• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam78
Toplam Ziyaret5142477
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları
Ahmet Emin Seyhan
ahmeteminseyhan@gmail.com
Bunalıma Giren Kimsenin Asıl Okuyacağı Dua Bu İşte!!!!!
28/08/2013
Bunalıma Giren Kimsenin Asıl Okuyacağı Dua Bu İşte!

Depresyona, strese ya da bunalıma giren kimsenin okuyacağı bir takım dualardan bahsedenlerin Kur’an’ın bu ve benzeri konularda ne dediğine hiç bakmaması, sağlam ve güvenilir olmayan bilgileri insanlara nakletmesi oldukça düşündürücü bir durumdur.

Bu itibarla biz makalemizde Kur’an’ın meseleye nasıl baktığını ortaya koymaya çalışacağız. Amacımız; işin kolayına kaçan kimseleri buradan uyarmak, sıkıntılarından kurtulmak, tedavi olmak ve arınmak isteyen kimselere ise dosdoğru yolu göstermek olacaktır.

Burada öncelikle şunun altını çizelim ki, bir takım bedeni ve ruhi hastalıklara maruz kalanların öncelikle doktora gitmeleri, verilen ilaçları kullanmaları gerekmektedir. Ancak, bu tür hastalıkların tekrar nüksetmemesi için kalıcı tedavi yöntemlerine ihtiyaç olduğu ise izahtan varestedir.

Dolayısıyla evvela insanoğlu bu dünyada niçin bulunduğunu bilmek durumundadır. Bu konuda çok ciddi çabalar sarf ederek imanını sağlamlaştırmayan ve bir takım yanlış yollara girenlerin yeniden durup düşünmeleri ve girdikleri yanlış yollardan dönmeleri kendi yararlarına olacaktır.

Ademoğlu bu dünyada imtihan için bulunmaktadır. O hayatı boyunca zaman zaman çok ciddi sınavlarla karşı karşıya kalabilecektir. Bu durumda ona düşen isyan etmek değil, bu imtihanı başarı ile atlatmak için mücadeleye kararlı ve azimli bir şekilde devam etmek ve bu arada da sabrı elden bırakmamak olacaktır.

Yüce Rabbimiz bizlere bu konuda Hac suresinin 8 ila 15. ayetlerinde gerekli açıklamaları ve uyarıları yapmaktadır.

Bilindiği üzere Kur’an-ı Kerim’in bir özelliği de kâfir, münafık ve müminleri tanıtırken genellikle bu kimselerin önemli vasıflarını zikretmesi ve ilgili ayetlerde bunlardan peş peşe söz etmesidir. Ele alacağımız bu ayetlerde de bunun bir benzerini görmekteyiz.

Yüce Rabbimiz hakikat inkârcılarının özelliklerini tanıttığı şu ayetlerde onlar hakkında bazı bilgiler vermektedir.

“İnsanlar içinde niceleri vardır ki, herhangi bir bilgiye, herhangi bir doğru yol öğretisine (apaçık, kesin, kati ve şaşmaz delillere) ve ışık saçan bir ilahi kitaba sahip olmaksızın Allah hakkında (ileri geri konuşmakta ve) tartışmaktadır. (Başkalarını) Allah yolundan saptırmak için (büyüklük taslayarak hakka) sırt çevirmektedir. Böyle birinin bu dünyadaki payı (manen) gözden düşmedir. Kıyamet gününde ise ona yakıcı azabı tattıracağız. (Ve ona, o Gün:) ‘Bu senin kendi elinle önceden kazandığın şeydir. Çünkü Allah kullarına asla en küçük bir haksızlık yapmaz!’ (denilecektir).”  (Hac, 22/8-10)

Bu ayetler bize hakikati inkâra şartlanmış olanların mahşer günü karşılaşacakları durumu resmetmekte ve bunun üzerinde ciddi şekilde düşünmemizi istemektedir.

