• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam214
Toplam Ziyaret5143773
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları
Ahmet Emin Seyhan
ahmeteminseyhan@gmail.com
Uzmanlığa Saygı Kur’ân-ı Kerîm’in Bir Emridir
23/06/2016

 

Uzmanlığa Saygı Kur’ân-ı Kerîm’in Bir Emridir

Kur’ân-ı Kerîm, müslümanlara birtakım sıkıntılarla karşlaştıklarında konunun mütehassıslarına danışmalarını ve ortak aklı devreye sokmalarını tavsiye etmektedir. Ancak zamanımızda Kur’ân-ı Kerîm’in bu emrinin müslümanların çoğunluğu tarafından yeterince ciddiye alınmadığı ve önemsenmediği de ayrı bir gerçektir.

Oysa konuyla ilgili Yüce Allah, Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurmaktadır: “...Eğer bilmiyorsanız, bilenlere (konunun uzmanlarına) sorun (danışın!).” (Nahl, 16/43; Enbiyâ, 21/7).

Aynı şekilde Yüce Allah istişareye de önem vermekte ve Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurmaktadır: Ve [ey Peygamber,] senin izleyicilerine  yumuşak davranman, Allah'ın rahmetinin bir eseriydi. Zira, eğer onlara karşı kırıcı ve sert olsaydın, doğrusu senden koparlardı. Artık onları bağışla ve affedilmeleri için dua et. Ve toplumu ilgilendiren her konuda onlarla müşavere et; sonra bir hareket tarzına karar verince de Allah'a güven: Zira Allah, O'na güven duyanları sever.” (Âl-i İmrân, 3/159)

“(Dünyalık olarak) size her ne verilmişse, bu dünya hayatının geçimliğidir. Allah’ın yanında bulunanlar ise daha hayırlı ve kalıcıdır. Bu mükâfat, inananlar ve Rablerine tevekkül edenler, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namazı dosdoğru kılanlar; işlerini, (bütün ortak meselelerini) aralarında şûrâ (danışma) ile karara bağlayanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcayanlar, bir saldırıya uğradıkları zaman aralarında yardımlaşanlar içindir.” (Şûrâ, 42/36-39).

Görüldüğü üzere söz konusu âyetler herkesin rahatlıkla anlayabileceği üzere gayet açıktır. Bu bakımdan uzmanlığı ve istişareyi önemsemeyerek ortak aklı devre dışı bırakmak, meseleleri halının altına süpürmek, karşıt görüşleri susturmak, itibarsızlaştırmak veya iftiralarla değersizleştirmek İslam toplumuna hiçbir fayda sağlamamıştır ve görünen o ki bundan sonra da hiçbir fayda sağlamayacaktır.

Örneğin salgın hastalıklar konusunda çalışan bir tıp doktoru/ ilim adamı, bu hastalıklara neden olan virüsleri/ bakterileri/ mikropları tespit etse, bunu ciddi delillerle temellendirse, halkı bunlara karşı uyarsa ve çözüm önerileri sunsa aklı başında herkesin bu tıp doktoruna/ ilim adamına saygı duyması, beden sağlıklarını korumalarına yardımcı olduğu için onu saygıyla ve minnetle anması ve dua etmesi beklenir. “Bu zamana kadar kimse bilemedi de sen mi bildin?” diye onu küçümsemeye kalkışanlar ise kınanır/ yadırganır. Böyle söyleyenlerden daha güçlü deliller ortaya koyarak o ilim adamının tezlerini çürütmesi istenir.

Aynı şekilde ömrünü Kur’ân’ı ve Hz. Peygamber’i doğru anlamaya adamış, işini ibadet aşkıyla yapan bir hadis âlimi, gece gündüz çalışarak toplumun dinî algılarını mahveden, Kur’ân ve sünnet anlayışlarını yerle yeksan eden, İslâm’ın özünden ve ruhundan uzaklaşmalarına neden olan birtakım uydurma hadisleri tespit etse, bunların mevzû olduklarını delilleriyle ortaya koysa, Müslümanları bu rivâyetlere karşı dikkatli olmaya davet etse aklı başında herkesin bu İslâm âlimine teşekkür etmesi ve minnettar kalması beklenir; akıl ve ruh sağlıklarını korumalarına ve doğru bir din anlayışına sahip olmalarına imkân sağladığı için ona saygı duymaları umulur.

Ancak ne geçmişte ne de günümüzde durum böyle olmuştur. Bağnazlığı, yobazlığı, taassubu, körü körüne itaati marifet zanneden bazı sefihler, beşinci ve altıncı sınıf kitaplara girmeyi başarmış her türlü rivayeti sahih kabul etmiş, adeta onları kutsamış ve dokunulmaz ilan etmişlerdir.

