• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi5
Bugün Toplam977
Toplam Ziyaret5143376
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları
Ahmet Emin Seyhan
ahmeteminseyhan@gmail.com
Aklıma Geldikçe Lanetliyorum
28/12/2019

Aklıma Geldikçe Lanetliyorum

Ülkemizdeki bazı müslümanlar/fasıklar/mücrimler/münafıklar, “kul hakkını ihlal etmek” veya “kul hakkı yemek” gibi kavramları sadece dillerine pelesenk etmiş, ancak bu kavramların ifade ettikleri manaları görmezlikten gelmiş ve hiçbir şekilde özümseyip içselleştirmemişlerdir.

Bunlar, çıkarları söz konusu olunca din kardeşlerinin gözlerinin yaşına bakmamış, hak ve hukuk dinlememiş, her türlü iftirayı atmakta ve kul hakkını ihlal etmekte herhangi bir sakınca görmemişlerdir.

Kıskançlık, kin, haset, nefret ve çekememezlikleri sebebiyle din kardeşlerine her türlü zulmü ve haksızlığı reva görmüşlerdir.

Milletin büyük çoğunluğu, gücü elinde bulunduran, arkası kuvvetli böyle idarecilerin şerrinden korktukları için seslerini çıkaramamış ve mazlumlardan yana tavır takınamamışlardır.

Üstelik bazıları, o zalim yöneticilere şirin görünmek için “O da hak ettiydi canım” demek suretiyle mazlumu suçlamış, zalime yağcılık/dalkavukluk yapmış, böylece olmayan vicdanını rahatlatma yoluna gitmiş ve üstelik bu sözüyle de o tür alçak adamları cesaretlendirmişlerdir.

Eminim ki, sayıları çok az olan namus ve vicdan sahibi müslümanlar da olmasa bu şeref yoksunları mazlumları bir kaşık suda boğar, doğduklarına pişman eder, analarından emdikleri sütü fitil fitil burunlarından getirir, hatta ellerinden gelse yaşamlarına dahi son verirlerdi.

İşte 32 yıllık devlet memuriyetimiz boyunca sözünü ettiğimiz bu tür zalimlerden ve onların yardakçısı/destekçisi “adamlardan (!)” epey zulüm ve işkence gördüm, mobinglere/tazyiklere maruz kaldım. Ömrüm bu zalimlerle mücadele etmekle geçti. Bu alçak, kıskanç ve çukur adamların iftira ve kumpaslarıyla boğuşmak zorunda kaldım. Vaktim idari ve adli konularda açılan soruşturmalara savunmalar yazmakla, adli davalarda haklılığımı ispat edecek deliller toplamakla, gece gündüz bu işlere kafa yormakla geçti. Elbette bunlar benim için çok öğretici oldu, olgunlaşmama katkı sundu ve ben de hiç isyan etmedim ama zamanımın bu tür şeylerle israf/heba edilmesine de çok üzüldüm.

Geriye dönüp baktığımda bu işlere harcamak zorunda kaldığım vakit içinde “bir doktora veya doçentlik çalışması” daha yapabilirdim. Gelecek nesillere kaliteli bir kitap daha armağan edebilirdim. Ama gel gör ki bu vicdansız adamlar, bizi bundan mahrum etti.

İşte zaman zaman bütün bu yaşadığım acılar/sıkıntılar aklıma geldikçe, bana bu zulmü reva gören, vaktimi çalan, beni ve ailemi üzen, şahsımı itibarsızlaştıran, büyük acılar yaşama, dışlanma, aşağılanma, horlanma ve alay edilmeme sebep olan tüm bu şeref yoksunu “adamlara” da, onlara maddi ve manevi destek olanlara da, yalancı şahitlik edenlere de, gerçeği araştırmadan yalanlara kanıp sağa sola yayanlara da, dedikodu edip aklanma süreçlerini uzatanlara da asla hakkımı helal etmedim, etmiyorum ve etmeyeceğim. Ahirette de iki elim bu kişiliksiz, kimliksiz, şahsiyetsiz, vicdansız, karaktersiz, zalim, alçak, namus fukarası ve şeref yoksunu soytarıların yakalarında olacak; ben hakkımı aldıktan sonra Rabbim bunlara elbette dilediğini yapabilir. Zira kullar O’nundur ve bundan sonrası da O’nun bileceği bir iştir. Allah Teâlâ dilerse ve onlar da hak ederse tabi ki onları da cennete koyabilir.

