil Yapan da Yaptıran da Melundur!
 Devamı
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.451932.5820
Euro34.798834.9382
Saat