Oysa uzmanların ürettiği bilgiye saygı esas olmalı ve hakikate ulaşmak için bu bilgi bütün yönleriyle tartışılabilmelidir. Eğer o âlimin ürettiği bilgi daha güçlü delillerle çürütülüyorsa o zaman söz konusu ictihad terk edilmeli, ama o âlim kesinlikle susturulmamalı ve de itibarsızlaştırılmamalıdır. Ancak böyle bir duyarlılığa, farkındalığa ve sorumluluk anlayışına sahip olanların sayısı yok denecek kadar azdır. Bu nedenle şeyhlerinin/ hocalarının/ liderlerinin/ imamlarının peşinden giden bilinçsiz kalabalıkların sesi daha gür çıkmakta, farklı görüşler boğulmakta ya da bastırılmaktadır.

Tahriklere kapılan büyük çoğunluk böyle bir âlimi “Hadis düşmanı, Sünnet düşmanı ve Kur’ân müslümanı!” diyerek yaftalamakta, dışlamakta, uydurma hadisleri büyük bir aşk ve şevkle savunmakta, Hz. Peygamber’e iftira attıklarını, onun otoritesini istismar ettiklerini, İslam’ı yanlış tanıttıklarını düşünmeden kendilerini manüple eden bu hoca müsveddelerinin peşinden gitmeye devam etmekte ve kendilerine yazık etmektedirler. Oysa yapılması gereken hakaret, iftira ve belden aşağı vurmak değil, ortaya atılan ictihadı daha güçlü gerekçelerle çürütmek ve geçersiz kılmaktır.

Ancak her zaman olduğu gibi kitaplara girmeyi başaran rivâyetlerin tamamının sahih olduğuna inanan, geçmiş ulemanın asla hata etmeyeceğini düşünen ve onları dokunulmaz ilan edip kutsayan sûfî meşrep kimselerin kışkırtmalarıyla harekete geçen büyük çoğunluk, kendilerini samimiyetle uyaranları dikkate almamakta, kelebeklerin ateşe doğru uçuşmaları gibi uydurma rivâyetlerin peşinden koşuşmakta, kendilerini yanlıştan dönmeye davet eden âlimleri dışlamakta ya da “onları mürted veya zındık ilan ederek ortadan kaldırmak isteyen sözde âlimlerin/ hocaların/ şeyhlerin” yanında yer almakta ve kendi ayaklarına kurşun sıkmaktadırlar.

Sonuç olarak, ihtisasa/ uzmanlığa saygı esastır. Emaneti ehline vermek farzdır. Farklı görüşlerin delillerini dinledikten sonra kabul veya ret etmek insanî ve ahlâkî olandır. Tüm bunları yapmadan, farklı görüşleri dinlemeden ve anlamadan hüküm vermek, sürü psikolojisi ile hareket ederek İslâm âlimlerini susturmaya çalışmak, farklı görüş ve düşüncelere tahammül edememek, düşünce ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldırmak gayr-i insânî ve gayr-i ahlâkîdir. Söz konusu sorgulayan âlimleri kâfir ve zındık ilan etmek, öldürmek ya da halkı kışkırtıp âlimlerin üzerine salmak marifet değil sû-i edeptir; kendine ve bilgisine güvenememektir; belden aşağı vurarak sonuç almaya çalışmaktır. Dinlerini koruma adına böyle bir tavır içine girenlerin bu yaptıkları sadece hamakattır. İman henüz kalplerine yerleşmemiş ama sadece teslim olmuş görünen, sayılarının çokluğuna güvenerek kesreti hakikatin ölçüsü zanneden, şiddeti sorun çözme yöntemi olarak benimseyen ve ihtisası küçümseyen bu süfehâdan İslâm âlemine şu ana kadar hiçbir yarar gelmemiştir ve bundan sonra da hiçbir fayda gelmesi asla söz konusu değildir. (24.06.2016)

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Emin SEYHAN      

Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi



3306 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Secde Ne Anlama Gelmektedir? - 28/12/2019
Secde Ne Anlama Gelmektedir?
Kuraklık, İsraf ve Şükürsüzlük - 28/12/2019
Kuraklık, İsraf ve Şükürsüzlük
İslâmîlik Endeksleri ile Yapılmak İstenen Nedir? - 28/12/2019
İslâmîlik Endeksleri ile Yapılmak İstenen Nedir?
Akademisyen ve Siyasetçi İlişkisi Üzerine - 28/12/2019
Akademisyen ve Siyasetçi İlişkisi Üzerine
“Vasatiyye Hareketi” Bir Tuzaktır - 28/12/2019
“Vasatiyye Hareketi” Bir Tuzaktır
Din Sömürüsünün Kullanışlı Aparatı Putlar! - 28/12/2019
Din Sömürüsünün Kullanışlı Aparatı Putlar!
Hak Din İslâm ve Batıl Dinler - 28/12/2019
Hak Din İslâm ve Batıl Dinler
Aklıma Geldikçe Lanetliyorum - 28/12/2019
Aklıma Geldikçe Lanetliyorum
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark - 28/12/2019
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark
 Devamı
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.429932.5599
Euro34.801134.9406
Saat