• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam118
Toplam Ziyaret5142517
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları
Ahmet Emin Seyhan
ahmeteminseyhan@gmail.com
Aynı Yanlışları Yaparak Doğru Sonuçlara Ulaşacağını Zannetmek Beyinsizliktir!
28/08/2014

Aynı Yanlışları Yaparak Doğru Sonuçlara Ulaşacağını Zannetmek Beyinsizliktir!

Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı Osmanlı Arşivleri’ndeki belgelerde açıkça görüldüğü üzere, dış güçler bir asır önce de hem uluslararası medya vasıtasıyla hem de içerdeki işbirlikçileriyle büyük bir kara propaganda yürüterek Sultan II. Abdülhamid Han’ı itibarsızlaştırma girişimlerine aralıksız devam etmişlerdir.

Özellikle Almanya, Avusturya, Fransa ve Amerika’daki gazetelerde yer alan haberlerde Sultan Abdülhamid Han hakkında “kızıl Sultan”, “istibdatçı”, “sansürcü” ve “diktatör” gibi yakıştırmalar yaptırtmışlardır. Sultan Abdülhamid Han hakkındaki bu ithamlar, özellikle Ermeni isyanlarının başladığı 1890 yılı ile Yahudilerin Filistin’den toprak istediği 1895-1896 tarihlerinden sonra giderek hız kazanmış ve 1906 yılına kadar aralıksız devam etmiştir.

Sultan II. Abdülhamid Han’ın Yahudilere Filistin’de toprak vermeyi kabul etmemesi üzerine iktidara gelişinin 6. yılından itibaren o dönemin basınında, “hasta adam, sağlığı bozuk, asabî, öfkeli, yakında ölecek” şeklinde haberler yaptırtmışlardır. Ancak Sultan Abdülhamid Han, bu yalan iddialar ortaya atıldıktan sonra 26 yıl gibi uzun bir süre daha yaşamıştır.  

Bu hainler, akıl ve vücut sağlığı yerinde olmayan dirayetsiz kişilerin yönetici olamayacaklarını, ülkeyi sağlıklı bir şekilde yönetemeyeceklerini iddia etmiş, gazetelerde köşe yazıları yazdırmış ve bu içerikte haberler yaptırarak iç kamuoyunu etkilemeyi başarmış ve ilerleyen yıllarda da bunun meyvesini toplamışlardır.  

Yahudiler, defalarca Filistin’den toprak almak için Sultan Abdülhamid Han’a talepte bulunmuş ancak bu talepleri; “Ülke topraklarında ameliyat/ operasyon yaptırmam!” denilerek reddedilmiştir. Nitekim Abdülhamid Han, Şâzelî şeyhi Ebu’ş-Şâmât Mahmud Efendi'ye yazdığı 22 Eylül 1329/1913 tarihli bir mektupta şunları kaydetmiştir: “Ben, Hilâfet-i İslâmiyye'yi başka herhangi bir sebep dolayısıyla değil, Jön Türkler adıyla bilinen İttihat Cemiyeti'nin baskı ve tehdidiyle bıraktım. Hilâfet'i terke zorlandım, mecbur bırakıldım. Mukaddes toprak Filistin'de Yahudiler için millî bir devlet kurulmasına muvafakat etmem konusunda bana ısrar ettiler. Bütün ısrarlarına rağmen, bu teklifi kat'î surette reddettim. Nihayet 150 milyon İngiliz altını va'd ettiler. Bu teklifi de reddettim ve kendilerine şu cevabı verdim: “150 milyon İngiliz altını değil, dünya dolusu altın verseniz, bu teklifinizi asla kabul etmeyeceğim.”

“Ben Millet-i İslâmiyye'ye ve Ümmet-i Muhammed'e otuz seneden fazla hizmet ettim. Atalarımın yüzünü kara çıkarmadım. Bu kat'î cevabımdan sonra tahttan indirilmem konusunda görüş birliği ettiler ve beni Selânik'e gönderdiler. Mevlâya hamd ettim ve ediyorum ki, mukaddes toprak Filistin'de bir Yahudî devleti kurulması teklifinden kaynaklanan ebedî ayıbın lekesini Osmanlı Devleti'ne ve Âlem-i İslâm'a sürmeyi kabul etmedim. (Bunun üzerine) olan oldu.”

