• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi13
Bugün Toplam796
Toplam Ziyaret5143195
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları
Ahmet Emin Seyhan
ahmeteminseyhan@gmail.com
Kendini Değiştirmeyenin Halini Allah da Değiştirmez!
12/07/2013

Kendini Değiştirmeyenin Halini Allah da Değiştirmez!

Yeryüzü ilk yaratıldığından beridir Yüce Allah’ın koymuş olduğu fizikî ve sosyal yasalar vardır ve bunlar hâlâ yürürlüktedir. Akıl ve irade sahibi insanlar kendilerini mükemmel surette yaratan Yüce Allah’ı bulmakla ve O’nu hakkıyla takdir etmekle ve O’nun emir ve yasaklarına uymakla mükelleftirler.

İnsanlara okuyup dersler çıkartacakları kutsal kitap, örnek alacakları peygamber ve kullanacakları akıl ve irade verilmesinin temel nedeni budur. Tüm bu kaynakları etkin şekilde kullanmayarak ön yargılarıyla hareket edenler, zannın peşinden gidenler, atalarını körü körüne taklit edenler kesinlikle kaybedeceklerini bilmelidirler. Kendi iç dünyalarında sağlıklı tefekkürü gerçekleştirmeyen bu insanlar kendilerine zulmetmişlerdir. Nitekim Yüce kitabımızda konu ile ilgili uyarılar söz konusudur.

Kur’an-ı Kerim’de yer alan şu ayeti birlikte okuyalım.

“…Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu (iç dünyalarını/tutumlarını, dinî ve ahlâkî değerlere bağlılıklarını olumlu anlamda) değiştirmedikçe Allah onların durumlarını (konumlarını) değiştirmez. Allah, bir kavme kötülük diledi mi, artık o geri çevrilemez. Onlar için Allah’tan başka hiçbir yardımcı da yoktur.” (er-Ra’d, 13/11)

Görüldüğü üzere sünnetullah aynen cereyan etmekte ve herkes yapıp ettiklerinin karşılığını görmektedir. Konulan kurallar bellidir. Olumlu anlamda değişim ve dönüşümü gerçekleştiren toplumlar güzelliklere nail olurlar. Tam tersini yapanlar ise felaketlerle ve ciddi sıkıntılara maruz kalırlar ve ahirette de kaybederler. Burada bir keyfilik yok, mükemmel işleyen yasalar vardır.

Konumuzla ilgili bir diğer ayet-i kerime ise şudur:

“Ama bir toplumu (yapıp ettikleri nedeniyle) yok etmeyi irade ettiğimiz zaman o toplumun refaha gömülmüş (lüks içinde yaşayan) seçkinlerine (fiilî liderliği temsil edenlere) son uyarı(ları)mızı iletiriz. Ve [eğer] onlar günahkârca yaşamaya (bozgunculuk çıkarmaya) devam ederler[se], cezalandırıcı yargı artık o toplum için kaçınılmaz olur ve Biz de onu darmadağın ederiz.” (el-İsrâ, 17/16)

Bir toplum olumlu anlamda değişimi gerçekleştirmez, dürüst ve erdemli kimselerle birlikte hareket etmez, zalimlere destek olursa, sonunda kaybeder. Günaha dalıp gitmiş elitler ve zenginler her türlü ahlaksızlığı yaptıklarında, dürüst ve erdemli kimselerin kurdukları toplumsal baskı grupları/sivil toplum örgütleri bunları uyarmaz, zulümlerine seyirci kalır ve seslerini yükseltmezlerse, onlar da sorumlu olurlar. Sonunda kaybeden bu uyarılara kulak tıkayan o toplumun tamamı olur ve herkes ahiret günü yaptıklarının karşılığını mutlaka alır.  

Diğer taraftan toplumlarında lider/önder pozisyonlarındaki kimseler (şeyh, kanaat önderi, ağa, muhtar, bey, müftü, vaiz, hoca, akademisyen, muhtar, dede, genel başkan, sanatçı, komutan, aziz, veli, başkan, öğretmen, yazar, vekil vb.) nüfuzları altındaki kimselerin davranışlarından da ahlaken sorumludurlar. Bu kimseler akıllarını kullanmayarak, ön yargılarla hareket ederek, körü körüne yanlışları savunarak takipçilerini yanlış yönlendirirlerse vebal altında kalacaklarını bilmelidirler.

Sonuç olarak, bir toplum kendi halini değiştirmedikçe Yüce Allah da onların gidişatını değiştirmeyecektir. Bu kural, kıyamete kadar geçerlidir. Yanlış kararlar alarak bunun sorumluluğunu kendi üzerinden atmak için Allah’a iftirada bulunmak ve kendi hatalarını savunmaya kalkışmak çok büyük bir yanlıştır. Hz. Ömer’in dediği gibi bir toplumu düzeltmek isteyenler işe önce kendilerinden başlamak zorundadırlar. Kendilerini düzeltmeyenlerin başkalarını düzeltebilmeleri asla mümkün değildir.(12.07.2013)

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Emin SEYHAN

Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi

 



10243 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kuraklık, İsraf ve Şükürsüzlük - 28/12/2019
Kuraklık, İsraf ve Şükürsüzlük
Hamaseti Bırak Gerçeklere Bak! - 28/12/2019
Hamaseti Bırak Gerçeklere Bak!
“Baba” ile “Biyolojik Baba” Arasındaki Fark - 28/12/2019
“Baba” ile “Biyolojik Baba” Arasındaki Fark
Secde Ne Anlama Gelmektedir? - 28/12/2019
Secde Ne Anlama Gelmektedir?
Yetki Varsa Hesap da Vardır! - 28/12/2019
Yetki Varsa Hesap da Vardır!
Kur’ân Neyi Tasdik Ediyor? - 28/12/2019
Kur’ân Neyi Tasdik Ediyor?
Torpil Yapan da Yaptıran da Melundur! - 28/12/2019
Torpil Yapan da Yaptıran da Melundur!
Kindar Adam Dindar Olamaz - 28/12/2019
Kindar Adam Dindar Olamaz
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark - 28/12/2019
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark
 Devamı
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.451932.5820
Euro34.798834.9382
Saat