Hac suresinin bu ayetlerinin hemen arkasından gelen ayetlerde ise dünyada iken yarım gönüllü inanan ikiyüzlülerin bazı özellikleri bizlere haber verilmekte, bu dünyada iken yaptıkları yanlış işlere dikkat çekilmekte ve onların bu davranışları şiddetle eleştirilmektedir.

“Ve insanlardan kimi de vardır ki, Allah’a (imanla küfrün) sınır(ın)da (şartlı olarak) kulluk eder. Öyle ki, başına bir iyilik gelse, ondan hoşnut olur; ama başına sınayıcı bir güçlük gelse hemen bütünüyle yüz çevirir ve böylece dünyayı da ahireti de kaybeder. Zaten hiçbir şeyle kıyaslanamayan kayıp da gerçekten budur!” (Hac, 22/11)

İmanları pamuk ipliğine bağlı ve gelgitler yaşayan böyle tipler başlarına bir musibet, bela, sıkıntı, keder, acı, ızdırap, hastalık, kaza vs. gelince hemen isyan ederler. Hatayı kendi yapıp ettiklerinde aramak yerine, suçu hemen başkalarına ya da “kader”e, “felek”e, “kısmet”e, “nasib”e vs. atarlar. Bazen ise “beni mi buldu!?” diyecek kadar pervasızlaşıp, isyan kokan sözler bile sarf edebilirler. İşte böyle yarım yamalak bir inanca sahip bu tipler, içlerinde bulundukları bu kötü durumdan ve sıkıntıdan kurtulmak için bir takım yanlış yollara başvururlar.

Devam eden ayetlerde bu duruma şöyle işaret edilmektedir.

“(Başına gelen o sıkıntıdan kurtulmak için) Allah yerine, ne zarar ne de fayda sağlayabilen şeylere (putlara, türbelerdeki yatırlara, ikonlara, tablolardaki resimlere, peşinden gittiği idolün fotoğrafına vb.) yalvarıp yakarır; düşülebilecek en vahim sapıklık da zaten budur!” (Hac, 22/12)

Cansız bir takım nesnelerden medet uman bu tür kimselerin yaptıklarının ne kadar yanlış olduğu böylece ifade edildikten sonra, bu sefer de yarım gönüllü inanmış bu kimselerin canlı olan bazı kimselere gidip yalvarmaları ve onlardan yardım istemeleri de şu şekilde eleştirilmektedir.

“(Ve bazen de) kendisine zararı yararından çok olan kimseye yalvarıp yakarır (ondan medet bekler ve ister); gerçekten de, bu ne kötü bir efendi ve ne kötü bir arkadaştır!” (Hac, 22/13)

Bu ayette içine düştüğü sıkıntıdan kurtarması için doğrudan ve aracısız Allah’a yalvarmak ve sadece O’ndan istemek ve beklemek yerine, faydası az ama zararı çok daha fazla olan cincilere, üfürükçülere, muskacılara, büyücülere, falcılara, medyumlara, astrologlara, kâhinlere, arraflara, sahte mehdilere, sahte şeyhlere, sahte hocalara, sahte din adamlarına ve sahte tarikat önderlerine gidenlerin haline işaret edilmektedir. 

Gerçektende, gerek geçmişte gerekse günümüzde hala bazı insanların bu tür kimselere gittikleri ve onlardan bir takım isteklerde bulundukları görülmektedir. Bu ayet, böyle yapanları uyarmakta ve yaptıklarını tekrar gözden geçirmelerini istemektedir. Ancak yarım gönüllü inanan ve imanını tahkik etmeyen, kolaycı ve ucuzcu kimseler ise hala inatla girdikleri yanlış yolda ilerlemeye devam edebilmektedirler.

Hac suresinin devam eden ayetinde ise, müminlerin şu özelikleri ve onların karşılaşacakları güzellikler haber verilmektedir.

