• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi9
Bugün Toplam273
Toplam Ziyaret5142672
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları
Ahmet Emin Seyhan
ahmeteminseyhan@gmail.com
Yetki Varsa Hesap da Vardır!
28/12/2019

Yetki Varsa Hesap da Vardır!

İnsanlar birilerine yetki verdiği zaman doğal olarak hesap da sorarlar. Yetki verdikleri kişilerden belirlenen zaman içinde söz konusu yetkiyle ne yaptıklarını öğrenmek, yetkilerini kötüye kullananları cezalandırmak ve onlara bir daha da yetki vermek istemezler. Dolayısıyla yetki varsa sonunda mutlaka hesap da vardır.

Örneğin insanlar, seçim yoluyla bir lideri yetkilendirir ve onun ülkeyi yönetmesini isterler. O lider, ülkeyi iyi yönetirse beş yılın sonunda onu yeniden seçerler. Ancak lider iyi yönetememişse elinden yetkiyi alır, başkasına devreder ve bir daha da o lideri seçmezler.

Aynı şekilde köylüler, köyü kendileri adına yönetmesi için muhtar seçer ve ona yetki verirler. O muhtar köyü iyi yönetirse beş yılın sonunda yeniden seçerler. Ancak muhtar köyü iyi yönetememişse ondan yetkiyi alır, başkasına verir ve bir daha da o muhtarı asla seçmezler.

Şehirde yaşayanlar da kenti yönetmesi için bir belediye başkanı seçerler. O belediye başkanı şehri iyi yönetirse, beş yılın sonunda onu yeniden seçerler. Ancak başkan iyi yönetememişse, yetkiyi elinden alır, başkasına verir ve bir daha da o başkanı seçmezler.

Şirket sahipleri de genel müdür/ceo olarak atadıkları ve yönetme yetkisi verdikleri idareciyi başarısız bulduklarında görevden alır, hesap sorar ve onun yerine işini çok daha iyi yapan bir başkasını atarlar.

Görüldüğü üzere ortak akıl, tüm dünyada aynı şekilde çalışmakta, yetki verilenlere hesap sorulmakta ve başarısız olanlar da cezalandırılmaktadır. Demokrasinin gerçek anlamda işlediği ülkelerde yönetim değişikliği bu şekilde olmakta, halk yönetme yetkisini verdiği lideri/başkanı/muhtarı başarısız bulduğunda hesap sormakta ve yetkilerini elinden almaktadır.

Ancak askeri ve sivil darbelerin olduğu ülkelerde veyahut Arap diktatörlerin egemen olduğu topraklarda yetkiyi ele geçiren “darbecilere/aşiretlere/hanedanlara/kabilelere/Batılı ülkelerin taşeronu olan kukla devletçiklere” halkın hesap sorması veya seçimle yönetim değişikliği talep etmeleri mümkün değildir. Zira darbeci veya diktatörler asla seçim istemezler ve halka hesap vermekten kaçarlar. Batılı ülkeler de hep darbeci ve diktatörlerle iş tutmaktan hoşlanırlar. Zira tasmaları elinde olan bir diktatöre/krala emir vermek ve istediklerini onlara yaptırmak her zaman kolaydır ve onlar da bu “güzelliği/kolaylığı” bırakmak istemezler.

Görüldüğü üzere insanlar, ellerine fırsat geçtiğinde yetki verdikleri kimselere nasıl hesap soruyorlarsa Yüce Allah da kâinatı emrine verdiği ve yeryüzünün halifesi kıldığı insanoğluna günün birinde mutlaka hesap soracaktır. Zira Allah Teâlâ, insanoğluna sayısız nimetler/imkânlar/yetkiler bahşetmiş ve dünyada onu başıboş bırakmamıştır. Dolayısıyla bütün bu verdiklerinin hesabını (yaptıkları ve yapmadıklarının) soracak, kutsal kitapların ve peygamberlerin dediklerini yapanları cennetle ödüllendirecektir.

Ancak yetkilerini kötüye kullanan, şeytanın ve şeytanlaşmış insanların peşinden giden, aklını kullanmayarak dünyanın geçici güzelliklerine dalan/aldanan kimselere de bunun hesabını mutlaka soracak ve yaptıklarına karşılık onları cehenneme atacaktır.

Dünyada uzun yıllar bulunup da “bu değirmenin suyu nerden geliyor”, “ben nerden geldim ve nereye gidiyorum”, “ben niçin yaratıldım”, “beni Yaratan kim? vs.” diye düşünmeyen ve en büyük nimet olan aklını kullanmayan birinin hesabı elbette çok daha ağır olacaktır.

Sonuç olarak, “yetki” varsa “hesap” da vardır; “hak” varsa “sorumluluk” da vardır. Kendi sınırlı aklıyla yetkilendirdiği kişilerden hesap soran bir insanın kendisine bu kadar nimetler (ruh, beden, akıl, irade, özgürlük, kitap, elçi, ömür, sağlık vs.) veren Yüce Allah’ın günün birinde ondan hesap sormayacağını zannetmesi aptallıktan başka bir şey değildir. Dolayısıyla kendisine bahşedilen ömür sermayesini iyi değerlendirerek kulluğun gereklerini (Zümer, 39/11) yerine getiren bir insanın mükâfatı ebedi cennet iken, hayatını şeytana kullukla geçiren birinin (Yâsin, 36/60; Zümer, 39/17; Mü’min, 40/60; Fusssilet, 41/14; Zariyat, 51/56) cezası da elbette cehennem olacaktır. Zira bu sonu kendisi hazırlamış, yetkilerini kötüye kullanmış ve cehennemi de hak etmiştir. (12.04.2018)

Doç. Dr. Ahmet Emin SEYHAN                              

Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi



1098 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark - 28/12/2019
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark
Aklıma Geldikçe Lanetliyorum - 28/12/2019
Aklıma Geldikçe Lanetliyorum
Hak Din İslâm ve Batıl Dinler - 28/12/2019
Hak Din İslâm ve Batıl Dinler
Yanlış Kararlar İnsanı Mahveder - 28/12/2019
Yanlış Kararlar İnsanı Mahveder
Din Sömürüsünün Kullanışlı Aparatı Putlar! - 28/12/2019
Din Sömürüsünün Kullanışlı Aparatı Putlar!
“Vasatiyye Hareketi” Bir Tuzaktır - 28/12/2019
“Vasatiyye Hareketi” Bir Tuzaktır
Beyin Göçü ve Yetenekli Gençler - 28/12/2019
Beyin Göçü ve Yetenekli Gençler
Kuraklık, İsraf ve Şükürsüzlük - 28/12/2019
Kuraklık, İsraf ve Şükürsüzlük
Torpil Yapan da Yaptıran da Melundur! - 28/12/2019
Torpil Yapan da Yaptıran da Melundur!
 Devamı
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.451932.5820
Euro34.798834.9382
Saat