• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi5
Bugün Toplam176
Toplam Ziyaret5143735
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları
Ahmet Emin Seyhan
ahmeteminseyhan@gmail.com
Ayasofya’nın İbadete Açılabilmesi İçin Yapılması Gerekenler!
04/06/2014

 

Ayasofya’nın İbadete Açılabilmesi İçin Yapılması Gerekenler!

Her zaman slogan atmak kolay, çalışmak ve üretmek ise zordur. İnsanlar, birilerinin peşine takılıp yürüyüş yapmayı, bağırıp çağırmayı marifet zannetmeye başlamışlarsa ve sadece bunu yapmakla yetiniyorlarsa, o ülkede huzur ve istikrarın olması, gelişip kalkınmanın sürdürülebilmesi mümkün değildir.

Ayrıca böyle bir ülkeyi kimsenin kendine rol model alması da söz konusu olamaz. Hele bu ülkenin mensuplarının kahir ekseriyeti Müslüman olduklarını söylüyorlarsa, onların çok daha dikkatli olmaları bir zorunluluktur. Kısacası laf değil iş üretmek lazımdır. Gösteri yürüyüşleriyle her şeyin bitmediğini aksine yeni başladığını bilmek gerekmektedir. Dolayısıyla Ayasofya’nın tekrar ibadete açılabilmesi için yapılması gerekenler vardır. Bunları yapmadan bağırıp çağırmak, bir takım gösteriler düzenlemek, yılda bir kez sabah namazını cemaatle kılmak, fiilî duayı rafa kaldırıp sözlü dua ile yetinmek geçici yöntemlerdir ve hedefe ulaşmak için bu yapılanlar asla ve kata yeterli değildir.

Kanaatimizce Fatih Sultan Mehmet Han’ın vasiyetine uygun olarak Ayasofya Camii’nin tekrar ibadete açılabilmesi için öncelikli olarak şunların yapılması gerekmektedir:

1. Türkiye, en kısa zamanda dünyanın ilk beş büyük ekonomisi arasına girmeli ve bunu sürdürülebilir kılmalıdır. Aksi halde hayaller, hiçbir zaman gerçek olamayacaktır.

2. Türkiye’nin kendi savunma sanayisini kendisinin gerçekleştirmesi, kendi savaş uçağını, helikopterini, silahını, tankını, topunu, füzesini, uydusunu vs. mühimmatını bizzat kendisinin yapması şarttır. Mesela dünyadaki okyanuslarda dolaşan en az 50 tane askerî uçak gemisinin olması ve her bir gemide görev yapan yetişmiş en az 5000 personelin bulunması gerekmektedir.

3. Türkiye’nin kendine ait markalarının olması kaçınılmazdır. Bunlar yolcu uçağı, helikopter, otomobil, hızlı tren markaları başta olmak üzere her alanda üretilen ve dünyanın her ülkesinde satılan markalar olmalıdır. Bu markaların sayısı ne kadar fazla olursa, her şeyin o kadar iyi ve güzel olacağı ve hedeflere çok daha kısa sürede ulaşılacağı açıktır.

4. Türkiye’de enflasyonun eksi seviyelerde olması, işsizliğin ise sıfır düzeyde seyretmesi gerekir.

5. Ülkede hiçbir fakirin kalmaması, milli gelirin rekor seviyelerde olması, hiçbir ekonomik sorunun bulunmaması, sadaka ve zekâtların dünyanın başka coğrafyalarındaki muhtaç insanlara gönderilmesi gerekir.

6. Kur’an’ın doğru anlamıyla buluşmuş, Hz. Peygamber’in savunduğu şaşmaz ilkeleri özümsemiş, İslam’ı en güzel şekilde temsil ve tebliğ edecek ve yeryüzünde adaleti tesis edecek donanımda genç nesillerin yetiştirilmesi ve böyle bir eğitim düzeyinin yakalanması ve bunun sürdürülebilir kılınması şarttır.

7. Milli birlik ve beraberliğin tesis edilmesi ve din kardeşliğinin pekiştirilmesi elzemdir. “Türkiye vatandaşlığı” temelinde bir araya gelen her dilden, dinden, ırktan ve mezhepten insanın Türkiye için canla başla çalışması ve birbirlerini “insan kardeşi olarak” sevmeleri zarurettir. Bunu temin edecek bir Anayasanın yapılması kaçınılmazdır. Aksi halde ülke, yerinde saymaya devam edecek ve hayaller hiçbir zaman gerçekleşemeyecektir.