“Gerçek şu ki, Allah imana erişip dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyanları, içlerinden derelerin, ırmakların çağıldadığı has bahçelere kabul edecektir. Çünkü Allah dilediğini yapar.” (Hac, 22/14)

Hac suresinin bu ayetlerinde Yüce Allah hakikat inkârcılarını, yarım gönüllü inananları ve müminleri bu şekilde bizlere tanıttıktan hemen sonra arkadan gelen şu ayette bu üç gruba da birden seslenerek onlara şu tavsiyede bulunmaktadır.

“Kim ki Allah’ın kendisine bu dünyada ve ahirette yardım etmeyeceğini zannediyorsa, (gereken bütün fiili duaları yaptıktan ve her türlü meşru sebebe sarıldıktan sonra) ellerini kaldırıp Allah’a dua etsin (sadece Allah’tan istesin). Bir de (umut bağladığı o canlı ve cansız tüm aracılardan umudunu) kessin. Baksın bakalım! Acaba başvurduğu bu (doğru ve yerinde) yöntem (kural, ilke, düstur, metod) onun sıkıntıya düştüğü o şeyi (bunalım, stres, depresyon vs.) ondan giderecek mi gidermeyecek mi (o zaman görsün!)” (Hac, 22/15)

Bu ayetten anlaşıldığına göre yüce Rabbimiz tüm insanlığa hitap ederek sadece kendisine dua etmelerini ve aracılarla iş tutmamalarını istemektedir. Dolayısıyla depresyona giren, strese yakalanan, bunalıma düşen, ciddi sıkıntılarla karşılaşan kimsenin yapması gereken şey, tedaviyi yanlış yerlerde aramak olmamalıdır. Sıkıntı varsa bunun çaresi de elbette vardır. Çare; her türlü maddi ve manevi sebebe sarıldıktan sonra sonucu Allah’a havale etmek, sadece Allah’tan istemek ve hayırlı olanı O’ndan beklemektir. O’na şirk koşmamaktır. Tüm canlı ve cansız aracıları devre dışı bırakmaktır.

Özetle Kur’an’ın bu çağrısına kulak veren ve gereğini yapan kimselere Allah’ın mutlaka karşılık vereceğinin ve onların sıkıntılarını gidereceğinin en büyük müjdecisi Hac suresinin bu ayetleridir. Bu nedenle ciddi imtihanlarla karşılaşanların okuyacağı, idrak edeceği ve sarılacağı ayetler de bunlar olmalıdır. Bu ve benzeri ayetler sayısal olarak okunmak ve üfürülmek için değil, anlaşılıp uygulanmak için gönderilmiş olup, bu gerçeği özümseyenler için bir hidayet kaynağı olacağında ise şüphe yoktur. (21.10.2011)

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Emin SEYHAN

Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi



6159 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kindar Adam Dindar Olamaz - 28/12/2019
Kindar Adam Dindar Olamaz
Torpil Yapan da Yaptıran da Melundur! - 28/12/2019
Torpil Yapan da Yaptıran da Melundur!
Gelecek Nesiller Neden İslâm’dan Nefret Edecekler? - 28/12/2019
Gelecek Nesiller Neden İslâm’dan Nefret Edecekler?
Kur’ân Neyi Tasdik Ediyor? - 28/12/2019
Kur’ân Neyi Tasdik Ediyor?
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark - 28/12/2019
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark
Yanlış Kararlar İnsanı Mahveder - 28/12/2019
Yanlış Kararlar İnsanı Mahveder
Din Sömürüsünün Kullanışlı Aparatı Putlar! - 28/12/2019
Din Sömürüsünün Kullanışlı Aparatı Putlar!
Hamaseti Bırak Gerçeklere Bak! - 28/12/2019
Hamaseti Bırak Gerçeklere Bak!
“Vasatiyye Hareketi” Bir Tuzaktır - 28/12/2019
“Vasatiyye Hareketi” Bir Tuzaktır
 Devamı
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.429932.5599
Euro34.801134.9406
Saat