İşte zaman zaman bu adamların bana yaşattıkları acılar/sıkıntılar/sorunlar aklıma geldikçe Hz. İbrahim veya Hz. Yusuf’un yaptığı gibi (Hûd, 11/74-76; Yusuf, 12/92) “engin bir şefkat, merhamet ve hoşgörüyle affetmek ve unutmak” yerine tıpkı Hz. Nuh’un yaptığı gibi (Nuh, 71/26-28) “lanet etmeyi” tercih ediyorum. Kur’an’da da var olduğu üzere “Yüce Allah’ın, meleklerin ve tüm insanların lanetinin” (Bakara, 2/161; Âl-i İmrân, 3/87) bu zalimlerin üzerine olması için beddua ediyorum. Hem bu dünyada hem de ahirette laneti hak etmeleri ve yaptıklarının karşılığını misliyle görmeleri için lanet ediyorum.

Elbette yoğun çalışma tempom içinde söz konusu zalimlere/fasıklara/münafıklara/ mücrimlere/müşriklere lanet okumak fazla aklıma gelmiyor. Ancak zaman zaman değişik vesilelerle bu namus fukarası pespaye adamların yaptıkları hatırlatıldığında asla onları affetmiyorum. Kıyamete kadar da bu zalimlere, bundan sonra zulmedecek/iftira atacak olanlara veya zulmetmeyi aklından geçirecek olanlara da lanet etmeye devam edeceğimin bilinmesini buradan açıkça ilan ediyorum.

Varsın onlar da ellerinden geleni yapsınlar, zira ben bu zamana kadar olduğu gibi hep Yüce Rabbime sığındım, doğruluktan hiç ayrılmadım, idarecilik yaptığım yıllarda bu fakir milletin hakkını gasp etmek isteyen alçak hırsızlara hiç fırsat vermedim, tehdit ve şantajlara boyun eğmedim. Rabbim de beni her zaman korudu, her zorlukla beraber bir kolaylığın olduğunu bana defalarca yaşatarak öğretti ve her defasında mutlaka bir çıkış yolu gösterdi.

Sonuç olarak, sözde müslümanlar veya müslüman geçinenler, dillerinden hiç düşürmedikleri “kul hakkı” ve “kul borcu” kavramlarının anlamını özümseyip içselleştirmeye ve ona uygun konuşmaya ve davranmaya mahkûmdur. Acı da olsa, zor da olsa, bedel ödemek zorunda kalsalar da haklının, hakkın, gerçeğin ve doğrunun yanında yer almaya mecburdur. Aksi halde bu vurdumduymazlıklarının ve korkaklıklarının bedelini hem bu dünyada hem de ahirette ödemek zorunda kalacaklardır. Böyleleri Allah’ın, meleklerin ve tüm lanetçilerin lanetiyle rezil olup cehennemi boylamaktan kurtulamayacak ve yaptıkları zulümler asla yanlarına kalmayacaktır. Zira kâfir bile olsa mazlumun duasının Arş’ı titrettiği (Allah tarafından kabul edileceği) ehlinin malumudur ve bu şaşmaz hakikat er ya da geç mutlaka tecelli edecektir. (22.02.2019)

Doç. Dr. Ahmet Emin SEYHAN                              

Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi

 



853 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Yetki Varsa Hesap da Vardır! - 28/12/2019
Yetki Varsa Hesap da Vardır!
Kindar Adam Dindar Olamaz - 28/12/2019
Kindar Adam Dindar Olamaz
Gelecek Nesiller Neden İslâm’dan Nefret Edecekler? - 28/12/2019
Gelecek Nesiller Neden İslâm’dan Nefret Edecekler?
Hak Din İslâm ve Batıl Dinler - 28/12/2019
Hak Din İslâm ve Batıl Dinler
Beyin Göçü ve Yetenekli Gençler - 28/12/2019
Beyin Göçü ve Yetenekli Gençler
İslâmîlik Endeksleri ile Yapılmak İstenen Nedir? - 28/12/2019
İslâmîlik Endeksleri ile Yapılmak İstenen Nedir?
Yanlış Kararlar İnsanı Mahveder - 28/12/2019
Yanlış Kararlar İnsanı Mahveder
Akademisyen ve Siyasetçi İlişkisi Üzerine - 28/12/2019
Akademisyen ve Siyasetçi İlişkisi Üzerine
“Vasatiyye Hareketi” Bir Tuzaktır - 28/12/2019
“Vasatiyye Hareketi” Bir Tuzaktır
 Devamı
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.429932.5599
Euro34.801134.9406
Saat