8. Ülkedeki tüm binaların/ yapıların/ köprülerin/ otobanların en az 10 şiddetindeki depreme dayanıklı inşa edilmesi, sellere karşı her türlü önlemin alınması, kasırga ve hortumlara karşı binaların sağlam ve dayanıklı yapılması şarttır. Ayrıca ülkenin her tarafında binlerce kişinin sığınabileceği dev sığınakların inşa edilmesi, kuraklık ve kıtlık ihtimaline karşı en az on yıl yetecek miktarda yiyecek, içecek ve ilaç stoklarının hazır bulundurulması kaçınılmazdır.

9. Ülkede eğitim, sağlık, emniyet ve adalet gibi konularda hiçbir sıkıntının bulunmaması, her türlü problemin en kısa sürede çözülmesi ve hepsinin mükemmel bir şekilde işlemesi ve bu konuda da tüm dünyaya örnek olunması lazımdır.

10. Dünyada sözü dinlenen, sözüne güvenilen, itibarlı, hukukunun üstünlüğünü savunan, bunu gerçekleştireceğinden şüphe duyulmayan, “örnek gösterilen küresel bir güç” olmak için gece ve gündüz durup dinlenmeden çalışmak elzemdir.

İşte tüm bunları ve daha nicelerini gerçekleştirenler, dünyaya dinlerini doğru tanıtıp temsil edenler, şehit Fatih Sultan Mehmet Han’ın vasiyetine uygun olarak Ayasofya Camii’ni yeniden ibadete açabilirler.

Bu saydıklarımızı gerçekleştirmek için çalışıp çabalamayanlar, boş boş oturanlar, dedikodu yapanlar, birbirlerinin kuyusunu kazanlar, emaneti ehline vermeyenler, mezhepçilik propagandası yapanlar, ilke eksenli değil çıkar eksenli hareket edenler, her zaman işin kolayına kaçanlar, yaptığı işin hakkını vermeyenler ve bedel ödemeyi göze almayanlar ise sadece sloganlarla kendilerini avutabilirler.

Oysa çok sevdiklerini iddia ettikleri Hz. Peygamber; “Allah katında güçlü ve akıllı müminin, tembel ve pasif müminden her zaman hayırlı ve sevimli olduğunu” söylemiş, ashabını bu konuda uyarmış, kendisi de bu duyarlılığa sahip bilinçli ve çalışkan bir toplum yetiştirmeye ömrünü adamıştır. Dolayısıyla Hz. Peygamber’i sevdiğini iddia eden müminlerin, bu konuyu yeniden düşünmeleri ve bir saniye bile boş durmaksızın yukarıdaki hedefleri gerçekleştirmek için canla başla çalışmaları gerekir.

Sonuç olarak, yukarıda sayılan hedeflere ulaşmak için herkesin üzerine düşen vazifeyi en güzel şekilde yapması gerekmektedir. 2023 yılı olmazsa 2033, değilse 2043, değilse 2053 de bu amaca mutlaka ulaşılmalı ve fethin 600. yılında Ayasofya Camii muhteşem bir törenle yeniden ibadete açılmalı ve kıyamete kadar da cami olarak hizmet vermeye devam etmelidir. Bu satırların yazarı, umudunu hiçbir zaman kaybetmemiştir. Onun amacı, şu ana kadar elde edilen başarıların heba edilmemesi için aklı başında insanları dikkatli ve uyanık olmaya çağırmaktır. Zira mümin zaferden değil, seferden sorumludur. Acele etmek şeytandan, teenni ile hareket etmek ise Rahman’dandır. Yüce Allah’tan ümidini kesenler ise, “hakikatin üzerini örten” ve “Yüce Allah’tan başkasına kulluk eden” nankörler topluluğundan başkası değildir. (05.06.2014)

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Emin SEYHAN

Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi

 

 

 



6761 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kindar Adam Dindar Olamaz - 28/12/2019
Kindar Adam Dindar Olamaz
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark - 28/12/2019
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark
Aklıma Geldikçe Lanetliyorum - 28/12/2019
Aklıma Geldikçe Lanetliyorum
Hak Din İslâm ve Batıl Dinler - 28/12/2019
Hak Din İslâm ve Batıl Dinler
Yetki Varsa Hesap da Vardır! - 28/12/2019
Yetki Varsa Hesap da Vardır!
Gelecek Nesiller Neden İslâm’dan Nefret Edecekler? - 28/12/2019
Gelecek Nesiller Neden İslâm’dan Nefret Edecekler?
Yanlış Kararlar İnsanı Mahveder - 28/12/2019
Yanlış Kararlar İnsanı Mahveder
İslâmîlik Endeksleri ile Yapılmak İstenen Nedir? - 28/12/2019
İslâmîlik Endeksleri ile Yapılmak İstenen Nedir?
Torpil Yapan da Yaptıran da Melundur! - 28/12/2019
Torpil Yapan da Yaptıran da Melundur!
 Devamı
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.429932.5599
Euro34.801134.9406
Saat