Görüldüğü üzere Sultan Abdülhamid Han iktidarda kaldığı sürece Osmanlı Devleti’nin bir karış toprağını hainlere vermemiş ve onurlu bir şekilde mücadelesini sürdürmüştür. Ancak o yıllarda, onu anlamakta zorluk çeken ve tahttan indirilmesini alkışlayanlar, ilerleyen yıllarda pişman olmuş, lakin son pişmanlıkları fayda vermemiş ve iş işten çoktan geçmiştir.

Dolayısıyla geçmişte yaşananlardan ders çıkartmak aklı başında insanlara düşmektedir. Nitekim aradan bir asır geçmesine rağmen günümüzde de aynı tarz haberler yapılmakta, aynı içerikte yalan haberler tekrarlanmakta ve benzer köşe yazıları yazdırtılmaktadır. Bu hainler ve içerideki maşaları günümüzde de benzer söylemleri tekrarlayarak ülkeyi bölmeye ve güçsüz hale getirmeye çalışmaktadırlar. Kendi çıkarları için her şeyi göze alan bu azgın ve sinsi insanlar topluluğu her türlü alçaklığı yapabilmektedirler.

Bir zamanlar böyle oyunlara gelenler, Osmanlı Devleti’nin parçalanma sürecini hızlandıranlar, kısa vadede kendileri bir takım menfaatler elde etseler de uzun vadede hem kendileri kaybetmiş hem de ülkeye kaybettirmişlerdir. Bu nedenle tarihten ders alınması gerekmektedir. Aksi halde ilerde kimsenin ağlamaya ve sızlanmaya hakkı olmayacaktır.

Şurası özellikle bilinmelidir ki, tüm bu yapılanların asıl amacı; Sultan Hamid Han’ın şahsı değil Osmanlı Devleti’nin bizzat kendisidir. Bu tezgâhı/ kumpası kuranlar emellerine ulaşmış ve Osmanlı Devleti’ni yıkmayı başarmışlardır. Şimdi de amaç; Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmek, parçalamak, küçültmek, küresel ve bölgesel güç olmasını engellemek, manda ve himayeye zorlamak ve sinsice sömürmeye devam etmektir. Hâlâ bu oyunu görmeyenlerin tarihî bilgilerini yeniden gözden geçirmeleri ve yaşananlardan ibret almaları hem kendilerinin hem de ülkenin yararına olacaktır.  (29.08.2014)

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Emin SEYHAN

Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi

 

 



5408 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Secde Ne Anlama Gelmektedir? - 28/12/2019
Secde Ne Anlama Gelmektedir?
Kuraklık, İsraf ve Şükürsüzlük - 28/12/2019
Kuraklık, İsraf ve Şükürsüzlük
İslâmîlik Endeksleri ile Yapılmak İstenen Nedir? - 28/12/2019
İslâmîlik Endeksleri ile Yapılmak İstenen Nedir?
Akademisyen ve Siyasetçi İlişkisi Üzerine - 28/12/2019
Akademisyen ve Siyasetçi İlişkisi Üzerine
“Vasatiyye Hareketi” Bir Tuzaktır - 28/12/2019
“Vasatiyye Hareketi” Bir Tuzaktır
Din Sömürüsünün Kullanışlı Aparatı Putlar! - 28/12/2019
Din Sömürüsünün Kullanışlı Aparatı Putlar!
Hak Din İslâm ve Batıl Dinler - 28/12/2019
Hak Din İslâm ve Batıl Dinler
Aklıma Geldikçe Lanetliyorum - 28/12/2019
Aklıma Geldikçe Lanetliyorum
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark - 28/12/2019
“Anne” ile “Biyolojik Anne” Arasındaki Fark
 Devamı
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.429932.5599
Euro34.801134.9406
Saat